Tepemdeki mühür parçalanıp ayaklarımın dibine düşmüştü.Bunu kimin yaptığı görmek için kafamı kaldırdığımda ise çoktan süpürgesiyle burdan uzaklaşmış siyah pelerinli birini görmüştüm.

Daha fazla zaman kaybetmeden hışımla içeri girmiştim.Bahçe sakin duruyorda sanki her şey normalmiş gibi...

Bahçede de oyalanmadan direkt eve geçmiştim.Salonda kimse yoktu.Annemin odasına çıkmaya karar vermiştim fakat annemin odasına gittiğimde orası da boştu.Evin içinde son çırpınışlarımı yapmaya başlamıştım.

"Anneeeee..."

"Nerdesin anne?"

Ben sustukça çıt bile çıkmıyordu.Evin tüm odalarını gezmiştim.Hepsi boştu,bomboş.Sanki yenilgiyi kabul edermişçesine annemin odasında yatağa çökmüştüm.Hiçbir şey değişmemişti acaba annem eve hiç mi uğramamıştı?

İşin kötü yanlarından bir diğeride evde ne kullanabileceğim bir süpürge ne de bir asa vardı.Anneminkilerde yoktu.Kasabanın durumunu merak ediyordum çıkmak tehlikeli olabilirdi belki ama dışarı çıkıp neler olduğunu görmeden asla rahatlayamayacaktım.

Odama geçtim.Dolabımdan siyah bir pelerini giydim.Odamda ki aynadan saniyelikte olsa kendimi görmüştüm ve berbat haldeydim ama şuan sorunumuz bu değildi.

Evden çıktım.Hızlı adımlarla kasabaya doğru yürümeye başladım evimiz kasabaya çok da uzak değildi.Kasabaya geldiğimde etrafa göz gezdirdim.Ortalıkta kimse yoktu lakin cesette yoktu bu da demek oluyor ki herkes ölmemişti ki birileri cesetleri toplamıştı.O gün Ellen'ı bırakmak zorunda kaldığım yere gittim.Hala kan izleri vardı.

"HEY! SAKIN KIPIRDAMA."

Arkamdan duyduğum bağırışla yerimde sıçramam bir olmuştu.

"Sakın kıpırdama."

Olduğum yerde kalmıştım.

"Kimsin sen?"

En sonunda arkamı dönecek cesareti bulmuştum.Arkamı döndükten sonra başımda ki şapkayı açıp;

"Amaris ben."

"Sen kimsin Amaris?"

"Ben yeni ateş cadılarından Amaris.Ellen'ın öğrencisiyim yani öyleydim."

"Ellen mı tanırım onu da senin dışarıda ne işin var neden yer altında değilsin?"

"Savaş günü bir şekilde sizden ayrı kaldım.Yeni geldim buraya lütfen bana yardım et."

"Dur bakalım sana öyle hemen güvenecek değiliz.Cadı olduğunu kanıtla bize."

"Ateş yakabilir misin?"

"Başka bir büyü yap."

"Peki."

"CİBO PER VERMİ"(Türkçe karşılığı:Solucan yemidir.)

Yer altından bir sürü solucan çıkmaya ve onlara doğru saldırmaya başladığı zaman büyümü geri çekmiştim.

"Pekala seni yer altına götüreceğim."

Onlara karşı koymayıp onlarla beraber yeraltı için yola çıkmıştık.Süpürgem olmadığı için onlardan birininkine ben de binmiştim.Daha önce yer altı diye bir yerden hiç kimse bahsetmemişti bana belki de yeni bir sığınaktı.

Yer altının girişi bir kapaktı.Kapağı bilmediğim bir büyüyle açtıktan sonra beraber içeri geçmiştik.

Acaba annemleri bulabilecek mıydım?

.

.

💞

Çizgi studio da kan saati ile sizlerleyimmmm kitabıma göz atmayı unutmayın.

Yorum ve Oylarrrrrr💜