@sevipgidenbirisiii
|
Yarenin Ağzından
Akının arabasına binmek için kapıyı açtım. Ancak kapının girişi yüksek olduğu için basamağı çıkmam gerekiyordu. O sırada yanıma Akın geldi. Kapının girişinden çıkamayacağımı anladığı için beni aniden kucağına aldı ve direkt ön koltuğa oturttu.
Yan tarafımdan ehliyet kemerini çekerek taktı ve arabanın kapısını kapatarak diğer tarafı dolaştı. Arabaya bindi ve kontağı çalıştırdı. İkimizde sessizdik. Bu sessizlik iyiye mi kötüye mi işaretti bilmiyordum.
Yeni hayatımın ilk gününü yeni evimde geçirecektim.Umarım mutlu bir yaşam sürerdim. Akının beni el üstünde tutacağının garantisini verebiliyordum.
Şu anda sadece ikimizde derin düşüncelere dalmıştık. Bundan sonraki yaşamımın nasıl olacağını düşünüyordum.
Başımı camdan tarafa çevirdim ve eve varana kadar sessizliğimizi bozmadım. Bunun yerine akan yolu izlemeyi tercih ettim. Ama anlaşılan Akın bu sessizliği bozmak istiyordu.
"Yaren ben bir şeyi merak ediyorum ve sormak istiyorum. Sen onca yıl geçmesine rağmen şu anda yine benimlesin ve benle sevişmek istediğini söylüyorsun. Ben senle sevişmeden duramam zaten orası ayrı bir mevzu. Sonra beni terk edeceğini söylüyorsun. Bunu bile bile senle aynı evin içinde duramam ki."
Akının her zamanki haliydi. Yine dobralığını konuşturmadan edemiyordu. Bende benle sevişmeden duramayacağını zaten biliyordum. Akını terk de etmek istemiyordum. Ama bir amacım vardı ve bu amacımı gerçekleştirmek için şu anda buradaydım.
"Akın benim amacım belli. Bu amacımı gerçekleştirmek için birlikteyiz. Gerekirse ben sevişmek istediğimde yanımda biteceksin. Ben sevişmek istediğimde sen de sevişmek isteyeceksin. Ben senden bir çocuğum olsun istiyorum. Ben seni terk edeceğimi sana söyledim. Sen bunu bile bile kabul ettin."
Akın söylediklerimden sonra dumura uğradı. Benden bunları duymayı beklemiyor olmalıydı. Yıllar önce aynı kadın tarafından bir kez terk edilmişti. Bir kez daha Akın benim yüzümden terk edilmek istemiyordu. Beni tamamen hayatında istediğinin farkındaydım.
Beni çok uzun zaman sonra bulmuştu ve ne olursa olsun kaybetmek istemiyordu. Annesinin yaptığı canilikleri öğrendiği andan itibaren resti çekmeyi başarmıştı. Şu anda benle bir hayatı birleştirmek istiyordu. Akın duygularını bana hiçbir zaman yansıtmamayı tercih ederdi. Bundan on yıl öncesi de duygularını yanımda yansıtmazdı. Bunun nedenlerinu az çok anlayabiliyordum.
Annesi Akını yirmi yaşına kadar hep dövmüştü. Oklavayla dövüp dövüp sonrasında da karanlık bir odaya kapatırdı. Akında annesine inadına asker olup vatanı korumak ve gögüslemek istemişti. O yüzden askeri mesleğinin getirdiği bir sertliğin yanında duygularını saklamasında annesinin yaptıklarının payı da vardı. Benim yanımda mutluysa bunu her ne kadar belli etse bile, bir şeye üzüldüğünde nadiren anlardım.
Akın mutlu olduğu anları küçük bir tebessüm ile belli ederken mutsuzluğunu ise yanlız yaşardı. Ben yanında olmak istesem de buna izin vermezdi. Akın da böylr biriydi.
Bu hayatta hepimiz suçluyduk. Suçsuzuz diyen insanlar nadirdir. Her insan hayatının belli aşamalarında yanlış kararlar verebilirdi. Bizde vermiştik. Yanlış verdiğimiz kararların bedellerini şu anda ödüyorduk. Akın annesinin caniliğinden sonra annesinden vazgeçmişti. Bense tekrar çocuk sahibi olmak için bir şansım varken ailemi bırakıp yeni bir hayata adım atıyordum. Hayatın ne getireceği belli olmazdı.
Akın ne diyeceğini bilemez bir ifadeyle bana baktı. İlk deda Akını susturmayı başarmıştım. Ama bu benim canımı acıtmaktan daha öteye gitmedi. Bazen konuşurken çok fazla kırıcı konuştuğumu biliyordum. Ağzımdan istemsizce kaçıyordu. Kendimi durduramıyordum. Bu huyumdan vazgeçmeyi öğrenmeliydim. Hamile kaldığımda ikimizde gideceğimi zaten biliyorduk. Sürekli dillendirmemin bir anlamı yoktu.
"Yaren ben senin vücuduna dokunduğumda alev alacağımızı biliyorsun dimi? O zaman bizi kimse durduramaz."
"Bu konuyu açmanın şu anda sırası mı acaba? Eve gittiğimizde daha anlaşma maddelerini ayarlayıp sözleşme imzalayacağız."
"Aslında konuşmanın tam da sırası. Anladığım kadarıyla sen istemiyorsun. Seni şu anda zorlayamam. Ama eninde sonunda konuşulacak konular arasında bunu, bilmiş ol. "
"Tamam, konuşalım. Eve daha çok var mı?"
"Beş dakikalık yolumuz kaldı. Geldik sayılır."
"Yaren benimle gerçekten yaşamak istediğine emin misin?"
"Akın seninle sadece belirli bir süre yaşayacağım. Aynı evin içerisinde de birbirimizi çok görmeyiz zaten. Sadece sevişmek istediğim anlarda bir araya geliriz."
Ağır konuşmaktan çekinmiyordum. Dilimin kemiği yoktu. Ben sadece haklı olmaktan aşırı yorulmuştum. O da bu durumu fark etmişti ve alttan almaya çalışıyordu.
"Ben senin sevişmekten öteye gidemeyeceğim bir adam olacağım. Sevişmek için beni kullanacaksın. Kendimi daha kötü hissettiremezdin. Teşekkür ederim."
Arabayı durdurmuştu. Anlaşılan yeni evime gelmiştim. Akını sert sözlerimle kırdığımın farkındaydım. Gerçekler acıtırdı, yapacak bir şey yoktu.
Akın sevdiğim ve aşık olduğum adamdı. Yine de bu sadece sevişeceğim bir adam olmaktan kaçamayacağının göstergesiydi. Aramıza mesafe koymalıydım. Yoksa ayrılması eskisinden daha da zor olabilirdi.
Arkadaşlar yeni bölüm geldi. Kitabımı nasıl buldunuz?? |
0% |