@sevipgidenbirisiii
|
Selam arkadaşlar, yine ben geldim. Sizi çok bekletmek istemedim. Yeni bölüm yazayım dedim. Umarım yazdığım bölümü beğenirsiniz.
Sizden tek isteğim bol bol yorum yapmanız.
Bu arada berdel kitabı çok tuttuğundan yazmak istedim. Bir on bölüm olunca paylaşmak istedim.
Keyifli okumalar dilerim.
*************************
Genç kadın olayları algılamakta zorluk çekmişti. Etrafındaki herkesin yerdeki fotoğrafa odaklanması kendisini işkillendirmişti.
Bartının sorduğu soruyla bütün aile üyeleri genç kadının etrafını çevrelemeye başladılar. Durum oldukça ciddi ve vahimdi. Genç kadın yavaş yavaş olayları anlamaya başlamıştı.
Bartının sorduğu soruyla ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Yerdeki fotoğraf belki de şu anda tüm gerçekleri öğrenmesini sağlayacaktı.
Bartının ne demek istediğini anlamamıştı.
Fotoğrafın Ayla hanımla ne gibi bir ilişkisi olabilirdi ki?
Eğildi ve yerdeki fotoğrafı aldı. Yanına gelen Bartına uzattı.
Bartın fotoğrafı detaylı olarak inceledi ve annesinin yedi aylıkken karnı burnunda çekildiği bir fotoğraftı.
Annesinin en küçük kardeşine hamile olduğu bir dönemde fotoğraf çekilmek istediğini sôylemişti, o günü adı kadar hatırlıyordu. Kalbi belki küçücüktü, ama kalbi büyüktü.
Kardeşinin olması için en çok sevinen kişilerden biriydi. Annesi doğuma girdikten bir saat kadar sonra kardeşini kaybetmişti. Geriye kalan sadece hatıralardı.
Şu andaki en büyük problem elindeki fotoğrafın genç kadında niye aradığıydı. Yersiz bir soru sorarak genç kadının kalbini kırmak ve yargısız infaz yapmak istemiyordu. Yine de bir an kardeşinin yaşıyor olabileceği inancı içinde oluşmuştu.
Sorusuna genç kadın cevap vermemişti, bu yüzden bir kez daha yineledi.
" Annemin fotoğrafının sende ne işi var?"
Genç kadın sorulan sorunun yinelenmesi ile neye uğradığını şaşırdı. Fotoğraftaki kadın gerçek annesiydi. Gerçek ailesini gökte ararken yerde bulmuştu.
Demire dönüp minnettarlıkla baktı. Demir bile gerçek ailesinin manevi ailesi olduğunu anlamıştı da Bartının anlamamasını tuhaf bulmuştu.
Elfida yıllarca üvey ailesi tarafından tacize, işkenceye uğramıştı. Şimdi fark ediyordu, kendi ailesi bolluk içinde yaşıyordu. Bir kez bile kendisini aramaya tenezzül bile etmemişlerdi.
Eğer gerçekten aile üyeleri kendisini arasaydı bu zamana kadar çoktan bulmaları yüksek bir ihtimaldi. Evlerinin arasındaki mesafe bile yürüme mesafesinde yaklaşık on dakikaydı.
Elfida konuşmaya başladı.
" Fotoğraf benim annemden bana yadigar kalan tek şey. Üvey abimden kaçarken gerçek ailemin olmadığını öğrendim ve evi terk ettim. Bana annemin fotoğrafının sende ne işi var diyorsun ama sen ne kadar biliyorsan bende o kadar biliyorum. Daha fazlası yok."
Bartın genç kadının sözlerinden sonra büyük bir şoka uğradı. Böyle bir şeyi asla beklemiyordu.
Genç kadın tüm gerçekleri, bütün çıplaklığıyla gün yüzüne sermişti, hemde hiç çekinmeden yapmıştı. Bartın ilk defa bir kadının çekinmeden kendini savunmasına hayranlıkla bakmıştı.
Fotoğrafı genç kadın, çalışma odasındaki kasadan almadıysa geriye tek bir seçenek kalıyordu. Gerçekten karşısındaki kadın, yıllardır öldü sandığı kardeşiydi. Öyle bir ihtimalin gerçekleşmesini istemezdi.
Genç kadına çok kötü davranmıştı ve kendisini affettirmek için elinden geleni yapmalıydı. Aynı evin içerisinde anlaşmaları oldukça zor bir ihtimaldi ve genç kadının kendi yüzünü görmek isteyeceğinden beri şüpheliydi.
Evin en büyük aile üyesi Arşın, her zaman evin bütün yükünü sırtlanan ve mantıklı konuşan tek kişiydi. Arşın olayın bir an önce çözülmesi için gerekli olan adımı attı ve direkt söze girdi.
Bartına doğru döndü ve konuşmaya dahil oldu.
" Bartın şaşkınlığından bir an önce kurtul ve çalışma odasına çık. Oradaki kasanın içini aç, şifreyi zaten biliyorsun. Bir kutu var, kutunun içindeki fotoğral albümünden aynı fotoğrafı kap gel."
Bartın cevap verme gereği duymadı, başını aşağı yukarı salladı. Merdivenlerden yukarı doğru hızlı adımlarla çıkmaya başladı. Çalışma odasının kapısını açtı, kasaya ilerledi.
Kasanın şifresini girerek içinden fotoğraf albümünü çıkardı. Aradığı fotoğrafı buldu. Fotoğraf yerli yerinde duruyordu. Bir gerçek daha açığa çıkmıştı. Aşağıdaki kadın, ailesinin yıllardır acısını içinde yaşadığı ve öldü sandığı kızları yaşıyordu.
