Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@seymaisteab_i

Yıllarca şiddete maruz kaldığın doğru mu?" Dedi titreyen bir sesle "Kimler biliyor?" Diyerek onaylamış oldum Ayaz abimi, sol gözünden bir yaş aktı ve yutkundu "Sadece annem babam ve ben." Diyerek gözlerini yumdu ve başını ellerinin arasına alıp saçlarını karıştırdı. Biraz sessizlikten sonra uykum ağır basmıştı ve sonrası karanlık işte.

SABAH SAAT 9


Gözlerimi yüzüme vuran lanet güneşle açtım Allah kahrı belaya bu nasıl güneş gözümüze vuruyor hep.

Evet evet güneşle de kavga et zır deli zır.

 

Sus Nuriye sus.

 

Öff be gidiyorum ben

 

Kendimi yorgun ve halsiz hissediyordum hani hasta olmadan önce bi kırgınlık olur ya üzerinizde onun gibi.

 

Yataktan doğruldum ve terliklerimi giydim banyoya gidecektim. Serum borusunuda alarak banyoya girdim. İşlerimi hızlıca hallettim ve odaya geçtim. Ayaz abim ve babam çoktan uyanmış ve çıkmışlardı galiba, yatakları boştu annem ise kanepenin bir köşesini büzüşmüş uyuyordu. Çok yorulmuştu kadıncağız dünden beri benimle ilgileniyordu kaygılıydı da.

 

Ben sessizce yatağa oturdum ve kapı açıldı. "Uyanmışsın bizde taburcu işlemlerini hallettik hemşire serumunu çıkardıktan sonra gidebiliriz." Dedi Ayaz abim gelen oydu.

 

BİRKAÇ SAAT SONRA

 

Eve gelmiştik kahvaltı yaptıktan sonra herkes okuluna işine gitmişti Arın ise hastaneye akşama doğru gidecekti. Benden alınan kök hücreler bir hafta içinde ona verilecekti ve kontrol amaçlı gözlem altında tutulacaktı. Bir hafta sonra eve gelecekti ama haftanın iki günü kontrole gidecekti. Nakilden sonra 3 hafta onun için biraz zordu yatıp dinlenmesi ve iyi bakılması gerekiyordu.

 

Ben hastanedeyken odamı yapmışlardı detaylar kalmıştı sadece o da bugün bitecekti yani yarın odamda olacaktım. Sıkılınca salondan kütüphaneye geçtim, kitaplara büyülenmiş gözlerle bakıyordum. Bu hayatta aşık olduğum üç şey vardı 1 kitaplar 2 motorlar ve 3 erkek kitap karakterleri.

 

Daha önce okumadığım kalın bir kitap seçtim ve kitaplığın yanındaki tam uyumalık olan tekli koltuğa yan bir şekilde oturdum. Sırtımı koltuğun koluna yasladım ayaklarımı da diğer taraftan aşağı sarkıtmıştım çok rahat ve güzel bir pozisyondaydım. Kitabımı elime aldım ve okumaya başladım.

 

Saatlerdir kitap okuyordum 850 sayfalık kitabın 638. sayfasındaydım. Sakın bana nasıl demeyin sabah on birden beridir kitap okuyorum şuan saat beş nee altı saattir kitap mı okuyorum OMENĞĞ TANRIM napmışım ben. Uyku tabikide üstüme çöreklenince akşam yemeğine daha var diyerekten kitabı bile kapatamadan karanlığa gömüldüm.

 

Birinin bağırmasıyla bilincim yerine geldi.
"ANNEEE YOK İŞTE KAÇMIŞ, BEN SİZE DEMİŞTİM KAÇACAK DİYE KULLANDI BİZİ." Noluyor be ne bu tantana. Koridora çıkıp ne oluyor bu aşağılık evde deme isteğimi hemen yok edip koltukta doğruldum. Ayaklarım uyuşmuştu hareketsizlikten, biraz gerindikten sonra odama geçtim. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra aşağı indim herkes beni arıyorlardı galiba. "Noluyor ya neden bağırıyorsunuz uyandırdınız beni." Dedim boş yere uykumdan olmuştum. "Odanda mıydın?" "Yoo kütüphanedeki kitap okuyordum sızmışım öyle koltukta." Kütüphanede olduğumu söyleyince herkese bir aydınlanma geldi. "Neyse hadi yemeğe hadi hadi." Dedi annem biz yemek odasına doğru yürürken kapı çaldı "Ben bakarım." Diyerek kapıya yöneldi. Hepimiz durmuş gelecek kişiyi bekliyorduk.

