Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. BÖLÜM

@sessizkiz22

Karan ' nın cümlemesi ile öylece kala kaldım, Karan bana bakar iken içten ve samimiydi. Ona bakmam ile ufak bir tebessüm ettiğinde istemsizce bende gülümsedim " ee hadi bakalım kınayı yakalım artık" dedi aslı. Aslının cümlesi ile Karan dönüp " bencede yeter artık müstakbel eşim yeteri kadar ağlatmayın" dediğinde herkes güldü. Aslı karana " enişte enişte kızı bizden alıyorsun, kız bizim ağlatıp ağlamamak bizim elimizde" Karan aslıya gülerek " evet kız sizin de" dönüp bana baktı " benimde kendisi eşim olacak kadın" sonra tekrar aslıya baktı " Ben eşimin ağlatılmasına asla izin vermem bu ailesi olsa bile"

 

Aslı karana bir daha cevap vermedi, annem önüme diz çöküp gözlerimin içine baktı. Elimi tutup gülümsediğinde herşey yolundaymış gibi bende gülümsedim, aslı baş ucuma gelip

 

" kardeşim açma elini kayınvaliden den altın al " bu kız hiç değişmeyecekti, bir insan yedisinde ne ise yetmişinde o dur dedikleri cümle aslıya göreydi. Aslı para göz değil Di ama tuttuğunu koparan bir kızdı, içimden gelin gideceği aileye Allah sabır versin diledim çünkü aslı ailesinden kilosu kadar altın isteyeceği kesindi.

 

Annem kınadan aldığın da aslı "kaynana kaynana gelin elini açmıyor" diye bağırdı, aslının duya bileceği şekilde " aslı ne yapıyorsun ya" aslı beni duymazdan gelip omuz silkti. Kalabalığın arasından Neriman anne çıktı ve yanımıza gelip " açar benim güzel kızım şimdi" dedi ve elinde ki tam altını avucumun içine bıraktı. Annem Neriman anneye baktı " e altın koydun kınasını da sen yak Neriman" Neriman anne gülümsedi ve az önceki koydu altını alıp sonra da kına tepsisinden de kınayı aldıktan sonra avçuma koydu, üstüne de altını koyduktan sonra elime eldivenleri geçirip bileğime bağladı.

 

Aynı şeyi diğer elime yaptıktan sonra karana geçti, Karan aslıya bakıp " bende açmasam olur mu baldız" aslı güldü " enişte o biz kadınlara özgü bir şey ama ister isen" cebini yokladı ve 1 tl çıkardı

 

" 1 tl vere bilirim en az altın kadar değerli" dediğinde herkes güldü, Karan " tamam gel koy avucumun içine" aslı ilk başta şaşırsada karanın ciddi olduğunu anladıktan sonra parayı karanın avcunun içine koydu.

 

Neriman anne kına dan alıp karanın serçe parmağına yaktıktan sonra da onun eline eldivenleri geçirdi. Neriman anne kınayı yaktıktan sonra ikimizin yanağını okşayıp gülümsedi " Allah ayırmasın yavrularım her daim yüzünüz böyle gülsün" elini çekti

 

Karan ayağa kalktı ve kına yakılmayan elini bana uzattı, elimi kaldırıp karanın eline koyduktan sonra ayağa kalktım. Karan ile şuan dip dibeydik, Karan bana biraz yaklaşıp anlıma masum bir öpücük kondurdu. Karan öper iken gözlerimi kapadım tanıdık bir kokusu vardı ama bir türlü kokusunu anlayamamıştım.

 

Karanın öpmesi ile herkes alkışladı alkışlar kesildikten sonra aslı " ee kına yakıldı başlasın eğlencemiz" diye bağırdı sonra da gidip kıpır kıpır şarkılar açtı. Herkes bütün gece eğlenmişti, kah Karan ile birlikte oynadık - ki Karan bazen şaşırtacak kadar iyiydi - kah aslı ile baya oynadık.

 

Herkes dağılmaya başladığın da artık ayaklarım ağrımaya başlamıştı, en son Karan ile ailesi de gittiğin de daha fazla dayanamayıp odama gittim ve kendimi bindaldıdan kurtardım. Banyoya gidip sıcak bir duş aldıktan sonra odama geri döndüm ve pijamalarımı giydim sonra da yatağıma geçip uzandım.

 

Yarın evleniyordum, yarın bu evde son gecemdi. İçimde hayla bir burukluk ta olsa bir şekilde doğru karar verdiğimi hissediyordum çünkü Karan herkesin dediği kadar iyi bir adamdı ve benim mutlu olmam için çabalayacak biriydi. Uyku yavaş yavaş bedenimi ele geçirmeye başladığın da düşüncelerimi bir kenara bırakıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

 

🥰🥰

 

Aslı dolu dolu gözlerle beni inceledi

 

" çok güzel oldun ya" dediğinde aynada kendime baktım. Gelinlik üzerimde çok güzel durmuştu, sade ama şıktı. Gelinliği ilk gördüğüm zaman resmen aşık olmuştum, straplez, kolları dantelliydi ve kabarıktı.

