Yeni Üyelik
60.
Bölüm

56.Bölüm

@sevipgidenbirisiii

Nazlının Ağzından

 

Yolculuğumuz kısa sürede bitti. Bu süreyi de Alazla çaktırmadan birbirimize bakarak geçirmeyi tercih ettik.

 

Arada da Seline bakıyordum. Nasıl yapmıştı bilmiyorum ama öne oturmayı başarabilmişti.

 

Alaz Seline dik dik bakıyordu. Sanki öne oturmasının amacını çözmüş gibiydi. Sinirli bakışlarla Seline geldiğimde görüşeceğiz diyordu kısacası.

 

Selin abisinin bakışlarına hiç de aldırış etmiyordu.Halinden son derece memnun görünüyordu. Abimi yandan yandan süzüyordu.

 

Alaz kesin Selinin abimi sevdiğini çözmüştü. O yüzden bu kadar sinirli ve öfkeli bakıyordu.

 

Alazın elini tuttum ve sakinleştirmeye çalıştım. Her an olay çıkartabilirdi.

 

Sevmek bu zamanda suç değildi. Asla da olamazdı. Sadece doğru kişiyi sevmek ve bulabilmek önemliydi. Alaz Selinin abimi sevdiği için suçlama hakkına sahip değildi.

 

Selin bu konuda kendi kararını verebilirdi. Sevmek için istediğimiz kişiyi seçemiyorduk.

 

Kalbimiz kimi tercih ederse o kişiye yöneliyorduk. Sevmek suç olamazdı belki ama doğru kişiyi seçememek insana büyük yük olurdu. Selinde bunu en kısa sürede anlayacaktı.

 

Abim ona göre biri değildi. Daha doğrusu uygun bir seçenek değildi. Alaz abimin Selini üzeceğini düşündüğünden son derece tedirgindi.

 

Selinin abimi sevdiğini bir metre öteden anlamış olmalıydı. Ama anlaşılmayacak gibi değildi ki. Selin abime melül melül bakıyordu. Kedinin ciğere baktığı gibi.

 

Araba durunca hepimiz indik.Havaalanına gelmiştik. Alazla geçirdiğimiz son dakikalardı. Bu durum oldukça üzücüydü.

 

Bir daha onu görememe şansım vardı. Bu hayatı ihtimaller üzerine yaşıyorduk. Her ne kadar alışsak da belli bir müddet insana zor geliyordu.

 

Arabadan indikten sonra sakin ve yavaş adımlarla havaalanının girişine doğru yürümeye başladık.

 

Havaalanı oldukça büyük ve dizaynı güzel olduğu için bir sürü turist kaynıyordu. Havaalanının girişine geldiğimizde eşyalarımızı cihazdan geçirdik.

 

Bize söylenilen perona geldiğimizde etraf çok kalabalıktı. İnsanlar bir yerden başka bir şehire gidiyordu. Otobüsün kalkmasına tam tamına on dakika vardı.

 

Alazla doyasıya hasret bile giderememiştim. Dünkü annesinde ettiğimiz kahvaltıdan sonra bir daha görüşememiştik.Daha bugün yeni yüzünü görebilmiştim.

 

Abim Selinle perondaki banklardan birine oturmuş, sohbet ediyorlardı. Alaza yaklaştım ve kokusunu içime çektim.

 

Uzun zamandır kokusunu içime çekmediğim için neredeyse kokusunu unutuyordum. Göğsüne kafamı koyup saatlerce uyuyabilirdim.

 

O kadar rahat ve güven kokuyordu ki anlatılmaz yaşanırdı.

 

Şu an gitmesini hiç istemiyordum. Yanımda kalsın istiyordum. Ama ne yazık ki her zaman her istediğimiz olmuyordu.

 

Sarılmama karşılık dudakları içe doğru kıvrıldı. Alazı gülümsetmeyi başarabilmiştim.

 

Ah, bu denli kalbimi durduran adam ben sensiz ne yapacağım?

 

Bu bir ay geçmek bilir miydi ki?

 

"Vedalar her zaman zordur be güzelim. Bu bizim senle ilk ayrılışımız, birbirimize ilk veda edişimiz. Hasretinden ölüp biteceğimiz bir ay bizi bekliyor. Sabredersek kısa sürede görevimin biteceğine inanıyorum."

 

"Mesele sabretmek değil ki. Sensiz geçirmek zorunda kalacağım günler. Kokuna, sana alışmışım. Şimdi ayrılmak çok zor geliyor."

 

Alaz gözlerimin içine derin derin baktı. Otobüsün kalkmasına son beş dakika kalmıştı.

 

Bir dakika kadar sustuk. Dilimiz mühürlenmişti sanki. Gözlerimiz konuşuyordu. Her şeyi anlatıyordu.

 

Uzun süre ağlamak ve içimi dökmek istiyordum. Yalnız Alazın yanında rahatça ağlayamazdım. Gözlerim dolmuştu.

 

Gözlerinin içine çok fazla bakmamaya çalıştım. Oysa o gözlerimi aklına kazımak ister gibi bakıyordu.

 

Alazın gitme zamanı yaklmaşmıştı. Artık vedalaşma vaktimiz gelmişti. Arka tarafa baktığımda kimseyi göremedim. Gitmeden dudaklarımızı buluşturmam gerekiyordu.

 

Yoksa bu hasret bitmezdi. Hızla yaklaştım ve dudaklarımızı birleştirdim. Dudaklarında hasret giderdikten sonra buse kondurarak uzaklaştım.

 

Birlikte konuşmadan otobüse doğru yürüdük. Bizimki sessiz bir vedaydı. İkimizinde vedalaşmaya cesareti yoktu.

 

Otobüsün oraya geldiğimizde kalkmak üzere olduğunu gördük. Alaza binmesini söyledim ve sarıldık. Koştura koştura otobüse bindi ve bana el salladı.

 

Gitmişti...

 

 

Yorum yapın. Kitap sizce nasıl ilerliyor?

Loading...
0%