Yarenin Ağzından

Yeni ev, yeni başlangıçların göstergesidir. Yeni hayata başlamak için bugün bir adım atmıştım. Yıllar sonra gördüğüm adam şu anda bana bir teklifte bulunuyordu. Öyle masum bir şekilde teklif ediyordu ki reddedersem tüm büyü bozulacak gibiydi.

Belkide bir kez olsun mantığımı değilde kalbimi dinlemeliydim. En azından kendim için bunu yapmalıydım. Kalbim bana doğru olanın bu olduğunu söylüyordu.

Akın yüzüme böyle hevesle bakarken isteğini geri çeviremezdim. Akınla sevişmeyeli epey bir zaman olmuştu. Tenini, kokusunu her şeyini özlemiştim.

Şimdi bunları özlediğimi ona söylersem burnu havaya kalkardı. Ben bunun olmasını istemediğim için sustum. Yalnız teklifini kabul edecektim.

"Bu gece sevişmek istiyorsan sevişelim. Tenin tenime, kokun kokuma bulaşsın ve biz bu gece bir bütün olup birbirimizi en derinden hissedelim."

Akının gözlerinde sadece büyük bir tutku ve şehvet görüyordum. Bu duyguların yansıması benim gözlerimde de vardı.

Onu istediğimi anlayınca cebinden evin anahtarlarını çıkardı ve bana verdi. Kucağında ben olduğum için rahat bir şekilde kapıyı açamayacaktı. Bu yüzden anahtarı elinden aldım ve kapının girişine soktum.

Kapı tek tıkla açılınca beni indirmedi ve kucağında yatak odası olduğunu düşündüğüm bir odaya götürdü. Az önce söylediklerime bir cevap vermemişti. Ben zaten istediğim cevabı gözlerinden almıştım.

Yatak odasından içeri girdiğimizde beni kucağından indirdi. Odayı inceleme fırsatı bulduğumda beyaz ve krem renk tonlarına hakim olduğunu gördüm. Akın benim hangi renklerden hoşlandığımı dahi unutmamıştı.

Yatak odasının içinde çift kişilik bir baza ve onun yanında da boydan boya kocaman bir dolap vardı. Odada bulunan aynadan kendime baktım.

Yaptığım düzleştirme işlemi hala bozulmamıştı. Saçlarım tam istediğim kıvamdaydı. Çantamdan kırmızı rujumu çıkardım ve dudaklarıma iyice yedirdim. Rujsuz kendimi eksik hissediyordum. Artık tamamlanmıştım. Özgüvenim yerine gelmişti.

Akının yanına yakışıyordum. Yıllar geçsede hala Akının gözünde aynı kalmak istiyordum. Aynadan bana baktığını hissedebiliyordum. Beni görmenin onu mutlu ettiğini de biliyordum. Akın bana yaklaştı ve eli belimi buldu.

Dokunuşuyla birlikte dışarı titrek bir nefes verdim. En ufak bir dokunuşuyla bile yıllar sonra bu kadar etkileniyorsam seviştiğimde ben enkaza dönerdim.

"Yaren ben sana hala sırılsıklam aşığım. Aklım seni geri plana itse de kalbim asla söz dinlemedi. Senin de beni özlediğini ve unutamadığını en ufak bir dokunuşumla bile dışarıya titrek bir nefes vermenle ve aynadan bana olan bakışlarını kaçırmandan anlıyorum. Şu inadında olmasa ne güzel mutlu mesut yaşayıp gideceğiz."

"Ben seni özlediğimi açıkça belli ediyorum zaten. Senin gözlerindeki istek ve şehvet asıl beni tetikleyen. Sevişmek istiyorsan bunu bana net bir şekilde söylemelisin ve belirtmelisin. Ayrıca unuttun mu bende katır inadı var. Yolumdan asla kimse döndüremez beni."

"Bilmem mi bundan tam on yıl önce sana gitmemen için yalvardığımda da böyle inadın tutmuştu ve çekip gitmiştin."

Akının geçmişle alakalı söylediği her söz aramızda belirli bir kalkan oluşturuyor ve canımızı yakıyordu. Akında geçmişin canımızı yaktığının farkında da olsa söyleyeceklerimden asla vazgeçmiyordu.

Bu tür şeylerin artık aramızda sorun olmasını istemiyordum. Üzülsem de belli etmemeye ve susmaya karar verdim.

Akının benle sevişmek istiyorsa bunu bir şekilde bana belli etmesini istemiştim. Beni aniden belimden tutup çevirdi ve bir elini yanağıma koyup okşadı.

Bir eliyle ise saçlarımla oynadı. Saçlarımla oynamak Akının en sevdiği huylarından biriydi. Her gece saçlarımla oynamadan asla uyumazdı. Demek ki yıllar geçse bile bazı huyları aynen devam ediyordu.

Hiç beklemediğim bir anda dudağıma yapıştı. Şehvet ve tutkuyla öpüyordu. Her ne kadar karşılık vermek istesem de kendimde o cesareti bulamıyordum. Akın alt dudağımı dudakları arasına alarak emdi ve sonrasında kocaman ısırdı.

Bu Akının tabiriyle bana karşılık ver demek oluyordu.

"Yaren seni özledim. Bana karşılık ver."

Öpücüğüne karşılık vermediğim için kendisinden küçük bir azar işitmiştim. Dudakları dudaklarımı tekrar bulduğunda dudaklarım komuta uymak ister gibi istemsizce oynamaya başlamıştı. Beni sinir ettiği için bende üst dudağını ısırdım ve sonra kanayan kısmı emdim.

Akın ne yapıyorsun der gibi baktı. Benim dudağımı ısırabiliyorsa bende onun dudağını ısırabilirdim ve hiçbir şey demeye hakkı da yoktu.

"Kızım durduk yere dudağımı niye ısırıyorsun? Vampir misin nesin sen?"

"Sen ısırırken sıkıntı yokta ben ısırınca mı sıkıntı oluyor? Gece kanını emmeye geleceğim. İyi saklan."

Dediklerime bir şey demeden sadece güldü.

Beni bir dakika kadar aralıksız nefes almadan öptü. Bu öpüşme ikimize de çok iyi gelmişti. Dudaklarımızı birbirinden ayırdıktan sonra alınlarımızı birleştirdik.

Akının o sırada eli rahat durmuyordu. Gözlerimin içine baka baka elini bacaklarıma sürttü. Daha sonrasında eli aniden kilodumun içine girdi. Ben sadece izlemekle kalıyordum. Ne ona, ne de kendimi durduramıyor ve engel olamıyordum.

Amım sulanmıştı. Akında onun için sulandığımı anlayacak kadar zekiydi. Elini sularıma attı. Direkt parmaklarını genital bölgemden çıkararak ağzına soktu ve gözlerimin içine bakarak sularımı emdi.

Ben tiksinir diye düşünürken onun böyle bir hareket yapması beni aşırı bozguna uğratmıştı.

Tekrar elini amıma attı ve bu sefer iki parmağını amımın derinliklerine soktu. Feci şekilde sulanmıştım ve aşırı azmıştım. Her an boşalabilir ve Akının eline gelebilirdim.

Daha önce Akınla yıllar önce böyle deneyimler yaşasakta hiçbir şey yaşadığımız şu anın tadını veremezdi. Müthiş hissediyordum.

"Benim için gelmeye ve akın akın boşalmaya hazır mısın?"

Yeni bölüm geldi. Bu bölümü yazarken aşırı eğlendim yahu. Siz ne düşünüyorsunuz?