4. Bölüm

İntikam ateşi sadece seni değil herkesi yakar

...
sessizokurmeftun

Silah sesinin korkusuyla gözlerimi kapatmıştım açtığımda gözlerim o köyü kahverengi gözlerle buluştu beni korumak için Barlas üstüme kapanmıştı.

​​​​​​-Abi , babam!

Bakışmamızı bölen ses Belinay'a aitti Barlas hemen üstümden kalkıp babasının yanına koştu.

- Hastaneyi arayın, arabaları hazırlayın hadi

Süheyla Hanım bağırıyordu anın etkisiyle kendime gelip Tufan Bey'in yanına koştum.

Yaraya baktığımda kalbin 3 cm altında, girişi olup çıkışı olmayan bir kurşun'du.

-Mehpare bir şey yap!

​​​​​​Barlasa baktığımda gözlerinde ilk gördüğüm sert,kendinden emin bakışın yerini sadece korku kaplamıştı. Başımı salladım cevap veremezdim çünkü yara pek iç açıcı değildi.

- Hadi 3 diyince sarsmadan kaldırıyoruz.

-Hastaneyi arayıp bana verir misiniz?

Barlas telefonu bana uzattı

- Kalbin 3 cm altında kurşun girişi var ama çıkış yok,nabız yavaş solunum da az çok fazla kan kaybetti B+ Rh kan hazırlayın

Hastaneyle konuştuktan sonra gelmiştik hemen ameliyata aldılar bende ameliyata girmek istedim.

- Bende ameliyata giricem

- Biz hallederiz hanım efendi

-Serra halleder girme sen

Barlas'ın sesiyle oraya döndüm daha yeni bana birşeyler yap diyen o değil miydi.

Tepki vermeden sadece yüzüne baktım ardından Belinay ​ve Süheyla Hanım'ın yanına gittim.

Süheyla Hanım'ın yanına oturdum ,elini tuttum . Kafasını kaldırıp bana baktı ağlamaktan gözleri şişmişti .

-Teşekkür ederim.

Kafasını omzuma koyup ağlamaya başladı.

Babam , annem ve Dinçer geldi Dinçer hemen Belinay'a sarıldı

- Sakin ol, geçicek güzelim iyi olacak

Babam Barlas'ın yanına gidip konuşmaya başladılar çok sert ve bir o kadar da hararetli konuşuyorlardı Barlas konuşurken öfkeyle duvara vuruyordu .

Annem yanımıza geldi.

-Kızım nasıl oldu?

-Bekliyoruz anne .

-Kıyafetlerini getirdim üzerini değiştir hadi .

Başımla onaylayıp yerimden kalktım benim kalktığım yere annem oturup Süheyla Hanım'a destek olmaya başladı .

Hemşireden boş oda rica edip kıyafetlerimi değiştirmek için odaya geçtim .

Banyo'ya geçtiğimde gelinliğime baktım o bembeyaz taşlı gelinlik şimdi kan kırmızısıydı ellerime baktım kandı . Hayat kurtaran bana bunlar normal şeylerdi ama o olayın içinde bulunmak beni etkilemişti .

Ellerimi yıkayıp ,kıyafetlerimi değiştirdim . Aynadan kolyemi çıkarmak istediğimde odanın kapısı açıldı annemin olduğunu düşünerek

-Anne yardım eder misin saçım kolyeye takılmış çıkaramıyorum.

Kapıyı çaldı ,

-Gel anne gel

-Benim

Barlas'ın sesiyle ona döndüm. Gözleri çıkarıp astığım kandan beyaz olduğu belli olmayan gelinliğe bakıyordu

- Annem sanmıştım.

- Yardım edeyim

- Ben hallederim, teşekkür ederim.

Kendim uğraşmaya devam ettim ama saçım daha fazla kolyeye dolandı ve ağzımdan acıyla "ah" ifadesi çıktı Barlas hemen yanıma geldi.

-Bu kadar inatcı olmak zorunda mısın?

Ellerini kolyeden saçlarımı kurtarmak için boynuma götürdü elleri tenime temas ediyordu ve bu benim içimde bazı hislere sebep oluyordu.

Halledip hemen odadan çıktı. Arkasından teşekkür ettim ama duymadı. Bende işlerimi halledip odadan çıktığımda kapıda Barlas beni bekliyordu.

-Gittin sanmıştım.

- Korktun mu?

- Hayır, ya sadece öyle çıkıp gidince şey sandım işte

Elimdeki poşeti alıp adamlarına verdi ve ameliyathanenin önüne geldik .

Annem yasin okuyordu , Dinçer ve Belinay oturuyorlardı. Süheyla Hanım ellerini açmış duâ ediyordu babam adamlarıyla konuşuyordu . Biz içeriye girdiğimizde ameliyathanenin kapısı açıldı beni ameliyata kabul etmeyen isminin Serra olduğunu öğrendiğim doktor çıktı.

Gözlerinden belliydi ben bu bakışı her zaman tanırdım hemen Barlas'ın koluna tutundum Barlas gözlerime bakıp anlamıştı

- Üzgünüm, çok uğraştık ama çok kan kaybetmişti.

Süheyla Hanım ve Belinay'ın çığlığıyla hastane inlemişti Barlas zar zor ayakta duruyordu benim gözlerim dolmuştu sedye çıkarılırken koşarak durdurdu Süheyla Hanım

-Tufan'ım hani bırakmıyacaktın beni sen bana söz verdin.

- Babam gitme bırakma beni

Barlas kolumdan çıkıp babasını yanına gitti ve o sert adam yıkılmıştı ama ağlamıyordu sanki göz yaşları içine akıyordu

-Sana bunu yapanları Midyat'a gömücem.

Sesinden intikam ve kararlılık vardı .

Sedyeden eli düştüğünde bileğinden tutup kaldırmak istedim ama hissettiğim şey farklıydı

- Nabız var! Steteskop ver hadi.

Seranın boynundaki steteskopu alıp hemen yüzünü açtım kalbini dinlemeye başladım nabız vardı ama solunum yavaştı

- Defibrilatör hadi hemen odaya alın hadi!

Benim bunu dememle herkes şaşkın ifadeyle bana bakıyordu ama sadece babam ve Serra'nın yüzünde öfke vardı.

Odaya gelip hemen solunum cihazını taktım ve şok cihazını aldım

-150 joule

Cihazı kalbin alt ve üst kısmına koyarak yaptım ama hâla yoktu

-200 joule

Tekrar şok cihazını kullandım ama tekrar olmadı

-250 joule

​​​​​​Umudumu kaybedip tekrar yaptığımda makinenin o sesini duydum içime düşen rahatlamayla arkamı döndüm herkes ağlıyordu ama bu sefer herkes sevinçten ağlıyordu.

Odadan çıktığımda Serra yanıma gelip öfkeyle bana baktı

- Bunu yapmanız yasal değil

Resmen öfkeden deliye dönmüş gibi bağırıyordu .

- O ses tonunu düşür ben buranın yeni başhekimiyim...

​​​​​

 

​​​​​

 

​​​​

 

​​​​​​

Bölüm : 06.12.2024 11:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...