@sevda.h
|
Sabah gözlerini baş ağrısı ile açan Ceylan saate baktığında 9.45 olduğunu görerek gözleri kocaman açıldı. Bu saate kadar uyuduğuna inanamıyordu. Evliliklerinin ikinci ayı dolmak üzereydi ve son bir haftadır kendini çok halsiz ve yorgun hissediyordu. Her sabah kahvaltı yapmayı sevmeyen kocasına zorla kahvaltı yaptırır öyle ise gönderirdi lakin bir haftadır kolunu kaldıracak güç bulamıyordu kendisinde. Afran yine onu uyandırmadan işe gitmişti. Ayaklarını sürüye sürüye banyoya girib işlerini hal ettikten sonra havaların siyah etek ve uzun kollu beyaz bluzunu giydi. Üşüdüğünü his ederek üzerine ince krem rengi hırkasını giydikten sonra aşağı indi. İlk bahar gelmiş havalar soğumaya başlamıştı. Helin'in odasından geçerken kapının açık olduğunu gördüğünde odada olmadığını tahmin edib en alt kata indi. Kaynanası avludaki sedirde oturmuş iğne oyası yapıyordu. Yanına gidib "Günaydın annem" diyerek yanağına öpücük kondurdu. Bu kadını seviyordu. Hiç tanımadığı annesinin yerini doldurmak istiyor kendisine annelik yapıyordu. Kocaman gülümseyen kadın "Sanada günaydın güzel kızım" diyerek elini sıkmıştı. Mutfak kapısından çıkan Helin yalancı kızgınlık ile "Tünaydın de sen ona. Öğlen oldu öğlen gelin hanım " diye eli belinde konuşurken kahkaha atan Gülnaz hanım "uğraşma gelinim ile" diye söylenmişti Helin'e. Ceylan'ın dibine gelip annesinin duymayacağı şekilde kulağına doğru "Ahh tabii ağabeyim gece uyku vermiyor du değil mi?" Diye konuşurken Helin'in bu hallerine alışan Ceylan artık söylediklerine utanmıyor tam tesri oda aynı şekilde cevap veriyordu. "He gülüm he evlenince senide görecez" diye konuşarak mutfağa girmesi ile aldığı kokudan dolayı ağzını kapatarak çıkması bir oldu. Hemen alt kattaki lavaboya koşarken içindekileri çıkarttı. Gözlerinden yaşlar akarken peşinden gelen Helin alnını sıkıca tutmuş ona destek olmuştu. Sonrasına ayağı kalkıp elini yüzünü yıkadıktan sonra kapıda duran kaynanasına Göz ucu ile bakan Ceylan bir şeyler konuştuğunu duyuyordu ama algılayamıyordu. Gözleri kapanıp kendini karanlığa teslim ederken Helin'in "yenge" diye çığlığı en son duyduğu şeydi. Helin'in çığlığına uyanan Fırat yataktan fırlayarak aşağı kata indi. Lavaboda yerde baygın yatan yengesini ve başında ağlayan Helin ve annesini gördüğünde ne olduğunu anlamadan hiç düşünmeden yengesini kucakladığı gibi arabaya koştu. Arka koltuğa annesi geçerken kucağına yengesini yatırmış kendisi sürücü koltuğuna geçmişti. Ön kapı açılmış Helin binerken elindeki tişörtü kendisine uzatıyordu. Tişörtü alıp giyerken "öyle bir cırladın ki giyinmeyi unuttum amına koyayım" diye söylene söylene çalıştırdı arabayı. Arka koltuktan "Küfür etme eşek sıpası, düzgün sür şu arabayıda" diye söylenen annesine cevap vermeden gaza yüklendi. Yarım saatlik yolu kaç dakikada geldiklerini bilemiyordu. Arabadan hızlıca inip yengesini tekrar kucağına alıp hastane içine koştu. Getirilen sedyey yatıran yengesini doktorlar muayene etmek için içeri alırken üçü kapıda bekliyordu. Gözlerini ilaç kokusu ile açan Ceylan kolundaki serumu kontrol eden hemşireyi ve başında dikilmiş elindeki kağıdı inceleyen doktoru gördü. Yine sabah olduğu gibi çok halsiz his ediyordu kendisini. Uyandığını fark eden doktor "Ceylan hanım evde baygınlık geçirip yarım saat önce hastaneye getirildiniz. Kendinizi nasıl his ediyorsunuz?" Diye sorarken "halsiz" diye cevap verdi. "Değerleriniz çok düşük. Bu değerler ile normal bir hamilelik geçirmeniz imkansız. Bol vitamin takviyesi almanız gerekiyor" diyen doktorun sadece "hamilelik" dediğinde takılı kalan Ceylan boştaki kolu direk karnına gitti. "Ben hamile miyim?" Diye sorarken doktorun "Yeni öğrendiniz sanırım. Evet 5 haftalık hamilesiniz. Tebrik ederim." Diye konuşmasına kocaman gülümsedi. Afran ve kendinden bir parça taşıyordu içinde. "Aileniz kapıda bekliyor isterseniz içeri alalım" diyen hemşireye kafa sallayan Ceylan ile birlikte dışarıya çıkan hemşire Gülnaz hanım Helin ve Fırat ile döndü. Kapıdan girmeden önce "Müsaade var mı?" Diye soran Fırat her zamanki gibi efendiliğini konuşturuyordu(Ah güzel çocuğum sanada bulayım bi kısmet). Ceylan'ın hamilelik haberini alan aile üyeleri