28. Bölüm

28. Bölüm

Güler
sevimlikiz

Gün gelmişti. Bugün, ya Aşkın'ın adaleti kazanacak ya da Alaz'ın parası. Mahkeme salonunda gergindim ama bu sefer umutluydum: Hakim bir kadındı. Belki o, bir kadının çaresizliğini anlayabilirdi.

Alaz, salonda oturduğunda, yüzüne özenle üzgün, masum bir ifade yerleştirmişti. Tam bir aktördü.

"Hakime Hanım, ben masumum. Benim bir suçum yok. O kız... beni kandırdı. Para koparamayınca da kendini dövmeye başladı. Psikolojisi bozuk bir iftiracıdır!"

Şerefsiz! Kızı suçlu, deli, manyak gibi göstermeye çalışıyordu.

Hakime Hanım, elini kaldırdı. Sesi soğuk ve profesyoneldi:

"Peki. Bir de mağduru dinleyelim."

Eliz, korkudan titreyerek öne geldi. Hakimin önünde durdu. Hakime, ona yumuşakça gülümsedi.

"Konuş kızım. Korkma, anlat bize."

Eliz, derin bir nefes aldı ve o acı dolu hikayeyi anlatmaya başladı. Sesi zayıftı ama kararlıydı:

"Bu adam... çok kötü. Bana çok kötülük yaptı. Ben sadece okumak istemiştim. Annem ve kardeşim hastaydı, para bulmam gerekiyordu. Barda garson olarak çalışıyordum. Paramı vermeyince beni yanına çağırdı... benimle yatmak istediğini söyledi. İlk kabul etmedim. Ama annemin acilen ameliyat olması gerekiyordu... Sonra gittim. Kabul ettiğimi söyledim. Ama mecburdum, bunu annem için yaptım. Sonra peşimi bırakmadı. Beni kaçırdı... eziyet etti... tecavüz etti... Adamlarına bile..."

Alaz, yerinden fırladı, kontrolünü kaybetti.

"Yalan söyleme, sürtük! İftiracı!"

Hakime tokmağıyla vurdu. "Sessizlik!" Sonra Eliz'e döndü.

"Ama kızım, kendin parayı kabul ettiğini söyledin. Bu, gönüllü ilişki değil midir?"

Eliz, üzgün ve çaresiz bir şekilde bana baktı. O an ne yapacağını bilemedi. Sonra... Yaptığı hareketle bütün salonu şok etti. Üzerindeki bol tişörtü hızla çıkardı.

Sırtı! Bütün sırtı morluklar, çizikler içindeydi. Kollarında diş izleri vardı. Bedenindeki her yara, Alaz'ın işkencesinin sessiz bir kanıtıydı.

Hakime Hanım, bu manzarayı gördüğünde yüzü bembeyaz oldu. Gözleri yaşardı. Artık sözler anlamsızdı.

Hakime, gözyaşlarını sildi. Elini kaldırdı, tokmakla masaya vurdu.

"Karar!"

Herkes ayağa kalktı. Alaz, yüzünde o küstah gülümsemeyle beni izliyordu. Sanıyordu ki, yine parayla kurtulacaktı. Ama şimdi benim gülme sıram gelmişti.

"Sanık Alaz Demirkan, adam öldürme, nitelikli cinsel saldırı (tecavüz), kız kaçırma, gasp ve işkence suçlarından... MÜEBBET HAPİS CEZASINA çarptırılmıştır!"

"NE?!"

Alaz'ın yüzündeki bütün kan çekildi. Bir hayvan gibi kükredi. Sinirle masaya vurdu ve Hakime Hanım'a saldırmak istedi. Korumalar onu zorla tuttular. Bu sefer gerçekten bitmişti.

"Bittin sen, kadın! Bittin! Hepiniz bittiniz!" diye bağırdı, sesi acı bir çaresizlik taşıyordu.

Polisler, Alaz'ı kelepçeleyip götürdü.

Eliz, titreyerek yanıma geldi. Ona sımsıkı sarıldım. Kızın psikolojisi tamamen çökmüştü, artık sadece bir paranoyaktı.

"Her şey bitti, güzelim. Güvendesin."

"Ama hayatım mahvoldu, Aşkın Abla... Geri dönüşü yok."

"Yeni bir hayat kuracağız. Sana yardım edeceğim."

Eliz ile dışarı çıktık. Tam o sırada, kelepçelenmiş Alaz'ı taşıyan polisler yanımızdan geçiyordu. Alaz beni görünce, o durumda bile gülümsedi.

"Beni ziyarete gelecek misin, güzelim? Sonsuza kadar seni bekleyeceğim!"

Onunla konuşmadım. Sadece, orta parmağımı gösterdim. Bu, nefretimin son sembolüydü. Alaz, o gülücüğü dondurarak götürüldü.

Sonunda intikamımı almıştım. Ama Eliz... Eliz hiç iyi durumda değildi. Onu, tedavi görmesi için özel bir psikiyatri hastanesine (deli hastanesine) götürdük.

Birkaç gün sonra onu ziyarete gittim.

"Eliz Yılmaz'ı ziyarete geldim. Başkomiser Aşkın Ezel."

"Üzgünüm, Komiser Hanım. Kimseyle görüştürmüyoruz. Kendisi çok zararlı."

Yine Eliz'i göremedim. Birkaç gün sonra ise, o korkunç haber geldi: Eliz intihar etmişti.

Yıkılmıştım. Onu koruyamamıştım. Bir şeyden şüpheleniyordum. Alaz içerideydi. Ona eziyet eden bir tek o ve adamları olabilirdi. Deli hastanesinde bu nasıl olurdu?

Hemen, Eliz'in cesedi için otopsi istedim.

Tahmin ettiğim gibiydi. Otopsi raporu, tüyler ürpertici gerçeği ortaya çıkardı: Kız, ölmeden kısa süre önce tecavüze uğramıştı.

Bunu ancak deli hastanesinde yapabilirlerdi! Orada, delillere kimsenin inanmayacağını biliyorlardı. Bu, Alaz'ın dışarıdaki bir düşmanı ya da Kirli Polislerin işi olabilirdi.

Aşkın'ın kalbinde yeni bir yara açılmıştı. Bu intikam bitmemişti. Bu, Alaz'ın intikamcı dostlarının ya da Kara Kandemir gibi birinin işi olabilirdi.

Aşkın, masasına oturdu. Artık sadece Alaz'la değil, babasının geçmişi ve yeni bir seri tecavüzcüyle de mücadele etmek zorundaydı.

Bölüm : 02.12.2024 17:37 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...