@sevipgidenbirisiii
|
Selamlar, yine ben geldim. Orijinal ailem kitabı çok tuttu ve beğenildi. Sürekli yeni bölüm istekleri geldi. Bende dedim yeni bölüm yazayım.
Şu anda sekizinci bölümü yazıyorum ve gidişat nasıl olur inanın ki bende hiç bilmiyorum. Aklıma geldikçe kurguyu sürekli değiştiriyorum.
Bakalım son hali nasıl olacak?
Arkadaşlar bölüm için bol bol yorum bırakın ve beğeni yapın.Sizlerin düşüncelerine ve fikirlerine oldukça ihtiyacım var.
************************* Demir, aile üyelerine karşı çıktı ve her şeye rağmen yanında bulunan kızı savundu. Birden kendisini bir oyunun içine attı ve sonucunda olacaklara kendisi bile çok şaşıracaktı.
Yanındaki kadını sevgilisi olarak tanıtması herkesi şoka uğrattı. Kimse Demir'in bir ilişkisi olabileceğine dair inancı yoktu. Kızı her türlü riske karşın savunması ve yanında durması akıllarda soru işareti yarattı.
Demir, aile üyelerinin tüm asi ve iğretici bakışlarına rağmen gitmekten vazgeçirdiği kadına bakarak izin almadan elini tuttu ve yukarı doğru adımlamaya başladılar.
Elfida, karışık duygular içerisindeydi. Bir yanı yeni tanıdığı bu adamın yanında kalıp kendisini güvende hissetmek istiyordu, diğer yanı da dışarı çıktığında aç kurtlar gibi üvey abisinin başına üşüşeceğini bilse de gitmek istiyordu.
Yine de dışarı gidip kendini tam anlamıyla güvende hissetmeyeceğini biliyordu. Bu evde kalsa da gitse de yanındaki adamın her zaman koruyup kollayacağının bilinciydeydi. İç sesi bu adama aşık olmaması gerektiğini fısıldayıp durdu. Kendisini gönül işlerine kaptırmamalı ve tek uğraşının ailesini bulmak olduğunu anlamalıydı.
Dışarıya doğru derin bir nefes verdi ve Demir'e soracağı soruların git gide biriktiğini fark etti. Aklına takılan soruları şu an sormazsa bir daha soramayacağının farkındaydı.
Belki de en doğru zaman şu andı. Merdiven basamaklarından yukarı çıkmadan önce eliyle Demir' i durdurdu. Bir an önce aklında olan soruları sormalıydı. Aksi takdirde soracağı sorular daha fazla birikicekti.
Demir, Elfidaya anlamsız ve manasız bakışlar attı ve ne oldu dercesine baktı. Elfida biraz duraksadı, sormak istediği soruları sorma noktasında çekindi.
Sonrasında kendisini toparladı ve konuşmaya başladı.
"Az önce aşağıda sergilediğin oyunda neyin nesiydi?"
Demir, Elfida'nın kendisine soru sormakta çekindiğini anladı. Elfida'nın gözlerine baktığında bu evde bulunmak istemediğini gördü ve ikisini de böyle bir durumun içerisine soktuğu için büyük bir pişmanlık duydu.
Her an ikisini soktuğu bu durumdan vazgeçmek için adım atabilirdi ama bir yanı oyunu sürdürebildikleri yere kadar götürmek istedi. Oyunu devam ettirmek istemesinin nedeni belki de gerçeğe dönüşebilecek ihtimalinin olmasıydı.
Genç kadına düzgün bir açıklama yapması gerektiğinin kendisi de farkındaydı. Demir, arkasında ailesinin olup olmadığına baktı. Yerin kulağı vardı ve başlattığı oyunu kimsenin duymasını istemedi. Genç kadını merdiven boşluğuna ittirdi ve kalan küçücük yere de kendisini sıkıştırdı.
Kullanılmayan eski ve püskü eşyalar ardiye denilen merdiven boşluğundaki yere konulurdu. Her yer toz ve duman içerindeydi, küf tutmuştu. Şu anda genç kadının alması gereken bir cevaba ihtiyacı vardı.
Demir, elindeki tüm kozları kullanmaya yemin etti ve genç kadını yanında tutması için gerekli olan bütün şansı kullandı.
" O an genç bir kadını korumanın en iyi yolu, bildiğin yolu kullanmaktı. Orada her şeyi bütün detaylarına kadar anlatsaydım aile üyelerimin her biri seni eve almamak için ekstra çaba sarf ederdi. Her biri çok iyi insanlar olsa bile eve yabancı biri geldiğinde o kişiye kanları ısınana kadar burnundan fitil fitil getiriyorlar. Sevgilim olduğunu öğrendiklerinde sana ilk anda davrandıkları gibi davranamayacaklarını biliyorlar."
" Senin olmadığın zamanlarda ben ne yapacağım? Arabadayken ünvanını gördüm. Anladığım kadarıyla askersin ve sık sık sınır dışı görevlerine gidiyorsun."
Demir, Elfida'nın kendisinin göreve gittiği anlarda tek başına bu evde vakit geçiremeyeceğinden korktu ve aile üyelerinden birine emanet etmeye karar verdi.
