@sevipgidenbirisiii
|
Genç kadın bir an bütün eşyalarını toplayıp geldiği bu evden gitmeyi düşündü. Yalnız aklına estiği gibi davranamıyordu. Söz verdiği insanlar vardı ve bırakıp gitmesi eskisi kadar kolay olmayacaktı.
Düşünmekten beyni durdu ve oturduğu yataktan kalktı. Şu anda kimsenin yanına gidemezdi. Sabahın körüydü ve kimse uyanık değildi. Telefonu alacaklı gibi çalmasa kendisi de mışıl mışıl kahvaltı saatine kadar uyuyacaktı.
Uzun süre çalmasa zaten açmayacaktı. Tanımadık ve rehberde kayıtlı olmayan bir numaranın aradığını gördüğünde işkillendi, yine de dayamayıp açtı.
Telefondaki kişi üvey abisiydi ve söyleceklerini bitirdikten sonra yüzüne kapattı. Genç kadının konuşmasına fırsat bile vermeden patır kütür bütün kötü sözleri sıraladı.
Telefon kapandığında genç kadın ilk başta ne yapacağını bilemedi. Oturduğu yatakta kalakalmıştı ve hiçbir şekilde kıpırdamıyordu.
Sanki felç geçiren hastalar gibiydi. Tüm vücuduna kal gelmiş ve hareket etmiyordu.
Dudaklarını kıpırdattı, bir şeyler söyleyecek gibi oldu ancak dudaklarının arasından tek bir sözcük bile çıkmadı. Sol gözünden bir yaş süzüldü, her şeye karşı tek ve yalnız başına mücadele etmeyi kaldıramıyordu.
Yirmi yaşına gelene kadar mücadelesi hiçbir zaman bitmemişti. Artık vücudu da tepki gösteriyordu ve sadece saatlerce kendisini uykuya vermek istiyordu.
Oturduğu yerden kalktı ve odanın içinde deli divane gibi dolaşmaya başladı. Gezdikçe düşünceler arasında boğulmaya başladı, her şeyin üst üste gelmesi de sinirlerini bozdu.
Biraz ilerledi ve odanın camını açtı. İçeriye temiz havanın girmesi kendisini daha iyi hissettirdi. Üvey abisinin peşinde olduğunu ve bırakmadığını tek bir kişiye anlatabilirdi.
İçinde tutması travmalarını daha çok tetiklediğini fark etti. Saat erken bile olsa içindekileri daha fazla tutamayacağını bildiği için camın yanından kalktı ve üzerinde dünkü kıyafetlerinin olduğunu fark etti.
Üzerini değiştirmek için dolabı açtı, dolabın içerisinde hiçbir şey yoktu ve bomboştu.
Dolabı açtığında içinin dolu olmasını bekledi ve boş olduğunu görünce büyük bir hüsrana uğradı. İki gündür aynı kıyafetlerle duruyordu ve koktuğunu hissediyordu. Terli kıyafetlerden bir an önce kurtulmak istedi. Yatağın üzerinde daha önceden bırakılmış bir tişört buldu ve bir de üzerinde not vardı.
Notun üzerinde şöyle yazıyordu:
" Üzerindekilerle rahat edemeyeceğini anladığım için sana kendi kıyafetlerimden bir tişört ayarladım. Umarım olur. Biraz bol gelebilir. Kahvaltı saati on ve kural gereği saat geldiğinde kahvaltıda olmamız gerek. Benim kapımı tıklat, beraber inelim."
Demir
Genç kadın adamın kendisinden daha düşünceli olduğunu biliyordu ve her ihtimale rağmen rahat etmesi için kıyafet getirebildiğine hala daha inanmak istemiyordu.
Yüzünde ufak bir gülümseme belirdi ve odanın kapısının orada bulunan duvar saatine baktı. Saat yavaş yavaş dokuza geldiğini gördü ve genç adamın uyanabileceğini tahmin etti.
Hemen yanına gitmek ve az önce yaşadığı olayı anlatmalıydı. İçinde tutmadan hemen dışarı bırakıvermi ve bir çözüm önerisi bulmalıydı.
Üzerindekileri çıkarıp Demirin akşam kendisine bıraktığı tişörtü giydi ve aynadan kendine baktı. Tişört baya uzun ve salaştı, gayet güzel olduğunu gördü.
Odadan telefonunu aldı ve odadan çıkarak kapısını kapattı. Bir iki adım atarak karşıdaki odanın kapısını tıklattı ve açılmasını bekledi.
