Selamlar arkadaşlar, yine ben geldim. Biliyorsunuz ki normalde yazmayı bırakacaktım ancak yaptığım duyuruya çok fazla yorum yazmışsınız bırakma diye. O yüzden en azından biraz yazmayı deneyeyim dedim.

Bu bölümü okuyunca lütfen fikirlerinizi ve düşüncelerinizi belirtmekten kaçınmayın. Hikayenin gidişatı hakkında da bana biraz fikir verin. Nasıl ilerlemesini istiyorsanız.

Keyifli okumalar dilerim.

****************

Demir, kapıyı aralık bırakmıştı fakat kendilerini bir aile üyesinin dinleyebileceğini düşünmemişti. Kapıyı tekrar kapatmadığı için kendisine aşırı kızgındı.

Şu anda birisine açıklama yapmak en son isteyeceği şey bile değildi. Özellikle de aile üyelerinden oldukça ispiyoncu olan biri duymuştu.

Barlas odanın kapısının girişinde bekliyordu. Az önce söylenen bütün sözleri dinlemişti. Kapıyı dinleme adeti bugüne kadar hiçbir zaman olmamıştı. Kapıyı tıklatmak için kaldırdığı elini bir içgüdüyle indirivermişti.

Manevi abisinin dün yanında getirdiği kızın sevgilisi dahi olmadığını öğrendi. İlk başta büyük bir şaşkınlığa uğradı. Çünkü daha dün kıza aşkla bakışını gördü. Aralarında bir ilişki yoksa bile zamanla olmayacağının kimse garantisini veremezdi.

Barlasın gözü bu kızı hiç tutmamıştı. Ön yargılı davrandığının farkındaydı ama dedikleri genelde hep çıkardı. Sakin davranıyordu, şu anda ikisinin bir açıklama yapmasını bekliyordu.

Demir, kardeşinin gerçekleri az önce öğrendiğinin farkındaydı fakat aldırış etmiyordu. Kendisinin bir açıklama beklediğini de biliyordu. İstediği açıklamayı yapacaktı.

İlk önce Elfidadan gerekli izni almalıydı. Aksi takdirde genç kadının özel hayatını ulu orta açığa çıkarması doğru olmazdı.

Yanındaki genç kadına baktı ve gözlerini kırptı. İkisi arasında bu hareket bir anlaşma niteliğindeydi. Genç kadın gözlerini kırptı ve başını aşağı yukarı salladı.

Demir, Barlasa doğru döndü ve bir açıklama yapmak için tam ağzını aralayacakken Barlas konuşmasına izin vermeden söze dahil oldu.

" Abi bana bir açıklama yapmanızı bekledim ama boşuna beklemişim. Ben sizin az önce sevgili olmadığınızı duydum. Bana bir açıklama borçlusun. Ne idüği belirsiz bir kızı durduk yere evimize almaman gerektiğini biliyorsundur diye düşünüyorum."

Genç kadın söylenenler karşısında dudak büktü, sanki her an ağlayabilecek gibi bakıyordu.

Söylenenleri hak etmediğinin en az orada bulunan kişiler kadar kendisi de biliyordu. Barlasa ağzının payını vermek istedi, daha sonra bu evde bir sığıntı olduğunu hatırladı.

Her şeye rağmen susması ve denilenleri kendi içinde hazmetmesi gerekiyordu. İçinde ettiği hakaretleri Barlasa karşı dışarı vurmak istese de susmaktan başka yapabileceği bir şey yoktu.

Demir, Barlasın dediklerine bir şeyler söylemeyi denedi, dediklerini yutmak zorunda kaldı. Yanında getirdiği kadın için kardeşinin kalbini kırmaya gönlü el vermedi.

Barlasa açıklama yapmak için direkt söze girme ihtiyacı hissetti. Kimsenin kalbini kırmadan durumu anlatmalı ve bu işin içinden bir an önce kurtulmalıydı.

" Yanımda gördüğün kadın daha dün üvey abisi tarafından tacize uğradı ve o an oradan geçiyordum. Yardım istedi. Geri çeviremezdim. Kim olursa olsun bırakamazdım. Kalacak yeri yoktu, bizim eve getirdim."

"Bize gerçeği söyleme gereğini niye duymadın?"

" Kardeşlerimin genç bir kadını evimize getirdiğimi öğrendiklerinde kıza rahat vermeyeceklerini en az ben kadar sende biliyorsun."

" En azından bana söyleyebilirdin. Sana en yakın kişi benim. Benden başka biri biliyor mu?"