Güvenebileceği tek bir kişi vardı. O da en büyük abisi Arşındı.
Elfida' nın içine büyük bir ferahlık yayıldı ve derin bir rahatlama hissetti. Kendisini bu evin içerisinde diğer aile üyeleri tarafından yeterince fazlalık gibi hissediyordu. Bir an önce tek dileği gerçek ailesine kavuşmaktı.
Elfida artık bu izbe yerden çıkmak istedi ve elini Demir' e doğru uzattı. Demir, Elfida' nın elini tuttu ve merdivenlerden ikişer ikişer çıkmaya başladılar.
Üzerinde bulunan şort ve askılının içerisinde kendisini oldukça rahatsız ve gergin hissetti ve değistirme ihtiyacı ile doldu. Yanındaki adamı kendisi için daha fazla meşgul etmek istemedi ve üzerindekilerle idare etmeye karar verdi.
Yukarı kata çıktıklarında önlerine üç oda çıktı. Genç kadın bu odaların birinin Demire ait olabileceğini düşündü ve yalnız olmadığını bilmek bile çok mutlu etti.
Demir, yanındaki kadını misafir odasına doğru yönlendirdi ve odanın kapısını açtı. Genç kadın misafir odasına ilk adımını attı ve gözlerini odanın içerisinde gezdirdi.
Kırık beyaz tonlarında bir çift kişilik yatak ve boydan boya tüm duvarı kaplayan bir gardırop bulunduğunu gördü. Genç kadın eşyaların misafir odası için gayet yeterli olduğunu ve estetik bir görüntü yarattığını düşündü.
Kendisini bugün çok fazla yormuştu ve bir an önce dinlenmek istiyordu. Demir, genç kadının göz bebeklerinin büyüdüğünü ve her an ayakta uyuyabileceğini gördü. Hızlıca kendi odasına giderek dolabını açarak içerisinden bir tişört alarak misafir odasına adımladı.
Misafir odasına geldiğinde genç kadının çoktan yatağa yattığını ve yatış moduna geçtiğini fark etti. Genç kadını bu halde yalnız bırakmak istemedi ve üzerini değiştirmek istedi. Durumun yanlış anlaşılacağını bildiğinden tişörtü yatağın üzerine bıraktı ve odanın kapısını kapatarak dışarı çıktı.
Yorgun bir gün geçiren genç kızın göz kapakları daha fazla dayanamadı ve karanlığa kapandı.
Güneş ışınları perdeyi delerek yatağa kadar ulaştı ve genç kızın gözlerini aldı. Yatağın diğer tarafına döndü ve aralıksız yarım saat kadar daha uyudu.
Aniden ürkütücü bir biçimde telefon çalmaya başladı. Elfida yatağın köşesindeki komodinin üzerinde bulunan telefonu göz kararıyla kapadı. Hiç susmadan devamlı çalan telefonu son çare açmak için gözlerini araladı ve yataktan yardım alarak bağdaş kurarak oturdu.
Yeni uyandığı için daha tam anlamıyla ayılamamıştı ve gözleri yarı uyanık bir vaziyetteydi. Gözlerini ovaladı ve telefonu komodinin üzerinden aldı.
Telefona kimin aradığına baktığına numaranın kayıtlı olmadığını gördü. Normalde rehberinde kayıtlı olmayan numaraları asla açmazdı ama sabahın köründe ısrarcı bir şekilde arayan birisinin önemli şeyler diyebileceğini düşündü.
Telefonu açtı ve karşı tarafı dinledi.
"Seni bulamayacağımı düşündüysen yanılıyorsun. Senin asker diye sığındığın çocuk göreve gittiğinde ben seni göreceğim. Yaptıklarının hesabını bir bir vereceksin."
Ses çok tanıdıktı. Elfidanın elleri titremeye başladı ve kalbi hiç olmadığı kadar hızlandı.
Daha evden kaçması bir gün bile olmamışken kendisini bu kadar çabuk bulmasını beklememişti. Gözlerinden yaşlar birer birer süzülmeye başladı.
Bu eve adımını atarak çok büyük bir yanlış yaptığının farkındaydı ve şimdi tüm ev halkı kendisi yüzünden tehlikenin içerisindeydi.
Bir seçim hakkı vardı ve birinden birini seçmesi gerekliydi.
Ya canı pahasına bu aileyi korumalıydı ve bu evden gitmeliydi ya da her şeye rağmen yeni bir hayat kurarak üvey abisine karşı gelmeliydi.
Kendince bir karar verdi ve verdiği kararı uygulamak için adıma geçti.
Selam gençler, hikayenin gidişatı sizce nasıl ilerliyor?
Biraz Demir ve Elfida üzerinden yazmak istedim ki tanışma durumlarını her şeyi görün istedim. Bu hikayeyi yazarken aşırı zorlanıyorum.
Uzun yazamıyorum. Kısa yazıp elimden geldiğince hızlı bölümler atmaya çalışıyorum.
Hikayenin ilerleyişinde nelerin olmasını istersiniz güzel bir şekilde fikirlerinizi belirtin.
Hikaye nasıl ilerleyecek, hiç bilmiyorum. Kafama göre yazıyorum. |
0% |