@sessizokurmeftun
|
SAAT 7 - Ağam, Çakırbeyli'ler gelmişler Mehpare hanımım'ın nişan elbisesi için ölçüm alacaklarmış -Mehparey'i çağırın gelsin buraya -Ben çağırayım ağam - Efsun sen benimle geliyorsun Efsun'un içini endişe kaplamıştı öğreneceklerdi Mehpare'nin kaçtığını Civan'la misafirlerin olduğu odaya geçtiler Hoşgelmişsin Barlas ağa - Hoşgelmişsin Süheyla Hanım - Hoşbulmuşuz Civan ağa, Mehpare yok mu? - Geliyor şimdi, Efsun bize kahve yapsınlar - Ağam! Ağam Mehpare hanımım -Ne olmuş Mehpare'ye söyle! - Odasında yok , kaçmış! -Ne diyor bu Civan ağa ne diyor nerede kızın ha! Civan elindeki tesbihi sinirle kopartarak yere saçtı. - Mehpare ! Mehpare bu sefer seni öldüreceğim! Tez adamları toplayın gidiyoruz! - Dur ! Civan ağa Barlas ayağa kalkarak Civan ağayı durdurdu. -Barlas, nereye gidiyorsun? - Müstakbel sözlümü bulmaya . Adamlara soyleyin hazırlansınlar gidiyoruz. -Emredersiniz ağam.
ŞUAN -Barlas ,Barlas Çakırbeyli Hızla bileğimi kendime cektim. -Ben seninle evlenmiyeceğim Barlas Çakırbeyli! -O kadar emin olma Doktor hanım Suratında ki kendinden emin gülümsemesiyle bana bakmaya devam etti. - Beni zorla götüremezsin duydun mu beni ! - Öyle mi ? - Öyle ! Beni omuzlarına alıp götürmeye başladı. - Ya napıyorsun bırak beni yardım edin Bağırmaya başladım gelen güvenlik görevlilerini adamları durdurmuştu kapıdan çıkarken önümüze gelen güvenlik görevlisi Barlası durdurdu -Ne oluyor burada nereye götürüyorsun kadını? Polis çağırıcam. - Şuan işim var sonra çağıralım Adamlarına işaret ederek güvenlik görevlisinin yanına çağırdı kapıda bekleyen siyah arabaya beni bindirip emniyet kemerimi taktı ve şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. - Bu yaptığın suç! - Hangisi? Dalga mı geçiyordu benimle hangisi ne demekti ya -Şeker çalmak, HasbinAllah adam kaçırmak bu seni şikayet edicem Hiç umursamadan yola devam etti bileğimi tuttuğu yer kızarmıştı ve canım acıyordu. - Sana diyorum! Duyuyor musun beni? Seninle evlenmiyeceğim ben sizin bu töre diye saçmaladığınız şeye kurban edilmeyeceğim Arabayı acı bir fren sesiyle durdurdu, bana döndü ve; - Bir daha bana sesini yükseltirsen seni ben sustururum duydun mu? Öfkeden boynundaki damarlar şişmişti. Önüne dönüp arabayı kullanmaya devam etti. Eve gelmiştik. Kapıyı açıp aşağıya indi bir süre benim inmemi bekledi daha sonra gelip benim kapımı açtı -Benimle kalmak istediğini biliyorum ama şimdi olmaz müstakbel sözlüm Dediği cümleyle gözlerimi devirip arabadan indim . İçeriye geçince beni neler bekliyordu annem'in bana yardım ettiğini öğrenmemeliydi. İçeriye girdik babam bahçede sağdan sola gidiyordu annem ve Dinçer koltukta oturmuş bekliyorlardı. Babam bizi farkettiğinde hızla yanıma gelip elini havaya kaldırdı elini Barlas havada tutup beni arkasına çekti. - Mehpare artık benim ve benim olana kimse dokunamaz. Barlas'ın sözüyle elini indirdi ama babamın gözlerinden bana olan öfkesi haykırıyordu neydi babamı bu kadar lafa susturan . Aklımda bir çok soru olmuştu ve ben hiç bir şeyle başa çıkamıyordum. - Yarın düğünü yapalım . Barlas'ın cümlesiyle ne beynimden vurulmuşa dönmüştüm düğün mü ne düğünü etrafta olan her ses susmuş sadece o cümle beynimde dönüyordu "Yarın düğünü yapalım" Kabus olmalıydı bu çok uzun ve kötü bir kabus ama uyanmam lazımdı artık duyduklarıma inanmıyordum. - Ne düğününden bahsediyorsun sen ? Sana söyledim evlenmiyeceğim seninle . Seninle evlenmektense canıma kıyarım . - Yeter! Babam öfkeyle bağırdı - Yarın gelin bitsin gitsin Barlas kulağıma eğilip - Yarın görüşürüz karıcım... Barlas gittikten sonra babam beni odama kitledi ve bütün yedek anahtarları toplattı düğüne kadar odadan cıkmayacakmışım. - Mehpare'm affet beni koruyamadım seni ben annem Annem ağlıyordu koşarak kapıya gittim. - Ağlama annem senin suçun yok -Efsun! Babam gelmişti sinirliydi sesinden belliydi - Yanına gelmiyeceksin bunun benim yüzümü bir kere eğdi ama bu sefer eğemiyecek planımı bozamayacaksınız Plan mı neydi planı ne amacı vardı aklıma bununla birlikte bir çok soru olmuştu. Yatağa geçtim ve ağlamaya başladım çaresizdim elimden bir şey gelmiyordu. Gece boyu sesler kesilmedi hazırlıklar yapıldı sabahın erken saatlerinde davul zurna sesleri gelmeye başladı pencereye yaklaşıp baktığımda bahçe süslenmişti ve insanlar gelmeye başlamıştı herşey çok ani gelişmişti tekrar ağlamaya başlamıştım ama şimdi korkuyordum ve ben en büyük korkum olan töreye kurban ediliyordum. Kapı açıldı içeriye elinde gelinlik ve büyük çantası olan 4 kişi girdi . - Sizi hazırlamamızı istediler Masaya eşyalarını çıkardılar - Gelinlik için yardım edeyim -Ben hallederim çıkın dışarıya Elimde tuttuğum balık, uzun kuyruklu ve taş işlemeli gelinliğe baktım kefenimdi benim bu düğün günüm ölüm günüm olmuştu. Neydi kız çocuklarının suçu ne farkı vardı erkek evlattan dinde eşit değil miydik Kur'an kadını el üstünde tutmuştu neden insanoğlu alçaltıyordu. Gelinliği giyip hazırlanmıştım. -Çok güzel oldunuz efendim Güzel mi olmuştu kim kefen içinde güzel olurdu ki? Kalabalık artmıştı korna sesleri duyulmaya başladı. Odaya annem girdi - Ay parçam ben seni bu şekilde görmeyi çok isterdim ama töre için değil . Ağlayıp bana sarıldı. Barlas içeriye girdi . Gözleri beni bulduğunda uzun süre bana baktı gözlerini anneme çevirdi; -Artık çıkmamız gerekiyor Annem kafasını sallayıp başıma duvağımı kapattı ve herkesle birlikte odadan çıktı. - Doktor hanım ben alırım dedim mi alırım Arkalarından bizde çıktık korkuyordum ama artık her şey için çok geçti. Kapıdan çıktığımızda davul zurna sesi susmuş sadece alkış sesi kalmıştı sahnenin tam ortasına geldiğimizde kalabalıktan biri silahını bize doğrultarak - Barlas Çakırbeyli Alper Tuğralı'nın selamı var Ve son duyduğum o silah sesiydi...
|
0% |