Yeni Üyelik
45.
Bölüm

44.Bölüm

@sevipgidenbirisiii

Nazlının Ağzından

 

Alaz, içeri girdiğinde görücü kızın elini beni görünce bırakmıştı. O kadını tutan elini kırmak istiyordum. Beni aşırı sinir ediyordu.

 

Alaz belki de ilk defa cesaretli bir şekilde yanıma geldi. Annesine her şeyi söylediğimi duyduğu için mi bu kadar rahat davranıyordu, bilmiyordum.

 

Kendinden emin adımlarla bana yanaştı ve sanki bir daha bırakmamaya yemin etmiş gibi elimi sımsıkı tuttu. Gözlerime baktı ve aramızın bozuk olmasını umursamadan beni kendine çekerek sarıldı.

 

Yılların özlemi birikmiş gibiydi. Öyle hissediyordum. Uzun zamandır kendim için ve ailelerimiz adına uzak duruyordum.

 

Sarılmaya ihtiyacımız vardı. Dilimizden dökülen sözcükler ikimizinde canını yakmayı başarıyordu. Ben kendimce gerekeni yaptım, Alazda bana ilk adımını bu sayede atmış oldu.

 

Şimdi tek yapmamız gereken şey, ailelerimizi ikna etmeye çalışmaktı. Etrafımızdaki hiç kimseyi dinlemeyip sadece içimizdeki kalbimizin sesini dışarı çıkarmaktan geçiyordu her şey.

 

Korkmak, bu saatten sonra benim için çaresizliği ifade ediyordu. Artık mücadeleci tarafım açığa çıkmıştı. Son zamanlarda korkunun ecele faydası olmadığını çok net bir şekilde anlamıştım.

 

Alaz elimi tuttuğunda kendimi daha güçlü hissediyordum. Alaz yanımda olduğu müddetçe tüm dünyaya kafa tutardım.

 

Bugün kötü başlamıştı, mutlu sonla bitecek gibi duruyordum. Umarım bir aksilik olmazdı.

 

Alaz annesine bir açıklama gereği hissetmiş olmalı ki direkt söze giriş yaptı:

 

" Anne sana daha önce de söyledim. Şimdi de söylüyorum. Ben sana evlenmek istemediğimi yüz bin kere söyledim."

 

"Nedir beni bu evlendirme merakın? Anlamıyorum cidden."

 

"Kıza görücü geleceğine ayağına kadar görücüyü getirdik oğlum. Kötü mü etmişim?"

 

"Kız boyu boyuna, huyu huyuna tam sana göre. Bu fırsatı değerlendir istedim."

 

"Nazlı aramızda bir şeyler var diyor. Sen Nazlıyı hep kardeşin olarak görüyordun."

 

"Ne değişti şimdi?"

 

"Anne ben bu kızı deliler gibi seviyorum. Sen ne dersen de bu hiç bir şekilde değişmeyecek."

 

" Ben kendimi bildim bileli Nazlıya sırılsıklam aşıkmışım. Bunu sadece çok geç fark ettim."

 

"O da benim salaklığım."

 

"Sen Nazlıyı ister kızın olarak kabul et, istersen de gelinin olarak gör. "

 

"Ama ben bu eve Nazlıyı karım olarak alacağım."

 

"Hiç bir şey Nazlıyı sevmeme ya da evlenmeme engel olamaz."

 

Nagiş beni kabul etse de etmese de benim için pek önemi yoktu. Önemli olan Alazın hayatında olabilmemdi. Varlığının varlığımla müfakatlanmasıydı. Alaz yanımdaysa aşamayacağım sıkıntı yoktu.

 

Annesi her türlü bana alışmak mecburiyetindeydi. Eğer evleneceğim kişi Alaz olacaksa ve aynı çatı altında olacaksak birbirimizi her gün görmek zorunda kalacaktık.

 

Annesi çok zor bir kadın değildi. Ayak uydurabileceğimi düşünüyordum. Alaz annesine bir bir bu sözcükleri sıraladıktan sonra yönünü kapıya çevirince annesiyle aynı ortamda kalmak istemediğini düşündüm.

 

Alaz benim için annesine resti çekmiş gibiydi. Böyle olması çok kötü olmuştu.

 

Alazı annesine karşı rest çekmesi hem hoşuma gitmişti hem de çok koymuştu.

 

Beni bu kadar düşünmesi ve savunması iyi hissettirmişti. Alaz elleriyle yüzümü tuttu ve bana iyi gelecek sözcükleri sıraladı:

 

"Nazlı sence de bir şeyler için artık geç kalmadık mı?"

 

"Konuşmamız gereken konular bizi bekliyor."

 

Alaz beni aniden kucağına aldı ve sokağa öyle çıktı. Az daha yaptığı haraket yüzünden küçük dilimi yutacaktım.

 

Alaz popoma şaplak atmıştı ve anladığım kadarıyla beni kaçırıyordu. Kıçım fena şekilde acıyordu. Alaz sert bir biçimde geçirmişti.

 

Bu adamın hainlikleri bitmiyordu.

 

"Dağ evine gidiyoruz. Sorunları çözmeden geri dönüş yok."

 

" Hem belki bakarsın sevişiriz. Seni azıcık severim. Buna ikimizin de ihtiyacı var."

 

Alaz hiç olmadığı kadar açık konuşuyordu. Bazen ne diyeceğimi bilemiyordum. Fena şekilde beni utandırmayı beceriyordu.

 

Ah, şimdi de benimle sevişmekten bahsediyordu. Çıldıracaktım.

 

 

 

 

44. bölümde bitti. Umarım beğenirsinizzz.

Loading...
0%