"Annem biliyor bir tek. Aşağıda ağzından bir pot kaçırma sakın. Kimsenin öğrenmesini istemiyorum."

"Annem bile seni tutmuş demekki. Bize gelip hiçbir şey söylemedi. Şimdiden söylüyorum. Aşağıda olacaklar için söz veremiyorum. "

Barlas sözlerini söyleyip arkasını döndü. Tam odanın kapısına kadar geldi, bir şeyi söylemeyi unuttuğunu hatırladı. Başını arkasına çevirdi ve konuşmaya başladı.

Genç kadına hitaben konuşmaya başladı. Adını bilmediği için adıyla seslenmedi.

"Sen de bir an önce pılını pırtını toplayıp gitsen iyi olur. Kendine kalacak bir yer bul. Ya da abim sana ayarlasın. Daha fazla yüzünü görmek istemiyorum."

Genç kadın hassas bir yapıya sahipti ve kendisine söylenenleri hep üzerine alınıyordu. Ağlamamak için kendini sıktı ve bakışlarını tek bir noktaya odakladı. Cevap vermeye tenezzül

bile etmemişti. Gerçi söylediklerinim cevap verilecek bir yanı da yoktu.

Barlas, Elfidanın cevap vermeyeceğini anlamış olmalı ki odadan çıktı ve kapıyı da sonuna kadar kapattı.

Geriye kalan ikili çok farklı duygularla cebelleşiyordu. Genç adam sakin olmayı seçti ve genç kadına baktı. Ruh halini merak ediyordu.

"Elfida kardeşim adına çok özür dilerim. İkinizi de idare etmeye çalıştım fakat beceremedim. Kardeşim insanlara üstten bakmayı hep sever. Beni bile ilk geldiğimde çok zor kabullenmişti. O yüzden Barlasa karşı bu kadar anlayışlıyım."

"Beni evden kovdu. Asıl bu saatten sonra bu evde durmam kendime karşı yaptığım bir saygısızlık olur ve yüzsüz gibi davranmış olurum."

Genç adam, kadının duygularını anlayabiliyordu. Aynı durumu bu eve ilk geldiğinde yaşamıştı. Aile üyeleri, anne ve baba dışında kabullenmeleri oldukça zorlu bir süreç olmuştu.

Genç kadın aşağıya inmek ve hiçbir aile üyesinin yüzünü görmek istemiyordu. Aşağılayıcı sözlerin kulağında çınlanmasını istemiyordu. Ama eninde sonunda kahvaltıya ineceğinin kendisi de farkındaydı.

Dünden beri hiçbir şey yememişti ve karnı gurulduyordu. Kendisini oldukça aç hissediyordu. Bir şeyler atıştırmazsa her an bayılabilirdi. Ayakta durmakta güçlük çekiyordu.

" Bak dünden beri bir şey yemiyorsun, her an bayılabilirsin. En azından biraz bir şeyler ye, sonra seni gitmek istediğin yere götüreceğim."

Genç kadın başını salladı ve Demiri takip etti. Birlikte merdivenlerden aşağı inmeye başladılar. Demir, sevgili numarasını halen daha sürdürmeleri gerektiğini hatırlatmak adına genç kadının elini tuttu.

( Yazmayı unutmuşum. Elfida aşağıya inerken kıyafetlerini giydi. Yani demirin odasına giderken. Linçlemeyin.)

Bütün bakışların üzerinde olduğunu hissediyordu. Şu anda tek sığınağı elini tuttuğu adamdı ve kendisine büyük oranda güç veriyordu.

Aşağıya indiklerinde kahvaltı masasının etrafında bütün ev halkının kendilerini beklediklerini gördü ve geç kaldıkları için aşırı utandı.

Masanın etrafında bulunan geriye kalan iki sandalyeye yerleştiler. Genç kadın kendisini aşırı gergin hissediyordu. Her an bir soruyla karşı karşıya kalabilirdi ve soruya cevap verebileceğini düşünmüyordu.

Tam karşısında ellili yaşlarının başında göstren bir adam oturuyordu. Ailenin babası olabileceğini düşündü. Babacan tavırlara sahipti.

Demir, o adamın isminin Avşar olduğunu söylemişti. Şimdi hatırlamıştı.

Avşar Bey söze girdi.

"Elfida kızım, bir içim su gibisin. Aynı benim karımın gençliğine benziyorsun. Ayla Demirle ikinizin sevgili olduğunu söyledi. Şahsen tanışma hikayenizi oldukça merak ediyorum. Anlat da bu heretanın sana nasıl aşık olduğunu dinleyelim."

Elfidanın hazır olmadığı yerden soru gelmişti. Dönüp Demire baktı, yardımcı olması için kaş göz hareketi yaptı.