 

İki tane polis benim önümde durdu. "Aren hanım hakkınızda şikayet var bizimle karakola kadar gelmelisiniz." Dedi ben durumu anlamıştım. Dudaklarımda alaylı bir sırıtma oluştu. "Tabi gidelim." Dedim eninde sonunda gidecektim zaten uzatmanın manası yoktu. Ellerime kelepçe geçirdiler ve dışarıya doğru yürütmeye başladılar. Annem babam ve bazı abiler polislerle konuşmaya çalışıyorlardı evde bir tantana mevcuttu.

 

Beni polis arabasına bindirdiler ve yola koyulduk. Sessiz bir yolculuktan sonra karakola varmıştık. Beni direkt sorgu odasına aldılar. Biraz bekledikten sonra babam yaşlarında bir komiser geldi. "Eveeet dosyanı okudum reşit bile değilsin. Hem onları o hale getirmek için fazla bir güç gerekiyor senin gibi birinde öyle birşey beklemezdim. Masum görüntünün altında nasıl bir güç yatıyor hiç tahmin edemiyorum." Dedi nefesimden alaylı bir gülüş koptu "Masum olduğumu nereden çıkardın?" Dedim ben masum muydum ki "Senin yaşındaki bir kızın masum olması gerekmez mi ki?" Bu dediği karşısında sustum haklıydı. "Neyse, darp raporu aldılar neden yaptın?" "Peki benim yaşadıklarım, neden yaptılar? Benim suçum neydi ki yaptılar! NE YAPTIM BEN NE! BEŞ YAŞINDAKİ BİR ÇOCUK NE YAPMIŞ OLABİLİR SİZE!!!" Dedim sonda bağırarak, ayağa kalktım ve sweetimi çıkarıp sandalyeye attım işte bütün izler gözler önündeydi. "Ne yaptım ben? Size soruyorum neden ben onların ellerini sadece beni döverken hissediyorum. Sorun onlara kaç kere saçlarımı okşadılar? Kaç kere kızım dediler? Kaç kere sarılıp öptüler beni?" Dedim kısık bir sesle bedenim kontrolünden çıkmıştı sanki yöneten ben değil bunca yıldır yaşadıklarım, geçmişimdi. "KAÇ KERE, KAÇ, KAÇ, KAÇ!!" Dedim ve duvara yumruk atmaya başladım. Yumruklar atarken sayıklıyordum hala. Birden durdum ve komisere döndüm dudaklarımda acı dolu bir tebessüm oluştu "Cevap vereyim HİÇ!" Hiç bana iyi davranmamışlardıki "SİZ POLİSLER BEN DÖVÜLÜRKEN NEREDEYDİNİZ? BEN KAN KUSARKEN NEREDEYDİNİZ? KABURGALARIM TEKMELENMEKTEN KIRILIRKEN NEREDEYDİNİZ? ŞİMDİ BANA NEYİN SİKTİRİ BOKTAN ADALETİNİ SAVUNUYORSUNUZ? BENİ KURTARDINIZMI DA ONLARI SAVUNUYORSUNUZ?" Galiba sinir krizi geçiriyordum geçmişim hiç çıkmaması gereken bir kutudan fışkırarak, patlayarak çıkmıştı ve ben tutamamıştım. "ONLARDANDA NEFRET EDİYORUM SİZDENDE NEFRET EDİYORUM OLMAYAN ADALETİNİZDENDE NEFRET EDİYORUM HERŞEYDEN HERKEZDEN KENDİMDEN BİLE NEFRET EDİYORUM ANLIYORMUSUN BENİ ANLAMAZSIN TABİ YAŞADINMI BENİM HAYATIMI? HAYIR HAYIR HAYIR KİMSE BENİM HAYATIMI YAŞAMADI AMA SİZ GELİP BANA ÂHKAM KESİYORSUNUZ, O ABİ BOZUNTULARIDA HİÇBİRŞEY BİLMİYORLAR GÖSTERİN BU KAYITLARI ONLARA GÖRSÜNLER." Dedim ve kameraya dönüp izleri gösterdim. Parmağımla birini gösterdim "BU, yanık izi kızgın demirle yaptılar sırf parka gitmek istedim diye. BU, bıçak izi Muratın karşısında sesli ağladım diye bıçakla adımı yazdı sonrada bastı üstüne tuzu. BU kemer izi babamın yemeğini tuzlu yaptığım için. BU, 4 gün önce oldu sırf yere kağıt parçası düşürdüm diye." Bunlardan daha çok vardı ama...neyse işte "Söyleyin bana sırf sırt üstü uyudunuz diye taciz edildinizmi yada bedeninizde bıçak veya yanık izi varmı YOK. Önyargılı gerizekalıların tekisiniz, hiç bir bok anlamadan dinlemeden yargılayan beyinsizlersiniz, bakmayın birinizin doktor birinizin öğretmen olduğuna sizin ruhlarımız kirli hiçbirinizden bir bok olmaz bazılarınız hariç." Söyleyeceklerim bitmişti ama bende bitmiştim üstümde sporcu atletim vardı sütyen yerine onu kullanıyordum. Sandalyenin üzerinden sweetimi alıp giydim. Komiser şaşırmıştı kim olsa şaşırırdı. "Eee komiser kimi tutukluyoruz benimi onlarımı ama sen kanıt istiyorsan onuda buluruz kayıt altına alıyordu beni döverken." Diyerek siyah arkası görünmeyen cama döndüm dudaklarımda alaycı ve yalancı bir gülümseme oldu "Peki siz gösteriyi beğendiniz mi " işaret parmağımı camda birini gösteriyor gibi tuttum "Peki sen ne düşünüyorsun psikolog gerçeğe mi benziyordu yoksa rol mü ha söyle?" Tekrar komisere döndüm "Bu kayıtları herkese at tamammı özelliklede kendisini abi sanan ama kesinlikle abi olmayan abilere." Dedim izlesinler di benim gözümde ne olduklarını anlarlardı. "Ama şey yap ııı Arına Alaza Ayaza ve Arasa gönderme onlar bişey yapmadı diğer aile üyelerine gönderebiirsin." Dedim ve çıkışa doğru yürüdüm. Koridorda Altuğ Arın ve Atlas hariç herkes vardı bir polisle konuşuyorlardı onlara görünmeden dışarı çıktım tuvaleti buldum ve içeriye girdim. Yüzüme defalarca soğuk su çarptım kendime geleyim diye ama düzelmeyi bırak daha da kötü oldum üşüyordum tüm bedenim üşüyordu ve ayakta duracak halim yoktu daha fazla tuvalet kokusu çekmeden dışarıdaki koltukların birine oturdum.

