12. Bölüm

Her kayıp arkasında bir kayıp daha gizler

...
sessizokurmeftun

Kulağımı dolduran o ihtişamlı bir o kadar da rahatlatıcı sabah ezanı sesiyle gözlerimi açtım. Yataktan çıkmak için zorlansamda bir süre yapamadım havalar gerçekten soğuktu en sonunda nefsime yenik düşmeyerek yataktan kalkıp duş aldım namaz kıyafetlerimi giyip hemen namazımı kıldım. Seccademi toplayıp yatağıma oturdum elime aldığım kitabımı okumaya başladım. Ben kitabımı okurken güneş doğmaya başlamıştı üstüme mavi bir gömlek altıma lacivert tonlarında bir pantolon üstüne de üşüyeceğimi bildiğim için belimden bir veya iki parmak altında olan gri hırkamı giydim . Saçlarımı dağınık topuz yapıp gümüş renkli takılarımı taktım . Aynada kıyafetlerimi düzeltirken arkamda bir anda Barlas belirdi. O anlık korku refleksiyle dizimi sandalyeye çarpıştım.

- Aaa!

Acılı bir iniltiyle dizimi tutarak yatağa oturdum . Barlas endişeyle yanıma geldi .

- Çok özür dilerim korkutmak istemedim iyi misin?

Gözlerimi kısarak ona baktım.

- Arkamdan sessiz bir şekilde gelip aynada bir anda belirdin ve korkutmak istemedin öyle mi tâbi canım.

- Bu kadar korkacağını bilsem kucağımı açardım sana dizini vurmazdın karıcım.

- Hem şakacı hem de ukalasın bu sabah her sabah basamak atlıyorsun .

Gülerek banyo'ya gitmişti dizimi korkuyla çarptığım için bu kadar çok acımıştı. Telefonumu elime alıp biraz sosyal medyada gezmeye başladım . Ellerim istemsizce arama bölümüne " Barlas Çakırbeyli" yazdı. Profiline girdiğimde takım elbiseli bir kaç fotoğraf vardı baktığımda saçlarının tenine uyumu, gözleriyle birleşmesi ve o gülüşü gerçekten tamamen uyum içindeydi sanki bu tonlar birbiri için vardı ve Barlas için. Ben telefona bakarken telefonuma arkadan yansıyan Barlas'ın görüntüsüyle hemen ekranı kilitledim . Barlas gülerek karşıma geldi elinde saç havlusu ve üstünde bornozuyla bana bakıyordu . Saçları ıslak olduğu için kıvırcık bir şekilde duruyordu ve bir kısmı yüzüne yapışıyordu elindeki havluyla saçını kurulayıp bana baktı.

- Beni sosyal medyadan stalklayacağına bana baksana canlı canlı Barlas Çakırbeyli'yi izlemek herkese nasip olmaz .

Gülmeye devam ediyordu . Dediği şeyle utanmam kat ve kat artmıştı.

- Sadece karşıma çıktı seni stalklamıyordum.

- Öyle mi karıcım, ondan mı fotoğrafıma bakıyordun hı ?

- Sadece elim deydi o sırada sen geldin aaaa yeter neden sordun girdim baktım belki de ne var kocam değil misin?

Kocam kelimesini bastırarak söylemiştim hemen bana bakıp üzerime doğru gelmeye başladı . Yüzümle aynı hizaya geldiğinde nefesini yüzümde hissedene kadar yaklaştı.

Kokusu sanki bir kumsalda o ferah kokunun içinde bir portakal ağacı o kadar naif ve ferahtı.

- Karıcım kocam olduğunu kabul ediyorsun yani.

Kalbimin sesini kulaklarımda duyuyordum . Ve hemen onun kolunun altından kaçıp kapının oraya gittim ve Barlas gülümseyerek bana baktı.

- Kağıt üzerinde evet .

Odadan çıkarken arkamdan bağırdığını duydum " kaç bakalım nereye kadar gideceksin karıcım"

Gülerek bahçeye çıktım temiz hava iyi gelmişti . Arkadan adım seslerinin yaklaştığını duydum ve arkamı döndüm. Gelen Süheyla Hanımdı.

- Kızım , nasılsın?

- İyiyim Süheyla Hanım siz nasılsınız?

- İyiyim kızım hamdolsun.

​​​​​- Hadi kızım baban kahvaltıya geçti bizde geçelim.

Kafamı salladım ve masaya geçtik. Kahvaltımızı yaparken Barlas geldi ve acelesi olduğunu söyleyip gitmişti. Bazen beni endişelendiriyordu .

- Yenge hastanede işin var mı?

Belinay'ın sorusuyla ona baktım.

- 1 veya 2 saatlik işim var canım ne oldu ki?

- Birlikte alışverişe gidelim mi?

- Olur canım işlerimi halledip beraber gideriz.

Kahvaltımızı yapıp hastaneye geçtik. Sabah olan toplantıya girdim ve ilgilenmem gereken bir kaç hasta ile ilgilendim son kez vizit gezmek istediğim için sadece bir bölümü gezip işlerimi halletmiştim . Hastaneden çıkmak için hazırlanıp acil bölümüne indim orada da bakmam gereken bir hasta olduğunu biliyordum oradan sonra tamamen isim bitip çıkıcaktım hastayla görüştükten sonra yanıma Belinay geldi . Ve birlikte hastaneden çıktık. Kapının önünde bir ambulans gelmişti bu her zaman olan şeydi ama beni etkileyen arkasında bizim aşiretin arabaları vardı ve benim kalbim sıkışmıştı. Belinay anlamış olacak ki hemen koluma girdi . Ambulansın kapısı açıldığında içinde önce Dinçer ve sedyenin üstünde bilinci kapalı bir şekilde annem inmişti.

- Ne ne oluyor ?

- Hocam kalp krizi yolda 2 kere kalbi durdu solunumu yavaş.

Hızlı bir şekilde içeriye girdik

​​​​​​

 

Bölüm : 25.01.2025 17:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...