@sevipgidenbirisiii
|
Yarenin Ağzından
Gece yatağa geçmeden önce birlikte duş almıştık. Akın yatağa geçtikten sonra benim kafamı da göğsüne yaslayarak derin bir uyku çekmiştik. Sarı saçlarımı okşaya okşaya uykuya dalmıştı.
Sabahın erken saatlerinde beni uyku tutmadığı için kalkmıştım. Düşüncelerimin arasında kayboluyordum. Kendime her ne kadar engel olmak istesem de başaramıyordum.
Yatağın içinden çıkmam gerekiyordu. Akın beni sıkı sıkıya sarmalamıştı ve çıkmam çok zor olmuştu. İlk önce belimdeki elini yavaşça çektim, daha sonra ise diğer elini saçlarımdan ittirdim.
Yataktan ayaklarımı sarkıttım ve yere basarak yataktan kalktım. Adımlarımı cama doğru yönlendirdim.
İlkbahar mevsimi gelmişti ve hava güllik gülistanlıktı. Spor kıyafetlerimi giyerek biraz yürüyüşe çıksam fena olmazdı. Belki oradan da annemi görmeye giderdim.
Hemen giyinme dolabına ilerledim ve sporcu atleti ve bir tayt geçirerek hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımı da tarayarak dağılmaması ve kabarmaması için sprey sıktım.
Aynadan kendime baktığımda gayet güzel göründüğüme karar verdim ve çekmecelere Akına not bırakmak için kağıt aradım ama bulamadım. Başka zaman olsa kolay bir şekilde bulabileceğim kağıdı artık hangi köşedeyse yoktu.
Telefondan mesaj bırakmayı düşünsem de Akın uyanana kadar çoktan gidip gelirdim. Telefonu da yanıma aldım ve yatak odasının kapısını kapatarak adımlarımı dış kapıya yönelttim ve ayakkabılarımı giyerek merdivenlerden inmeye başladım.
Kulaklığımı çıkartıp yürüyüş yolunda en az yarım saat yürümüştüm ve soluk soluğa kalmıştım. Bir yarım saat daha yürüyerek bir saate tamamlamıştım. Nefes almak adına bir banka oturdum. Kolumdaki saate baktığımda daha dokuza geldiğini gördüm.
Annemle dertleşmeye ihtiyacım vardı ve ona gitsem iyi olacaktı. Hemen annemi aradım ve müsait olup olmadığını sordum. Müsait olduğunu öğrenince de evlerimiz yürüme mesafesinde olduğundan taksiye binmedim.
Annemin evine geldiğimde zili çaldım ve kapıyı açmasını bekledim. Kapıyı açtığında onu ne kadar özlediğimi fark ettim ve kocaman sarıldım. Ayakkabılarımı çıkartarak içeri geçtim.
"Yaren seni karşımda bu kadar çabuk görmeyi beklemiyordum kızım. Bir sorun mu var Akınla aranızda?"
"Hiçbir sorun yok. Aksine aramızdan su sızmıyor. Her şey dört dörtlük ve yolunda."
"O zaman sıkıntı ne? Siz dün Akının evine gittiğinizde bir birliktelik yaşadınız mı?"
"Dün hayatımın en güzel gecesiydi, inkar edemeyeceğim. Ancak tuhaf olan bir mevzu var. Daha düne kadar intikam almak için yola çıkan ben sanki intikam alamayacakmışım gibi geliyor. Gözlerime öyle güzel ve masum bakıyor ki anne inan hemen anlaşmadan vazgeçesim geliyor."
"Ben sana daha düne kadar ne dedim? İyi hatırla bakalım. Sen bu çocuğa sırılsıklam aşıksın. Gel şu inadından vazgeç ve yıllar sonra tekrar aynı mutluluğu yakalamışken akışına bırak ve hayatı yaşa."
