Nazlının Ağzından

Selinin Enderi yarı çıplak bir şekilde görmesi hiç iyi olmamıştı. Durumu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Gerçi ortada izah edilecek bir durumda yoktu. Sadece bu durumun Alazın kulağına gitmesini istemiyordum.

Aramız zaten limoniydi. Şimdi bir de Enderin bende kaldığını öğrenirse işler daha da sarpa sarardı. Selin evde erkek görmesine şaşırmaktan daha çok yarı çıplak bir şekilde görmesi şok etmişti. Kapının onun karşısına öyle açılmasını beklemiyordu.

Haliyle şaşırmıştı. Böyle bir durumla bende karşılaşsam bende şaşırırdım. Lafa girip Enderi tanıtmalıydım. Aksi takdirde Selin Enderin boğazına yapışacak gibi görünüyordu.

Ben daha lafa dalmadan Ender daldı.

"Nazlı bizi bu güzel ve seksi arkadaşınla tanıştırmayacak mısın? Hem ayakta kaldık, içeri geçelim."

"Sen benim her arkadaşımla tanışmak zorunda mısın Endercim? Çok merak ediyorsan kendin sorabilirsin."

Enderin bazı huyları beni deli ediyordu. Çok rahat ve geniş bir adamdı. Özünde iyi bir insandı. Bunu biliyordum. Yine de zaman zaman birtakım huylarına sabredemediğim oluyordu. Bu Enderi kötü biri yapmazdı.

Laubali hareketleri karşı taraftaki kişileri kendinden soğutuyordu. Seline ismini kendi sorabilirdi. Bana söylemesine gerek yoktu. Selin kendisi de konuya dahil olup ismini söyleme gereğinde bulunabilirdi.

Benim söylediğim sözlerin ardından Ender biraz bozuldu. Selinle onu tanıştırmamı bekliyordu.

Daha çok beklerdi. Selini içeri davet edip hızlı adımlarla odaya doğru ilerledim.

Kahvaltı masasına oturdum. Selin de karşıma oturdu. Ender de gelip bizim yanımıza oturdu. Sessizlik içerisinde bir kahvaltı yaptık. Herkes kendi alemindeydi.

Kahvaltı sofrasını Selinle topladıktan sonra dışarı yürüyüş yapmaya çıktık. Tam o sırada aklıma telefonumu evde unuttuğum geldi.

Seline olduğu yerde kalmasını söyleyerek hızlı adımlarla bizim apartmana doğru yürüdüm ve merdivenleri tırmandım. Bizim evin kapısına geldiğimde zile basmak yerine anahtarla kapıyı açtım.

Ender arkaşımda olsa sabahki yaptığı saçma hareketlerden dolayı yüzünü görmek istemiyordum. O yüzden olabildiğince ses yapmamaya gayret ediyordum.

Tam o sırada Enderi mutfakta gördüm. Elinde de benim telefonum vardı. Fotoğraf çekiliyordu. İlk başta ne yaptığını anlamadım. Birine mesaj yollayınca bana jeton düştü.

Eyvah, kendini Alaza yollamıştı. Allah kahretsin!

Alaz da Enderi görüp kıskançlıktan çatlayacaktı. Ender benden habersiz böyle bir şey yapmazdı. Bana yapacağı adımlar tek tek söylerdi. Ya da benim kızacağımı bildiği için az önce yaptığı gibi arkadan iş çevirirdi.

Tam şu anda Enderi gebertmek istiyordum. Alaz bu durumu görüp çok üzülecekti. En son istediğim şey Alazın üzülmesiydi.

"Ender sen az önce Alaza kendini mi gönderdin? Ben mi yanlış gördüm?"

"Yo. Nazlı tam olarak doğru gördün. Sen zaten Alazla barışmak istemiyor muydun? Al sana çözüm. Şurda kıskandırma politikası uyguluyoruz."

"Mümkünse sen karışma. Çünkü ben şu anda Alazla barışmak istemiyorum. Sen böyle yaparak işleri daha da sarpa alıyorsun. Kendini böyle yarı çıplak boxer ile atınca Alaz çok daha farklı anlayacak. Arkadaşım olmasan niyetin çok farklı diyeceğim."

Ender konuşmak yerine susmayı tercih etti. Yaptığının o da yanlış olduğunun bilincindeydi. Alaz görmeden o fotoğrafı silmem lazımdı. Barışma ihtimalim varsa da o fotoğraf yüzünden iptal olacaktı.

Hemen Enderin elinden telefonumu kaptığım gibi mesajlara girdim. Alazın mesaj sekmesine girdiğimde mesajın çift tik olduğunu ve çoktan gördüğünü fark ettim.

Mesajı silmek için çok geç kalmıştım. Enderin attığı fotoğraf yanlış anlaşılmaya çok müsaitti. Alazın benim hakkımda yanılgıya düşmesini istemiyordum.

63. Bölümde geldi. Bölümlerin geldiğini görmuyor musunuz?

Okunmalar düşmüş.