Yeni Üyelik
78.
Bölüm

75.Bölüm

@sevipgidenbirisiii

Abimin suratına bile bakma gereği duymadım. Kendisi bunu sonuna kadar hak etmişti. Abimin yanından direkt ayrıldım ve Alazın yanına doğru adımladım. Burnu hala feci şekilde aralıksız durmadan kanıyordu. Burnuna tampon yaptım ve kolumdan destek alarak ayağa kalkmasını sağladım. Alaz da son derece bana uyumluydu. Yaptıklarıma hiçbir şekilde itiraz etmiyor, kabul ediyordu. Ayağa kaldırdıktan sonra sırtını koluma dayadım ve sabitledim.

 

Biraz böyle durmasına yardımcı oldum. Alazın hiç sesi çıkmıyordu. Bu durumdan hiç hoşnut değildim. Bir gözü açık ve bilinci de kapalıydı. Alazı hemen hastaneye götürmeliydim. Bu şekilde olacak gibi değildi.

 

Araba az ileride yerinde sabit bir şekilde duruyordu. Alazı oraya kadar götürmeli ve arabaya bindirmeliydim. Aksi takdirde kan kaybından ölmesi an meselesiydi. Çok fazla kan kaybediyordu.

 

Karşı taraftan abimde merakla benim ne yapacağımı izliyordu. Yanıma gelmek istediğinin farkındaydım. Sadece gelecek cesareti kendinde bulamıyordu. Bu yaşadığımız durum abim için ders niteliğindeydi. Kaybedecek vaktim yoktu. O yüzden abimi affetmek için ona bir şans daha tanımaya karar verdim. Yoksa içim hiçbir zaman rahat etmeyecekti. Hep keşkelerle yaşamak istemiyordum.

 

Abime karşıdan gelmesi için elimle işaret ettim. Alazı tek başıma arabanın oraya kadar taşıyamazdım. O güce ve kuvvete sahip değildim. Abim tek işaretimle yanımda bitti.

 

Bir özür borcunun olduğunun o da kendisinin de farkındaydı. Ancak şimdi ne yeri, ne de zamanıydı. Bir an önce artık arabaya binmeliydik.

 

" Sana kendimi nasıl affettireceğimi bilmiyorum güzel kardeşim. Benim sana bir özür borcum var, yaptıklarımın farkındayım."

 

Abimi affetmek için her zaman hazırdım. Tek kalemde silebileceğim biri değildi. Bu zamana kadarki bütün hatalarımı telafi eden ve yanımda duran biriydi.

 

" Şimdi af dilemenin yeri ve zamanı mı? Seni affetmemi istiyorsan şu anda Alazı arabaya bindirmeme yardım et. Tek başıma götüremiyorum. İkimizde kan kaybından ölmesini istemeyiz dimi?"

 

Bu sözlerin arkasından abim hemen atağa geçti ve sırtını koluma yasladığım Alazı çekip alarak bir koluna girdi. Alazın diğer koluna da ben girdim ve sürükleyerek arabaya kadar götürdük.

 

Arabanın kapısını açarak arka koltuğa Alazı yatırdım ve ben de ön koltuğa oturdum. Araba kullanmasını bilmediğim için anahtarları abime verdim. Hızlı bir şekilde sürücü koltuğuna geçerek kontağı çalıştırdı ve bize en yakın olan hastaneye sürmeye başladı. O sırada arka koltukta bir kıpırdanma meydana gelmeye başladı. Sanırım Alaz uyanıyordu.

 

Aynadan arka koltuğa baktım ve Alazın koltukta oturmaya çalıştığını gördüm. Kafamı burnuna çevirdiğimde kanamanın eskiye oranla durduğunun farkındaydım.

 

" Arif hastaneye gitmek istemiyorum. Arabayı sağda durdurur musun? İnmek istiyorum."

 

Alazın sözlerini duyan abim arabayı sağa çekmek yerine hastaneye sürmeye devam ediyordu. Tekrar bir kavganın yaşanmasını istemediğim için araya girme ihtiyacı hissettim.

 

" Abi arabayı sağa çek. Alaz insin. Hastaneye gidilmesini gerektirecek bir mevzu ortada kalmadı."

 

Anlaşılan Alazdan daha çok benim abime bir şeyler söylemem etki ediyordu. Çünkü abim Alazın söylediğini değil de benim söylediğimi yapmıştı. Arabayı sağa çekti ve Alaz da arkasından hemen indi. Ben de arabadan indim ve Alazın yanına doğru ilerledim.

 

Burnuna dokunmamla inlemesi bir oldu. Anlaşılan çok fazla acıyordu. Yine de acısını bana belli etmemek için elinden geleni yapıyordu. Elimi beline attım ve sımsıkı sarıldım.

 

Şu anda Alazı en iyi ben anlayabilirdim. Yaşadığımız durum ikimizi de ilgilendiriyordu. Yalnız buhranlı ruh halinde olan Alaz değil de bendim.

 

" Ben bayıldım mı? Hiçbir şey yok hafızamda. Arifin bana yumruk atmasından sonra sanki hafızam silinmiş gibi."

 

" Bayıldın. Öyle çokta bir şey olmadı açıkçası. Bayıldıktan sonra seni abimle arabaya taşıdık. Sonra da hastaneye gidiyorduk, o arada da uyandın zaten. Ondan sonra olanları da biliyorsun."

 

" Abin inadından ölse yine beni taşımaz. Nasıl oldu da taşıdı hayret ediyorum."

 

" Abim yaptığı hatanın farkına vardı diyelim. Yoksa öldürsek böyle bir şey yapmaz, bende biliyorum."

 

Biz konuşmaya devam ederken birden yanımıza abim geldi. Alaza sarıldı. Hem de aniden beklenmedik bir şekilde sarıldı.

 

Ben abimin böyle bir şey yapacağını hiç düşünmezdim. Abim bir hata yapsa ve hatasının farkına varsa bile kolay özür dileyen biri değildi. Onu sarılmaya ikna eden unsur Alazın ölme riskinin olacak olmasıydı. Yoksa hiçbir güç sarılmaya ikna edemezdi.

 

Alaz abime henüz net bir cevap vermemekle birlikte bir tepki de göstermemişti. Bu da demek oluyordu ki abimi affetmemişti.

 

 

 

 

 

 

 

Yeni bölüm geldi. Arkadaşlar bol bol yorum yapar mısınız lütfen? Bölüm bekleyenler de kalp bırakabilir mi?

 

Birde artık başka kurgulara geçmek istiyorum. Daha çok ayrılsak ölürüz biz texting kitabına ağırlık vermek istiyorum. Bu kitabı okuyan kim var?

 

Abi kurgulu kitap yazacağım. Onun dışında da komutan ve asker kurgusu yazacağım. 18 içerikli kitap yazsam okur musunuz?

Loading...
0%