@sevipgidenbirisiii
|
Abim aniden böyle söyleyerek dışarı çıktı. Ben yine de abimi dinlemedim. Dışarı çıkmasam bile balkona çıktım. Konuştuklarını duymak istiyordum. Balkonda bir süre oturdum. Kendi aralarında tartıştılar. Ama alçak sesle konuştuklarından sesleri tam anlamıyla duyulmuyordu.
Bu beni iyice huzursuz yapmıştı. Benim yüzümden tartışmalarını hiç istemiyordum. Balkon demirliklerinden kafamı sarkıttım.
" Alaz ben sana kardeşim dedim lan. Biz dağda bile sırt sırta savaştık. Ben ilişkim olduğunda bile senden saklamadım. Ama sen beni en yakının olarak görmemişsin. Bunu bugün çok iyi bir şekilde belli ettin. Artık sana kardeşim yerine kalleş herif diyebilirim."
Abim yerli yersiz konuşuyordu. Ve önünü arkasını hiç düşünmeden hareket ediyordu.
İnsan canından çok sevdiği arkadaşını tek kalemde silebilir miydi?
Bu mümkün olabilir miydi?
İnsan zaman zaman düşünmeden edemiyordu.
Alazın suratına baktım. Göz altları morarmış, saçları iyice birbirine karışmış bir vaziyette abime kendi derdini anlatmaya çalışıyordu.
" Arif senden her şeyi duymaya hazırdım da bana kalleş gözüyle bakmanı kaldıramam. Beni tek kalemde silebiliyorsan sana edebileceğim tek bir kelime bile yok. Sadece şunu aklına kazı, Nazlıyla aramızdaki ilişkide Nazlının sana gelip söylememesinde hiçbir suçu yok. Birinci neden senin ilişkimizi onaylamayacağını ve aramızın bozulacağını düşündüğünden söylemedi. Beklediği gibi de oldu. Demek ki kızın bir bildiği varmış ki konuşuyormuş."
Abim yine kendi bildiğini okumaya çalışıyordu. Ceketinden sigara paketini çıkardı ve içinden bir dal aldı. Anlaşılan yine dertlerini sigara dumanını üfleyerek çözeceğini düşünüyordu.
Sigarayı aldıktan sonra paketi tekrar cebine koydu ve çakmakla yaktı. Alazın verdiği sigarayı almamayı da ihmal etmedi. Balkon kapısına doğru baktı, sanki burada onları dinlediğimi biliyor gibiydi. Abimin beni görme ihtimali sıfırdı. Çok iyi bir şekilde gizlenmiş ve kamufle olmuştum.
Yalnız çok yakında olmadıkları için onları net olarak duyamıyordum. Balkon demirliklerine biraz daha yaklaştım ve demirliklerin arasından ikisini izledim.
" Nazlı bana bahsetmese bile sen bahsetmeliydin. Böyle bir şeyin gizliliği söz konusu bile olamaz. Her zaman kardeşimdin, kardeşim olarak görürdüm seni. İlk bana söylemeni beklerdim."
"İçin soğuyacaksa Arif hiç düşünmeden şu anda bana vurabilirsin. Gözünü kırpmadan bana dayak atabilirsin. Hiç gam yemem. Yeter ki Nazlım mutlu olsun."
Abim bu sözün üzerine gözü dönmüş gibi etrafına baktı. Mahallede kimsenin olmadığını görünce Alazın burnuna aniden hızlı bir şekilde vurdu. Alazın burnu kırılmıştı. Kırılma sesi bana kadar gelmişti. Mahallede yankılanan tek çığlık benim çığlığımdı. Kendimden bir şeyler kopmuş gibiydi.
Alazın burnunun kanadığını hissedebiliyordum. Abim görmesin diye verdiğim bütün çaba boşuna gitmişti. Ancak hiçbir şey benim için Alazdan daha değerli değildi.
Hemen eğildiğim yerden ayağa kalktım. Abim çığlığı atan kişinin ben olduğumu çoktan anlamıştı. Alaz hala yerde yatıyordu. Burnu şiddetli bir şekilde kanıyordu ve birinin tampon yapması gerekiyordu. Balkon kapısından dışarı çıkarak seri adımlarla aşağı indim.
Dış kapıyı açarak Alazın yanına koştum ve burnuna baktım. Hala kanıyordu. Evden aldığım cropumdan az bir parça keserek Alazı oturtturdum ve kestiğim parçayı burnunu dik tutmasını söyleyerek burnuna tıkadım.
Abimin suratına bakma gereği bile duymadım. Alazın bir müddet öyle oturmasını sağladım. Konuşabileceğinden emin olduktan sonra konuşmaya başladım.
" İyi misin? İyi değilsen hastaneye gidelim. Abim çok sert vurdu. Kırıldığını düşünüyorum. Durum ciddi."
" Nazlım sakin olur musun? Ben gayet iyiyim. Sen benim böyle göründüğüme bakma. Birazdan kanama geçer. Eve gitmem lazım. Sabah göreve gideceğim."
Alaza bir şey demedim. Ne dersem diyeyim yine kendi bildiğini okuyacaktı. Katır inadı vardı. İnadını asla kıramıyordum. O yüzden bir şey demeyecektim.
Abimin yanına gittim. Onun canına okuyacaktım. Kimsenin bu kişi abim bile olsa Alazıma kıymaya hakkı yoktu. Buna asla izin veremezdim.
" Eserinle mutlu musun? Söylesene abi! Alaza yumruk atınca öfken dindi mi? Sana işte bu yüzden söylemedim. Bizi en iyi senin anlaman gerekirken yaptığın muameleye bak. O kız seni aldattığında ben kıza hesap sorarken yanımda Alaz vardı. Tabi sen bunlardan da haberdar değilsin. Sen sadece kendini düşünüyorsun."
Bu sözlerin hemen arkasından abimin gözlerinde pişmanlığı gördüm. Ama iş işten çoktan geçmişti.
Selamlar, uzun bir aradan sonra ben geldim. Nasılsınız okurlarım. Biliyorum arayı açtım ancak artık buralardayım. Yeni kurgularla da karşınıza çıkabilirim. Bölümü nasıl buldunuz yorumlar mısınız? |
0% |