 

YAZARDAN

 

Aren sorgu odasından çıktıktan sonra komiserde aileyi bilgilendirmek için dışarı çıktı. Mahir bey komiseri gördüğünde hemen kızını sordu sinirli bir şekilde "Kızım ne yapmış komiser saatlerdir buradayız ve kimse bize birşey söylemiyor benim kızım suçsuz komiser derhal onu bırakın yoksa gücümü kullanmaktan sakınmam." Komiser onu tınlamadan konuya girdi "Mahir bey kızınız yıllarca şiddete ve tacize maruz kalmış derhal soruşturmayı başlatmalıyız yarın avukatlarınızla birlikte burada olun daha fazla beklememeliyiz." Ayaz dışındaki bütün abi takımı şok olmuştu. Önyargılı davrandıkları hakkında imalarda bulundukları kız yıllardır acımı çekiyordu.

 

İKİ SAAT SONRA EVDE ARENDEN


Eve gelmiştik sorgudan sonra yorgun düşmüştüm neden bilmiyordum bedenimde bir ağrı vardı ve üşüyordum ama hiç umurumda değildi. Kütüphaneye çıkmıştım direkt kitaplarım beni ayakta tutan tek şeydi onlar olmasa ben ölmüştüm. Ben delirmemek için okuyordum, okumazsam gerçekler beni delirtirdi düşünürsem delirirdim. Elime macera konulu bir kitap aldım ve okumaya başladım.

