@sevipgidenbirisiii
|
Selam, arkadaşlar ben yorum yapılmamasına çok fazla sinirleniyorum sanırım. O zaman kimse okumuyormuş gibi geliyor. O yüzden tek isteğim bana bol bol yorum yapmanız.
Keyifli okumalar diliyorum. Ben gazla çalışıyorum ve motiveye ihtiyacım var.
**************************
Genç adam, kadını uyandırmak istememişti ama mecburdu. Bir yanı biraz daha uyumasını istese de Ayla Hanımı da bekletmek istemiyordu.
Genç kadının ismini seslendi ve uyanmasını bekledi. Genç kadın gözlerini araladığında kapıda birinin kendisini beklediğini söyledi.
Genç kadının gözlerinde derin bir parıltı ve korku gördü. Genç kadına annesinin geldiğini söylediğinde yüz ifadesi bir anda değişti ve yüzü düştü.
Genç kadın aslında sadece anlaşılmak istiyordu ve karşısında kendisini en iyi anlayan kişinin oturduğunu da biliyordu. Her daim yanındaydı ve son derece destekcisiydi.
Genç kadın, daha dün ailesinin varlığını öğrenmişti ve hala kabullenememişti. Ayla Hanımın dışarıda konuşmak için kendisini beklediğini biliyordu.
Gözleri hüzünlüydü ve ailesine tam anlamıyla kavuşabildiği için bile sevinemiyordu. Şimdi bir kararın eşiğindeydi.
Annesiyle konuşup kendisi için yeni bir sayfa mı açmalıydı yoksa kendi hayatını kurup kimseye boyun eğmemeli miydi?
Kendi içinde büyük bir mücadele veriyordu. Hangi seçeneğin daha ağır bastığına baktı.
Yirmi yıllık ömründe aile sevigisi nedir bilmeyen genç bir kadın, yeniden bir ailenin sıcaklığına kavuşmak istiyordu.
Abağeylerinin kendi içinde samimi olduklarını biliyordu ama dışarıdan buz gibiydiler. Yanlarına yaklaşmaya cesareti bile yoktu.
Ayla Hanımla konuşsa en fazla ne olabilirdi ki?
Hayatından daha fazla ne eksilebilirdi?
Aile sıcaklığı mı?
Ailesizliği iliklerine kadar yaşamış genç bir kadın için bir hiçten ibaretti.
Abi limanına sığınmaya mı ihtiyacı vardı?
Genç kadın, üvey abisinden tacize uğramıştı. Hiçbirine ihtiyacı yoktu. Bu hayatta şu ana kadar kendisi var olmuştu ve halen de öyle devam edecekti.
Yine de bir ailem olsaydı nasıl olurdu diye düşünmeden edemiyordu. Genç kadın, Ayla Hanımın kendisinden bir cevap beklediğinin farkındaydı ve çok fazla kapıda kalmıştı.
Herkesin bir şansı hak ettiğini düşünürdü ve karşısındaki adama Ayla Hanımın gelmesi için başını salladı.
Genç adam, kadının istediğini anladı ve odanın kapısına doğru yöneldi. Genç kadının kendince en doğru kararı verdiğini düşünüyordu.
Odanın kapısını açtı ve hala ayakta beklemekten gocunmayan Ayla Hanımı gördü.
Başıyla içeri davet etti ve kapıyı kapatarak kendisi çıktı. Arkasından kendisine Elfidanın seslendiğini duydu ve geri dönmek zorunda kaldı.
İçeri anahtarla tekrar girdi ve ikisinin yanına doğru ilerlemeye başladı. Ayla Hanım, yatağın başına oturmuş, öylece boş boş oturuyordu.
Genç kadının yüzü annesine dönüktü ve yüz ifadesini düz tutmakta zorlanıyordu. Nasıl davranacağını ve ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Sadece neyi beklediğini bilmeden bekliyordu.
Demirin de yanında olmasını istiyordu. Tek başına annesiyle konuşabilecek cesareti olmadığının farkındaydı. O yüzden genç adamın geri dönmesini istemişti.
Genç adam yanına geldiğinde yanına oturmasını istedi ve eliyle yatağı gösterdi.
Ayla Hanımın konuşmaya başlaması gerekiyordu ve Elfidayı üzmekten korkuyordu. Yine de konuşmaya bir yerden başlaması gerektiğinin bilincindeydi.
" Elfida kızım, nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. İlk doğacağını öğrendiğimde o kadar heyecanlıydım ki. Sonrasına doktor düşme riski var ve doğum tehlikeli geçebilir demişti. Seni doğumda kaybettim sandım. Kocam bana öyle söyledi."
Genç kadın, Ayla Hanımın masum olduğunu düşünse de, kocasına inanmış olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
" Yine de hiçbir şey çocuğunuzdan önemli değil. Beni kaybetmiş olsanız bile yerimi bir başkasıyla dolduracak kadar kısa sürede unutmuşsunuz beni. Bana koyan bu. Yoksa bir şekilde hayatta kalmayı tek başıma başardım."
Genç adam, kadının söylediği lafları üzerine alınmıyordu. Kendisine söylemediğini biliyordu. Evdeki kardeşinin fotoğraflarını görmüş olmalıydı. Aksi takdirde başka açıklaması olamazdı.
"Seni ben hep hatırlamak istedim."
"Siz sadece kocanızın size söylediği yalanla ilgileniyorsunuz. Daha fazlası değil. Bu saatten sonra beni evladınız olarak görseniz de benim açımdan bir şey değişmeyecek. Hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim."
