Yeni Üyelik
23.
Bölüm

Güle güle Azra

@sevda.h

Hozan ağanın kalp krizi geçirdiği günün üzerinden bir hafta geçmiş bu süreçte her kes köşesine çekilmişti. Mirza toplantıya katılmamış girdiği ihaleden çekilmişti. Şu an onun için önemli olan tek şey babasının sağlığıydı. Evden çıkarken gayet iyi görünen adam nasıl orduda bu hale geldi diye düşünürken annesini defalarca kez sıkıştırmış ama bir sonuç alamamıştı. Ama şükürler olsun ki babası günden güne durumu iyileşiyordu. Bugün ise Afran ve Ceylan hem el öpmeye hemde yemek yemeye geleceklerdi. Babasının odasına girib konuşamayan babası ile biraz detleştikten sonra kendi odasına girdi. Karısı Nazlı kızını giydiriyordu. Hemen gidib kızının çıplak karnına dudaklarını bastırırken gidiklanan Naze gülmeye başlamıştı. Günden güne büyüyen küçük prensesi artık babasını tanıyor her gördüğünde ona gülücükler saçıyordu. "Babası kurban olur bu güzelliğe" diye kızını severken Nazlı kocasını ve kızını aşk ile izliyordu. "Ben her ikinizede kurban olurum" diye kocasının saçlarını öpen Nazlı'ya başını kaldırıp gülümseyerek baktı Mirza. "Hangi sevabımın mukafatısınız bana bilemiyorum Nazlı'm" diye konuşurken çoktan karısının dudaklarını öpmeye başlamıştı. O anda küçük Naze araya girmiş ayakları ile anne babasına tekmeler atmıştı. Mirza kızına kahkaha atarken Nazlı sahte kızgınlık ile konuşmuştu "Daha şu kadar boyuyla beni halt ediyor bu kızın Mirza". Karısına gülen Mirza "kıskanma hatun en çok seni seviyorum" diye gönlünü almıştı.

Akşam olmak üzere Cihanlı konağına gitmek için yola çıkan Afran ile Ceylan yolda giderken ev yapımı baklava almayı unutmamışlardı. Arabada giderken karısının elini kendi eline haps eden Afran öyle kullanıyordu arabayı. Ceylan kocasına gülümserken yinede tedirgindi. Her ne kadar Afran'a belli etmek istemesede Mihra hanım ile karşılaşmak istemiyordu. Evliliklerinin üzerinden 20 gün geçmiş ve Mihra hanımsız hayatı o kadar rahat gelmisti ki kendisine çok huzurluydu. Konağın kapısına geldiklerinde beraber arabadan inen karı koca Afran'ın Ceylan'ın beline elini atıp yönlendirmesi ile girdiler konağa. Ev ahalisi hepsi kapıda karşılarken onları Mihra hanım bile oradaydı. Sahte gülümseme ile Afran'a "hoşgeldin" diyen kadın hiç beklemediği anda kendisine sarılmış kimsenin duymayacağı ses tonu ile kulağına "tilkinin döndüğü yer kürkçü dükkanı olurmuş" diye kızı tehdit etmişti. Kötü kadının neyi ima ettiğini anlamayan Ceylan dönüp kalırken Nazlı'nın kendisine sarılması ile toparlanmıştı. Hep beraber salonda kurulan masaya geçerken Ceylan amcasını görmek istemiş ve Mihra hanım ısrar ile "Ben götürürüm" diyerek eşlik etmişti. Ceylan önde o arkada odaya geldiklerinde amcasını yatakta gören Ceylan gözyaşlarına engel olamamış ve amcasına sarılarak ağlamıştı. Hozan ağa ise kızı gibi gördüğü Ceylan'a gözleri ile bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama başaramıyordu. Tam o sırada arkada olan Mihra hanım Ceylanı kolundan çekip kaldırırken "Senin yüzünden bu halde" diye konuşmuştu kıza doğru. Yengesinden kolunu kurtaran Ceylan "Ne saçmalıyorsun yine?" Diye söylenirken "Senin ile yaptığımız planı öğrenmiş" diye tısladı Mihra hanım. Sinirle gözlerini kapatan Ceylan "Sen tek başına plan yaptın benide kurban seçtin. Kendi günahını benim boynuma yükleme" diye söylerek çıkmıştı odadan.

********

Okul çıkışı Azra'nın okulunun kapısında bekliyordu Fırat. Bu gün tüm gerçekler konuşulacak ve Azra hiç olmamış gibi devam edecekti hayatına. Kapıda görünen Azra arabasını fark etmiş olacak ki gülümseyerek geliyordu. Ön kapıyı açarak oturunca sürücü koltuğundaki Fırat'a doğru eğilmiş "Sevgilim" diyerek yanağını öpeceği sırada kemerini takmak için eğilen Fırat buna müsaade etmemişti. Bozulduğunu belli etmemeye çalışarak "Nereye gidiyoruz" diye soran kızı cevaplamayan Fırat havalimanına sürmüştü arabayı. Geldikleri yeri görünce şaşıran Azra "niye geldik buraya" diye sorarken "tetilemi gidiyoruz?" diye devam etti.

Başını araba koltuğuna yaslayarak gülen Fırat "Biz değil sen tek başına gidiyorsun" diye kıza bakmadan konuştu. "Ne diyorsun Allah aşkına Fırat ya anlamıyorum" diye konuşan kızı çenesinden kavrayan Fırat "yediğin haltlardan haberim var Azra. Dua et elimi kana bulamıyorum yoksa seni bu şehirden kovmak ile kalmam diri diri toprağa gömerdim" diye tıslamıştı. Çenesi titreyen Azra ağlayarak "Yemin ederim benim bir suçum yok Mihra hanım zorladı" diye söylerken "Sikimde değil kimin zorladığı. Sen seni en yakın arkadaşı sanan insana yamuk yaptın. Ben bunu görmezden gelmem. Şimdi dediğim gibi yengemin hiç bir şeyden haberi yokken siktir olup gideceksin yoksa benden çaldığın evrağın kamera kayıtlarını polise verir hapiste çürütürüm seni" diye konuştu Fırat. El mecbur kabul eden Azra anne babasına haber verirken Ankara uçağına binmiş bir daha dönmemek üzere gitmişti.

