Yeni Üyelik
2.
Bölüm
@sevcat

Yeni büyüler öğrenmeye devam ediyorum bugünün konusu asa kullanmadan ateşe yön vermeye çalışmak.Öğretmenim olan Ateş Cadısının ismi Ellen.Ellen bana çalışabilmem için parşömenler verdi.Şu an ise onu izleyerek taklit etmeye çalışıyordum ama olmuyordu.

"Hadi ama senin sorunun ne?"

"Bilmiyorum Ellen,deniyorum olmuyor."

"Biraz dalgınsın sanki."

"Bilmiyorum sadece fazla odaklanamadım."

"Onu fark ettim zaten."

Ellen biraz daha antrenman yaptıktan sonra beni evime yollamaya karar vermişti.Süpürgeme binip eve dönmek için yola çıkmıştım.Eve vardığım zaman annem evde değildi.Muhtemelen ava çıkmışlardı.Annem gelene kadar kitap okumaya karar vermiştim.

'''Ateş'e yön verirken asa tutumuna dikkat edilmelidir.Asanın ucu ateşe gideceği yönü gösterir,ateş o yönde yol alır.Ateşe yön verirken asa kullanmazsak eğer ayaklar ellere göre daha aktif çalışacaktır.'''

Kitapta yazan küçük kısmı okuduktan sonra Ellen'den aldığım parşömeni kapıp arka bahçeye çıktım.Çok büyük olmayan bir ateş yaktım.Sonra asamı bir kenara bırakıp parşömendeki hareketleri yapmaya başladım.Ben çalışmaya devam ederken bir anda çok güçlü bir rüzgar esti ardından gür bir kahkaha koptu.Arkama döndüm.

"Hoşgeldin anne."

"Hoşbuldum bebeğim."

Annem süpürgesinden indi.

"Napıyorsun böyle?"

"Antrenman yapıyordum."

"Haa...Karnın acıkmadı mı?"

"Birazcık"

"Tamam o zaman mutfağa koş."

Annem mutfağa geçti bende onun peşinden mutfağa gittim.Beraber birşeyler pişirip yedik.Sonrasındaysa bana avın nasıl geçtiğinden falan bahsetti.Ben de ona antrenmanlarımdan bahsettim.Böyle günü kapattık.

.

.

Ertesi gün annem ava beni de götüreceklerini söyledi.Hazırlanmak için odama gittim.İşim bittiğinde yatağıma oturup annemi beklemeye başladım.Doğrusu bir daha Thoması görür müydüm merak ediyorum ama sanırım onu görmemem daha iyi olurdu çünkü eğer onunla karşılaşırsak bu onun ölmesi demek olurdu.

"Amaris"

Annem bana seslendiğinde yatağımdan kalktım onun odasına doğru gittim.

"Hazır mısın bebeğim?"

"Hazırım anne,sen hazır mısın?"

"Ben de hazırım,hadi o zaman gidip diğerleriyle buluşalım sonra da yola çıkalım"

Annemle buluşma noktasına vardığımızda neredeyse herkes gelmişti.Bu sadece benim değil bir kaç yaşıtımında ilk avı olacaktı.

Annemin önderliğiyle yola çıktık.Kendi yaşadığımız kasabayı geçtikten sonra bize ait olan ormanla devam ettik en son annem insanlara ait olan ormana geldiğimiz zaman durdu.

Bizi gruplara böldü.Beni kendi grubuna aldı sonrasındaysa ormanı yakıp yıkmaya başladık.Bunu yapmamızın amacı dikkatleri buraya çekip geldiğimizi belli etmekti.Hedeflenen gibi de oldu çok geçmeden bir grubun buraya yaklaştığını gördük.Bize ateş etmeye başlamadan önce annem pelerini kapatmamı söyledi sebebini bilmiyordum ama kapattım.Bize ateş etmeye başladıklarında bizde onlara asalarımızla karşılık veriyorduk kimileriyse elementlerin güçlerinden yararlanıyordu.

Bu minik insan grubunu katlettikten sonra eve geri döneceğimizi düşünüyordum fakat öyle olmadı gidenlerin yerini yenileri aldığı zaman annemler geri dönmek istemediler ama bunlar diğerleri gibi değildi.Yeni gelenler daha güçlüydü direnebiliyorlardı.

Tam o esnada süpürgeme çarpan mermiyle beraber süpürgemin ikiye ayrılması ve benim yere çakılmam bir olmuştu.Annem biraz geç fark etmişti ama yine de benim için yumuşak bir iniş sağlamıştı.Hemen açılan pelerinimi kapattım.Yerden kalktım ama etrafımda insanlar vardı ve silahlarının namluları bana dönmüştü.

Kısa bir süreliğine bu savaş durmuş gibiydi,cadılar ve insanlar çatışmayı bırakmıştı.İnsanlar yukarı bakan namluları bana döndürmüşlerdi ve hepsi ateş etmeye birbirinden daha çok hazırdı.

