@sevdoraaaaaaasssss
|
Yine lanet alarmın sesi ile uyandığım bir gün. Okula gitmekten nefret ediyorum gerçekten. Yani nolurdu saat 4te falan başlasa okul uykumuzu alıp giderdik diye söylenirken bi andan üstümü giyiyordum saatin geldiğini ve artık çıkmam gerektiğini anladım. Her zamanki gibi birşey yemeden çantam ve kulaklığımı alıp çıktım. Kulaklığım benim herşeyim o olmasaydı ne yapardım bilmiyorum dili olsaydı benden sıkıldığını söylermiydi orası tartışılır ama ben ondan gram sıkılmadım iyiki var dediğim şeyler arasında 1.sırada olabilir. Böyle kendi kendime konuşurken okula geldiğimi fark ettim, okul evime 7 dakikalık bi mesafede. Bu benim için avantaj çünkü sabahın köründe kalkıp o otobüsü de içindekileri de çekemem sınıfa doğru yürümeye başladım sınıfım en üst katta ve merdivenler beni öldürüyor diyebilirim yani madem böyle 3 katlı bi okul yapıcaksınız asansörde yapsaydınız fenamı olurdu. Kendi kendime konuşurken sınıfa geldim, içeri girdiğim anda bana öldürücekmiş gibi bakan o kız grubunun, benle her ne kadar tanışmaya can atsalarda çekinen o erkek grubunun ve o erkek grubunun ilgisini çekmeye çalışan, bana nefretle bakan gözlerle karşılaştım yani artık şaşırmıyordum çünkü her gün böyle nerdeyse.Bi kaç dakika daha hepsi ile gözgöze kaldıktan sonra kulaklığımı çıkarmadan yerime geçtim. Buda benim bi başka rutinim hoca gelene kadar hiç bi güç bu kulaklığı kulağımdan çıkaramaz ve benim elimde olsa hoca geldiğindede çıkarmam ama malum "Okul Kuralları" işte ne beklersin.. Telefonuma şarkıyı değiştirmek için yöneldiğimde "Kumsal çıkar artık o kulaklığı" diye bi ses duydum. Evet adım Kumsal tanıştığımıza memnun oldum. Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda Fizikçimiz Lale hoca duruyordu. Onu dinlemek zorundaydım,bu nedenle kulaklığımı çıkarıp çantaya koydum. Koyduktan sonra hocadan "Defterlerinizi çıkarın" diye bi ses geldi çantama yönelip siyah üstünde sevdiğim grubun cıkartmaları olan defteri aldım ve sıraya koydum. Dersin içinde defalarca Lale hocadan "Kumsal derse odaklan" uyarıları geldi... Okulun bitiş zili çaldığı an bi oh çektim. Son dersimiz Kimyaydı ve Kimya hocamız Baran hoca çıktıktan sonra Fizikçimiz Lale hocanın kapıda belirdiğini gördüm. Meraklı gözlerle sınıfa bakıyordu ona aldırış etmeden çantamı toplayıp kulaklığımı taktıktan sonra sınıftan çıkacakken kolumu bi el kavradı. Başımı kaldırıp baktığımda bu Lale hocaydı, kulaklığımı boynuma indirip, kavradığı kolumu kendime doğru çektim. Hocaya bakıp "Bir sorunmu var hocam? " dedim ve hoca "Bunu bana sen söyleyeceksin Kumsal, bir sorunmu var? Sen ıyımısın?Kumsal sen okulun başından beri çok enerjiktin,enerjinle derslerin verimini arttırıyordun, okula gelmek için can atıyordun,sosyalleşiyordun,derslere katılıyordun ama şimdi,şimdi karşımda bambaşka bi Kumsal var artık enerjik değilsin, okula bi geliyorsun bi gelmiyorsun, belirsizsin,hissizsin,sosyalleşmiyorsun,derse katılmanı ve o kafandakini çıkarmanı ben söylüyorum oysa önceden bunların hepsini sen kendin yapardım içinden gelerek yapardın ne değişti? " dediği an duraksadım eğer bi sorun yok deseydim var olduğu çok belliydi ama var deseydimde Lale hoca en ince detayına kadar bunu araştırırdı ve beni kesinlikle Sinem hocaya gönderirdi. Bu arada Sinem hoca bizim okulun rehberlikçisi kendisini pek sevdiğim söylenemez, aşırı egolu ve çok bilmiş bi hoca. Aklımdaki düşünceleri 2 dakika kenara bırakıp hocaya "Ben iyiyim hocam, bir sorun yok sadece şu sıralar geceleri