@sevipgidenbirisiii
|
Demir, Elfidaya sonuna kadar hak veriyordu. Kendisi bile bazı gerçekleri az önce öğrenmişti.
Aile üyelerini ilk defa bu kadar hararetli kavga ettiklerini görüyordu. Yalanların üstü örtülmeye çalışıldıkça gerçeklerin bir gün açığa çıkma gibi bir huyu vardı.
Genç adam, kadını her anlamda anlıyordu ve doğal olarak da yanında olmak istiyordu. Annesi bayılmıştı ama yanında birçok aile üyesi vardı. O yüzden çok fazla kafaya takmıyordu.
Demir, Elfidaya doğru döndü ve eliyle beklemesini ifade eden bir işaret yaptı. Akşam vakti dışarısı çok soğuktu ve genç kadının üşümesini asla istemezdi.
Elfidayı iki gündür tanıyordu ama onu bu kadar çok düşünmesi kendisine tuhaf gelmiyordu. Her zaman rutin olarak yaptığı bir şey olarak geliyordu.
Evin kapısı aralıktı. Hemen çaktırmadan ve kimse görmeden evden içeri girdi. Kendisine ve Elfidaya iki hırka aldı. Sadecr bir an kendi hırkasını Elfidaya vermeyi düşündü, üzerine kokusunun sinmesini istedi.
Son iki gündür kendisini hiç yapmayacağı şeyleri yaparken buluyordu ve bu haline bir türlü anlam veremiyordu.
Gözü evdeki aile üyelerine takıldı. Herkes annesinin başında bekliyordu. Aklı geride kalmayacaktı. Hiç kimse kendisinin ve Elfidanın çıktığını fark etmemişti. Gerçi fark etseler de durum değişmeyecekti.
Elfida şu anda ailesini görmek istemiyordu. Eğer yolda karşılaştıklarında ailesinin kendi ailesi olduğunu bilseydi asla getirmezdi.
Elfidanın son olanlardan sonra bu evde kalmayacağını biliyordu. Hiçbir güç onu bu evde tutamazdı, öldürseler kalmazdı.
Evden çıktı ve evin kapısını yavaşça kapattı. Evden aldığı hırkayı genç kadının omuzlarına doğru attı. Kendisi hırkayı giydirmek istedi ama genç kadının izin vereceğinden emin değildi.
Yine de her ihtimale karşın şansını denemek istedi ve Elfidanın önüne geçti. Hırka genç kadına her zamanki gibi büyük gelmişti.
Bol gelen kollarını kıvırdı, hırkanın alt kısmını geriye doğru katladı. Tüm ayarlamaları yaptıktan sonra hırkanın fermuarını geçirdi ve yukarı kadar çekti.
Elfida şu anda bir hırkayı giyemeyecek kadar bile kendinde değildi. Bir noktaya dalmıştı ve kendisini oldukça kötü hissediyordu.
Üzerindeki hırkaya baktı. Birinin kendisini giydirdiğini fark etti ve karşısında Demiri gördü.
Karşısındaki adam iki günde kimsenin yapmadığı iyiliği ver yardımı yapmıştı. Çok şey borçluydu ve borcunu nasıl ödeyeceğini bilmiyordu.
Elfidanın biraz yalnız kalmaya ve tek başına vakit geçirmeye ihtiyacı vardı. İsteğini Demire söylese kendisini anında yalnız bırakırdı. Yaptıkları için söyleme cesaretinde bulunamadı ve sustu.
" Demir, ben artık o eve dônemem. Otelde kalırım. Benim acil bir iş bulmam lazım. Hayatımı düzene sokmam gerek. Bana vakit ayırdığın için teşekkür ederim ama bundan sonrasını artık ben kendim halledebilirim."
Elfida bu sözleri söyledikten sonra kendisini aşırı kötü hissetti. Her anında yanında olan adamı bir anda kovmuştu, herkesi tek kalemde silebilecek potansiyele sahipti.
Demir, dumura uğradı ve konuşmak için ağzını araladı ancak dili konuşmaya varmadı. Elfida yardımını istemese de Demir yine de yardım edecekti. Yüreği tek başına genç bir kadını bırakmaya el vermezdi. Yine de gideceği yere kadar bırakmak istedi. Gerçi gideceği bir yer olup olmadığından son derece şüpheliydi.
Demir, Elfidaya karşı konuşmaya başladı.
" Şu anda bir gerçeği öğrendiğin ve etkisinde kaldığın için mantıklı davranamıyorsun. En azından bu gece otelde kalalım. Mantıklı bir karara vardığını görebileyeyim."
Elfida, Demirin haklı konuştuğunu bir kez daha anladı. Genç adam her zaman haklı konuşuyordu ve kendine hayran bırakıyordu.
Elfida başıyla onayladı ve yürümeye başladı. Sessizliği dinlemek istiyordu. Demir de kendilerinin olan otele doğru önünde hızla yürüyen kızı takip etti.
Yarım saat kadar derin bir sessizlik içerisinde yürüdüler ve ikisinden de tek bir tık bile çıkmadı.
Sonunda otelin önüne geldiklerinde Demir resepsiyonun oraya gitti ve boş oda aradı. Bir dakika sonra Elfidanın yanına gelince odaları tuttuğunu sandı fakat sadece tek bir oda vardı.
Demirin elinde sadece tek bir anahtar vardı ve balayı suiti odası tuttuğunu anladı. Yapacak bir şey yoktu, şu an aynı odada kalmaya bile razıydı. Bİrkaç gün kendisini toparlayana kadar idare edebilirdi.
