Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@sevilemeyenbirisi

Odama geldiğimizde Meryem "Umarım sela verdirtirken hoca çağırmamız gerektiğini söylediğim dahiyene fikrimi tartışacağızdır."demişti .


"Hastayım . Kardeşimin bir yıldır benden gizli bir kızla ,ah pardon kaderi, talihi,kısmetiyle konuştuğunu öğrendim . Dünkü sela olayı yüzünden Cansın beni öldürebilecek kapasitede sinirli . Allah'tan Burak enişte benden her şeyi bekliyordu , o Cansın'ı sakinleştirir . En azından ölmem. Cansın öldürmese annem ,annemde öldürmese teyzem beni mahfetmeye hazır.Sen hoca çağırsaydık diyorsun , dündü dünde kaldı oldu bitti . Başım ağrıyor zaten. Birde şimdi Neval kim onu dinleyeceğim." Hepsini tek nefeste söylediğim için ikiside ses çıkaramadan beni dinliyordu.


Yakup'a bakarak "Haydi anlat sende ,bir yerden başlamalısın ." Dedim.


Yakup konuşamadan Meryem araya girdi. "Yakup bir senedir bir kızla konuşuyormuş ve sen ya da ben anlamamışız . Hadi bizi geçtim biz birbirimizden başkasını görmüyoruz birlikteyken , Işık teyzede mi anlamadı ?"

Yakup bu sözlere cevap olarak yalnızca başını sağa sola sallamakla yetindi .


En sonunda konuşmaya başladı.

" Neval bizim okula yeni gelmişti . Geldiğinde çok yabancılık çekiyordu . Bizim sınıfta en arkada oturuyor , sessiz sakin dersi dinleyip gidiyordu . Bir gün Neval'in yanında Arda'yı gördüm kızın kolunu tutup kendisine çevirdi . Kız zaten sessiz sakin , kendi halinde diğer kızlardan ayrı takılan kimseye bulaşmayan bir tipti . Arda kolunu tutunca korkmuş olacakki bir anda Arda'dan tarafa dönmüş Arda'yı görünce rahatlamış sesli bir soluk vermişti. Ama bir anda Arda hiddetlendi , vay efendim neymiş babasının alacağı ihaleyi Mehmet amca almışmış da babasıyla konuşup ihaleden çekilmesini sağlayacakmış."


Yakup ve Neval daha bu sene 14 olacaklardı . Yakubun doğum gününe az bir zaman vardı Neval'in doğum günü ne zamandı acaba.


" Ya o zaman kız daha 13 yaşındaydı babasıyla konuşsa ne yazar . "


13 yaşındaydı dedi . Evet .O zaman yakup'tan büyük mü ? Bilmiyorum. Sorsana Işıl. Hayır. Ned...


"Yanlarına gittiğimde Arda hala Neval'in kolunu tutuyordu . Büyük ihtimalle sıkıyorduda . Neval ağladı ağlayacak duruyordu . 'Kızın kolunu bırak '. Dedim . Bu sefer bana döndü Neval'in kolu hala avuçlarındaydı ve daha şiddetli sıkıyordu .' Sanane Yakup konuşuyoruz kız kendisimi söyledi kolumu bırak diye 'dedi . Neval bir anda ayaklandı zaten hala sırada Arda'nın yanında neden oturduğunu anlamış değildim."


Olayın şokuyla olduğunu ve zaten kendi sırasında olduğunu düşünürsek Arda'nın kalkması gerekiyordu .


" 'Bırak o zaman kolumu ben burada şaşırdım kaldım diye sana burada durma yetisini kim veriyor. Kaybettiğiniz ve bizim kazandığımız ihale için artık çok geç hadi işine .' diyerek Arda 'ya sırasını gösterdi . Biz o gün tanıştık . Bana' şaşkınlığımı dağıtmamda yardımcı oldun sağol ' demişti . Sonra sonra voleybol oynadığını öğrendim . Takıma girmesi için önce Beyza hocayla sonra da koçla konuştuk . Bir süre sonra takıma girdi . Koç onu kaptan yaptığı gün bana gelip sarılmış teşekkür etmiş bir kahve içip içemeyeceğimizi sormuştu. Birlikte kahve içmeye kantine indik . "


Yakup iyiden iyiye kızarmıştı . Ailecek renk değiştirebiliyorsunuz be Işıl.


