Keskin yeşil gözleri ile etrafı talan eden Mirhan Ali Şahmaran aradığını henüz bulamadığından kaşları olabildiğince çatılmıştı. Davul zurna sesleri yankılanırken ortada halay çeken insanların çektiği zılgıt sesleride hiç susmuyordu. Elinde balonlar ile koşturan çocuklardan tanıdık bir çocuk görünce hemen yakaladı.

Lan Mıstık Firuze ablan nerede?

Dudaklarını "bilmem" anlamında büzen çocuğun ensesine tokat hafif tokat atarken "yalan konuşma len" diye uyardı.

Vallah bilmiyom Mirhan ağabey. Halayda çekmedi.

Çocuğa biraz harçlık vererek gönlünü alan Mirhan etrafı kolaçan etti yine. En son telefonunu çıkartarak "Dilemin" yazısına tıkladı. Arama hemen cevaplanırken "Bu iş çok uzamadı mı gülüm ya bak valla bunaldım artık" diye hayıflandı hemen. "Hiç mızmızlanma Mirhan Ali o kadını arabana alırken düşünecektin. Hadi arabana aldın bide ben dururken ön koltuğa yerleşti hemen. Bak hatırlayınca cinler tepeme tepeme çıkıyor." diye sinirle söylenen kıza gülmek istedi lakin bastırdı hemen gülüşünü. Maşallah birde güldüğünü görse daha beter beynini severdi. Ne güzeldi kıskanıyordu sevdiği. Bu kıza bir ömür vermişti, bu kızdan bir ömür almıştı. Ölürdü onun için. "Sana diyorum Mirhan ağa " diye cıyaklayan kıza boğazını temizleyerek " hadi güzelim arka bahçeye çıkta affetireyim kendimi sana ha" diye şirinlik yaparken biraz sessiz kalan kız sevdiğini kaç gündür görmediği için özlemine dayanamamış olacak ki " iyi be tamam geliyorum" diyerek suratına telefonu kapattı. Arka bahçeye doğru giden Firuze arabasına yaşlanmış elinde sigara ile kendisini bekleyen adamı gördü. Nasılda burnunda tütüyordu bu adam. Kaç gündür görmemiş özlemişti hemen. Özlemi inadından ağır basmış olacak ki şu anlık trip atmayı bir kenara bırakmış koşarak gidib sarılmıştı sevdiği adama. Mirhan Ali'ye hemen kollarını beline dolarken "birde naz yapıyor birileri" diye dalga geçti. Omuzuna vuran kızın elini tutup avuç içlerine derin öpücük kondurdu. Avuç içlerindeki kıpkırmızı kına ile yazılmış "M" harfini görünce gülümsedi.

Kınam yine kıpkırmızı tuttu Ali'm bak. Sevdiğim beni çok seviyor belli

"Sevdiğin sena kurban olur kadın" diyerek şakağına öpücük kondurdu. "Hadi gel bizim yerimize gidelim" diyen Mirhan Ali ile Firuze kabul etmiş ikisi arabaya binmişlerdi. Araba uzaklaşırken onları izleyen erkek çocuğu avazı çıktığı kadar bağırdı

"MİRHAN AĞA KIZ KAÇIRDI"

********

Senden son bir şey isteye bilirmiyim Mirhan Ali?

Karşısındakı gözleri dolu dolu olan kızın yanaklarını avuçladı.

Söyle kurban olduğum söyle. Sen istersin ben yapmam mı?

İlklerim hep sensin Ali'm. Ben senin varlığın ile varım. Senden sonra sadece nefes alırım ama yaşamam. Toprağım kurur çiçek açmam. İlkim ve sonum sen ol istiyorum. Ben, ben bu akşam senin olmak istiyorum.

Kızın söyledikleri ile acı ile gözlerini kapadı genç adam. Gözünden bir damla süzülürken " yapma kurban olduğum" diye acıyla konuştu.

"Yapmazsam pişman olurum Ali'm. Sen varsın senden sonrası yok" elini kalbinin üstüne koyan kız "bu kalp sadece senin için atıyor bilmezmisin". Parmak uçlarında yükselen kız adamın yüzünü avuçladı "Ben bu akşam senin olmak istiyorum Mirhan Ali" diyerek dudaklarını adamın dudaklarına bastırdı.

Güzel seven adam Mirhan Ali. Senide yazmasam olmazdı. "Cihan Guzeli"nden vakit buldukça burayada yazmayı düşünüyorum. Firuze ve Mirhan Ali'nin hikayesi kalbinize dokunacak. Çok acı çekecekler ama bakalım mutlu sona ulaşacaklarmı?