Yeni bölümü nasıl buldunuz?

Güzel ilerliyor mu?

Keyifli okumalar dilerim.

**************************

Genç adam, annesinin söylediklerine şaşırıp kalmıştı. Böyle bir tepki almayı beklemiyordu.

İlk başta ne demesi gerektiğini bilemedi ve sadece ikisinin arasında büyük bir sessizlik hakim oldu.

" Anne sen ne saçmaladığının farkında mısın? Elfidanın sadece yardıma ihtiyacı vardı ve ben de bir el uzattım. Daha fazlası bizim aramızda olamaz."

Ayla Hanım, oğlunun bakışlarından kızına yanık olduğunu gôrebiliyordu. Manevi oğlunun, kızını iki günde tanımasına rağmen bu kadar çabuk bağlanmasına oldukça tuhaf karşılamıştı.

Genç adam, kadından hoşlandığını kendine yediremiyor ve kabullenemiyordu. Yanlış bir his beslemekten korkuyordu. Geçmişle başı beladaydı ve ilk önce ondan kurtulmalıydı.

Ayla Hanım, şu anda vereceği tepkilerin oğluyla arasını bozacağını bildiği için susmayı tercih etti. Kızının yanında duracak ve koruyacak bir kişiye ihtiyacı vardı.

Sadece karşısındaki oğluna emanet edebilirdi. Biraz fazla dengesiz ve ani ruh değişimlerine sahipti fakat emanete sahip çıkardı.

Ayla Hanım, konuşmak için dudaklarını araladı.

"Sevmek zorunda değilsin kimseyi. Sadece gözlerinden okuduğumu söylüyorum. Yanlış anlamış da olabilirim. Sadece kızımdan nefret etsen bile abilerinden bir süre daha uzak tut. Bir tek sana emanet edebilirim. Gözümü arkada bırakmazsın dimi?"

Genç adam, kadına bir süre daha tahammül edebileceğini düşündü ve başını salladı. Sadece biraz sinirlenmişti ve çabuk parlayan biriydi. Bu huyundan oldum olası nefret etmişti.

Genç kadını da korkuttuğunun son derece farkındaydı ve kendini affettirmek istiyordu. İçeri girdiğinde sinirlerine hakim olmak zorundaydı ama yine de genç kadına karşı bir öfke nöbeti geçirip kalbini kıracağını biliyordu.

Ayla Hanımı dinledi ve doğru söylediğini düşündü. Bir insanı bu kadar kısa sürede sevebilmek asla mümkün değildi.

Yine de ileride ne olacağını bilemezdi ve kendisi de kestiremiyordu. Sonuçta hayatın ne getireceği meçhuldü ve belli değildi.

Genç adam odanın kapısına doğru yöneldi ve içeri girmek için adım attı. Ayla Hanım, oğlunu uyarma gereği hissetti.

" İçeri girdiğinde kızımı sakın üzme. Sana ihtiyacı var."

Genç adam başını salladı ve içeri girdi.

Odanın kapısını tıklatma ihtiyacı duymamıştı. Kolay bir şekilde odaya dan diye dalabileceğini düşünüyor olmalıydı.

Odanın içerisine girdiğinde kulağına bir ağlama sesi geldi. Genç kadının kendisi yüzünden ağlıyor olabileceğini düşündü ve içi cız etti.

Genç kadına doğru yaklaştı ve uyuyup uyumadığına baktı.

Kendisine doğru adım seslerinin yaklaştığını duyan genç kadın, kafasını yataktan kaldırdı ve buğulu gözlerle adama baktı.

İçindeki derin yaralar kabuk bağlamıştı, sadece anlaşılmaya ihtiyacı vardı. Karşısındaki adam az önce ona bağırmıştı ve ağrına gitmişti.

" Elfida az önce sergilediğin tavır da neyin nesiydi? Hani böyle davranmayacaktın."

"İçimdeki kini ve öfkeyi kusup rahatlamam gerekiyordu. Öylece hiçbir şeyi kabullenemezdim, kusura bakma."

Bir yandan gözyaşlarını silmeye çalışıyor, bir yandan da karşısındaki adama laf yetiştirmeye çalışıyordu.

Kendisini kendisinden başka savunacak başka birisi yoktu. Zamanında kendisini savunmayı öğrenmişti ve karşısındaki kişi kim olursa olsun hemen gardını almayı biliyordu.

" Hıncını alacak başka kimse bulamadın mı? Belki de senin hayatında en suçsuz ve masum bir rolde olan annenden mi tüm öfkeni çıkarman gerekliydi? Bu hikayede en suçlu kişi babanken hem de?"

Genç kadın, adamın neden böyle öfkeli davrandığını anlayamasa da sonradan durumu çakmıştı. Ayla Hanım, kendisini büyütmüştü ve manevi annesine karşı saygısızlık yaptığını düşündüğünden böyle davranıyordu.

" Benle konuşmaya gelen Ayla Hanımdı. Mecburen derdimi de ona anlatma gereği hissettim. Seni sinirlendirecek bir olay yok."

" Beni sinirlendiren nokta; senin anneme bir hiçmiş gibi davranman ve saygıda kusur etmendi. Daha anlayışlı olabilirdin."

" Tabi, sen tuzu kurusun. Benim ailemin yanında el bebek gül bebek büyüdün. Hiçbir zorluk yaşamadın ve tüm her şey ayağına geldi. Başım sıkıştığında sığınacak kimsem yoktu. Derdimi anlatabileceğim biri hiç olmadı. Sen yalnızlığın ne olduğunu bilir misin ki?"

