Arkadaşlar hayalet okuyucu olacaksanız bir yıldıza basmaya ve yorum yapmaya gücünüz yoksa bu kadar acizseniz kitabımı okumayın. Bu yaptığınız saygısızlıktan başka bir şey değil. Okuyan herkesten bol bol yorumm bekliyorum.

Nazlının Ağzından

Alazın yanı başımdan ayrılmasını istemesem de görev öncelikli oluyordu. Otobüse binip gitti. Otobüs otogardan çıkarken aniden durdu.

Akif abimi aramışlardı. Sanırım o da göreve gidecekti. İkisinin de göreve gidecek olması beni üzmüştü.

Koskoca şehirde bir ay boyunca yapayalnız kalacaktım. Selin yanımda olsa da asla ikisinin yerini tutamazdı. Sonuçta biri sevgilim, diğeri de abimdi.

Abim telefonla görüşmeyi bitirdi ve yanımıza yaklaştı.Bana baktı. Bir şeyler söyleyecek gibiydi.Seline yanımızdan gitmesi için baş işareti yaptı.

Selin yanımızdan yavaş yavaş uzaklaşırken abim konuya daldı:

"Güzelliğim göreve son anda bende dahil olmak zorunda kaldım. Bir ay gelemeyebilirim. Belki de hiç gelemem. Sana bunun sözünü net olarak veremiyorum. Eğer bir ay sonunda tabutum sana ulaşırsa dimdik ayakta durmanı istiyorum. Selinle birbirinize emanetsiniz. Hadi Allaha emanet olun."

Abimin söylediği bu sözlerden sonra çok duygulanmıştım. Duygulanmamak elde değildi. Geri dönememe ihtimali olduğundan bahsediyordu ve buna hazırlıklı olmamı söylüyordu.

Kendimi çok kötü hissetmiştim. Beynimin kaldıramayacağı şeyler söylüyordu. Söyledikleri yankı yapıyordu resmen.

Yanıma geldi ve saçlarımı okşadı. Alnımdan öptü ve bana son kez bakarak hızla otobüse doğru ilerlemeye başladı. Seline veda bile etmemişti. İşte benim abim öyle hödük biriydi.

Vedaları sevmeyen ikiliydik. Bugün geri dönemeyeceğini bilen abim için veda günüydü. Otobüse bindikten sonra otobüs kalktı. Alaz otobüste beni görmek için eğildi ve eliyle beni ara işareti yaptı. Başımı aşağı yukarı doğru salladım.

İkisine el salladım ve otobüsün hızla uzaklaşmasını izledim.Selin de yanıma geldi.Abim onunla vedalaşmadığı için üzülmüş gibiydi. Ama belli etmemeye çalışıyordu.

Arabaya bindik ve eve doğru sürmeye başladım. İçimi hüzün kaplamıştı. Bunu dışarıya yansıtmamaya çalışıyordum ki Selin de üzülmesindi.

Arabadan indiğimizde ikimizin de birbiriyle konuşmaya mecali kalmamıştı. Sarıldık ve ayrıldık. Yorgun olmasaydım bir kahve içmeyi teklif ederdim. Mecalim kalmamıştı.

Eve gidip bir an önce uyumak istiyordum. Dış kapıyı açıp girdiğimde evimi özlediğim aklıma geldi. Yatağıma yattığım zaman ölü gibi uyumuştum.

1 Gün Sonra

Alaz göreve gideli bir gün olmuştu. Daha şimdiden burnumda tütmeye başlamıştı. Çok özlemiştim. Bazı zamanlarda özlemimden delirecek gibi oluyordum. Ağlamak istemesem de gözlerimden yaşlar istemsizce dökülüyordu.

Birazdan Selin kahve içmeye gelecekti. Evde kahve bitmişti. Kahve almaya gitmem gerekiyordu. Üzerime ince bir hırka geçirip dış kapıyı çektim ve dışarı çıktım.

Market hemen sokağın başında yer alıyordu. İki adımlık yerdi. Markete girip kahveyi aldıktan sonra eve doğru adımlamaya başladım. Tam o sırada karşıma mahallenin serserisi olan Pusat çıktı.

Normalde böyle tiplerden asla korkmazdım. Yanından çekip gidecekken laf attı.

"Duyduğuma göre Alaz efendi göreve giderken sana veda ederek gitmiş. Anlaşılan orda kurda kuşa yem olarak geri dönecek. Leşi sana ulaşacak."

Normalde yanından çekil gitmeyi düşünüyordum. Yalnız söylediği sözler bir o kadar kışkırtıcıydı. Sinurlerimi bozmuştu. Alaz göreve bizleri korumak için gitmişti.

Ne yazık ki bazen böyle it kopuk için de düşmanlarla savaşmak zorunda kalıyordu. Saçları karma karışık, üstü başı ise aynı dilenciye benziyordu. Elinde hiç düşürmediği birası vardı.

Koskoca mahallede gündüz vakti bir insan bile yoktu. Gitmek istedim, kolumu tuttu. Gitmeme izin vermedi. Beni sokağın başındaki evlerin duvarına yasladı. Kolumu arkaya aldı ve öpmek istedi.

Adi herif! Mahallenin bütün kızlarına musallat oluyordu. Sarkıntılık yapıyordu. Bu mahalledeki her kadın bu şerefsiz yüzünden susmak zorunda kalıyordu. Şimdi çığlık atsam kimse dönüp bakmazdı.

İttim, bir milim bile kıpırdamadı.

"Şimdi yanında seni koruyacak Alazın yok. Burada sana tecavüz etsem kimse dönüp bakmaz. Yıllardan beri aklımdaydın kızım. Seni sikmek hep hayalimdi. Altımda inlediğini duymak bana çok zevk verir."

Söylediği sözlerin hepsi iğrençti. Böyle bir herifle aynı mahallede oturduğum için kendimden utanıyordum. Keşke şimdi Alaz yanımda olsaydı. Beni korur ve kollardı. Bu herifi de eşek sudan gelene kadar döverdi.