@sevipgidenbirisiii
|
90.Bölüm
1 Ay Sonra
Alazla nişan yapmamızın üzerinden bir ay geçmişti. Düğünü hemen yapmaya karar vermiştik.Yarın düğünümüz vardı. Son günlerde düğün telaşımız olduğu için sürekli alışverişe çıkmıştık ve birbirimizle çok fazla vakit geçirememiştik.
Ben kınaya gerek duymamıştım. Başımda ne annem vardı ne de babam. Abim dışında kimsem olmadığı için kına yapmak istememiştim.
Onun yerine sade bir nikah kıymak istemiştim. Birkaç tanıdık kişiyi çağırmıştım. Düğünüm kır bahçesinde olacaktı. Öyle olsun istemiştim.
Sade bir düğün her zaman tercihimdi ve bu isteğimi yarın sevdiğim adamla gerçekleştirecektim.
Yaralanmasının üzerinden neredeyse bir buçuk ay geçmişti ve gün geçtikçe toparlamıştı. Şu anda çok daha iyiydi.
Ben her ne kadar düğünü erteleme taraftarı olsam da Alaz iyi olduğunu ve ertelememizin doğru olmayacağını söyleyerek neticede beni ikna etmişti. Sonuç olarak bugüne gelebilmiştik.
Alaz şu an bizim evdeydi ve dizlerimde yatıyordu. Dün gece abim şehir dışına çıkmak zorunda kalmıştı ve bugün akşam gelecekti. O yüzden Alaz beni yalnız bırakmamak için gece bizde kalmıştı ve abimin haberi yoktu.
Haberi olsaydı da bir şey diyeceğini sanmıyordum. Bu bir aylık süreçte abim bize karşı daha yumuşak davranıyordu. Sanırım davranışlarımızla ve hareketlerimizle abimin gönlünü kazanmayı başarmıştık.
Bize artık karışmıyordu ya da evlilik yoluna girdik diyeydi tam olarak bilemiyordum. Yalnız son zamanlarda biraz durulmuştu ve kendi iç dünyasına kapanmıştı. Yalnız kalacağından bir tık korkuyordu sanırsam.
Şu anda olumsuzluklara odaklanmamalıydım. Alazla yarınki düğünümüzü düşünsek daha iyi olurdu. Alazın saçlarını okşuyordum ve bir bebekten şu anda farksızdı. Bir bebek gibi mayışmıştı ve çok masum görünüyordu.
"Yerinden pek memnunsunuz galiba Alaz beyefendi."
"Çok iyi yere yatmışım be. Hİç kalkasım gelmedi şu an. İyice mayıştım da zaten."
Alaz bana sabah dışarı çıkalım demişti ama şu an yan çiziyordu. Biraz hava almaya ve yürümeye ihtiyacım vardı. Yoksa kendime gelemezdim. Yarınki düğün heyecanımı ve stresimi aşmam lazımdı.
Alaz gelmese bile tek başıma dışarı çıkacaktım. Onun gelmesini bekleyemezdim.
"Yarın düğünümüz var ve ben biraz heyecanlıyım. Dışarı çıkacaktık, söz vermiştin bana. Hadi kalk da en azından azıcık mahallede dolaşalım."
Alazı zorla dizimden kaldırdım ve üzerimdekiler ile dışarı çıkıp çıkamayacağıma karar verdim.
Askılı siyah bir tulumum vardı ve dışarı çıkmak için gayet iyi ve yeterli olduğuna kanaat getirdim. Alazı da kolundan tuttum ve sürüklüye sürüklüye evin dış kapısına kadar getirdim.
Yoksa adamın dışarı çıkmaya niyeti bile yoktu. Ayakkabılarımızı giyip merdivenlerden hızlıca aşağı indik ve dışarı çıktık. Sokağa çıktığımızda Alaz bana dönüp baktı. Bu bakışı çok iyi biliyordum. Beni sen dışarı çıkardın nereyi gezmek istiyorsan yürü diyordu.
Sokağın başına doğru yürümeye başladığımızda bir şeyi fark ettim. Karşıdan Alazın eski sevgilisi Berra ve yeni sevgilisi geliyordu. Hiç beklemediğim bir anda karşılaşmıştım. İkisi de aralıksız tartışıyorlardı.
Alazın kızı unutup unutmadığını anlamak için surat ifadesine baktım. Adama sinirli bir şekilde bakıyordu. Tekrar o tarafa döndüğümde adamın Berranın saçını çekip tokat attığını gördüm. Alazı aldatmış olsa bile yine de kendisinin dayak yiyeceği anlamına gelmiyordu.
