
Aşkın Abla'nın ofisinden çıktıktan sonra, zihnimde tek bir gerçek yankılanıyordu: Abim de babam gibiydi. O, benim çocukluk kahramanım, beni her şeyden koruyacak sandığım kişi... şimdi öğrendiğim kadarıyla, o da babam gibi pislik, şerefsiz bir canavardı. Öz kızına tecavüz eden bir adama benzemişti.
Yere yığılmış gibi, oturma odasındaki deri koltuğa çöktüm. Gözyaşlarım bitmişti, yerini soğuk, kararlı bir öfke almıştı.
"Sende onun gibisin, Alaz. Artık benim, senin gibi bir abim yok. Olmayacak."
Oturup bir plan düşünmeye başladım. Alaz, benim hayatımı mahvetmişti. Şimdi sıra bendeydi. Onu hapse attılar, ama bu yetmezdi. Bütün malını, parasını, gücünü elinden alacağım. Beş kuruşsuz, sıfıra düşecek.
Abimin şirketinin avukatı Selim vardı. Abim ona çok güvenir, bütün evrak işlerini ona teslim ederdi. Selim... bana delicesine aşıktı. Bütün bu süreçte onu kullanabilirdim. Ondan yardım isteyeceğim.
Telefonumu elime aldım ve Selim'in numarasını tuşladım.
"Alo, Selim."
"Söyle, kar tanem. Sesin neden bu kadar üzgün geliyor?"
Selim'in sesi hep bu kadar yumuşaktı. Bu zaafını kullanacaktım.
"Yardımına ihtiyacım var. Çok büyük bir sorunum var."
"Noldu? İyi misin? Hemen geliyorum. Lütfen ağlama."
"Hemen eve gelir misin? Sana anlatmam gerekenler var."
"Hemen geliyorum, Elif. Uçtum bile."
Telefonu kapattım ve Selim'i bekledim. On dakika bile geçmeden kapı açıldı. Selim, telaşla içeri girdi.
"Ne çabuk geldin, Selim?"
"Sen çağırsan da gelmez miyim, Elif?" Gözleri, bacağımdaki morlukları ve yüzümdeki hüznü arıyordu. "Ne oldu?"
Selim'i çalışma odasına aldım. Masanın üzerine, daha önce hazırladığım bir tomar evrakı ve devir belgelerini koydum.
"Senden bir şey isteyeceğim. Ve bunu benden başka kimse bilmemeli."
"Ne istersen, Elif. Benim için yapmayacağım şey yok."
İşte beklediğim cümle buydu.
"Alaz'ın şirket hisselerini, mal varlığı ve bütün ticari haklarını benim üzerime devredecek belgeleri hazırladım. Bunları abime imzalayacaksın."
Selim, belgelere baktı. Yüzü şaşkınlık ve korkuyla gerildi.
"Bu ne, Elif? Şirketle ilgili belgeler... Bir de şirketin hissesi devri mi? Alaz'ın bütün malı senin olacak?"
"Evet. Bunları arada kaynatacaksın. Alaz'ın avukatısın, o sana güvenir."
"Elif! Bunu nasıl yaparım? O benim abim gibi... ona ihanet edemem!"
Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı, bu sefer sahte değillerdi.
"Beni sevmiyor musun, Selim? Bütün yaşadıklarımdan sonra, onun elinde tek bir kuruş kalmasını mı istiyorsun? Benim geleceğimi mi düşünmüyorsun?"
"Seviyorum, Elif. Çok seviyorum ama..."
"Beni kaybetmek istemiyorsan, bunu yapacaksın! Alaz'ın bu yaptıklarından sonra o parayı hak etmiyor. Onu hayatımdan tamamen söküp atacağım."
Selim, kararlılığımdan geri adım attı. Aşkı, vicdanından ağır bastı.
"Peki, Elif. Sen nasıl istersen. Yapacağım."
"Güzel. Abim hiçbir şeyden şüphelenmeyecek. Evrakları, hapishanede rutin işlermiş gibi göster."
"Anladım. Çok dikkatli olacağım."
Selim gitti. Bende ondan gelen haberi bekledim. Artık her şey benim olacaktı: bu ev, şirket, bar... Abimi hayatımdan temelli çıkartacağım. Benim öyle namussuz, şerefsiz bir abim olamazdı.
Birkaç gün sonra Selim, yorgun ama zafer dolu bir ifadeyle geldi.
"Ne oldu, Selim?"
"İmzaladı, Elif. Hiçbir şeyden şüphelenmedi. Her şey... her şey senin üstüne geçti."
Yüzümde soğuk bir zafer gülümsedi.
"Güzel. Ona az bile. Şimdi sıra, o parayla yeni bir hayat kurmakta."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 121.84k Okunma |
2.87k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |