@sevipgidenbirisiii
|
Hepimiz Selinin dediği espriye gülmüştük. Yaptığı espriyle ortamı neşelendirmeye çalıştığının herkes farkındaydı ve kimse sesini çıkarmıyordu. Zaten herkesin istediği de bu olduğundan farklı bir atmosfer yakalamaya çalışıyorduk.
Babam yıllar önce bir kadına aşık olmuştu ve annemi aldatmıştı. Bizi arkasında bırakarak anneme bir boşanmayı bile çok görerek o kadınla terk etmişti. Şimdiyse giderken arkasında bir mektup bıraktığını görüyordum.
Benim için o mektubun hiçbir anlamı yoktu. Sadece bir kağıttan ve yazılardan ibaretti. Babama karşı bir kin ya da öfke beslemiyordum. Sadece hissettiğim tek duygu boşluk ve hissizlikti. Giden kişi, arkasında bıraktıklarını düşünmüyordu.
Babamın yaptıklarını çok fazla düşünmek istemiyordum. Benim için babamın yaptıklarının artık hiçbir önemi yoktu ve olanları geride bırakmıştım. Şu an benim için daha önemliydi ve geçmiş yerine geleceğe odaklanmalıydım.
Kayınvalidemin bana kötü davranma nedenini öğrenmiştim. Nagihan abla küçüklüğümden bu zamana kadar hiçbir şekilde kötü davranmamıştı.
Sadece oğluyla birlikte olduğumuzu öğrendikten sonra yüz ifadesinin değiştiğini biliyordum. Arada bana kötü davransa da ve iğneleyici laflar soksa da artık onu her haliyle kabullenmeyi başarmıştım. O yüzden dediklerini çok fazla takmıyordum.
Her şeyi akışına bırakmaya karar vermiştim. Yanımda Alaz olduktan sonra her zaman başım ak dik bir şekilde yolumu yürürdüm. Kimse de engel olamazdı.
Düşünceler iyice beynimi allak bullak ederken aklıma Alazın birazdan tekrar göreve gideceği geldi. Kahvaltı sofrasını toparlayıp biraz hasret gidermek istiyordum. Tüm sorunları tek çırpıda hallettiğimize göre takacağım hiçbir şey kalmamıştı.
Sandalyeden kalktım ve kahvaltılıkları tek tek toplamaya başladım. Alaz kahvaltı sofrasını topladığımı görünce bana yardım etmek için ayağa kalktı ve yanıma geldi.
Gülümseyerek gözlerine baktım. Bana yardım edecek olması oldukça hoşuma gitmişti. Sevdiği kadının yorulmaması için elinden geleni yapıyordu. Bu oldukça hoş bir davranıştı.
Nagihan abla bu konuya da el atmasa olmazdı. Yine laf cambazlığı yapacak ve lafı gediğine sokacaktı.
"Alaz Bey, artık evlendiğinde de karına yardım edersin. Öyle boş durmak, yan gelip yatmak yok. Karın senin en değerlin ve elinden geldiğince hizmetten kendini sakınma."
Nagihan ablanın ilk defa beni koruduğunu hissettim. Kendisinden daha önce bu tür davranışlar görmediğimden aşırı şaşırmış ve tuhaf görmüştüm. Sanırım büyük bir değişme yaşıyordu ya da kafası gidikti. İkinci seçenek gözüme daha makul geldi.
"Nazlı sende annemdeki değişmeyi görüyor musun? Bak hemen de nasıl seni savunmaya başladı? Hemen oğlunun yerine seni koydu. İkinci plana atıldım, inanamıyorum."
Alazın dediklerine güldüm. Şu anda kendisi de en az ben kadar büyük bir şaşkınlık yaşıyordu. Daha önce yaşanılanlar yüzünden aniden değişmesinu bu kadar garipsiyorduk.
Artık bu duruma alışmalıydım. Geçmişte bana yaşattıklarını belki tek kalemde silemezdim ama unutmaya çalışabilirdim.
Yakında kayınvalidem olacaktı, bana ne yaparsa yapsın saygıda kusur etmemeliydim. Alaz asker olduğundan evlendiğimde doğuda yaşamam gerekebilirdi. Bu yüzden ailelerimizden uzak bir yaşantı sürebilirdim.
"Görmez miyim? Bir anda göklere çıktım. Gelinini seven bir kayınvalide. Herkese nasip etsin Allah!"
Kayınvalideme laf sokmak istemesem de bazen arada kaynayabiliyordu. Önceki yaptıklarına sayıversindi, uğraşamayacaktım.
Alazla birlikte kahvaltı sofrasını hızlıca topladık ve bütün bulaşıkları el yordamıyla çabucak yıkadık. Mutfaktaki işimiz bittiğinde Alazın da göreve gitme vakti gelip çatmıştı.
Ailesinin yanında gelmesini istemiyordu. Sadece biz bize olalım istiyordu.
Annesinin kendisini geçirmesini istemediğinden bir şekilde geçiştirdi ve engel oldu. İkimizde dışarı çıktık ve Alazın arabasına bindik.
Yine bir vedalaşma anıydı. Vedalar sık yaşandığında hoşlanmıyordum. Beklemesi ağır geliyordu. Bazen kaldırmakta güçlük yaşıyordum.
"Nazlı yarim, benim yanımda gelip gidiş saatime kadar beklemeni istemiyorum. Ben tekrar geldiğimde bu işi ciddiye bağlayalım diyorum. Eğer sende istersen seni abinden istemeye gelelim."
"Evlilik teklifi etmeden beni şurdan şuraya adım atmamı bile sağlayamazsın. Parmağımda tektaşla mahalledeki kadınlara hava atmayayım mı?"
"İlahi Nazlım. İstediğin evlilik teklifi olsun, en alasını yaparız. Evlilik teklifi etmesem zaten evlensek bile sen beni eve bile almazsın. O potansiyel var sende. Ben kendimi sağlam kazığa alayım da."
Evlenmek sevdiğin biriyle olduğunda muhteşem oluyordu. Doğru insan, doğru mekan ve doğru zaman kavramlarına çok fazla inanırdım.
Hiçbir zaman biriyle sevgili olabileceğimi ve evlilik hayalleri dahi kurabileceğimi düşünmezdim. Şu anki noktada hayatın farklı süprizlerle karşımıza çıkabilecek olmasıydı bizi şaşırtan.
|
0% |