Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Beşinci

@sevim_svim

''Senin haddine değil ki?'' dedi Eda göz devirerek.

 

''Hayır bak.'' deyip kağıtları önüme açtım.

 

''Kadının ya da adam ilk cinayetini nerede işledi?''

 

''Ankara. Ankara Kızılay Meydan'ı.''

 

''Kızılay çok Area Public.'' Deyip duraksadım.

 

''İkinci cinayetin işlendiği yer neresi?''

 

''Bursa/Yıldırım.''

 

''Farkındaysan çok fazla işlek yerleri seçiyor. Bilerek yapıyor. Ben de bunun gibi şeyleri yorumluyorum psikolojik olarak. Yani kötü bir şey yapmıyorum. İnsanları bilinçlendiriyorum.''

 

''O aptal katil senin peşine takılırsa görürsün insanı da bilinçlendirmeyi de.''

 

''Saçmalama. Bence her kimse hiç bile aptal değil. Bu kadar public alanda cinayet işleyip bilmem kaç aydır yakalanmamak her yiğidin harcı değil. Ben olsam ikinci gün yakalanırdım.'' deyip kahkaha attım.

 

''Sen yine de çok fazla kaptırma kendini. Adamın cesetlerin yanına bıraktığı beyaz mendiller bir yerlerine girmesin sonra.''

 

''Çok cinsiyetçisin. Bunu yapan bir kadın olamaz mı?''

 

''Tamam , özür dilerim seninle polemiğe girmeyeceğim. Sadece dikkat et.''

 

Gülümsedim.

 

''Sağ ol. Emin ol bunun yüzünden başımıza hiçbir şey gelmeyecek. Teminatını verebilirim.''

 

"Umarım." Dedi Eda yüzünü düşürüp. Ben olsam benimle gurur duyardım. Kötü bir şey yapmıyordum sadece yorumluyordum işte.

 

"Zaten öyle." Dedim son sözü söylemiş olmak için.

 

Saçlarımı geriye savurup at kuyruğu yaptım hızlıca.

 

Bilgisayarımı önüme çekip başlık attım:

 

Katil/ Seri Katil tipleri

 

1-organize(Sosyal)

 

2-Organize olmayan(Asosyal)

 

3-Takım oluşturma

 

Öncelikle yazıma başlamadan önce her zamanki gibi belirtmeliyim ki burada yazdıklarım tamamen bilimsel ve kanıtlanmış şeylerdir. Şimdi ise ilk olarak "Organize," katil/seri katil tiplerinden bahsedeceğim.

 

-Bu tip seri katiller veya katiller genel olarak ortalama bir IQ derecesine sahiptir.

 

-Genelde erkektirler ve en başta çok centilmen görünürler.

 

-Genellikle kurbanlarının acıma veya sempati duygularına dokunarak kandırırlar. (Örneğin Ted Bundy, kolunu alçılı gibi gösterip {özellikle bayanlardan} arabaya bir şeyler koymasına yardım etmesi için ikna eder, sonra onlara bayılana kadar şiddet uygulayıp öldürürdü.)

 

-Genellikle sosyaldirler, partnerleri olabilir, hatta evli-çocuklu olabilirler.

 

Asosyal Grubundaki katillerin genel özellikleri

 

-IQ'ları genelde ortalamanın altındadır.

 

-Geçmişlerinde bir akıl sağlığıyla ilgili bir rahatsızlık geçirme ihtimalleri yüksektir.

 

-Karşılarına çıkan ilk fırsatta cinayeti işlerler, (Organize/Sosyal tipteki katiller planlar.) Plan, program yoktur ve cinayetler anlıktır.

 

-Yine sosyal sınıfa göre ters olarak nadiren izlerini gizlerler. Bu tipteki katiller/seri katiller en kolay bulunabilen katil sınıfındadır.

 

Takım oluşturma

 

Çok fazla az bir yüzdeyle kadın seri katillerde görünür (Kadınlarda seri katillik veya katillik olayını tetikleyecek şeyler azdır.) Genelde tek başlarına olurlar fakat takım oluşturmak adına bir erken seri katille birlik olabilirler.

Seksüelistik veya sadistik duygulu cinayetler kadınlarda çok az nadiren görülür.

 

Ülkemizde neredeyse hiç görülmemiştir.

 

En çok görülen yöntem zehirdir.

 

Bilgisayarın önünden sarjda olan telefonumu alıp mutfağa gittim.