*********

Yemek sonrası karısını konağa bırakan Afran kendisi "şirkette işim var" diye gitmişti. Işıkların kapalı olduğu salonda kimsenin olmadığını anlayan Ceylan kaynanasını rahatsız etmek istememiş Helin'in odasına gelmişti. Kapısını çaldığında hemen kapıyı açan Helin yengesini içeri buyur etmişti. Birlikte sohbet eden gelin görümce Ceylan'ın saçlarını arkaya toplaması ile ortaya çıkan boynundaki kızarıklığı fark etti Helin. "Yorgun gibisin yengecim" diye soran Helin'e kafa sallayan Ceylan "Çok yorgunum" diye cevap verirken kızın farklı manada sorduğunu bilemedi tabii. Kahkaha atan Helin "Belli. Ağabeyim yormuş seni baya" diye kaşları ile boynunu işaret ederken eli direk boynuna giden Ceylan "Allah seni napmaya Helin. Valla çok fenasın" diye konuştu. Aklına gelen ile "Hıı ya bizimkilerde fark ettilerse. Ayy rezil oldum" diye söyleniyordu. Yengesinin haline kahkaha atan Helin "Oradaki her kes Berfin hariç yapmışlardır bu şeyi yengecim merak etme" diye konuştu. "Bi git başımdan ya valla seninle iki sohbet edilmiyor. Ben gidiyorum odama" diye kapıdan çıkarken arkasından "Git git kocanı bekle" diye konuşan Helin dil çıkartarak çıkmıştı odadan.

*********

Ceylan'ı bıraktıktan sonra Fırat'ı arayarak nerede olduğunu öğrenen Afran yanına gitmişti. Arabasını yolun kenarına çeken Fırat uçurum kenarında elindeki bira ile düşünceler içinde oturuyordu. Yanında hareketlilik fark eden Fırat ağabeyinin geldiğini görünce elindeki birayı uzatmış Afran'da hiç hayır demeden dikmişti kafasına. "Ne o aşk acısı mı çekiyorsun Fırat Barzan" diye konuşurken kafasını iki yana sallayan Fırat "Kızın oyununa geç uyandım ona içiyorum" diye cevapladı. "Verilmiş sadakat varmış aslanım koynuna girseydi daha kötüydü" diye konuşan Afran'a kahkaha atan Fırat "denedi" diye cevapladı. "Lan yaptın mı yoksa" diye çıkışan agabeyine "normalde olsa affetmezdim de işte orospularla işim yok benim" diye cevapladı. "Ulan Fırat ne ayaksın lan sen. Sağın solun belli değil" diye konuşan Afran "ama adamın dibisin oğlum sen" diye sarıldı kardeşine.

Günün yorgunluğunu atmak için ılık duş alan bornozunu giymeden bedenini havlu ile sararak çıktı banyodan. Makyaj masasının önüne gelip saçlarındaki havluyu çıkaran Ceylan tarağı eline aldığı anda kapı açıldı. Odaya giren Afran karısını kısacık havlu ile görünce yutkunmuştu. Bu kadın onun sonu olacaktı ama o bunun farkında bile değildi. Afran'ın odaya girmesi ile sanki onu hoc çıplak görmemiş gibi utanan Ceylan havlunun uçlarından sıkıca tuttu. Yanına gelen kocasından alkol kokusu gelirken suratını buruşturdu hemen. Boynuna başını gömen adam kokusunu içine çekerken "Çok hoş buldum karıcım" diye konuşuyordu. "Afran. İçkimi içtin se? " diye soran karısına "hı hı" diye cevap verdi Afran. "Niye içtin peki?" Diye soran Ceylan "ortam güzeldi" diye aldığı cevaptan hiç memnun kalmamıştı. "Ne güzeli ya hayırdır?"diye soylenrek Afran'ı iterken kahkaha atan adam "Ama sen her şeyden daha güzelsin" diye dudaklarına kapanmıştı. Öpüşürken aklına gelen ile kocasından ayrılan Ceylan kollarını göğsünde birleştirdi. "Cezalısın. 1 hafta sana sevişmek yasak" diye konuştu. Kaşları çatılirken "Ne diyorsun kadın sen? Sana dokunmadan bir hafta geçer mi?" Diye boynuna gömdü kafasını. "Hiç öyle boynumu falan öpmeye kalkma. Valla ciddiyim bak kime diyorum Afran ya" diye hayıflanan Ceylan'ı dinleyen kimdi? Kocası çoktan boynuna izlerini bırakmış kendisini kucaklayarak yatağa taşımıştı bile. "Yine boynumu morarttin değil mi? Zaten bugün rezil oldum" diye konuşan karısının söylediklerine gülen Afran gömleğinin düğmesini açmak ile meşguldü. "İstersen sende bana yapa bilirsin" diye dalga geçerken dudağını öpmeden önce konuştu. "Sana söylemiştim güzelim. Doyumsuz Kocan var"

 

 

Evvvveettt. Bölüm nasıldı? Bu delilere kıyamıyorum ben. Ama biraz macera katalım değil mi? Merak etmeyin mutsuz son yazmayacağım. Mutsuz son ile biten hikayeleri bende sevmem. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.

Loading...
0%