" Üniversitede tanıştık."

" Sokakta tanıştık."

İkisinin ağzından farklı cümleler çıkmıştı. Demir, tanışma hikayesini anlatmayı Elfidaya bırakmalıydı. Olayı toplayaacağız derken daha da berbat bir hake getirmişlerdi. Şimdi işin içinden çık çıkabilirsen!

Barlas bütün büyüyü bozmak için söze girdi. Demiri isponlayacağını yukarıda zaten kendisine belirtmişti.

" Belki de ikisi de sevgili değildir. Elfida bu evde kalabilmek için sevgili rolünü oynamayı kabul etmiş olamaz mı baba?"

"Barlas sus. Konuştukça batıyorsun."

"Demir sizi yukarıda duydum. Doğruyu söylemeye gücün yetmiyor mu? Sokaktan bulduğun kızı korumayı artık bırak."

Demir, elini masaya aniden vurdu. Bütün aile üyeleri birden ayaklandı. Ortamı sakinleştirmek isteseler de daha da kızgınlaştırmaktan korktukları için müdahalede bulunmuyorlardı.

Herkes Demirin sinirlendiğinde daha önce yapabildiklerini görmüşlerdi. Barlas da Demirin ince teline bam diye basıyordu.

"Haddini aşıyorsun. Sus artık."

Elfida daha fazla bu duruma katlanmak istemiyordu. İkisinin kendisi için kavga etmesine göz yumamazdı. Gitmesi bu ailenin refahı ve saadeti için gerekliydi.

Masadan kalktı ve dış kapıya doğru adımlamaya başladığı anda cebinden bir fotoğraf düştü. Elfida ceplerini yoklarken fotoğrafın olmadığını gôrdü ve arkasını dönerek fotoğrafı aramaya başladı.

Tam o sırada herkesin bakışlarının fotoğrafta olduğunu gördü. Pür dikkatle ve sessiz bir biçimde fotoğrafa odaklanmışlardı.

Genç kadın fotoğrafı almak için eğildi. Annesinden kalan tek yadigar bu fotoğraftı. Anne karnında yedi aylıkken çekildikleri tek fotoğraf karesiydi ve kendisini hüzünlendiriyordu.

( Daha önce bir bölümde daha bir fotoğraf karesinden bahsetmiştim. O fotoğrafta normalde eski ailesiyle çekildiğini sansa da bir kereliğe mahsus bir yerde denk geliyorlar ve orada çekiliyorlar. Belki o sahneyi de yazarım.)

Annesine karşı büyük bir özlem duyuyordu ve kelimelerle ifade edilemeyecek derecedeydi. Ailesine bir an ônce kavuşmak istiyordu.

Annesinin fotoğraf karesinin arkasına yazdığı notta şöyle yazıyordu:

"Güzel kızım, bu fotoğrafı sana kavuşmama iki ay kala çekiliyorum. Eğer doğumda bana bir şey olursa abilerinin sana emanetimize gözü gibi bakacaklarından son derece eminim. Seninle birlikte çekileceğimiz daha nice fotoğrafları merak ediyorum. Seni seven annen."

                                               Ayla

Notta yazanların gerçekleşmesi için genç kadın her şeyi verirdi. Şu anda yapabileceği bir şey yoktu.

Dalmıştı, tam o sırada aile üyelerinden biri konuşmaya başladı. Konuşan kişi Barlasın ikizi Bartındı.

" Annemin doğumdan önce çekildiği fotoğrafın sende ne işi var?"

**************************************

Dırın dırın dırın...

Arkadaşlar bölüm size hangi duyguları yoğun olarak hissettirdi?

Aile üyelerini yavaş yavaş tanıyoruz. Barlas ve Bartın hakkında ne düşünüyorsunuz?

Demirin Elfida için Barlasa karşı çıkışı için ne düşünüyorsunuz?

Son olarak bu bölümde aile üyleri bir gerçeği öğrendi. Aslında tam olarak öğrenmeselerde fotoğraftan az çok bir şeyler çıkardıklarını varsayıyorum.

Bölümün gidişatı sizce nasıl olur?

Arkadaşlar kitabımın büyümesini istiyorum. Editten anlayan var mı? Bana yardımcı olabilecek?

Diğer kitaplarıma baktınız mı? Ayrılsak ölürüz biz texting kitabını okumadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz derim.

Bir de +18 kitap yazsam okur musunuz?

Sorduğum sorulara her biriniz ayrı ayrı cevap verir misiniz?

Birde kitaplar hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız beni takip edin.