@sevipgidenbirisiii
|
1 Ay Sonra
Alazın göreve gitmesinin üzerinden tam tamına bir ay geçmişti. Bu süreçte sadece birkaç kez telefonda konuşabilmiştik. Çok uzun konuşmamıza izin vermiyorlardı.
Kısa da olsa birbirimizin sesini duymaya çalışarak hasret gidermeye çalıştık. Kendisi burnumda tüttüğü için bir an önce kavuşmak ve doyasıya sarılmak istiyordum.
O yüzden görevden gelmesini iple çekiyordum. Bir aylık süreci çok zor atlatmıştım. Son zamanlarda gece uyuduğumda değişik kabuslar görerek uyanıyordum ve güne öyle başlıyordum. Günüm hiç güzel geçmiyordu.
Ter içinde kalıyordum ve son günlerde ruh halim eskiye oranla çok orantısızdı. Bu halde olmamın en büyük etkenlerinden biri de Alaza ulaşamamamdan kaynaklı olduğunu düşünüyordum.
Alazın görevde olduğunu bildiğim için ulaşamamın son derece normal olduğunu kendime hatırlatıyordum ve telkin veriyordum. Yine de hiçbir şekilde işe yaramıyordu. Kendisine ulaşamadıkça İçim içimi yiyordu ve ben bu durumdan oldukça rahatsızdım.
Son bir haftadır aramalarıma cevap vermiyor, mesajlarıma geri dönmüyordu. Alaza bir şey olabileceğini düşünüyordum. Ama böyle bir ihtimal bile benim boğazımı düğümlemeye yetiyordu.
Eğer ona bu yüzden ulaşamıyorsam kendime çok kızardım. Gitmeden Alaza onu sevmediğimi söylemediğim için ya da daha sıkı sarılmadığım için pişmanlık duymak istemiyordum.
Bir daha aramak için yatağımdan kalktım. Günlerdir haber alamadığım için yataktan çıkmak istemiyordum. Zaten çıkasımda gelmiyordu. Yine de şansımı tekrar denemek için ayağa kalktım ve odamdaki masaya doğru telefonumu almak için adımladım.
Telefonu elime aldığımda hiç bildirim dahi gelmediğini gördüm. Beni artık eskisi kadar umursamıyor da olabilirdi. Aramaya vakti de olmayabilirdi.
Kendi moralimi bozmak istemiyordum. Zor bir görevi olduğunun farkındaydım. Şimdi bir kez daha arayacaktım. Bu kez de açmassa bendeki yeri bitmişti.
Telefon numarasını tuşladım ve telefonu kulağıma dayadım. Şu anda telefonun açılmasını beklemekten başka bir şansım yoktu. Umarım telefonu açardı ve düşündüğüm tepkileri vermek zorunda kalmazdım.
Beklediğim sonunda gerçekleşmişti. Alaz telefonu açmıştı. Artık hesap sorabilirdim.
" Alaz telefonunu bir haftadır belirli aralıklarla arıyorum ama ulaşamıyorum. Aramalarıma, mesajlarıma da hiçbir şekilde cevap vermiyorsun."
Telefonda gürültüler geliyordu. Sanki biri telefonu Alazın elinden çekip almıştı. Sustum ve konuşmasını bekledim.
" Abla ben Umut. Alaza bir haftadır ulaşamamanın sebebi yaralanmasıydı. Çok ciddi bir şey yok. Şu anda normal odaya aldılar ve yatıyor."
Ağzım kulaklarıma varmıştı. Ben telefonu bir haftadır açmıyor derken adam can çekişiyordu.
Görevdeyken yaralanmıştı ve bana daha yeni haber veriliyordu. İçim parça pinçik olmuştu. Tutunacak bir yer aradım ama bulamadım.
Sanki yer altımdan kayıp gidiyordu. Kendimi o derecede kötü hissetmiştim. Dinlenmek için yatağa oturdum ve biraz soluklanma ihtiyacı hissettim.
Telefonu kulağımdan bir müddet çekmiştim ve çocuğun sesini duymak için kulağıma tekrar dayadım.
Adamın sesi çok uzaktan geliyordu ve net olarak duyamıyordum.
" Durumu nasıl? Bir haftadır hastanede ve bana niye haber vermiyorsunuz? Hangi hastanedesiniz? Oraya gelmek istiyorum."
" Bizim mahalledeki hastaneye çok yakınız. İstersen ben seni almaya gelebilirim yenge."
" Bana Alazı verir misin telefona?"
Alaz telefonu eline almak istemiyordu. İşittiğim seslerden bu kadarını rahatlıkla anlayabiliyordum. İyi bir azarı hak ediyordu.
Beni bu kadar telaşa sokmaya hiçbir türlü hakkı yoktu. Umutun telefonu Alaza verdiğini hissettim.
Hiçbir şekilde yaptığı şebeklikleri alttan almamalıydım. Aksi halde çok kolay bir şekilde tongaya düşmem mümkün olabilirdi.
Bana yaralandığını ve bir haftadır hastanede yattığını haber etmeliydi. Telefonda sadece nefes alışverişleri geliyordu. Hiç sesini dahi çıkarmıyordu. Çünkü suçlu olduğunu biliyordu.
Sert bir şekilde laflarımı bir bir söylemek istemiyordum ancak sinir ediyordu.
Konuşmaya başladım.
"Bir haftadır yaralısın ve bana haber vermiyorsun. Ben burada bir haftadır beni aramanı ya da bana geri dönmeni bekliyorum."
"Durumum ağırdı. Zor kurtardım. Kendimde arayacak gücü bulamadım. Ayrıca kötü etkilenmeni istemedim."
"Ben seni rahatsız ettiğimi düşündüğün için telefonlarımı açmıyorsun diye düşündüm. Şekilden şekile girdim. Bir alo demek bu kadar zor olmamalıydı."
" Yaralandım ve daha yeni normal odaya aldılar. Gönlüm el vermedi o halimi görmene. Dayanamazsın kızım."
"Hastanenin adresini konum olarak yollayın. Yanına gelmek istiyorum."
"Gelmene gerek yok. Yarın hastaneden çıkaracaklar zaten. Eve geldiğimde yanıma gelirsin. Bana sen bakacaksın."
"Beyefendiye bak. Hasta hasta emir veriyor birde. Gelmiyorum hastaneye. Geldiğinde büyük bir hesaba hazır ol."
Resmen kendi kendine kaşınıyordu. Bugün yanına gitmeyecektim. Yarın buraya geldiğinde bana hesap vermemenin bedelini büyük ödeyecekti. |
0% |