Bir süre geçtikten sonra kapı açılmayınca bir kez daha tıklattı ve uyuyabileceğini düşündü.
Gir diye arkadan bir ses duyunca hemen içeri girdi ve odayı incelemeye koyuldu. Odanın içerisindeki ren gri tonlarında bir ağırlıktaydı.
Kocaman çift kişilik gri bir yatak ve kocaman bir gardırop vardı. Yine ön tarafa bakan kocaman bir balkon vardı.
Demir yatakta yatıyordu ve bir gözü aralıktı. Hala daha tam anlamıyla uyanamamıştı ve ayılmaya ihtiyacı vardı.
Genç kadın adama yaklaştı ve dönük olan sırtına dokundu. Aniden dokunduğu için genç kadın birden kendini yatağın içinde buldu ve kendisini birden yatakta uzanırken gördü.
Genç adamın kolları genç kadını iyice sarmalamıştı ve bacakları da bacaklarını sımsıkı tutmuştu. Kaçmak istese ya da yataktan kalkmak istese buna fırsat verecek alan yoktu.
Genç kadın ne hissetmesi gerektiğini bilemedi. Sanki yıllardır evini kaybetmişte, aradığı huzur buymuş gibi hisetti. Biraz böyle kalmaya ihtiyacı olduğunu gördü ve ses etmedi.
Genç adamın göğsü sıcacıktı ve insanın içini cezbediyordu. Genç kadın anın büyüsüne kapılmamak adına kendine telkinler verdi ve sığındığı bu limandan çıkması gerektiğini gördü.
İlk önce genç adamın kollarını çekmeye çalıştı ama gücü yetmedi. El yordamıyla bacaklarını kendi bacakları arasından çekmek için uzandı ve çözümün bu olmayacağını anlayarak adama seslenmeyi düşündü.
"Demir, hadi kalk. Konuşmamız gereken önemli konular var. Yeni gelişmeler yaşandı, sana danışmaya geldim."
Genç adam ufak mırıltılar çıkarak sırtını genç kadına döndü ve uyumaya kaldığı yerden devam etti. Genç kadın hiçbir şeyin çaba vermeyeceğini anladı. Demirin uykusu aşırı ağırdı ve top patlatsan uyanmazdı.
" Biraz daha uyuyalım güzelim."
Genç kadın küçük bir şaşkınlık yaşadı, kendisine söylebileceği ihtimalini gözden bile geçirmedi. Uykusunda sayıkladığını düşündü ve aldırış etmedi.
Hiç duymak istemediği hitap şekilleriyle karşılaşıyordu. Genç adamı dürtükledi, hiçbir tepkiyle karşılaşmayınca en son çare olarak kaba bir kuvvetle adamı yataktan ittirdi.
Kendini bir anda yerde yatar bir vaziyette bulan genç adam neye uğradığını şaşırdı ve etrafına yarı kapalı gözlerle baktı. En son yatakta uyuyordu ve yataktan düşebilme ihtimalini düşündü. Böyle bir olasılık yoktu. Biri yataktan itmiş olmalıydı.
Bakışları yatağa çevrildiğinde karşısında Elfidayı gördü. Gece çok içmiş olmalıydı ya da halüsünasyon görüyor olmalıydı. Aksi takdirde Elfidanın kendi yatağında böyle boylu boyunca uzanıyor olarak görmesi çok zor bir ihtimaldi.
Elleriyle gözlerini ovuşturdu, gerçekliğini tespit etmek için tekrar baktı. Rüya görmüyordu, kendi isteğiyle yatağındaydı.
Konuşma ihtiyacı hissetti.
"Senin benim yatağımda ne işin var?"
" Sen kendin beni yatağa çektin. Uyku sersemi olduğun için hatırlamaman oldukça normal. Sabah beni biri aradı, sana onu söyleyecektim ama horul horul uyuduğunu gördüm."
"Yataktan kalkıp gidebilirdin."
"Ben seni pataklamayayım da kimler pataklasın. Yataktan kalkabilmek için senle cebelleştim zaten. En son çareyi seni yataktan itmekle buldum."
"Yerde apışıp kalınca birinin ittirdiğini anladım."
"Oh, iyi olsun sana. Kalk da şu üstüne doğru düzgün bir şeyler giyip gel. Seni böyle ciddiye alamıyorum."
Demir, üzerini yokladı. Üzeri çırılçıplaktı, altında da sadece bir boxer vardı. Karşısındaki kadın, sürekli başını yana çevirmekteydi, kendisine bakmamak için ekstra çaba harcadığını fark etti.
