Teyzemler 1 aylığına seyahate çıkacaklardı. Tarlalarına, bahçelerine ve evcil hayvanlarına göz kulak olmam için bana iyi bir ücret teklif etmişlerdi.

Yazın yapacak daha iyi bir planım olmadığı ve paraya da ihtiyacım olduğu için düşünmeden kabul ettim. Hem evde internet, tv, yiyecek ve içecek sınırsızdı. Tek sorun eve en yakın yaşam belirtisinin kilometrelerce uzakta olmasıydı.

Teyzemler burada ürettikleri organik bitkisel ve hayvansal gıdalar ile geçiniyor, yılda sadece yaz ve kışın birer ay olmak üzere iki ay mola veriyorlardı. Kendileri şehirden ve insanlardan uzak bu alanı kafalarını dinlemek, kendilerini toprağa, doğaya adamak, başka düşüncelerden kaçmak için seçmişlerdi. Normalde seyahate çıktıklarında ya kızları ve eniştem ya da oğulları ve teyzem mutlaka kalır dönüşümlü gider gelirlerdi. Ama bu sefer hepsi birlikte gitmişti çünkü büyük kuzenim oğulları James nişanlanacaktı ve tüm aile buna dahil olmak istiyordu. Aile demişken sadece çekirdek aile.

Aslında kuzen James tıpkı kendi ailesi kadar tuhaf bir aile bulmuştu.

Neyse gözlerden ırak evlerine geldiğimde hava henüz kararmamış ancak güneş batmaya yüz tutmuştu. Toni banadoğru kolup beni devirmişti. Tanrım bu köpek kaç kiloydu elli vardı neredeyse. Onunla oynarken eniştem öksürme uyarısı versi. Hemen ayağa kalktım, toplandım.

"Merhaba enişte."

-"Hoş geldin Diana, yolculuk nasıldı?"

"Uzun ve yorucu. Sanki ağaçlar beni izliyor, birilerine benim hakkımda bilgi veriyor gibiydi.

-"Hahhahhahaha, sen ve senin şu kocaman hayal gücün her zaman çılgınsınızdır."

Gülümsemekle yetindim. Gerçekten de yolda zaman zaman izleniyor hissine kapıldım ama tamamen boş bir orman yolu hayvanlar zaten ne olabilirdi ki. Zaten hayal gücümle güçlendirip kendimi korkutmak ihtiyacım olan bir şey değildi.

Eve doğru girince veni mutfakta hoi kokuların yanımda teyzem kuzen Julia karşıladı. Kucaklaşmanın ardından sofraya oturduk. James ve nişanlısından, James'ın yardım için nişanlısının yanında olduğundan bahsederken her şey keyifli gibiydi. Ama sohbetin, konuşmaların içinde hoş olmayan gizlenmiş bir sessizlik vardı.

Gün sonunda teyzem ve Julia yanıma gelip, yarın sabah beşte yola çıkacakları için yapmam gerekenleri anlatmaya başladılar.

Bunlar sıradan şeylerdi; hayvanların beslenmesi, sularının değişimi, bahçedeki yabani otların kaç günde bir temizlenmesi gerektiği, hava kararmadan tüm ahırların, kümeslerin kağılarını pencelerini kapatmam, toni ile eve girip evde de tüm mevcut açık kapı ve penceleri kapatmam, perdeleri kapatmam gerektiği (çünkü toni dışarıdaki karanlığı sevmiyormuş), sulama sitemlerinin otomatik olarak sabah 9 ile öğlen 3te devreye girip çalıştığı, yine de devreye girme durumunu kontrol etmem gerektiği, devreye girmediğinde devreye girmesi için ya da zamansız çalıştığında durdurmam için gerekenleri anlatıyorlardı. Normalde sulama sistemlerinde herhangi bir aksaklık olmadığı sadece olursa diye neler yapmam gerektiğini anlattıklarını belirttiler. Bütün bunları anlatırlarken Julia'da belli belirsiz bir gerginlik, teyzemde ise gülümseme ve pozitfliğinin arkasına saklanmış bir tedirginlik vardı. Sormak istercesine araya girmeye çalışsam da teyzem ustaca bunları geri çevirdi.

-"Ve son olarak da" diye devam etti teyzem "korkuluklara direkt bakma, gözün takılsa bile göz dikme kafanı başka yöne çevir, sanki hafif hareketlenmiş gibi gelirse bile bakma çünkü yabani hayvanlar ya da sıçanlar tarlaya girmiş demektir. Eğer sen bakarsan seni fark edip saldırabilirler. Bırak o an geçsin gitsin. Eğer olur da daha hava kararmadan günün herhangi bir saati korkuluk sana göre hareket etmiş ise bu sefer hareketten eminsen, etti gibi değil de gerçketen bariz sarıldığını görürsen tüm ahırların, kümeslerin kapılarını sıkıca kapat, toni ile hemen eve gir ve tüm kapıları, penceleri sıkıca kapa, perdeleri çek. Fırtına çıkıyor demektir. Perdelerin kapanması önemli çünkü gölgeler perdeye rağmen toniyi geriyor, korkutuyor ve sabaha kadar havlamasına sebep oluyor. Tüm bu anlarda dışarıdaki seslere odaklanma rüzgarın hang sesleri çıkarabileceğini tahmin edersin.

Eğer buraya bir arkadaşını çağıracaksan, arkadaşın da tıpkı senin yaptığın gibi hava kararmadan gelsin. Biliyorsun karanlıkta yabani hayvanlar özgürleşir. Ve korkuluk kuralları onun için de geçerli."

"E, I tamam Margie teyze . "

-İyi geceler güzel kızım, iyi geceler kuzen."

"İyi geceler."

O kadar seri ve ciddi ama bir o kadar sıradanlıkla korkuluk kurallarını anlatmıştıki ne diyeceğimi ne tepki vereceğimi bilemedim. Kafamda olanları, söylenenleri anlamaya çalışırken uykuya teslim oldum.