" Elfida başka oda olup olmadığını sordum ama ısrarla tek oda kaldığını söylediler. Birde oda balayı suiti. Normalde yanında kalmayacaktım ama tek başına kalacağın için korkabilirsin diye kalmak istedim. Yine de kalmamı istemezsen kalmam."
Elfida için bir sorun yoktu. Sıkıntı olmayacağını düşünüyordu.
" Benlik bir sıkıntı yok. Kalabilirsin."
Demir izni kaptığına göre artık kalabilirdi. Birlikte asansörü durdurup bir üst kata çıktılar. Odanın önüne geldiklerinde Demir ilk önce elindeki kartı okuttu ve kapıyı açtı.
Elfida içeri geçti, arkasından Demir de içeri girdi. Kapıyı kapattı ve arkasından anahtarla her ihtimale karşın kilitledi.
Elfida bir an önce uyumak istiyordu ama konuşulması gereken meseleler vardı.
Aklını kurcalayan düşünceler beynini kemiriyordu. Bundan sonra ne yapacağını bilmiyordu. Hayatını artık bir düzene sokması gerekliydi. Yatağın başına oturdu.
"Aileni yeni buldun ve kavuştun. Annen o ara babanın yıllar önce söylediği yalan yüzünden hesap sormak istedi, seni unutmadı. Sadece arada kaynadın. Sen yokken bana hep seni anlatırdı. Sadece yaşadığı olayın etkisinde kaldı. Yoksa seni seveceğinden oldukça eminim."
" Benim evladı olduğumu öğrendikten sonra ilk benim yanıma gelmek yerine Avşar Beyden hesap sormaya gitti. Evden gittiğimi bile fark edemeyecek seviyedeydi. Bana ilk geldiğimde saolsun iyi davrandı ama bende yeri bu kadar."
"Annen de senin yıllardır ölü olduğunu sanmış, öyle bilmiş. Kaybolduğunu bilseydi sence aramaz mıydı?"
"Bilmiyorum, belki de arardı ama bu yine de benim yok sayıldığım gerçeğini değiştirmiyor. İlerleyen zamanlarda fikrim değişebilir. Şimdi izninle uyumak istiyorum."
"Seni anlayışla karşılıyorum ve kendini kötü hissettiğini biliyorum. Zamanla konuşmak için fırsat vereceğini de düşünüyorum. Konuyu kapattım."
Elfida konunun kapatılmasına çok sevinmişti. Ailesinin kendisinde yara olarak kalmasını istemiyordu. Herkesin en az kendisi kadar zamana ihtiyacı olduğunun farkındaydı ve hayatı akışına yaşamak istiyordu.
Aşırı uykusu gelmişti ve yatış moduna geçmişti. Aklına bir soru takılmıştı. Kendisi yatakta yatarsa Demirin yatacağı yer belli değildi.
Odada sadece bir koltuk vardı ve açılmıyordu. Koca cüsseli adamın oraya sığabileceğini düşünmüyordu.
Geriye tek bir seçenek vardı. İkisi birlikte kardeş kardeş aynı yatakta yatacaklardı, başka şansları yoktu.
"Elfida sen yatakta yat, ben koltukta yatarım."
" Küçücük koltuğa koca cüsseni sığdırabileceğini mi düşünüyorsun?"
" Ayaklarım dışarıda kalır da en azından sen rahat uyursun."
"Gönlüm koltukta yatmana el vermez. Aynı yatakta bir uçta sen, diğer uçta ben yatsam sorun olmayacağını düşünüyorum."
Demir, koltukta uyurdu sorun değildi. Ônemli olan Elfidanın kendisini rahat ve güvende hissetmesiydi. Gerisinin pek bir önemi yoktu.
Yine de sabaha boyun ve bel ağrısından duramayacağını bildiği için Elfidanın teklifi daha cazip geldi.
Üzerinde olan pantolunun fermuarını indirdi, genç kadının tuhaf bakışlarıyla karşılaştı. Kıyafetlerle uyuyacak hali yoktu.
"Ne yapıyorsun?"
"Pantolunumu çıkarıyorum. Böyle uyuyamam."
Elfida bir şey demedi. Demir, pantolonunu çıkarttı ve üzerindeki tişörtü de tek çırpıda yere attı. Kendisi de yatağın sağ tarafına attı ve arkasını döndü.
Yatakta başka biri varken uyumak çok zordu, ikisi de bu düşünceyle cebelleşerek sabahı yaptılar.
Sabah kapı alacaklı gibi çalmaya başladı. İlk uyanan kişi Demir oldu. Bir süre sonra kapıdaki kişinin gideceğini düşünse de beklediği gibi olmadı.
Uyku sersemi yataktan kalktı ve üzerinde bir şey olmadığıni fark etmeden kapıyı açtı. Tam o sırada genç kadın da seslere uyanmıştı. Yatakta oturur pozisyona geçtiğinde kapıdaki kişinin kendi annesi olduğunu gördü.
Bu duruma oldukça şaşırdı. Çünkü karşısında gôrmeyi beklemediği kadın birden kapısına kadar gelmişti.
Ayla Hanım oğlunun üzerinde bir şey olmadığını gôrdü ve uyarma gereği hissetti. Kızıyla konuşmak için gelmişti ana karşısında böyle bir manazarayla karşılaşacağını bilmiyordu.
"Oğlum senin üzerinde niye bir şey yok? Gencecik kızın yanında bir daha böyle dolaşma." *************************** |
0% |