Genç adam biraz duraksadı ve kendisine kal geldi. Dumura uğramış gibiydi ve genç kadına karşı ne gibi bir savunma yapacağını bilemedi.

Genç kadının haklı olduğunu biliyordu ve yıllarca genç kadının yerinde kendisi vardı. Yine de dediklerini sindiremedi ve yediremedi.

Olduğu yerden biraz uzaklaştı ve oda içinde volta atmaya başladı. Sinirine hakim olamadı ve yanındaki duvara aniden yumruk attı.

Her şeye kızgındı. Özellikle de Avşar Beyin bütün çocuklarına karşı sevgi doluyken kızını aramış olmayı bırakması sinirlendirmişti.

Yıllardır kendisine ve kardeşine baktıkları halde genç kadının dedikleri ağrına gitmişti. Hiçbir şeyi hak etmediğini düşünüyordu.

Düşüncelere dalmıştı ve yanına yaklaşan genç kadını fark etmemişti. Bakışlarını yerden kaldırdığında geldiğini anlamıştı.

Sesini çıkarmadı. Genç kadını üzmüştü ve konuşmaya cesareti yoktu.

Bakışlarını karşısındaki genç kadının gözlerine dikti. Hiçbir bakış boş değildi. Hepsinin kendi içerisinde barındırdığı derin bir anlam vardı.

Her ikisi de çözemiyordu. İlerleyen zamanlarda ikisini de birbirini bağlayan bir ip düğümü oluşacaktı.

Genç kadın, adamın kanayan elini sarmak istedi ve elini tuttu. Karşısındaki adam elini tutma amacını öğrenmek için eline baktı ve kanadığını gördü.

Genç kadın konuşmadan anlaşamadıklarını bildiğinden kendini açıklama gereği hissetti.

" Elindeki yara derin. Elini sarmamız gerek."

"Önemli bir şey yok. Kendi kendime hallederim ben."

" Tüm malzemeler ilk yardım dolabında var. Saralım bitsin işte."

Genç adam, kadına kötü davranmasına rağmen kendisine iyilikle yaklaşmasına anlam verememişti. Yapacağı iyiliği hak etmiyordu.

"Bana neden bu iyiliği yaptığına anlam veremedim. Sana az önce kötü davrandım."

Genç kadın, adamın sinirli bir yapısı olduğundan öyle davrandığını biliyordu. Yoksa kendisine asla kötü davranmazdı.

"Her insan, doğası gereği sinirlenince agresifleşir. Senlik bir olay ya da sorun olmadığını biliyorum."

Genç kadın söyleyeceklerini bitirdikten sonra hemen daha fazla oyalanmadan ilk yardım dolabına ilerledi. Sargı ve tendirdiyot alarak genç adamın yanına geldi.

Genç adamın hala ayakta beklediğini görünce direktif vermek zorunda kaldı.

"Hadi yatağa geç. Neyi bekliyorsun?"

Genç adam, kadını ikiletmeden yatağa doğru ilerledi ve ucuna oturdu. Genç kadın elindeki tendirdiyotla ilk önce adamın elindeki yarayı pamuk yardımıyla temizledi ve yaranın mikrop kapmasını bir nebze de olsa önlemiş oldu.

Sonrasında elindeki sargıyla yarayı iyice sardı ve bir kanca yardımıyla tutturarak sabit kalmasını sağladı.

"Saolasın. Eyvallah."

Genç kadın sargıyı sarmak için adamın üzerine doğru eğilmek zorunda kalmıştı. Genç adamın, kadının saçlarından gelen buram buram kokan ferah kokudan başı dönmüştü ve etkisinden çıkamamıştı. Tam genç kadın başını sargıdan kaldırdı ve göz göze geldiler.

Genç adamın bakışları, kadının dudaklarında takılı kalmıştı. İlk defa bir kadını bu kadar çok öpmek istedi ve mantığıyla değil de içinden gelerek hareket etti. Genç kadına yaklaştı yaklaştı ve dudaklarını buluşturdu.

Dudakları birbirlerinde mühür kaldı. Kimse dudaklarını ayıramıyordu ve dudaklarını da hareket ettirmiyordu. Anın büyüsüne kendilerini kaptırmıştılar.

Genç kadın birden kendine geldi ve adama tokat attı. Kendisine daha önce izinsiz dokunulmasından hoşlanmadığı için üvey abisinden kaçmıştı. Şimdi aynı olayı karşısındaki adam tekrarlamıştı.

Yapılan hareketler yüzünden erkeklere olan güvenini de kaybediyordu. Genç adama tokat atmak istememişti ama kendisine getirmek istemişti. Ne yapması gerektiğini anlaması ve fark etmesi için uyarması gerekliydi.

Sonradan yaptığına bin pişman olsa da iş işten çoktan geçmişti.

**********************

Olaysız bir günümüz yok be.

Elfida ve Demir arasında geçenler beni hem güldürdü hem sinirlendirdi. Sizde ne gibi bir tepki yarattı bilmiyorum.( Tepkilerinizi mümkünse yazın)

Demir biraz fenalaştı gibi.

Demirin Elfidayı öpmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ayla Hanımın kızını koruması hakkında ne diyorsunuz?

Gidişat hakkında yorumlarınızı yazın.

Birde bildirimlerden ve duyurulardan haberdar olmak için beni takip edin. Özelden kitap hakkında konuşmak istiyorum. Kitabı okuyan kişiler mutlaka kitap hakkındaki düşüncelerini de bu bölümü okuduktan sonra bana iletsin.

Memnuniyetle okuyacağımdan emin olabilirsiniz.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...