16. Bölüm

Küçük başlangıç

...
sessizokurmeftun

Ambulans siren sesleri kaplamıştı kulağımı alışık olduğum bir sesti ama bu ikinci kez canımı yakıyordu ambulansta yüz üstü kanlar içinde yatan Barlas elinden tutup hıçkırarak ağlayan ben vardık.

- Barlas hadi uyan bana bunu yaşatma

- Hocam sakin olun

Hastaneye geldiğimizde arkamızdan gelenlere aldırış etmeden kanlar içinde kalan elbisemi tutup koşmaya başladım.

- Hemen ameliyathane'yi hazırlayın hadi acele edin .

Barlas'ı ameliyathane hemşiresine teslim edip üzerime sinen kan kokulu o elbiseyi çıkarıp elimdeki kanlara baktım o kan beni korumak için olmuştu benim yüzümden olmuştu ama bu şekilde ameliyata giremezdim ellerimi yıkayıp kıyafetlerimi değiştirip ameliyathane kapısına gittim. Orada Tufan babam , Süheyla Hanım birbirine sarılmış ağlıyordu Belinay Dinçer'in omuzuna yatmış ağlıyordu. Babam Tufan Bey'in omuzundan tutmuş destek vermeye çalışıyordu. Gözlerimden akan yaşları silip kendimi topladım beni gören Süheyla Hanım yanıma geldi

-Kızım kurtar Barlas'ımı o olmadan ben yaşayamam kurtar onu Mehparem.

Cevap veremedim hemen ameliyathaneye girdim .

 

4 saatlik operasyonun sonunda ameliyat bitmişti.

- Mehpare , kızım oğlum nasıl?

- Durumu kritik çok kan kaybetti bekliycez.

Bunları söylerken gözümden akan yaşlara engel olamıyordum . Yanlarından uzaklaşıp odaya geçtim kapıyı kapatıp kapıya yaslanıp yere çöktüm hıçkırarak ağlamaya başladım . Ben birini ilk kez bu denli seviyordum ben onu seviyordum ve beni korumak için canını hiçe saydı.

Ve benim elimden beklemek dışında bir şey gelmiyor. Elim boynumda ki kolyeye gitti ve hıçkırıklarım artık daha da artmıştı .

Kapının çalınmasıyla yerimden kalktım .

- Hocam Barlas Bey !

​​​​​​- Ne oldu Barlas'a?

- Kalbi durdu hocam.

Duyduğum cümle sanki beni kaynayan bir suyun içine sokup çıkmış gibi yapmıştı nefesim kesildi kalbim sanki beynimde atıyordu. Hızla koşmaya başladım yoğun bakımın önüne geldiğimde herkes ağlıyordu adımlarımı yavaşlattım yaklaştım Barlas'ın üstüne beyaz çarşafı örtmüşlerdi .

- Hayır, hayır olamaz !

Hemen içeriye girdim.

- Ne yapıyorsunuz siz ne demek oluyor bu açın şunu.

Çarşafı açtım

- Ama hocam elimizden geleni yaptık

- Kapa o çeneni! Bitmedi bitemez.

Defibrilatör' ü elime aldım

- 150 joule

- Ama hocam

- Dediğimi yap 150 joule

- Hazır

Olmuyordu o ses ne kadar yüksek çıkarsa benim kalbim o kadar yavaşlıyordu.

- 300 joule hadi

- Hazır

Gene o ses geliyordu

- Hayır bitmedi Barlas bırakma beni

- 350 joule

- Hocam gitti artık

- Hazırla!

Ne kadar bağırdığımı bilmiyordum boğazım artık acıyordu.

- Hazır

​​​​​​- Hocam , hocam başardınız geldi.

 

 

1 HAFTA SONRA

- Barlas oğlum hadi bir kaşık daha.

- Anne yeter kurşun değil de sen öldürücen

- Allah korusun Mehpare kızım bak ne diyor bu deli

Gülümseyerek Barlas'a baktım.

- Deli hemde inatçı bir deli

- Süheyla anne hadi sen git eve dinlen çok yoruldun ben buradayım zaten

- Tamam kızım dikkat et ama bu deli kaçmasın

Süheyla anne'yi eve gönderdik ve baş başa kalmıştık . Barlas uyuyordu koltuğa geçip onu izlmeye başladım onun nefes aldığını bilmek beni anlamsız mutlu ediyordu çok masum uyuyordu. Göz altları yorgunluktan çökmüştü , saçları dağınıktı ama hâla çok yakışıklıydı.

- Bana böyle bakmaya devam edecek misin?

- Evet gözümün önünden ayırmıycam

Gülerek bana baktı

- Ben razıyım doktor hanım ömrümün sonuna kadar gözünün önünde olmaya

- Uslu bir hasta olursan olabilir

Gülmeye başladı ama canının açısından kasılıp ara ara iniltileri oluyordu .

- Mehpare

- Efendim?

Eliyle üstündeki örtüyü açarak yana kaydı.

- Birlikte uyuyalım mı ?

Gözlerine baktığımda bana bakan o kahverengi gözlere kafamı sallayıp yanına yattım ona sırtımı dönüp yattım. Kalbim hızla atıyordu. Nefesim kesik kesikti. Barlas belimden tutup vücudumla vücudunu birleştirdi. Kafasını saçlarıma götürüp derin bir nefes aldı.

- İyi ki geldin doktor hanım...

​​​​​

 

 

​​​​​

 

 

Bölüm : 25.02.2025 18:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...