"O gün numaramı almıştı . O günden beri konuşuyoruz. Zaten bu sene koç sınav için çok sıkmayacağını bize söylemişti . Nevallerede voleybol takımı için söylemiş . Bir süre onu konuştuk . Yavaş yavaş o bana soru sordu ben ona soru sordum derken baya iyi anlaşır olduk . " Ellerini iki yana açarak " Bu kadar böyle başladı , konuşmaya devam ediyoruz " dedi.


Onu Meryem' de bende bölmemiş bitirmesini beklemiş , her ne kadar iç sesim konuşsa ve ona cevap vermek durumunda kalsam da, susmuştuk . Kısa bir süre sonra Yakup tekrar konuştu . " Dün düğünden bahsedip yorgunum görüşürüz sonra diyince görüşürüz öptüm demişti, senin tabirinle ona sırıtıyordum . "


" Şu yeni gelen voleybol takımı kaptanı Neval TAŞKIRAN mı ? Pasör olan . Kızım o çok iyi oynuyormuş , herkesin dilindeydi kız. Bayada güzel kız şimdi .Bizim okula bile taşmış hatta bir ara sübyancıların hedefiymiş lan kız ." Dedi Meryem .


Son cümleleri banaydı ama Yakup çok sinirlenmişti . "Abla başka sorun yoksa çıkıyorum ben , başın için ilaç almıştın değil mi ?" Diyerek odamın kapısına adımladı . Aşağı yukarı kafamı salladım ama başım biraz daha ağrımaya başladı ,sanki bütün beynime yayılan bir virüsmüşcesine yayıldı ağrı. Aslında sorum vardı . Her ne kadar iç sesimi bölmüş olsada Neval'in kaç yaşında olduğunu öğrenmeliydim. Ama Yakup çok sinirlenmişti, bu yüzden sorularımı yine erteledim.Yakup odadan çıkınca Meryem 'e döndüm " O sübyancıların isimlerini Yakup kapının yanından çekilince söyleyeceksin şimdi sessiz kal " diyerek onun kapıya yönelmesi adına kapıya bir bakış attım .


Meryem ayaklandı ve kapıya adımladı. Yakup tamda tahmin ettiğim gibi uzun holde ilerleyerek odanın kapısından uzakmışcasına yürüyordu. Ellerimle benim odamın sağında kalan odasını işaret ettim . Daha ortaokul sondasın be çocuk lisedeki sübyancıları öğrenince ne olacak . Diye içimden geçirmeden edemedim . Oflayarak odaşına yürüdü . "Ablaya oflanmaz." Diye bağırdım arkasından ama kafası çok başka yerlerdeydi şimdi . Ben bu çocukla ne yapacaktım ,sınava çalışsın istiyordum . Tamam Nevallede konuşsun ama geçmişde kalan konuları ısıtıp ısıtıp kendilerine olay aramaları çok yorucuydu. Olay aramak yerine cevap anahtarı arasındı . Tüm test kitaplarından cevap anahtarlarını almış sorularını ben kontrol ediyordum .


Meryem kapıyı kapattı. Bir ilaç daha almalıydım ama annem ilkini zor vermişti. Meryem yanıma gelerek "Nasılsın , test bari çözebiliriz iyiysen, piknik ertelendi sonuçta . Ertelendi değil mi, iptal değil ?" Dedi "Yok yok iyi olacağım , ayrıca iptal mi olmuş piknik bundan benim haberim var mı ?" Dedim . Gülümsedik ." Peki o zaman test kitapların nerede ?" Anlaşılan sübyancı meselesini ertelemiştik. İptal olamaz zaten benim bundan haberim var mı?


İç sesime yanıt vermeden

kitaplığımı işaret ederek" Oradalar beklede masaya geçelim başım ağrıyor ama o kadarda üşümüyorum artık. " dedim . Elini alnıma bastırdı "İyiye gidiyor ölçmemize gerek yok şimdilik " dedi ve masaya geçerek test çözmeye başladık benim programımda bugün Edebiyat , matematik ve Çağdaş Türk Cumhuriyeti vardı . Günlük çözdüğüm 100 tane paragraf sorusu da bunlara dahildi .


