37. Bölüm

37. Bölüm

Güler
sevimlikiz

Aynada kendime baktım. Kısa, siyah elbise vücuduma tam oturmuştu. Daha önce hiç bu kadar dekolte ve kısa bir şey giymemiştim. Polis kimliğime o kadar alışmıştım ki, bu görünüm beni hem heyecanlandırıyor hem de rahatsız ediyordu. İçgüdüsel olarak eteğin altını çekiştirdim.

Tam o sırada dışarıdan korna sesi geldi.

Hızla kapıyı açtım. Kara, lüks siyah arabasına yaslanmış, sırtı bana dönük sigara içiyordu. Benim sesimi duyunca döndü. Gözleri, beni baştan aşağı süzdü. Yüzündeki ifade, önce hayranlık, ardından şok ve en sonunda saf bir öfke karışımıydı. Sigarasını hızla yere attı.

Dişlerini sıktığını net bir şekilde gördüm.

"Hay! Bu elbiseyi alanın aklını..." Cümlesini tamamlamadı ama bakışları her şeyi söylüyordu.

Gülümseyerek ona meydan okudum.

"Neden? Yakışmamış mı, Kara Bey?"

"Sorun da bu ya! Lanet olsun, çok yakışmış!"

Şaşırdım. O seçmişti.

"Elbiseyi sen seçmedin mi? Ne bu tantana?"

Kara, omuzlarını düşürdü. Artık kendini saklamaya çalışmıyordu.

"Üzgünüm, yalan söylemeyeceğim. Ben sevmedim. Abartılı buldum. Hakan seçti. 'Çok seksi olmalı,' diye tutturdu."

Gözleriyle arabanın arkasında duran, bize bakmaktan kaçınan adama, Hakan'a baktı. Adam, Kara'nın bakışıyla hemen kafasını eğdi. Gülümsedim. Bu adamdan ne kadar korkuyorlardı.

"Belliydi zaten! Sen bu kadar güzel ve cüretkar bir şey seçemezsin. Zevkin yetmez," diye takıldım. Biraz da ben onu sinirlendireyim, değil mi?

Kara dişlerini sıktı. Kıskançlık, gözlerinden okunuyordu.

"Ne! Ben daha güzellerini seçerim! Seni seçtim ya, daha ne olsun!"

"Ha, güleyim de boşa gitmesin. Ben senin değilim, Kara Kandemir!"

"Ama olacaksın. Benim yakışıklılığıma, karizmama dayanamazsın."

"Kendini beğenmiş!"

"Yakışıklıyım tabii ki kendimi beğeneceğim. Hem sende bana çok yakışıyorsun. Bu gece belli oldu."

Alaycı bir ifadeyle devam etti:

"Bu güzellikle seni yanımdan ayırmayacağım."

"Nedenmiş o?"

"Bu güzellikle, seni kaparlar! Herkesin gözü sende olacak. Buna izin veremem."

Kara, yanıma geldi. Nazikçe, sanki bir porselenmişim gibi, kapımı açtı. Arabaya bindim. O da yanıma oturdu. Baloya, yani yeraltı dünyasının toplandığı o ihtişamlı salona geldiğimizde, Kara önce aşağı indi. Hızla gelip kapımı açtı ve elini uzattı.

Bu sefer elini tuttum. Onun kuralına uyuyordum. Birlikte arabadan indik. Işıltılı elbise ve Kara'nın kolundaki duruşum, bizi gecenin odak noktası yapıyordu.

Yanıma eğildi, sesi otoriterdi:

"Güzelim, yanımdan ayrılma. Gözüm sürekli üzerinde olacak. Burası tehlikeli bir yer."

"Söz veremem, Kara. Belki benim de birilerini sorgulamam gerekir, ha? Unutma, ben buraya senin eşim olarak değil, polis olarak geldim."

Kara'nın dudakları gerildi. Bu, onun için bir meydan okumaydı. Ama aynı zamanda, onunla bu oyunu oynamamdan hoşlanıyordu.

"Dediğim gibi... İnatsın. O zaman seni daha sıkı tutacağım, Aşkın Ezel."

Kolumu daha sıkı kavradı ve beni kalabalığın arasına doğru sürüklemeye başladı. Oyun başlamıştı.

Bölüm : 03.12.2024 16:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...