Hızlıca su kaynatıp yaptığım kahveye 4 şeker attım ve çay kaşığıyla karıştırdım. Nedense huzursuzluk vardı içimde. Balkona çıkıp bacaklarımı kendime çekip sırtımı duvara dayalı olan yastığa dayadım. Bir yandan kahvemi içiyor, diğer yandan da annemin telefon numarasını hatırlamaya çalışıyordum.

 

''0532...'' deyip durdum.

 

''33 müydü yoksa?''

 

''Yok, yok, 32.'' deyip aklıma sonradan gelen numaranın devamını girdim.

 

Telefon birkaç kez çaldığında açtı telefonu.

 

''Merhaba.'' dedim sanki bir yabancıyla konuşur gibi.

 

''Güneş...'' dediğinde onu düzeltemeden edemedim: ''Güneş değil, Peri.''

 

''Sana Güneş dememe neden izin vermiyorsun?'' diye sordu. Sesi ağlak geliyordu. Peki bu umurumda mıydı?

 

Hiçbir şeyin umurumda olmadığı gibi bu da UMURUMDA DEĞİLDİ!

 

''Güneş yok. Güneş o gün beni o yetimhanenin kapısına bıraktığın gün öldü. Babamla ayrılıp beni ona vermedin. Sonra sikilmiş gibi bıraktın?'' dedim sesimi yükseltmeden gayet normal bir ses tonuyla.

 

''Ama senle iletişimdeydim her zaman.'' dediğinde arkadan küçük kız kardeşlerimin sesleri gelmeye başladı.

 

Konuyu değiştirdim.

 

''Kızlar nasıl?''

 

''İyiler. Konuşmak ister misin?''

 

''Konudan saptım iyice. Asena ve Selen'i öpersin benim için. Bir daha herhangi bir sosyal medyanda benden ve gazetede çıkan yorumlamalarımdan 'kızım,' diye bahsetmeni istemiyorum.''

 

''Gururlanmıştım.''

 

''Gururlanmanı gerektirecek bir şey yok. Beni sen yetiştirmedin. Beni yetimhane görevlileri yetiştirdi. Oradaki bir kadın sana benziyor diye yıllarca anne dedim ben o kadına Seda Hanım. Ve o kadın beni oradan çıkardı, üniversiteyi onun sayesinde okudum ben. Sana sorsam kaçıncı sınıfta olduğumu bilmezsin ama o bilir.''

 

''Hayır, biliyorum.''

 

''Söyle.''

 

''3''

 

Güldüm.

 

''Kızları öpersin benim için...'' deyip duraksadıktan sonra devam ettim: ''Senin numaran bende kayıtlı değil. Sen de benimkini silersen iyi edersin.''

 

''Nasıl istersen Güneş.'' dediği sırada yüzüne kapattım telefonu.

 

Gözüm doldu ama kahvemden bir yudum içtim. Dilim hafif yandığı için dikkatim dağılmıştı.

 

Rehbere girip: ''ANNEM'' ismini görüp tıkladım. Uzunca bir süre bekledim, birkaç arama sonra açtı.

 

''Nasılsınız Sultan Handan Hazretleri.''

 

"Ah," dediğinde yüzündeki gülümsemeyi gözümün önüne getirdim.

 

"Ben de seni düşünüyordum. Bir kız var burada, Cansu adı. Sana benziyor."

 

"Anne seni çok özledim." Dedim burnumu çekerek.

 

"Hasta mısın?" Diye sordu. Şüphesi, sesinden belli oluyordu.

 

"Yok, hayır hasta değilim. Kendimi iyi hissetmiyorum sadece. Hava değişimden kaynaklıdır."

 

"Kıyamam güzelime. Okulun, dersler nasıl gidiyor?"

 

"Hepsi çok iyi anne. Hepsi çok iyi. Sadece seni özledim biraz. Her şey yolunda değil mi orda?"

 

"Korkuyoruz sadece. Malum Türkiye olayları işte. Yazını gördüm çok gururlandım."

 

"Eee," dedim sanki anneme gülümsüyor gibi boşluğa gülümseyerek. "Kimin kızıyım ben? Handan Sultan'ın."

 

"Kızım kapatmak istemem ama biraz işim var. Birkaç saate ararım seni olur mu?" Dedi annem.

 

"Peki annecim, kolay gelsinnn!" Dedim ve kapattım telefonu.

 

Bu kadını seviyordum, BU KADINI SEVİYORDUM!

 

Dakikalar içindes oğumuş olan kahvemi hızla içip derin bir nefes verdim ve "Herkesten ve her şeyden nefret ediyorum." Diye seslice söylenip içeri, yazıma geri döndüm.

 

Loading...
0%