 

 

( kademin gelinliği)

 

" Karan zevkime güven demişti, haklıymış cidden zevkli bir adammış" aslı elinde ki saç spreyini aynanın önüne koydu " cidden baya zevkli bir adam" sonrada yüzüne muzip bir ifade takınıp " senin gibi kızıda kaptı kesin zevkli" dediğinde güldüm. Bir süre sonra kapı çaldığında " gel" dedim ve içeri takım elbiseli babama girdi.

 

Beni gördüğünde bir süre beni inceledi ve yanıma gelip elimi tuttu

 

" prenses gibi olmuşsun" dediğinde neredeyse ağlamak üzereydi " baba ağlamak yok söz verdiniz annemde sende" babam başını salladı. Onun için çok zordu tek evladı bendim ve babam şuan ayakta bile zor duruyordu " siz ne zaman ister iseniz ben hemen yanınıza geleceğim baba isteseniz de istemeseniz çünkü burası benim evim, sen ise babam" babam gözünden akan yaşı sildikten sonra elimi bıraktı ve cebinden kırmızı kuşağı çıkardı. Babamın eline baktığımda elleri titriyordu.

 

Babam kurdeleyi rahat bağlaya bilmesi için kollarımı kaldırdım babamda titreyen elleri ile belime kuşağımı 2 kez bağlayıp çözdükten sonra üçüncüsünde bağladı ve sonra da beni kendine çekip sarıldı. Babamın sarılışına karşılık verdiğim de babam kulağıma " sen benim canımsın canımın parçasısın en önemliside benim hayla küçük kızımsın" babama sarılır iken gözümden bir yaş düştü, ilk defa onlarda ayrı kalacaktım ve bu belki uzun süreli belki de kısa süreli.

 

Babam ile sarılmayı bırakıp geri çekildik, babam dolu dolu gözleri ile bana baktı "Allah mutluluğunuzu daim etsin canım kızım" dedi . Akmaya direnen göz yaşlarım artık benden bağımsız bir şekilde akmaya başladı, annem ile babamı kandırmak beni ne kadar üzse de onların mutlu olması için yapmıştım sonuçta kızları evleniyordu.

 

Dışarıdan davul sesleri duyulmaya başladığın da annem odama girdi, oda babam gibi beni baştan aşağıya dolu gözleri ile süzdü sonra da " çok güzel olmuşsun canım kızım" diyip babamın yanında durdu. Ağlamak istemiyordum ama artık kendimi tutamaz hale gelmiştim, babam uzanıp akan göz yaşımı sildi, daha fazla dayanamayıp ikisine de sarıldım. Onlar benim hayatım dı onların benim ailemden çok arkadaşlarım dı ve ben bir yalan uğruna yanlarından ayrılıyorum.

 

Annem kulağıma " sen mutlu olmayı hak ediyorsun annem, Karan seni mutlu eder mi bilmem ama gittiğin yeri cennete çevireceğini bildiği için seni mutlu etmek için elinden geleni yapacağını adım kadar eminim allah yuvanızı bozmasın" diye fısıldadı. Beni en çok üzende buydu Karan ile kuracağım yuva çünkü karan ne kadar istiyorum desede ben içten içe onu böyle bir hayatın içine çektiğim için pişmandım.

 

Onları kucaklamayı bırakıp geri çekildim, ikiside ağlamamak için kendilerini zor tutsalarda gözleri kızarmış bir şekilde bana bakıyordular. Babam anlıma öpücük kondurdu ve arkamdan duvağımı çekip yüzümü örttü, duvağımı örtükten sonra kolunu bana açtı. Herşeye rağmen gülümseyip babamın koluna girdim ve odadan dışarı çıktık

 

Odadan dışarı çıktığımız da merdivenlere yöneldik, merdivenlerin başına geldiğimizde Karan merdivenin sonunda siyah damatlıkları ile bizi bekliyordu, itiraf etmeliyim ki şuan cidden baya yakışıklı olmuştu. Dağınık duran saçları özenle taranmış ve şekil verilmişti. Karan bakışlarını bana dikti ve bir kez olsun bakışlarını benden çekmedi, son basamağa geldiğimiz de babam durdu.