"O gün senle ilgilenememin sebebi kocamın bana senin öldüğünü söylemiş olmasıydı. Yıllarca bu yalana inanarak yaşadım. Bir annenin yıllarca bir yalanla yaşaması ne demek biliyor musun?"
"Kocanız bir asker ve doğal olarak sizi korumak için yalan söylemiş olması kadar doğal bir şey yok diye düşünüyorum. Anlık olarak sizi düşünerek yapılmış olduğu belli bir hareket. O gün kocanız ile ilgilenmek yerine bana azıcık odaklansaydınız belki anneliğin ne olduğunu az çok çözmüş olurdum."
Genç kadın, içindeki bütûn nefreti ve kini kusuyordu. Tek bir kişiye yükleniyordu. Oysaki bu ailede en masum olan kişiydi ve kendisi de farkındaydı.
Yıllardır yaşadığı acının hıncını ve bedelini çıkartıyordu. Kendisinden beklenmeyecek seviyede ağır konuşuyordu.
İlerleyen zamanlarda pişman olacaktı ve diline pelesenk vurmalıydı.
Genç adam, kendisine döndü ve uyarıcı bakışlar attı ama genç kadın susmadı. Bugün susmak ona haramdı.
Demir araya girme ihtiyacı hissetti ve konuşmaya başladı.
"Elfida, ağır konuşuyorsun. İleride pişman olacağın hareketler yapma."
Genç kadın dönüp adama baktı. İçinde yakında baharlar estirecek o adam kendisinin de haklı olduğunu biliyordu ve arada kalıyordu.
Neticede kendi annesi, onun da doğup büyüdüğü ailedeki manevi ailesiydi.
Genç adamın annesini korumaya çalıştığını biliyordu. Bunca yıl zaten susmuştu, susturulmuştu.
Şu anda konuşmak hakkı değil miydi?
"Demir, sen karışma oğlum. İçinde ne varsa döksün. Kırılmıyorum ben. Zaten kırılmaya da hakkım yok. Hadi sen biraz bizi dışarıda bekle."
Genç adam çok sinirli ve öfkeliydi. Her an bir şeyleri kırabilecek ve yere indirebilecek potansiyeldeydi.
Genç kadının yaralı olduğunun bilincindeydi fakat annesine çok fazla yükleniyordu. İkisi arasında kalmaktan korktu ve genç kadın çok fazla ağır konuştuğu için uyarmak istedi.
İleride pişman olacağı şeyleri yapmaktan kaçınmasını istedi. Odadan dışarı çıktı ve koridorda bir o yana bir bu yana gerginlikten yürümeye başladı.
İçeride ne konuştuklarını bilmemek gerginlik seviyesini yükseltiyordu.
Ayla Hanım, kızına biraz daha ılımlı yaklaşması gerektiğini fark etti. Ürkek bir ceylan gibiydi ve kendisini korumak için güçlü kız rolüne büründüğünü anladı. Alttan alması gerekliydi.
"Ben sadece kızımı yeni bulmuşken kaybetmek istemiyorum ve bir aile olalım istiyorum. Hadi burada kalmak yerine bize gidelim. Hem abilerine de yavaş yavaş alışırsın."
"Sen beni yıllar önce kaybettin ve senin için hiç var olmadım farzet. Benim şu ana kadar bir ailem olmadı ve yok da. Kendi ailenizle mutluluklar dilerim. Gitseniz iyi olacak."
Ayla Hanım, kızını ikna edemeyeceğinin farkına vardı ve daha fazla ısrar etmek istemedi. Daha görüşecekleri çok zaman olacaktı ve ikna etmek için elinden geleni yapacaktı. Kendisini de ailesini de kabul edecekti.
Ayla Hanım ayağa kalktı ve odadan dışarı çıkmadan önce son kez kızına baktı. Kızın bir tek Demire emanet edebilirdi.
Odadan dışarı çıktı.
Genç kadın, kendisini bir ağlamanın eşiğinde hissediyordu ve gözyaşlarını durduramadı.
Yarım kalmış hissediyordu ve sert konuştuğu için büyük bir pişmanlık duydu.
Ayla Hanım, dışarıda kendisini bekleyen Demiri gördü ve sinirli olduğunu fark etti. Yanına yaklaştı ve omuzunu sıvazladı.
"Ne oldu oğlum, niye bu kadar sinirlisin?"
"İçeride senin canını sıkacak bir şeyler söyledi dimi?"
" Söylese de, söylemese de bir şey değişmeyecek ki. Benim varlığımı kabul edene kadar otelden ayrılmayacağım. Sende ona göz kulak ol ve abilerinden koru.Tabi, hangilerinden korunması gerektiğini biliyorsun."
"Bakıcılık yapmak istemiyorum. Kendi kendine bakabilecek yaşta. İşlerim var. Göreve gideceğim bir haftaya zaten. Tek başına mücadele etmeyi öğrenmesi gerek."
"Bunca yıl zaten bir sürü acıyla cebelleşmiş biri. Her şeyle kendi başına mücadele etmiş ve güçlü bir kadın. Kızıma içinin gittiğini bir metre öteden anlayabilecek kadar tecrübeliyim."
**************************
Dırın dırın dırın
Arkadaşlar, bol bol yorum yapın lütfen.
Selamlar, arkadaşlar. Umarım iyisinizdir. Yeni bölüm yazmalıyım, okuyucularımı çok beklettim dedim ve birazdan sahalardayız.
Yeni bölümü nasıl buldunuz? |
0% |