@sevipgidenbirisiii
|
Arkadaşlar bu bölüme bu hikayeye daha önce hiç yapılmadığı kadar yorum yapalım. Beni kırmayın ve hikayeyi büyütelim. Okuyanlar emege saygı duyarak lütfen beğensin. Normalde bölumlerde böyle bir uyarı yapmıyorum ancak oylar hevesimi kırıyor. Bilginize.
Alazı ben kadar seven kimler? Buraya kalp bıraksın.
Nazlının abisine sinir olanlar ve nefret edenler de buraya sinirli emoji bıraksınlar...
Nazlının Ağzından
Selin bu sözlerin ardından daha fazla durmayı kendine yediremedi ve yanımızdan ayrıldı. Abimin dilini tutamayıp Selinin kalbini kırması hiç iyi olmamıştı. Selin abimi sevdiği için pişman olmasa da bu sözlerden sonra abimin suratına bakacağını hiç düşünmüyordum.
"Abi Selini sevmesen bile söylediğin sözler hiç hoş değil. Onunda bir kalbi var ve kırılabileceğini düşünmen gerekiyordu. Birine bir şey demeden önce bundan sonra on kere düşün lütfen."
Alaza baktığımda köşede dikildiğini gördüm. Abime diyeceklerimi dedikten sonra Alazın yanına doğru ilerledim. Abim bana gözlerini devirmiş ve cevap verme gereği bile duymamıştı.
Abimle hep böyleydik. Sürekli haklı olduğunu düşündüğümüz şeyler için laf dalaşına girer ve kendi hakkımı savunurdum.
Bizim evin önüne geldiğimizde abime döndüm. Alazlara gitmek istiyordum ve bir bahane uydurmam lazımdı. Yoksa abim kolay kolay izin vermezdi, biliyordum.
Hem Selinin durumuna üzülmüştüm, gidip bir arkadaşımın ne halde olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Boş yere abim için ağlamaması için onu uyarmalıydım.
"Abi ben gidip bir Selin ne halde bakayım. Malum birileri tarafından kırıldı. Yanında olmam gereken konular var."
"Git ama çok durma."
Abimi dinlemeden hemen Alazların evin önüne geldik. Arkamdan bağırsa da umursamadım. Selini takmayan abimi bende abimi takmayarak hak ettiği muameleyi gösterecektim.
"Alaz niye bu kadar suskunsun?"
"Kız kardeşim birini sevmiş ama ben bunu fark edememişim. Hele de sevdiği kişiyi bana rahatça anlatmasını beklerken gelip sana anlatmış. Beni kendine bu kadar bile yakın görmüyor. Beni üzen nokta da bu."
Alaz kardeşinin uzun zamandır birine aşık olduğunu anlayamamıştı. Selin beni daha ônceden tembihlediği için Alaza kardeşinin birini sevdiğini söyleyemezdim. Yoksa beni lime lime keserdi.
Selinin aşkının büyüklüğünü bugün Alaz gözlerinde görmüştü. Selin kör kütük aşık olmuştu ve vazgeçirmek için elimizden bir şey gelmiyordu.
Eğer seveceğimiz kişiyi seçmek elimizde olsaydı ben Selinin abimi sevmesini istemezdim. Seline bu durum acıdan başka bir şey getirmiyordu. Bir yandan en yakın sevdiğim arkadaşım diğer yandanda canımdan çok sevdiğim abim söz konusu olunca insan bir şeyler yapmadan da duramıyordu.
İşte Alazı bu noktada daha iyi anlıyordum. Selin abisi kızar diye söylemek istememişti. Alazsa Selinin kendisine rahat bir şekilde birisini sevdiğini söylememesine takılmıştı. Daha doğrusu kendisine yakın hissetmediği için anlatmadığını düşünüyordu.
"Yakışıklı komutanım durum tam olarak öyle senim düşündüğün gibi değil. Selin küçüklükten beri içine kapanık biri olarak büyüdü. Haliyle de içini kolayca dökemiyor. Ben en yakın arkadaşıyım diye bana anlattı. Ben bile abime derdimi rahatça anlatamıyorken direkt sana anlatmasını ve birini seviyorum demesini bekleyemezsin."
"Sanırım haklısın. Ama bu yine de beni kendine yakın görmediği gerçeğini değiştirmiyor. Yanına gideceğim ve konuşacağım. Bu böyle olmayacak."
"Şu anda Selinin konuşmaktan daha çok yalnız kalmaya ihtiyacı var. Bu gece yalnız bırakalım. Sabah göreve gitmeden görürsün. Biraz kendi içinde ağlayıp rahatlasın."
"Öyle diyorsun madem. Dediğim gibi olsum. Ben seni uzun zamandır sevemiyorum. Azıcık seveyim mi? İzin var mı?"
" Sokak ortasında mı seveceksin?"
"Seni bizim eve atacağım. Sabaha kadar sevişelim. Acısını çıkaralım."