 

" kızımı sana vermeden önce iki çift lafım var Karan oğlum" Karan bakışlarını zar zor olsa da benden çekip babama baktı " dinliyorum davut baba" babam derin bir nefes çekti ve " bir birinizi kırmayın diyemem çünkü biliyorum ki kırarsınız ama bir birinizin kalbini kırmayın zaten karı koca arasında küslük olmaz. Dahası" bana baktı

 

" sende dinle beni kızım ikinizi için söylüyorum bunu" dedi ve tekrar karana baktı " sakın aynı yatağa girer iken bir birinize sırtınızı dönmeyin ve aynı yatağa küs girmeyin dediğim gibi karı koca arasında küstülük ve dargınlık fazla uzun sürmemeli. Bilmem anlata bildim mi?" Karan anlamış bir şekilde başını salladı.

 

" anladım davut amca" dediğinde babam kolunda ki elimi çıkardı ve karana " uzat bakalım elini" dedi

 

Karan elini uzattığın da babam elimi karanın elinin içine bıraktı

 

" kızım bundan sonra önce Allaha sonra da sana emanet, bir birinizin helalisiniz artık" Karan gülümsedi ve elinde ki gelin çiçeğini bana uzattı. Karandan çiçeğimi aldıktan sonra son basamaktan aşağıya indim. Karan başı ile işaret vermesi ile evden dışarı çıktık.

 

Dışarı da İkizler ve bir kaç kişi davul eşliğinde oyun oynuyorlardı. Bizi görmeli ile oyunu bıraktılar ve tahir " işte yılın gelin ve damadı çıkış yapmış bulunmaktadır" dedikten sonra alkışladı. Tahire diğer misafirler de katıldığın da Herkesin alkışları eşliğinde arabaya gidip bindik. Karan da kendi sürücü koltuğuna dolanıp bindikten sonra diğer misafirler ve ikizlerde arabalarına bindi. Herkes arabaya bindikten sonra konvoy ve korna sesleri ile evimizin sokağından ayrıldık.

 

İçimde ki his bir türlü geçmiyordu, karana arada çaktırmadan baktığım da sanki gerçekten evleniyor gibi bir hali vardı " Karan" demem ile Karan dönüp bana baktı " ne oldu canım" dedi.

 

Karanın gözlerinin içine baktığım da mutlu gibiydi herşeyi ile,yapamazdım karanı bu gece üzemezdim " yok bir şey" dediğimde Karan anlamsız gözler ile bana baktı " cidden bir şey var ise söyle çekinme benden" dediğinde gülümsedim " teşekkür etmek istedim sadece yani -" demiştim ki Karan sözümü kesti

 

" Kadem pişman değilim tamam mı hem senin sayende ailem den evlen baskısı kalkmış olacak o yüzden teşekkür etme" dediğinde gülümsedi ve yola odaklandı. Bende bir daha ağzımı açmadım.

 

Bir süre sonra İkizlerin olduğu araba hızla önümüze geçtiğinde Karan " bu begüme ehliyet verenin" diye fısıldadığın da kıkırdadım, benim gülmem ile Karan dönüp bana baktı " hayırdır Kadem hanım görümcenizin hareketi hoşuna gitti galiba" dediğinde çenemi kaldırdım " evet hemde nasıl, begümü çok sevdim ve çok iyi anlaştık"

 

Karan bana cevap vermedi ve yola bakmaya devam etti. Bir süre sonra begüm arabayı yavaşlattığında bizde yavaşladık arka pencereler açıldı ve İkizler pencerelerden kafalarını çıkartıp bize güldükten sonra kafalarını içeri çektiler.

 

Bir süre sonra arabanın orta penceresinden elinde pembe yanan fişek ile Sahra çıktı. Pencerelerden ise ellerinde mavi ışık yanan fişekler ile İkizler çıktı.

 

Karan " al işte dediklerini yaptılar" dediğinde bakışlarımı ona çevirdim " anlaşılan kardeşlerin senin evlenme fazla sevinmişler" dediğimde Sahra ve İkizler hep bir ağızdan - yaşar - naralar- şarkısını söylemeye başladılar, hem şarkıyı söyleyip hem ellerinde ki fişekleri sallıyorlardı.

 

" bırak ya çocuklar ne güzel eğleniyor, hem begüm yavaş kullanıyor" Karan güldü ve bana baktı " cidden hoşuna gitti mi bu hareketleri" başımı salladım " begüm çok hızlı kullanıyor olsaydı belki tehlikeli ve yanlış derdim ama yavaşladı ve evet hoşuma gitti"

 

Karan gülümseyip " öyle olsun bakalım" dedikten sonra yola odaklandı, İkizler ve sare bir süre öyle yolculuk yaptıktan sonra düğün yerine geldiğimizde içeri girdiler. Karan arabayı salonun girişine park ettikten sonra arabadan indi ve benim tarafıma dolanıp kapımı açtı. Rahat ine bilmem içinde elini bana doğru uzattığın da uzattığı elini tutup arabadan indim ve indikten sonra Karan ile el ele salona girdik.