Bartının gözleri dolmuştu. İlk defa böyle duygular yaşıyordu. İliklerine kadar bütün acıyı hissetti ve adeta bir sarmaşık gibi vücudunu sardı. Bir an önce aşağıya inmeli ve gerçeği söylemeliydi.
Peki, bu kadar yıldır kardeşi niye öldü olarak gösterilmişti?
Aile üyelerinden saklanan bir gerçek vardı ve bu gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktı. Az sonra aşağıda bir kargaşanın çıkacağının kendisi de farkındaydı.
Fotoğrafı aldı ve bir hışımla aşağıya indi. Fotoğrafı en büyük abisi olan Arşına verdi.
Arşın dahil herkes büyük bir gerçeği öğrenmiş oldu. Herkeste derin bir suskunluk oluştu. Arşın dönüp babasına baktı. Kardeşinin ölmediğini bilen bir tek kendisiydi.
Aile üyelerinin hepsi kardeşinin öldüğünü sanıyordu. Babası gözleriyle sus dese de, Ayla Hanım aralarındaki iletişimi gördü. Böylece kocasının kızının kaybolduğunu söylemek yerine öldüğünü söylediğini anladı.
Ayla Hanım, kendisinin yıllardır bir yalanın içerisinde uyutulmuş olduğunu anladı. Sevdiği adamı tek kalemde silebilecek vaziyetteydi.
Sevdiği adama baktı, sanki yıllardır sevdiği adam kendisini bir yalanın içine tıkmış ve uyutulmuştu. Kocasına tek tek kendisinden aldığı yılların hesabını sormak istedi, sonra sormanın pek bir işe yaramayacağını düşündü.
Yine de alması gereken cevaplar olduğunun en az kendisi kadar bütûn ev halkı farkındaydı.
Kocasına doğru yaklaştı ve gözlerine doğru baktı. Gözler asla yalan söylemezdi. Şu anda ne derse inanmaya razıydı.
"Beni yıllarca bir yalanın içerisinde mi yaşattın? Şu anda dediğin her şeye inanmak istiyorum. Kızım benden ayrı mı büyüdü?"
Avşar Bey, konuşsa da sussa da her türlü yerin dibine giricekti. En iyisi doğruları söyleyip, herkesi büyük bir yalanın içerisinden kurtarmalıydı.
Bugünden itibaren Ayla ile ilişkisinin eskisi gibi olmayacağının farkındaydı ve yıllar önce yaptığı hatanın buraya kadar geleceğini bilmezdi.
" Aylam, sen doğum yaptıktan sonra doktor bir hemşire kılığında birinin kızımızı aldığını söyledi. Kamera kayıtlarına baktığımda düşmanımız olan bir teröristin kızımı kaçırdığını gördüm. Yıllarca aradım ama hiçbir iz yoktu. Kızımı bulsaydım ilk sana söyleyecektim, gerçekten bana inan."
Ayla kızını bulduğunu sevineceğine kocasına kızgın olan yanı daha ağır basıyordu. En çok gücüne giden şey ise Arşının da tüm olayları bilmesine rağmen yıllarca susmasıydı.
" Senle olan bağım ve ilişkim artık bitti. Ben bu saatten sonra sana güvenemem. Bütün güvenimi yerle bir ettin."
Arşına döndü. Hesap sırası ondaydı. Arşın suçlu olduğunu bildiği için başı öndeydi ve asla kaldırmamıştı.
" Herkesten susmasın beklerdim de senin gelip bana anlatmanı beklerdim. En güvendiğim dalım sendin. Dalımı kırdın attın."
Ayla Hanım, ayakta durmakta güçlük yaşıyordu. Başı çok fazla dönmüştü, önünü zor görüyordu.
Tutunacak bir yer aradı, tutunacak yer bulamayınca aniden yere yığıldı kaldı. Bayıldı, herkesi bir telaş aldı.
Bartın hemen kolonya aldı, geldi. Avşar Bey kolonyayı aldı, karısının bileklerine kolonyayı sürdü. Burnuna doğru götürdü ve ayılmasını bekledi.
Elifa bu görüntüye daha fazla dayanamadı ve herkes telaşlıyken evden daha kolay gidebileceğini fark etti.
Kendisinin gittiğini kimse dahi anlamazdı. Ailede yerinin olmadığını kendi gözleriyle görmüştü.
Evin kapısına doğru ilerledi ve gittiğini bir tek Demir fark etti.
"Elfida dur, nereye gidiyorsun?"
Elfida, Demiri dinlemedi ve hemen sokakta yürümeye başladı. Arkasından gelen Demiri gördü ama umursamadı.
Demir, Elfidaya yaklaştı ve durdurdu.
" Benim bu ailede yerim yok. Az önce yok sayıldım, daha fazla bu evde duramam."
********************
Yeni bölümü nasıl buldunuz?
Her gerçeğin bir gün açığa çıkma gibi huyları vardır. Gerçekler açığa çıktı. Ne düşünüyorsunuz?
Elfida evd durmamakta haklı bir karar verdi mi?
Yeni bölüm nası olur sizce?
Berdel ve mahalle kurgusu yazmayı düşünüyorum. Yazsam okur musunuz?
Arkadaşlar bugünde yeni bölüm atma kararı verdim. Bölüm çok heyecanlı bir yerde bitmişti.
Devamını yazmazsam içimde kalırdı.
Ben hem aşkı hem de birlikte bir aile olabilmeyi yazmak istiyorum. Aklımda çok fazla kurgu var, yazılmayı bekliyor. Oturup yazamıyorum.
Burada tanınan bir yazar olmak istiyorum. Sizce bir gün başarır mıyım?
Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerim. Sizden sadece yorum bekliyorum.
Berdel mi yoksa mahalle kurgusu mu yazayım?
********************* |
0% |