Alazın gözlerindeki ihtiras beni yiyip bitiriyordu. Sokak ortasındayken yanıma geldi ve elini belime attı. Cebinden anahtarı çıkardı ve demir kapıyı açtı.
Beni kucağına aldı. Alaz efendi beni kucaklara almaya iyi alışmıştı. Yakında her yere kucağında taşıyarak götürmesinden korkuyordum.
Merdivenleri hiç zorlanmadan kendi apartman dairesine çıkana kadar kucağında taşıdı. Apartman dairesinin önüne geldiğimizde yüzüne hayretle baktım. Beni iki kat taşımasına asansöre binmeden taşıyabilmesine doğal olarak şaşırmıştım.
Çünkü hafif olmadığımı biliyordum. Alaza bakınca bıyık altından bana bakarak güldü.
"Nasıl taşıdığıma hayret ediyorsun, biliyorum da bizde bu kasları boşuna yapmadık be güzelim."
Ah bu sözleri söylerken benim kalbime inecekti. Bu adam benim ne olacağımı hiç düşünmüyordu. Yüzüm utançtan kıpkırmızı olmuştu. Yüzümü boynuna kapattım. Çoktan utandığımı anlamıştı bile.
Hiç çaktırmadım. Alaz anahtarla kapıyı açtıktan sonra eliyle sessiz olmamı gösteren bir işaret yaptı. Kucağında ben olduğum için ayağıyla kapıyı kapattı ve direkt beni kendi odasına götürdü.
Annesi yatak odasında uyuyordu. Biz ise herkes evde uyurken bu odada sevişecektik. Bendeki deli cesareti olmalıydı. Başka açıklaması olamazdı.
Alaz odasının kapısını kilitledikten sonra üzerime doğru gelmeye başladı. Hızlı adımlarla bana gelince bende refleks olarak geriye adımladım. Ayağım takılınca arkama baktım ve yatağa geldiğimizi anladım. Alaz aniden beni yatağa ittirdi ve birden yavaşça sendeleyerek düştüm.
Benim üzerime çıktı ve dudaklarıma aç köpekler gibi saldırdı. Sanki çölde susuz kalmışta susuzluğunu bende gidermek istiyormuş gibiydi.
Alt dudağımı emerken birden ısırdı. Ağzıma metalik bir tadın geldiğini hissediyordum. Kanın kokusu burnuma kadar gelmişti. Alaz hiç tiksinmeden kanayan dudağımı emdi.
Sonrasında nefes almak için dudaklarımızı ayırdı.
"Dudakların dudaklarımda nefes bulsun istiyorum. Öpüşmeyeli o kadar uzun zaman olmuş ki susuz kalmış bedeviler gibi hissediyorum. Seni sabaha kadar altımda inleterek becersem yine de doymayacakmışım gibi bir izlenim alıyorum. Öyle bir güzelliğin var ki aklımı başımdan alıyorsun."
"Demek beni sabaha kadar becermek istiyorsun. Becer beni, inlet. Domalt yatağa ve her pozisyonda sik. Yeminle gıkım çıkmaz. O kadar özledim seni. "
Dudaklarımızı bu sefer ben birleştirdim. Bir elimi yanağına koydum. Diğer elimle ise boynunu tutup kendime daha çok çektim ve tırnaklarımı boynuna batırdım. Alaz tırnakları batırmamla yine kendinden geçmişti.
Alazın teninde iz bırakmayı seviyordum. O yüzden her sevişmemizde mutlaka sırtını ya da boynunu çiziyordum. Bu duruma Alaz hiç sesini çıkarmıyordu. Daha çok hoşuna gitmiş gibi davranıyordu.
"Bu geceki sevişmemizde bir farklılık olacak. Senin ellerini ve kollarını da olmak üzere gözlerini de bağlayacağım. Sadece beni duyacaksın ve benim komutlarıma göre hareket edeceksin."
"Köle fantezisi mi yapıyoruz?"
"Tam olarak öyle denmez ama isteklerimi yapman dahilinde bende senin isteklerini hayır demeyeceğim."
"Anlaştık o halde."
Alaz çekmeden çıkardığı bandanayla ilk önce benim gözlerimi bağladı. En son ellerimi, kollarımı ve bacaklarımı da bağlayarak bana kaçma alanı tanımadı. Alazın bizim için uyguladığı ilk fantezi buydu ve sonucu ne olacak kestiremiyordum.
Arkadaşlar yeni bölüm geldi. Bir sonraki bölümde +18olacak bilginize. +18 li bölümleri nasıl yazıyorum sizce? Beğendiniz mi ?
Düşüncelerinizi önemsiyorum. O yüzden yorumlarda belirtmekten çekinmeyin. İçime sinen bir bölüm oldu en azından.
Bu bölümü yanımda olan birkaç kişiye ithaf etmek istiyorum.
Nehirmisimm_ @bluedaisy92 @Evim_kitaplar2
Etiketlemek istediğim birkaç kişi daha var ancak kullanici adlari mavi olmuyor neden anlamadım. |
0% |