uyuyamıyorum, uykusuzluk beni agresif yapıyor hepsi bu. " dedim geceleri uyuyamadığım doğruydu ama agresif olmamın sebebi bu değildi Annemdi.. Annem 1 ay önce vefat etmişti hala kimliği belirlenemeyen bi yabancı arabası ile anneme carpmısti o gün annem hayata gözlerini yumdu ona karşı olan özlemim, üzüntüm ve o çarpan kişiye karşı olan öfkem beni agresif yapıyordu, herşeyden soğumuştum.Ben aklımdan bunları gecirirken Lale hoca yüzüne bi tebessüm yerleştirip "Anlıyorum Kumsalcım ama hem sağlığın hemde eğitim hayatın için uykunu düzene sokmalısın" dedi ve yanımdan ayrıldı. Arkasından biraz bakıp daldıktan sonra bana çarpan omuzla kendime geldim. Önce omuzuma sonra kafamı kaldırıp çarpana baktım uzun boylu biriydi ve sanırım erkekti. Sanırım diyorum çünkü gözlerim uzağı biraz bulanık görüyor bu nedenle sınıftada ön sırada otururum.Gözlük kullanıyorum evet ama dersten sonra cıkarıp cantama koymustum,gözlüksüz sadece yakını görebiliyordum.Çocugun yüzünü tam göremesemde "Kusura bakma lütfen Kumsal" diyip gittiğini duydum ve aldırış etmeden bende eve doğru gitmeye başladım. Bi kaç dakika sonra yanıma birinin geldiğini hissettim ama onun konuşmasını bekleyip bakışımı ona doğru çevirmedim tam 6 dakikadır yanımda ama tek bir kelime bile etmeyen o kişiye doğru döndüm bu okulda bana carpan cocuktu hala yüzünü tam goremesemde kokusundan ve hafif bulanık görüntüsünden hatırlamıstım "Ne istiyorsun? " dedim oda heyecanlı bi ses tonu ile "Selam Kumsal nasılsın? " demişti beni nerden tanıyordu? Aynı sınıfta değildik bundan eminim ama neyse fazla bekletmeden cevap verdim "Selam iyiyim ama tanışıyormuyuz? " dedim "Aslında tanışıyoruz yada tanışmıyoruz ama tanışıyor gibiyiz de" derken nefes nefese kalıp durmuştu ona soran gözlerle bakıyordum derin nefes alıp tekrardan konuşmaya başladı "Okulda seni tanımayan yok Kumsal dikkat çeken birisin çok tatlı ve güzelsin ama ben bunları demeye gelmedim sana,şey Fizik notlarını verebilirmisin Fizikte iyi olduğunu duymuştum" dedi ve ben şok Okulda herkes tanıyormuydu? Peki bundan benim niye haberim yok? Dediği kadar dikkat çeken güzel ve tatlı birimiyim? Fizikte iyi olduğumu kimden duydu? diye sorularla beynimi yerken çocuğun notları istediği aklıma geldi ve çantama yönelip defterimi verirken "Teşekkür ederim iltifatların için ve defterin üstündeki çıkartmalara aldırış etme, zarar verme lütfen" dedim oda "Bende severek dinliyorum bu grubu ve tabiki zarar vermem sağol notlar için" diyip uzaklaştı bende eve doğru yürüdüm.. Eve vardığımda çantayı bi köşeye fırlatıp kendimi balkona attım. En sevdiğim şeylerden biride balkonum buraya çıkıp müzik dinlemek beni iyi hissettiriyor her aktivitemi burda yapmak istiyorum. Siz şimdi diyorsunuzdur annen öldüyse kiminle,kimin evinde yaşıyorsun diye. Annem öldükten sonra babam içine kapandı ve tüm ilgisini, odağını işine verdi. Şirketinin yanında bi evi var kendisi orda tek yaşıyor arada onu ziyarete gidiyorum yada o geliyor ihtiyacım varmı diye soruyor varsa alıp getiriyor. Babamla birlikte yaşamıyoruz çünkü annemden sonra ikimizinde yalnız kalmaya, yaşamaya ihtiyacı vardı. Babam bana 3+1 bi ev almıştı bana yetiyordu hatta artıyordu bile ama tek eksik olan şey Annemdi. Annemin bana sımsıcak bakan gözlerini, bana sımsıkı sarılan ellerini, saçımı okşayan o avuçlarını 1 ay önce kendi ellerimle toprağa gömmüştüm ve her zaman o günki acının bin katını hissediyordum onsuzluk bana acı versede dayanmak zorundaydım. Umarım beni bi yerlerden izliyordur meleğim.. |
0% |