Duştan çıkıp üzerime rahat bir tişört ve pijama altı giydiğimde, düşüncelerim hala Esin ve onun sevgilisi Eren'in etrafında dönüyordu. Furkan'ı aramam iyi olmuştu, onun yardımıyla Eren hakkında daha fazla bilgi edinebilecektim. Tam kendimi yatağa atmıştım ki, telefonum çaldı. Komodinden telefonu aldığımda ekranda Furkan'ın adı görünüyordu.

"Alo, Furkan?" dedim heyecanla. Bir şeyler bulmuş olmalıydı.

"Merhaba Hazal, rahatsız etmiyorum umarım," dedi Furkan ciddi bir tonla.

"Hayır, elbette hayır. Ne buldun?" diye sordum sabırsızlıkla. Umarım kayda değer bir şeyler bulmuştur diye düşündüm kendi kendime.

"Şey... Bu Eren hakkında bazı şeyler buldum. Pek hoş şeyler değil," dedi Furkan, sesindeki tedirginlik belirginleşiyordu. Sadece birkaç nefes saniyesi kadar dişlerimi sıktım.

"Neymiş bunlar?" dedim, kalbim hızla çarpıyordu.

"Geçmişte birkaç kez gözaltına alınmış. Kavgalar, tehditler... Ve daha kötüsü, eski bir sevgilisi tarafından hakkında uzaklaştırma kararı çıkartılmış. Kadına şiddet ve tehdit suçlamaları var adamın," dedi Furkan.

Duyduklarım karşısında dehşete kapıldım. Esin'in Eren'le bu kadar tehlikeli biriyle birlikte olması fikri midemi bulandırdı. "Esin'e bunu nasıl söyleyeceğim?" diye düşündüm yüksek sesle.

"Henüz ona anlatmadan önce biraz daha bilgi toplayabiliriz. Belki bu Eren'in hala tehlikeli olup olmadığını öğrenmemiz gerekiyor. Esin'in güvende olduğundan emin olmalıyız," dedi Furkan kararlı bir şekilde.

"Haklısın. Bu konuda bana yardım etmeye devam eder misin?" dedim, sesim biraz çaresiz çıkmıştı ama düzeltmiştim.

"Tabii ki Hazal. Senin ve Esin'in güvende olduğundan emin olmak için elimden geleni yapacağım," dedi Furkan, sesindeki kararlılık bana biraz olsun güven verdi.

"Teşekkür ederim, Furkan. Gerçekten. Bu çok şey ifade ediyor," dedim içtenlikle.

"Her zaman. Şimdi biraz dinlen ve yarın konuşuruz. İyi geceler Hazal," dedi Furkan, sesi biraz daha yumuşayarak.

"İyi geceler Furkan," dedim ve telefonu kapattım.

Yatağa uzanıp tavanı izlerken, zihnim bir an olsun durulmadı. Eren'in tehlikeli geçmişi, Esin'in geleceği konusunda endişelerimi daha da artırmıştı.

Dönüp durarak rahat bir pozisyon bulmaya çalıştım ama zihnim çok huzursuzdu. Furkan'ın söyledikleri zihnimde yankılanıyordu. Esin’i ne pahasına olursa olsun korumalıydım.

Ertesi sabah uykusuz ve yorgun uyandım. Gözlerim şişmişti ve başım ağrıyordu. Uykum, sürekli tekrarlanan kâbuslarla kesik kesik olmuştu. Mutfakta yeni demlenmiş kahvenin kokusu biraz olsun içimi rahatlatıyordu. Kahvemi yudumlarken telefonumda gezinmeye çalıştım, ama Esin ve Eren'le ilgili endişelerim peşimi bırakmıyordu.

Birden telefonum yeni bir mesajla titredi. Ekranda Esin’in adı belirdiğinde kalbim hızla çarpmaya başladı.

"Merhaba Abla, Eren bu akşam buluşmak istiyor. Bana önemli bir şey söyleyecekmiş. Açıkçası biraz gerginim."

Kalbim sıkıştı. Eren’in Esin’e ne söylemek istediğini merak ediyordum. Kötü bir şeyler olacağını hissediyordum ve hızlı hareket etmem gerekiyordu.

"Esin, onunla buluşmadan önce konuşabilir miyiz? Seninle önemli bir şey konuşmam gerekiyor," diye cevapladım, umarım buluşmadan önce onunla konuşabilirdim.

Biraz sonra telefonum tekrar çaldı. Bu sefer arayan Esin'di. Sesinde endişe ve merak vardı.

"Abla, birdenbire ne oldu?" diye sordu.

"Esin, Eren hakkında konuşmamız lazım. Furkan ve ben biraz araştırma yaptık ve onun hakkında bilmen gereken bazı şeyler bulduk," dedim, sesimi sakin ve kararlı tutmaya çalışarak. Birkaç derin nefes alarak sakin kalmaya çalıştım.

"Tamam... Eeee, ne buldunuz?" diye sordu Esin, sesi titrek ve tereddütlüydü. Kötü bir şeyler geleceğini hissetmiş bir ses tonuydu bu. Mimiklerini gözümün önüne getirebiliyordum.

"Esin, Eren’in şiddet geçmişi var. Kavga ve tehdit yüzünden gözaltına alınmış. Ayrıca eski bir sevgilisi ona karşı uzaklaştırma kararı aldırmış, şiddet ve tehdit suçlamaları var," dedim, sesim hafifçe titreyerek. Birkaç cümle karışmıştı çünkü üstümdeki gerginliği atamıyordum.

Telefonun diğer ucunda uzun bir sessizlik oldu. Esin’in nefes alışverişinin hızlandığını duyabiliyordum. Kalbim onun adına kırılmıştı.

"İnanamıyorum... Bana hiç böyle bir şey hissettirmedi. Hep çok nazikti, bir şiddet belirtisi olmadı," dedi Esin, sesi kırılmış ve şaşkındı.

"Biliyorum, Esin. İnsanlar gerçek yüzlerini gizleyebiliyorlar. Bu yüzden dikkatli olmamız lazım. Lütfen, onunla yalnız buluşma. Ben ya da Furkan seninle gelelim," diye birkaç şey geveledim.

"Tamam o halde. Buluşmayı şimdilik iptal edeceğim. Bu durumu sindirmem lazım," dedi Esin sessizce. Sesindeki kırılganlık yüreğimi burktu.

"Teşekkür ederim, Esin. Sadece senin güvende olmanı istiyoruz. Bunu birlikte halledeceğiz," diye onu teselli etmeye çalıştım.

Telefonu kapattıktan sonra içimde bir rahatlama ve korku karışımı hissettim. Kritik bir adım atmıştık ama asıl zorluk önümüzde duruyordu. Eren’in bu şeylerin ortaya çıkmasından memnun olmayacağını biliyordum ve bundan sonra ne olacağına hazırlıklı olmamız gerekiyordu. Tavana bakarak yatakta uzandım, düşüncelerim hız kesmeden devam etti.

Kahvem bittiğinde hızla üzerime siyah bir bluz ve siyah İspanyol paça pantolon giydim. Makyaj yapmayıp öylece çantamı alıp çıkarken çantamın içinden telefonum çaldı. Kulaklıklarımı takıp arabaya bindim.