Annem üzerindeki korkuyla konuşmaya başladı.

"Eğer kızımın saçının teline zarar verirseniz,yüzyıllardır süren antlaşmayı bozarım.O dokunulmazlık hakkı olan kasabanızı yakıp yıkarım kimse de bana engel olamaz."

Anneme cevap gelmişti.

"Neden? Sen benim arkadaşlarımı oradan oraya savururken iyiydi."

Annem sessiz kalmıştı.Tam beni almak için hamle yapacaktı ki insanlar onu tekrar tehdit ettiler.Bu sefer bir kısım silahların namluları anneme döndüğü zaman kim olduğumu hatırladım.Asamı elime aldım ve o kadar kuvvetli bir ateş çemberi yarattım ki kaçmaya fırsat bile bulamadılar hepsi oldukları yerde kül oldular.

Annem yaptığım şeyin şokundayken Ellen beni alkışlamaya başlamıştı ve tabi bir yandan da kendini övmeye sonuç olarak beni o eğitiyordu.Sonrasında daha fazla yaygara çıkarmadan kendi kasabamıza dönmeye karar verdik ve gittik.Kendi süpürgem kırıldığı için anneminkine oturmuştum.Kendi kasabamıza döndüğümüzde annem beni yeni bir süpürge için Yaşlı Cadı Alexa'nın yanına götürmüştü.Alexa yaşlanıp güçlerinde ki yetkinliğini yitirdikten sonra bu tarz işlerle uğraşmaya başlamıştı zaten esasında da bitki cadısıydı bu yüzden tam ona göre bir işti.

Yeni süpürgemi aldıktan sonra annemle eve dönmüştük.Annem benimle gurur duyduğunu söyleyip beni tebrik etmişti.Sonrasındaysa uyumam için odama götürüp beni yatırmıştı fakat asla uyuyamıyordum.Aklım tamamıyla Thomasta kalmıştı ve doğrusu çok gergindim o kül ettiğim ekibin içinde oda var mıydı bilmiyordum ve onun da olmasından çok korkuyordum.

Kendime hakim olamayıp onu bulmaya karar verdim.Odadan çıktım,annemi kontrol ettim,süpürgemi ve asamıda aldıktan sonra sessizce evden çıktım.Süpürgeme bindim ve orman sınırlarını olduğu yere gittim.Süpürgemi orada bir yere sakladım.Elimede bir meşale almıştım.İnsanların ormanında onu bulma umuduyla dolaşmaya başladım.Uzun bir süre ormanda dolaştıktan sonra onu bulamadım.İçimi onu öldürmüş olma korkusu kaplamaya başlamıştı.Bundan emin olmak icin tek bir çarem vardı.O da kasabaya gitmek.

Kasabaya gidip gitmemek konusunda çok kafam karışmıştı ama en sonunda gitmeye karar vermiştim.Kasabaya doğru yürümeye başladım.Kasabaya vardığım zaman meşalemi söndürdüm ve sanki diğer insanlar gibi etrafta dolaşmaya başladım.Saat çok geç bir saat değildi ve kasaba hala canlıydı.İnsanların arasınsa öylece dolaşıyordum ama onu göremiyordum.Evinin nerede olduğunu da bilmiyordum.Annem şuan burada olduğmu bilse beni mahvederdi muhtemelen ama yapacak bir şey yoktu.İnsanların arasından sıyrılıp boş bir banka oturup öylece etrafı izlemeye başladım.Tam ümidi kesip gidecektim ki onu gördüm.Gayet sağlıklıydı yarası falan var gibi durmuyordu.İçim onu görünce o kadar rahatlamıştı ki sevinçten neredeyse kahkaha atacaktım.Ama o beni görmemişti.Tam sohbet etmek ve beni hatırlayıp hatırlamadığını sormak için yanına gidecektim ki benden bir kaç bank ötede oturan aynı onun gibi sarı saçlı bir kızın yanına oturmuştu.Beraber sohbet etmeye başlamışlardı.

Neden kendimi bu kadar kötü hissettim bilmiyordum sadece o an oradan gitmek istedim ne olduğu umrumda değildi.Pelerini mi kapattım ve süpürgemi çağırdım birazdan burada ortalık karışacaktı ama bana hiçbirşey olmayacaktı.

Süpürgem o kadar insanı pas geçip yanıma geldiğinde ilk çok dikkat çekmemiştim fakat üstüne oturduğumda ve yükselmeye başladığımda çığlıklar kopmaya başlamıştı.

"İMDATT! O BİR CADI"

Kimseye zarar vermiyordum sadece olduğum yerde yükseliyordum kasabadan uzaklaşmadan önce gördüğüm son şey Thomasın bana silah doğrultmasıydı ama o zaten az önce kalbimi parçalamıştı

.

.

💞

Umarım kitabımı beğenirsiniz

Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın🤍🌜

 

 

Loading...
0%