 

Karan ile el ele salona girdiğimizde herkes bizi alkışladı, salon o kadar kalabalıktı ki neredeyse herkes üst üste oturuyormuş gibi gözüküyordu Karan ile doğruca gidip nikah masamıza oturduk, biz oturduktan bir süre sonra da nikah memuru geldi, nikah memuru tahminen 40 yaşlarının üzerindeydi ve saçlarında yer yer beyazlıklar mevcuttu. Sandalyesine oturduktan sonra nikah defterini açıp bize baktı ve o bilindik soruları sordu.

 

" gelin hanım adınız soyadınız" diye bana sorduğun da mikrofona uzanıp " Kadem yıldız" dedikten sonra karana döndü " damat bey adınız soyadınız" diye aynı soruyu karana sordu. Karan da mikrofona yaklaşıp " Karan alp Akay" dedi

 

Nikah memuru Karandan sonra tekrar bana döndü " siz Kadem yıldız hiç bir kişinin baskısı altında kalmadan, Karan alp Akay beyi iyi günde ve kötü günde, hastalıkta sağlıkta bir ömür boyu eş olarak kabul ediyormusunuz" ilk önce karana sonra da dolu gözlerle bana bakan aileme baktım, yaptığım belki yanlıştı ama hiç değil ise ailem bir şekilde benim adıma mutlu olacaktı.

 

Mikrafona yaklaşıp " evet" demem ile herkes alkışladı, alkış sesleri kesildikten sonra bir benzer soruyu da karana sordu " peki siz eş olarak kabul ediyormusunuz" Karan hiç düşünmeden mikrofona yaklaşıp

 

" tüm ömrüm ve kalbim ile evet" dedikten sonra salondan bir alkış tufanı koptu. Nikah memuru alkışlar kesildikten sonra şahitlerimizden yani aslı ile tahirden evet cevabını aldıktan sonra " bende belediyenin bana verdiği yetkiye dayanaraktan sizi karı koca ile ediyorum" dedi ve nikah defterini önümüze itekledi. Önce ben sonra Karan imzaladıktan sonra tahir ile aslı da imzalı ve tahir ayağa kalkıp defteri nikah memurunun önüne koydu.

 

Kenarda duran aile cüzdanını bana uzattı " bir ömür boyu mutluluklar diliyorum ve nikah cüzdanını gelin hanıma veriyorum" nikah cüzdanını nikah memurundan aldım. Salondan tekrar bir alkış tufanı koptuğun da nikah memuru ayağa kalktı ve bizde onun ile beraber ayağa kalktık. Önce karanı sonra da beni tebrik ettikten sonra yanımızdan ayrıldı. Karan nikah memuru gittikten sonra dönüp bana baktı. Gözleri ilk gün kinden capcanlı ve ışıl ışıldı.

 

Karan duvağımın uçlarından tutup yüzümü açtı ve anlıma masum bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildi "tekrar hoşgeldin hayatıma Kadem Akay"

 

🥰🥰🥰

 

Nikahımız kıyılalı bir saatten fazla olmuştu ama kimse bir kez olsun oturmamıştı özellikle İkizler, en çok eğlenen onlar olmuştu. Karan bazen kendisini araların da ya oynar iken yada halay çeker iken buluyordu tabi bazen bende. Karan bir şekilde ikizlerin arasından kaçıp nefes nefese yanıma oturdu

 

" ciddiyim sözlerini tuttular" dediğinde güldüm " ne sözlerini" diye sorduğumda az ileri de halay çeken ikizleri çenesi ile işaret etti " sence" sonra da sesini değiştirip " abi senin evlenmeni 5 yıldır bekliyoruz ve sen evlenmek üzeresin senin düğünün de Mahmut Tuncer Şarkısı açıp halay çekeceğiz görürsün" diyerek Tahiri taklit ettiğin de kahkahayı bastım. Karandan yaptığı taklide kendisi de güldü.

 

Bir süre ikimizde güldüğümüz de Karan ciddiyetle bana baktı " ne oldu neden öyle bakıyorsun" diye sordum. Karan elini kaldırıp yanağıma koydu " çok güzel gülüyorsun, gülüşlerin hep ömrümü uzata bilecek türden" baş parmağı ile dudağımın kenarını okşadı " dahası buna sebep olmak beni daha çok mutlu ediyor, iyi ki diyorum Kadem iyi ki o gün mağazada kaşımı yarmışsın ve iyi ki benim karşıma çıkmışsın" tam ağzımı açıp bir şey diyeceğim sıra da Karan beni susturdu " konuşma, konuşma Kadem çünkü sen konuştuğun da bile ben bu dünyadan soyutlanıyorım, sesin huzur veriyor bakışların ise umut ve ben o umuda tutunmak istiyorum. Bana umut olursun değil mi? Kadem. yalvarıyorum bana umut ol"

Loading...
0%