Yeni Üyelik
79.
Bölüm

76.Bölüm

@sevipgidenbirisiii

Nazlının Ağzından

 

Alaz abime baktı ve gözleriyle affettiğini belirtti. Alaz hiçbir zaman abim kadar gaddar olmamıştı. Özellikle de her yaşanılan olayda bu kadar fazla büyük tepki vermemişti.

 

Abimi aldatan kızın yanına gittiğimde benimle birlikte gelmişti. Hem bana hem abime destek olmuştu. Ama abimin olayları büyütmekte hiçbir zaman üstüne yoktu. Abim de olsa yaptığı yanlışları yüzüne vurmaktan çekinmiyordum. Bu kişi Alaz olsa yine aynı tepkiyi verirdim.

 

Bu saatten sonra işler ne yönde gelişecekti, bilmiyordum. Tek temennim Alazın abimi affetmesi ve her şeyin eski düzenine girmesiydi. Çünkü ruh halim artık bu tür olaylara dayanamıyordu.

 

Her gün ayrı bir olay bıkkınlık gelmişti. Alazla da abimle kavga ettiğim gibi çok fazla didişiyorduj. Gün sonunda yine dönüp dolaşıp birlikte bir şeyler yapıp bitiriyorduk. Yine de kavga etmek istemiyordum. Kavgalar aramızdaki ilişkiyi yıpratıyordu. Ben daha sakin bir ilişki sürmek istiyordum.

 

Şu andaki meselemiz Alazın abimi affedip affetmeyecek olmasıydı. Ben olsaydım abimi affetmez ve biraz süründürürdüm. Alaz yufka yürekliydi ve hemen affedeceğini düşünüyordum. O kimseye karşı kırıcı olamazdı.Ben kendimi bildim bileli her zaman böyleydi.

 

Her ne olursa olsun abimin hatasını anlamış olsa bile bu tekrar aynı hatayı tekrarlamayacağının garantisini veremezdi. Bu yüzden biraz daha gerçeklerin farkına varmasını ve bizi kaybedebileceğini anlasın istiyordum.

 

Alazın tek dostu abimdi. Derdini kolaylıkla anlatabildiği ve paylaşabildiği çok kişi yoktu. Alazında abimle arasında küslük olmasını istemediğini biliyordum. Belki de bu yüzden barışması en doğru karardı. Ben bu kararına karışmayacaktım. İkisi içinde en doğru kararı verecek olan kişi yine tabi ki Alazdı.

 

Abim Alazın sırtına elini koydu ve konuşmaya başladı.

 

"Alaz beni en iyi senin anlayacağını düşünüyorum. Senin en yakın arkadaşın olarak ben Seline göz koysaydım sen ne düşünürdün? Muhtemelen benle aynı şeyi. Biz her ne kadar farklı annelerin karnında büyüsek de kardeşiz oğlum biz. Yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arakamızda. Koskoca dağda bile sırt sırta savaştık biz. Düşmanın nereden geleceğini bilmediğimiz zamanlarda bile bibirimizi koruduk, kolladık hep. Ben bugün çok büyük bir eşeklik ettim. Seni dövdüm ve burnunu kırdım. Bir kuru özür her şeyi affettirmez, biliyorum ama biz iki tırnaktan ayrılamayan et gibiyiz. Beni affetmeni istesem affeder misin kardeşim?"

 

Abimin dedikleri Alaza ağır gelmiş gibiydi. Şu anda Alazın ne düşündüğünü az da olsa anlayabiliyordum. Birlikte savaştığı görev arkadaşını hatırlamış olmalıydı. Zihninde tek bir şey Alazı rahatsız ediyordu. Buna yüzde yüz emindim. Abim Alazı dövmeden önce kalleş demişti.

 

Dediği laf Alaza çok dokunmuş olmalıydı. Abim hafife alıncak laflar etmediği için affetmesi de o kadar kolay olmuyordu. Aksi takdirde Alaz abimi düşünmeden anında affeder ve sarılırdı. Ama hiçbirini yapmıyordu. Yine de affetmek için çabaladığını görüyordum. Abimin yerine o kimseyi tek kalemde silemiyordu. Özellikle de en sevdiği canından dostunu ne yaparsa yapsın silemeyeceğe de benziyordu.

 

 

" Arif be bana hiçbir şey koymadı da kalleş demen şöyle yüreğime geldi şak diye oturdu. Herkesten beklerdim senin öyle demeni beklemezdim. Sinirle söyledin biliyorum. Gerçek düşüncelerin değildi , onu da biliyorum. Yine de engel olamıyorum kendime. Kardeşi olarak bildiği birine nasıl kalleş diyebiliyor diye. Ama sen ne hata yaparsan yap her zaman benim kardeşim olarak kalacaksın."

 

"Gel buraya herata. Affettim seni. Ben sensiz durabilir miyim sence?"

 

Oh, be. Sonunda bu anın yaşanmasını bekliyordum. Alaz yine dediğimi yapmıştı. Yüreğinin sesini dinlemeyi tercih etmişti. Aklını ve beynini susturmayı tercih etmişti. Bunu bir metre ötedeki insan bile anlayabilirdi.

 

Alaz mesleği gereği duygularınu belli etmeyen bir karaktere sahipti. Ancak son zamanlarda sevdiklerinin yanında duygularıı belli etmekten kaçınmıyordu. Bu da beni daha mutlu ediyordu.

 

Sonuç olarak kimse sevdiğinin mutsuz olmasını istemezdi.

 

Abim bu sözlerden sonra Alaza kocaman sarıldı. Aradaki buzların eridiğine gerçekten sevinmiştim. Bu sebepten ötürü arada kaynayan ben oluyordum.

 

İşler tatlıya bağlandığına göre kahve içmeye gidebilirdik. Alaza da orada pansuman yapardım.

 

"Hadi o zaman bir kahve içmeyi hak ettik. Bizim evde size bol köpüklü bir kahve yapalım."

 

" Abim sen o kahveyi artık Alazın seni istemeye geldiği vakit bol köpüklü sevdiceğine hazırlarsın."

 

Az daha tükürüğümü yutacaktım.

 

Abimin dedikleri kulaklarını duyuyor muydu acaba?

 

Yoksa ben mi yanlış duymuştum.

 

Bu adamda aldatıldıktan sonra iyice şaşırmıştı, ne diyeceğini bilemiyordu. Dengesi sarsılmıştı sanırsam. Başka bir açıklaması olamazdı.

 

Daha bugün ilişkimizi öğrendiğinde cıngar çıkarmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yeni bölüm geldi. Arkadaşlar kimler kitabı yeni okumaya başladı. Kitabı nasıl buluyorsunuz?

 

 

Nazlının abisinin verdiği tepkiler nasıl?Sizce bir abiye yakışan tavırlar mı?

 

Peki Alaz ve Nazlının abisine ilişkilerini söylememesi yanlış mıy dı?

 

 

Buralarda olduğunuzu belirtinizzz...

Loading...
0%