Matematikten başladım . Meryemde edebiyat soru bankamı eline almış cevapları bir kağıda yazıyordu . Birlikte test çözerken kitaba işaretleme yapmazdık . Kitaplar onunsa ben işaretlemez kağıda yazarak kontrol ederdim . Eğer kitaplar benimse o işaretleme yapmaz kağıda yazarak kontrol ederdi . Bu sayede hem farklı kaynaklardan soru çözüyorduk hemde birlikte odaklanma konusunda birbirimize yardım ederdik . Programlarımız dahilinde uzunca bir süre test çözdük .


~~~


Öğlen yemeğine kadar programım bitmişti . Birkaç yüz soru daha ekleyerek devam ettim . Öğlen yemeğinden sonra Meryem'in gitmesi gerekti . Bende eklediğim ama yarım kalan beşyüz sorunun kalan kısmını çözdüm. Yakub'a söylenip çözmemek olmazdı.Ve bir süre dinlenmek için yatağa uzandım.


~~~


Uyandığımda saat 18.09 'du akşam yemeği için anneme yardım etmeye mutfağa yürüdüm .O da elini anlıma yaslayıp sesli bir nefes verdi. Haftasonu olduğu için annemin izin verdiği Münibe teyze evde yoktu . Ama yemekler hazırdı .Birlikte hazır olan yemekleri ısıtırken Yakup ve Neval hakkında konuşmamış kaç sorudan ne kadar yanlışım olduğunu konuşmuş annemin boşum olmasını yanlışa tercih edeceğine dair yaptığı konuşmayı dinlemiş ve hak vermiştim . Yanlışlarım için programıma biraz konu anlatımı da eklemeliydim .


~~~


Yemekler ısınınca sofrayı kurmaya başladım, Yakub'un odasının yanındaki balkona açılan odaya giderek masa örtüsünü serdim. Kahvaltıyı mutfakta yapmıştık ama öğlen ve akşam yemeğini genellikle burada yerdik.

Masa örtüsünün üzerine yerleştirdiğim tabak ,kaşık ve çatallarda eksik yoktu . Baharatları ve içecekleri almak için Yakub'un odasının önünden geçerken öğlen yemeğinden bu yana onu görmediğim aklıma gelince odanın kapısını tıklatarak ses gelmesini bekledim . Ses gelmeyince "Müsait misin ?" Diye seslendim . Yine ses gelmeyince odaya daldım . Masanın üstünde test kitapları açıktı ve Yakup bir tanesinin üzerinde mışıl mışıl uyuyordu. Zaten top patlasa uyanmaya kardeşim çözdüğü sorularında etkisiyle daha derin bir uykuya dalmıştı. İçeriye dalmamla bile uyanmamış ,garip sesler çıkararak benden tarafa dönük olan yüzünü duvara doğru döndürdü.Heryeri tutulacak .Evet .Yanına yaklaşıp omuzlarından hafifçe sarstım . Uyanmadı. Biraz daha sert sarsılınca "Bende öptü..." gibi mırıltılar çıkardı . Daha sert sarsarak adını seslendim . Çocuğun kulak zarı patladı Işıl.


Bir anda uyandı . "E..efendim abla" dedi . "Yemek hazır elini yüzünü yıka, masaya geç " dedim . Odadan neredeyse birlikte çıktık . Ben baharat ve suları alırken o da lavaboya yol almıştı.


Dış kapının açılma sesi geldiğinde sofraya suları yerleştiriyordum . Babam gelmişti. Annemde tam o sırada yemekleri getirdi .

Annemle yemekleri servis ettim . Sonrasında Yakup'a seslendim . Kulak zarını patlattın.Yakup'ta masaya geldiğinde babam ellerini yıkamaya gitti . Herkes masaya yerleşince yemeye başladık.


~~~


Yemektede babamla konuştuğumuz tek şey işlerinin yoğun olması ve benim yanlış yaptığım sorulardı. Şirket yüzünden sanayiye gidemiyordu. Gerçi şirkette sanayi içindi . Tarım makineleri , yedek parçalar , vidalar ,tamir aletleri, çiviler ve daha nicelerinin ticaretini yapıyordu şirkette .

Ağustos ayında Giresun'da fındık toplandığı ve bizim şirketin ülke kapsamında olduğunu düşünürsek işler yoğun olmazsa hayıflanmalıydık.


Yemekten sonra Yakup'un odasına gitmeye hazırlanıyorduk . Anneme yardım ederek sofrayı toplamaya başladım . Getirdiğim herşeyi getirdiğim hızda geri götürdüm . Annem masa örtüsünü toplama işini halledeceğini söyleyince Yakup'un odasına yürümeye başladık . Cevapları kontrol ederken sorularımın kalan kısmını sorabilirdim.

Loading...
0%