Alaz elimi bıraktı ve bir an bile dinlemeden adamın yanına koştu ve adama yumruk attı. Alazın verdiği tepkileri aşırı yersiz buluyordum. Adama vurmak yerine daha sakin bir dille konuşabilirdi ya da uyarabilirdi.
Belkide şu anda Berra için yaptığı hareketi kıskanıyordum bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey vardı ki yediremiyordum.
"Sen adam mısın lan? Sevdiğin kadına vuruyorsun. Nerede senin adamlığın?"
Alaz dur durak bilmeden adama vuruyordu. Hiç ara da vermiyordu. Hem kendisine bir şey yapmasından korktum hem de yerdeki adamı döverken öldürmesinden korktum. Yanına yaklaştım ve yumruk atacakken elini tuttum.
Alaz elini tutan kişinin kim olduğunu anlamadığı için etrafına baktı ve en son gözleri bende durdu. Gözlerinden neredeyse ateş çıkacaktı ve bakışlarını benden ayırmıyordu.
Dudaklarımı kıpırdatarak yeter dedim. Benim ağzımı okusa da hıncını çıkarmak istiyordu ve dur desem de bir şey değişmeyecekti, durmayacaktı.
Alazın bir anda bu kadar kötü ve gaddar biri haline dönüşmesine katlanamıyordum. Beni ittirdi ve hıncını çıkarana kadar durmadı.
Berranın yanına yaklaştım ve gözüne baktım. Kötü görünüyordu ve yine de belli etmek istemiyordu.Yüzünü benden saklıyordu. Ben de fazla üzerine gitmek istemedim yine de yüzüne dokunmama izin vermedi.
" Dudağının ve yanağının orası kabuk bağlayacak. İstersen buz tutalım."
Berra bana boş boş baktı ve dümdüz bir tavır sergiledi. Sanırım benim ondan hoşlanmadığım kadar o da benden hoşlanmamıştı. Yine de bir kadının takıntılı bir adam tarafından şiddet uygulanması taraftarı değildim hiçbir zaman.
Alaz adama gerekli dersini vermişti. Berra bana dönüp baktı ve sanki bir şey diyecek gibiydi.
"Bana acıyorsun değil mi?"
"Sana neden acıyayım? Sadece yardıma ihtiyacı olan bir kadına yardım ediyorum."
"Karşındaki adam bir zamanlar benimdi ve her şeyi benim için yapardı ama ben aldattım. Şu anda da ona yaptıklarım yüzünden böyle çekiyorum işte."
Berra sözünü tamamladıktan sonra yanımıza Alaz geldi ve üstü başı kan olmuştu. Karşımda görmeyi beklediğim adam bu değildi. Bir anda canavara dönüşmesini beklememiştim.
Karşıma öyle dikildiğinde kalakaldım. Özellikle yüzüme bakıyordu. Kendince tepkimi ölçüyordu. Yanıma geldi ve bana kanlı elleriyle sarılmaya çalıştı.
Kollarından tuttum ve engel oldum. Bana o şekilde dokunmasını istemiyordum. O yüzden benden uzak durmasını istedim.
"Bana niye uzak duruyorsun?"
"Sen az önce ne yaptığının farkında mısın? Bir adamı öldüresiye dövdün. Suçlu bile olsa yine de adalete teslim etmeliydin. Eski sevgilin diye mi yardım ettin? Yoksa bir kadının yardıma ihtiyacı olduğuna inanarak mı yaptın?"
"Benim yerimde olsaydın sende aynısını yapardın."
"Ben adalete teslim ederdim. Çünkü gücüm sadece buna yeter. Ama senin gücün sadece dövmeye yetiyor belli ki."
Berra yanımızdayken kavga ediyorduk. Eski sevgilisinin yanında kavga etmek istemiyordum. Hele ki düğünden bir gün önce aramızın bozulmasını istemiyordum. Bu yüzden bunun üstüne kendisine hiçbir şey demedim ve direkt adamın yanına doğru ilerledim.
Oturdum ve kalbini dinledim.Yaşayıp yaşamadığını öğrenmem lazımdı. Kalbi atıyordu. Yani hala yaşıyordu ve bir umut vardı. Umarım adam Alazdan şikayetçi olmazdı.
Yapılması gerekeni yaptım ve mahalleye ambulans çağırdım. Adamı ambulansa bindirecek ve eve geçicektim.
Adamı ambulansa bindirdim ve Alaza bakmadan eve girdim. Berrayla konuşması gerekenleri halletmesi lazımdı.
*************************
Yeni bölümü nasıl buldunuz arkadaşlar? Kitabı bir dahaki bölüm bitiriyorum. Bir dahaki bölüm final. Bir dahaki bölüm biri ölecek ama bilin bakalım kim?
|
0% |