@sevgisserbest
|
Aren, alarmın çalması ile birlikte sıcak hava ile temas eden yorgun ve bitkin vücudunu yavaşça yatakta doğrulttu. Saatin 6.30 olduğunu görünce acele bir şekilde ayağa kalktı. günlerden cumartesi olduğunu unutan aren alarmı kapatarak tekrar geri yatağa uzanmıştı , biraz daha uyuyarak kalktı. Aynanın karşısına geçtiğinde gözlerinin gece ağlamaktan şişmiş olduğunu fark etti. 2 gün önce uzakta yaşayan ailesinden arayarak evlatlık olduğunu öğrenmiş ti. Gözleri tekrar dolan aren ağlamaya başladı ne yapacağını bilmiyor du hayatta kimsesi olmayan arkadaşı dahi olmayan arene büyük bir yük binmişti. Elini yüzünü yıkayan aren, 2 gündür bir şey yemediği için birşeyler yiyip kendisini toplaması gerektiğini düşündü. Haziranın 2 si idi fakat şimdiden 40 derece idi hava, bugün 100 yılda Bir olan kanlı ay tutulması olacağı aklına geldi. Heyecanlanmıştı az da olsa mutlu olacağı Bir şey vardı. 23 yaşında Ankarada Arkeolog olan bir kızdı aren,ama onun yanında uzay ve gökyüzü ile ilgilenir di boş zamanlarında her zaman ve bugün ilk defa göreceği bir tutulma için yanıp tutuşuyor du tutulma nın sirius ve dünyada aynı anda olacağına inanılır dı geçmişten beri zamanın aynı olacağı düşünülür dü, 2 saat sürecek olan tutulma gece 11 de başlayacak 1 de bitecek ti. Kahvaltı masasını toplayıp her hafta sonu olduğu gibi dizi izlemeye karar verdi. saatlerce dizi izledikten sonra saatin 10 a geldiğini gördü ve hemen ayağa kalkarak terasa çıktı. Hava bugün bir garip ti sanki her an kötü bir şey olacak gibi içi sıkıntı ile doldu. Saat 11 olduğunda etrafın kırmızının en güzel tonu olduğunu gördü öyle güzel bir şekilde bakıyor du ki aya, teleskopla aya bakarken yanında çok yakında gibi gözüken bir yıldızı fark etti o kadar büyüktü ki şaşırmış tı. Bir anda etrafta kasvetli bir rüzgar esmeye başladı sanki Her yer bir anda yıkılacak güçte gökyüzü daha kızıl olmaya başladı. o an bütün Ankaranın ışıkları gitmişti. Korkuyla etrafta telefonunu arayan aren alt katta unuttuğunu hatırladı ne yapacağını bilemedi ama sakin kalarak, vücutuna değerek geçen rüzgar sesi ile gökyüzünü seyretmeye devam etti. İçerde büyük bir tıkırtı sesi gelmişti. Arenin kalbi çıkacak gibiydi o an ölmek istedi. Havanın kızıllığı geçiyor du rüzgar durmuştu ama elektrik hâlâ yoktu. Havaya zifiri karanlık çökmüştü. Aren ağlamaya başladı ses hâlâ devam ediyor du burda duramaz dı, yavaş yavaş adımlar ile ölümüne yaklaşıyordu. 20. Katta oturan aren buraya hırsız nasıl girecek die düşünceleri ile kendini boğuyor du adımlarını alt katın son merdivenine getirdiği zaman son kez nefes alıp içeri girdi. karanlık ta telefonunu arıyor du, son bıraktığı yer dizi izlerken bıraktığı kanepe nin üzeri idi 5 yıldır bu evde yaşadığı için artık odaları ezberlemişti duvarlara tutunarak ilerledi ve oturma odasına adım attığı an gelen o tıkırtı. Aren nefesini tuttu geri adım atmak istedi ama korkudan kıpırdayamıyordu ayın ışığının vurduğu yerde uzun boylu kalıplı bir erkek gölgesi vardı. Aden ağlamasını tutamayarak ağlamaya başladı. O an karanlıktan bir şey ay ışığına çıkarak -Korkma sana zarar vermeyeceğim ağlama aren O ses o kadar güven verdi sanki hayatım boyunca tanıyormuşçasına -K kimsin ne işin var evimde -bende memnun oldum aren ben aytun ne kadar güzel misafirperver sin sen öyle Elektirik bir anda gelmişti karşısında gördüğü 1.90 boylarında kumral ten renge sahip, siyaha yakın saçları, koyu kahve gözleri o kadar yakışıklı idi , hayatı boyunca hiç sevgilisi olmamıştı arenin hiç aşık olmamıştı, kimse görmemişti onu |
0% |