çok sevinirken Ceylan'ın isteği üzerine Afran'a bir şey soylenmeyecekti. Bir kaç gün sonra doğum günü olan kocasına kendi doğum gününde baba olacağının haberini hediye olarak vermek istiyordu Ceylan. Serumu bitene kadar hastanede kalan Ceylan sonrasında taburcu olmuş eve dönmüşler di. ******* Cihanlı konağında hiç olmadığı kadar kasvetli bir hava vardı. Berfin kendi halinde okula gidip gelirken Nazlı bebeği ile ilgileniyor Mirza ise iş ve ev arası mekik dönüyordu. Her gün babasının yanına uğrar en az bir saat yanında ona bir şeyler anlatırdı. Küçüklüğünden beri babasına düşkün olan Mirza bir dağ gibi gördüğü babasını yatakta görmeyi hazmedemiyordu. Mihra hanım ise tamamen kendi köşesine çekilmiş kimse ile muhatab olmuyordu. Azra'nın başına gelenleri öğrenmiş ve sağ kolunun olmayışı onun canını sıkmaya başlamıştı. Odasında otururken kapısı çalınmış ve en güvendiği adamı elinde bir paket ile girmişti odasına. "Azra hanım dan beklediğiniz paket geldi hanımım" diye konuşan adamın elindeki paketi alan Mihra hanım siyah şalını başına takmış ve "Barzan şirketine gidiyoruz" diyerek emir vermişti. ******** Odasında hazırladığı doğum günü sürprizi ile kocasını bekliyordu Ceylan. İki gün önce hamile olduğunu öğrenmiş bugün ise kocasına soyleyecekti. İki gün Afran'a belli etmemek için çok çaba harcamıştı zira bebeği varlığını belli eder gibi midesini bulandırıyor ve iştahını kesiyordu. Afran bir kaç kez hastaneye gidelim diye söylesede "adet oldum Afran ondan böyle oluyor" diye ufak bir yalan söyleyerek geçiştirmişti. Bugün ise kocasının doğum günüydü ve hediye olarak ona bebekleri olacağının haberini verdcekti. Elindeki kutuyu makyaj masasının üzerine koyduğunda etrafa koyduğu bir kaç mumu yakmaya başladı. Tam o sırada ani fren yapan araba sesi ile irkilsede penceren baktığında Afran'ın hızlı hızlı odaya doğru geldiğini Fırat'ın ise onun arkasından "ağabey bak önce bir dinle" diye bağırdığını gördü. Kapısı sert bir şekilde açılıp aynı sertlik ile kapatılırken yerinde sıçradı Ceylan. "Afran iyimisin" diye sorduğunda adam aniden gelip çenesini sıkmıştı. "Adımı ağzına alam Cihanlı" diye. "Anlamadım" diye konuşan Ceylan çenesinden baskı yüzünden gözleri dolmaya başlamıştı. Elindeki küçük siyah flash bellek'i kendisine doğru sallayan adam "Mihra Cihanlı ile bir olup beni nasıl oyuna getirdiğini öğrendim" diye tıslamıştı. Kafasını iki yana sallayan Ceylan "Öyle bir şey yok. Ben hiç bir şey yapmadım" diye ağlıyordu. Flash belleği Ceylan'a doğru fırlatarak "Benim için Cihan güzeli masalı bitmiştir. Yüzünü bile görmek istemiyorum" diyerek çekip gitmişti. Dizlerinin üzerine çöküp ağlayan Ceylan avazı çıktığı kadar "Benim bir suçum yok" diye bağırmış sesini duyan Helin ve Gülnaz hanım odaya girmişti. Helin hemen gidib yengesini ayağa kaldırırken Gülnaz hanım gelinine kırgın gözler ile bakıyordu. Kalbine bıçak gibi saplanan Afran'ın lafları ve Gülnaz hanımın bakışları ile kendini yine öksüz his eden Ceylan bundan sonra ne olacağını bilemiyordu. ********* Barzan şirketinden çıkmış kendine özel dağ evine giden Mihra hanım elindeki telefonu ile Azra'yı aradı. "Annen intikamını aldı kızım" diye konuşan kadına histerik bir kahkaha atan Azra " Annem intikamını almış ama benim intikamımı kim alacak anneciğim?" diye soran Azra devam etti "Sen Mihra Cihanlı! Bir intikam uğruna öz kızını başka bir ailede büyümesine sebeb oldun. Bunca sene buna katlanan ben. Şimdi ise benim intikamım ve benim oyunlarım başlıyor" diye konuşmuştu. "Yarın Azra Cıhanlı olarak dönüyorum Mardine anneciğim buna hazırmısın?" diye konuşan kıza kahkaha atan kadın "Ben bunca yıl beklediğim intikam için kendimden vazgeçmişken senden vazgeçemeyeceğimi sanıyorsan çok aptalsın Azra. Nefes almaya devam etmek istiyorsan orda kalacaksın ve beni unutacaksın". Telefonu kızın suratına kapatan Mihra Cihanlı kahkaha attı. "Ben Mihra Cihanlı hep kazanırım hiç kayb etmem" kendi kendine konuşan kadın haklıydı. Yine o kazanmıştı.
Olaylar olaylar. Eh be Mihra bir ölmedin kurtulamadık senden. Kitabı hangi şehirden okuyorsunuz merak ettim? Ben belki çok yakınınızda ola bilirim:) yeni bölümde görüşmek dileği ile. Hoşçakalın♡ |
0% |