Genç kadın, adama üzerini giyinmesi için sitem etmişti. Daha önce hiç karşısında çıplak bir adam görmediği için aşırı utanmıştı.
Genç adam yerinden kalktı ve dolabına doğru ilerledi. Dolaptan bir şort ve bir de tişört çıkardı.
Genç kadının önünde hızlıca giyindi ve odanın içerisindeki tuvalete ilerledi. Tuvaletin kapısını açıp içeri girdi ve aynadan kendisine baktı.
Saçları epey dağılmıştı. Eliyle hafif şekil vererek düzeltti ve sık kullandığı vanilya kokulu parfümünden sıktı.
Aynaya baktığında son halinden memnun kaldı ve yüzünde alaycıl bir gülümseme oluştu. Artık dışarıda bulunan genç kadının yanına gitmeliydi. İçeride çok fazla oyalanmıştı ve yanlış anlayabilirdi. Böyle bir olasılığın gerçekleşmesini istemezdi.
Tuvaletin ışıklarını söndürerek kapıyı kapattı ve içeriye doğru adımladı. Genç kadının yanına gitmeden önce hava gelmesi için odanın kapısını biraz araladı.
Genç kadının yanına geldiğinde oturur bir vaziyette yatakta kendini beklediğini gördü. Sorunlardan hiçbir zaman kaçış yoktu. Sorunları dinleme ve çözme vakti gelmişti.
"Seni dinliyorum Elfida. Sabahtan beri anlatmak için yanıp tutuştuğun meseleyi anlat bakalım. Sorun ne , çözmeye çalışalım."
Genç kadın üvey abisini anlatmak istemezdi ama aile üyelerini korumak adına kendisini sabah rahatsız ettiğinden bahsetmeliydi.
" Sabah beni bir telefon numarası aradı ancak numara rehberimde kayıtlı değildi. Israrcı bir şekilde durmadan arayınca uyku sersemi anlamadan telefonu açtım. Arayan kişi üvey abimdi. Başka bir numaradan aramış ve bu evin adresini bulduğunu söyledi."
" Sen bana güven. Evin etrafında bir sürü koruma ve güvenlik görevlisi var. Hiçbir sorun çıkmayacak. Sen sadece daha tedbirli ol ve bir sorun çıktığında bana haber ver."
"Belki de en doğrusu kimsenin başına bir şey gelmeden bu evden gitmektir."
"Sürekli aynı şeyleri duymaktan sıkıldım Elfida. Bir daha bu konunun açılmasını dahi istemiyorum. Başka bir sorun yoksa aşağıya kahvaltı için inmemiz gerek."
Genç kadının aklında dolanan tek bir soru vardı. Ailesinin yanında sevgili gibi davranıl davranmayacaklarıydı. Yine de susmayı tercih etti ve başını salladı.
Genç adam, kadının soramadığı soruyu yüz ifadesinden az çok anlıyordu.
" Birde ailemin yanında hala sevgili gibi rol kesmemiz gerek. En azından kendi aileni bulana kadar sevgili rolüne devam etmemiz gerek. Ailemin yanında pot kırma ve bana ayak uydursan yeter."
Bu sözlerin ardından odanın kapısında bir gürültü koptu. İkisi de ne olduğunu anlamak için kapıya dönüp baktılar. Demirin söylediklerini az önce bir aile üyesi duymuştu ve söylediği yalanlar bir bir gün yüzüne çıkmıştı.
İkisi de dönüp birbirlerine baktılar ve gerçeği anlatmaya karar verdiler.
Yeni bölümü nasıl buldunuz? Bu bölümde ikisinin arasında geçmesi gerekliydi bazı şeyleri anlamamız için.
İkisinin sevgili olmadığını öğrenen aile üyesi sizce kim ve aile fertlerine sevgili olmadıklarını söyleyecek mi? İkincisi Elfida ve Demir arasındaki ilişkiyi nasıl buldunuz ve ilerleyen bölümlerde ikisinin arasındaki aşk nasıl olur? Bir sonraki bölümde Elfidanın elinden hiç ayırmadığı bir fotoğraf gün yüzüne çıkacak. Biraz spoi vereyim dedim. O fotoğrafın ne olduğunu bilenler yoruma. Herkes büyük bir şok yaşayacak ve herkes birbirine düşecek. (Gerçekler açığa çıkacak). Bol bol düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bırakın. Beni de takip edin! |
0% |