Annem gerçekleri bir bir yüzüme vuruyordu. Daha önce de söylemişti ama hiçbiri canımı bu kadar acıtmamıştı. Bir intikam uğruna yola çıkmıştım ve ucunda canım yansa bile yolumdan kolay kolay dönmeyecektim. Bu kadar basit bir şekilde pes edemezdim.
O adam her ne kadar suçlu olmasa bile o cani annenin çocuğu olması intikam almam için yeterli bir sebepti.
Bende sevdiğim adamla mutlu bir hayat sürmek istemiyor muydum sanki?
Bunu dışarıdan seni tanımayan bir insanın söylemesi son derece basit olabilirdi. Yaşadığın hayattan ve acıdan bir haberdi.
İçim soğumuyordu. Bu acı bir türlü geçmek bilmiyordu. Kalbimdeki ağrının hafifleyeceğini düşünürken sevdiğim adamın yanında daha derbeder oluyordum.
O yüzden de gece birlikte olduğum adamın sabahında yanından kaçmayı tercih etmiş ve soluğu annemin yanına gelmekle almıştım. Annem bana tavsiye verse de verdiği tavsiyeleri uygulamıyordum.
Annem benim mutluluğu yeni bulmuşken kaybetmemi istemiyordu. Aslında bakıldığında dışarıdan gayet makul bir istekti. Ama kalbim kabul etde mantığım kabul etmiyordu.
Aniden telefonum çalmaya başlamıştı. Arayan kişinin kim olduğunu kestirebiliyordum. Telefonu çantamdan çıkarıp arayan kişiye baktım.
Beklediğim gibiydi. Akın beni arıyordu. Sabah beni yanında bulamayınca yine terk ettiğimi düşünüyor olmalıydı. Akını terk etmeye gücüm olur muydu bilmiyordum. Ama şu anda bildiğim tek bir şey vardı, o da Akını kendimden vazgeçecek kadar çok sevdiğimdi.
Akının söyleyeceklerinden korkarak telefonu açtım ve kulağıma tuttum.
"Yaren sen neredesin? Yine beni terk mi ettin? Lütfen terk etmediğini ve beni bırakmadığını söyle. Şu anda sadece bunu duymaya ihtiyacım var."
"Erken uyanmışsın sen. Normalde bu kadar erken kalkmazdın."
"Şu anda meselemiz benim niye erken kalkıp kalkmadığım mı? Kabus gördüm. Beni yine bir başıma bırakıp gidiyordun. Artık yanımda bir annem de yok. Tek başımayım. Herkes bıraktı, en azından sen bırakma beni."
"Ben annemdeyim. Ziyarete geldim anneme. Gelirim akşama doğru."
"Annene gittiğini bir not bırakarak bile bana haber edebilirdin. Sabah kalktığımda bütün odalara baktım ama sen yoktun. Birlikte olduğumuz gecenin sabahında birlikte kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm. Her şey yolunda sanıyordum, yanılmışım. Sana ellerimle kahvaltı hazırlayacaktım."
"Beni anlamak istemiyorsun Akın. Seni canımdan bile çok seviyorum. Ancak sana karşı ve yaptıklarına karşı içim asla soğumuyor. O cani kadının çocuğu olman bile sana cephe almam için yeterli oluyor. "
" Hep böyle olacak dimi? Birlikte olduğumuz geceleri sen hep kaçmayı tercih edeceksin. Bende sap gibi ortada kalıp tüm vaktimi seni düşünerek geçireceğim. O zaman sen annende kal, hiç gelme. Bu iş daha başlamadan noktalansın. Ben yarın kapına bir avukat yollarım ve boşanma davasını açarım. Sonra sen yoluna, ben yoluma."
Akın benden az önce boşanmak istediğini söylemişti. Böyle bir ihtimal vermiyordum. Şok içerisinde olduğumdan tepki verememiştim. Akında zaten benim konuşmama müsade etmeden telefonu suratıma kapatmıştı.
Arkadaşlar yeni bölüm geldi. Ancak bu okunmalar niye artmıyor? |
0% |