Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Altıncı

@sevim_svim

''Gitsen ne olabilir ki? Alt tarafı bir gezi. Ayrıca gazete sizin için düzenlemiş, sen de davetlisin. Ne var bunda bu kadar anksiyete krizi geçirecek?''

 

''Oğlum,'' dedim sinirli olmadığım halde dişlerimi sıkarak. ''İçimde kötü bir his var.''

 

''Abartma istersen. Ne olabilir en fazla.''

 

''Sarp!'' dedim gülerek.

 

''Sen de gel benimle,'' deyip koluna sokuldum.

 

''Lütfen, Sarp.''

 

Başını hayır anlamında sallayınca kollarımı birbirine bağlayıp masada ona arkamı döndüm.

 

''Az önce hayır demiyordun ama?''

 

''Konular farklıydı. Çarpıtma.'' dedi resmen 32 diş sırıtarak.

 

''Hayır, ha ödev, ha başka bir istediğim şey. Sen beni sevmiyorsun.''

 

''Sevmesem bunca yıl senin kalbini kazanmak için uğraşır mıyım sanıyorsun yavrum?'' dedi koluma ince ince dokunarak.

 

Yüzüne gözlerim dolu dolu baktım.

 

''Dokunma lütfen.''

 

''Özür dilerim...''

 

''Sorun değil.'' deyip kalktım masadan.''

 

"Gidiyor musun?" Dedi Sarp gözlerini benden kaçırarak.

 

"Hayır. Aslında evet. Bilmiyorum."

 

Sarp saçlarını karıştırıp mavi gözlerini kaçırdı benden.

 

"Yanımda kalsan olur mu biraz daha..? Lütfen."

 

Sarp'ın bakışlarına dayanamayarak oturdum. Onu seviyordum sanırım.

 

"Neden?" Dediğinde daldığım kitaptan kafamı kaldırdım.

 

"Ne, neden?"

 

"Yani...Neden sana dokunulmasına kızıyorsun?"

 

"Sevmiyorum sadece."

 

"Emin misin?"

 

"Hoşuma gitmiyor İşte Sarp."

 

"Tamam," dedi gözünü devirerek. "Eee, gidecek misin?"

 

Evet. Zaten her şeyi kendileri karşılıyormuş. Başka bir yerde bu fırsatı bulabilir miyim? Bir-iki gün okulda olmasam fark etmez. Neden olmadığımı sonra hocalara söylerim. Ama tek sıkıntı, benim...'' deyip duraksadım. ''Cinayet...Cinayet işlenen yer...'' deyip davetiyeyi gösterdim.

 

''Nasıl yani?'' dedi Sarp.

 

''Yani...O.''

 

''Belki haber derleyeceklerdir, veya fotoğraf falan çekeceklerdir?''

 

''Hiç bilm...'' dediğimde telefonuma mesaj geldi.

 

''Kesin beni kendinin sevgilisi falan sanıyo' şu belediye.'' deyip mesajı açtım.

 

'Bornova Belediyesi olarak sizi önemsiyoruz. Günde en az 2 litre su içilmesi gerekiyor. Buna ilaveten kişiselleştirilmiş sağlıklı diyet programınıza uymanızın toplum sağlığına yararı da linkte mevcuttur. Sağlıklı günler dileriz.'

 

''Sikerim böyle işi ama artık!'' deyip telefonumu yere atınca Sarp ürkmüş gibi baktı yüzüme haklı olarak.''

 

Derin bir nefes aldım ve telefonumu kaldırdım, patlamam hakkında biraz utanmış hissediyordum. "Üzgünüm, sadece... şu anda su içme hatırlatıcılarına ihtiyacım yok," diye mırıldandım, kendimi toparlamaya çalışarak.

 

Sarp anlayışla başıyla onayladı ve davetiyeyi ve suç mahallindeki etkinliğe katılmanın olası sonuçlarını tartışmaya devam ettik. Zor bir karar vermekti, ama yakında bir çözüm bulmam gerektiğini biliyordum. Sarp'ın önerilerini dinledikten sonra, kendimi daha sakin hissetmeye başladım. Etkinliğe katılmak için bir plan yapmam gerekiyordu. Sarp'ın desteğiyle, karar vermek için biraz zaman ayırmaya karar verdim. Sonunda, bu konuda bir çözüm bulacağımı biliyordum.

 

Gitmek veya gitmemek ne kadar doğruydu. İçimden bir ses gitmemin sakıncalı olacağını, diğer tarafım da gitmemin bir sorun teşkil etmeyeceğini, çünkü gazetenin Türkiye'nin en tanınmış gazetelerden birisi olduğunu, yanlış bir şey yapmayacağını söylüyordu. Ama etkinlik piknik olarak geçiyordu.

 

Mart'ın 10'unda piknik yapmak ne kadar mantıklıydı, aklım almıyordu bile.

 

Bir yandan güvenliği düşünürken diğer yandan da etkinliğin planlandığı tarihin mantıklı olup olmadığını sorguluyordum. Sonuçta, içimdeki sesin bana doğru yolu göstereceğine inanarak, gitmeye karar verdim. Umarım bu kararımın doğru olduğunu göreceğim.

 

Çünkü güvenlik her şeyden önce gelmeliydi ve herhangi bir risk alınmamalıydı. Bu nedenle, tarihin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyordum. Planlanan etkinliğin gerçekleşeceği mekanın güvenliği konusunda da endişelerim vardı...

 

Loading...
0%