Saatlerce kitap okudum gece yarısını geçmişti artık. Ve benim üşümem artmıştı ama gözlerim yanıyordu.

Ölüyoruz galiba.

Olabilir Nuriye.

Ben kitap okurken dakika başı biri gelmiş ve bana bişeyler söylemişti ne dediklerini bile hatırlamıyordum. Başımda ağrılar girince kitabı bırakıp bahçeye çıktım temiz hava iyi gelirdi belki. Bahçe karanlıktı ama görülebiliyordu herşey. Evden uzaklaşıp çimlere doğru yürüdüm. Güzel bir yerde karar kıldıktan sonra çimlere yattım düzenli ilaçlandığı için böcek sorunu yoktu ama epeyi soğuktu yer biraz rüzgarda esiyordu. Biraz etrafı dinledikten sonra kendi kendime yüksek olmayan ama alçakta olmayan bir sesle şarkı söylemeye başladım.

Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz

 

Penceresiz kaldım anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tellere takıldı
Hani benim gençliğim nerde

 

Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ah ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm

 

Bu ne yaman çelişki anne
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne

 

Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
Aldılar kitaplarımı sorgusuz

 

Duvarlar konuşmuyor anne
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim nerde

 

Yağmurları biriktir anne
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum
Hani benim gençliğim anne

 

Damla damla yaşlar düşüyordu kapalı gözlerimden, sesim titremiyordu herşey normaldi ama akıyorlardı işte içim kan ağlıyordum. Zangır zangır titriyordu bedenim üşümekten kendimde değildim her an bayılabilirdim. O sırada bir nefes sesi duydum biri benimi dinlemişti. Kafamı geriye yatırıp gelen kişiye baktım. Aras dı gelen ilerleyip benim gibi çimlere yattı. Kayıtları izlemişlerdi videonun sesini ve annemin ağlamasını duymuştum. "Bunca yıl... nasıl da-dayandın?" Dedi titreyen bir sesle "Dayandığımı kim söyledi?" Diyerek sol bileğimi gösterdim ilk intihar deneyimimdi derin kesemediğim için ölmemiştim. "Özür dilerim sana iyi davranmadım onlara karşı korumadım seni, sustum sadece sustum." Dedi "Senin bir suçun yok birşey yapmadın bana, onların aksine nefret beslemedin sen." Dedim kendini suçlamamalıydı "Bana bir şans verir misin? Abin olmak istiyorum senin, hep kız kardeşim olsun istiyordum bu şansı bana verir misin?" Dedi beni şaşırtarak Alazdan yada Arasdan beklerdim ama ondan beklemezdim. "Benimde hep abim olsun istemiştim beni herkesten kıskanan benimle çocuk olan saçlarımı tarayan ama yaşadığım sürece hep bir hayalden ibaret kaldı." söylediklerim tamamen gerçekti. "Yani... beni abin olarak kabul ediyor musun?" Şimdi hayır diyip ters köşe yapmak vardı ama neyse "Evet Aras abi mutlu olacaksan evet." Abi diyecektim artık ona unutmazsam. Biran donup kaldı dediklerimi algılamaya çalışıyormuş gibi kaşlarını çattı birden oturur pozisyona gelerek doğruldu aynısını bende yaptım "Sen gerçekten bana abimi dedin yoksa hayal mi duydum ben?" Galiba inanmıyordu "Hayır Aras abi sana abi demedim ben." Dedim insanlarla oynamayı seviyordum. "Aha şimdide dedin kandırma beni." "Hayır abi, demedim öyle birşey sen hayal görmüşsün." Dedim oyunumu devam ettirerek. Bu sefer kesin emin olunca beni kendine çekip sarıldı ve saçlarıma sayısız öpücükler kondurdu. "Teşekkür ederim teşekkür ederim beni abin olarak kabul ettiğin için teşekkür ederim söz seni hiç üzmeyeceğim kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim." Dedi defalarca tavrı içtendi hiçbir sahtelik yoktu.

 

Elini yanağıma koyunca duraksadı sonra alnıma koydu "Yanıyorsun sen ah lanet kafam neden burada yattık ki hasta oldun hepsi benim sorumsuzluğum." Dedi eveet halsizliğimin ve üşümemin sebebini bulmuştuk. kalktı ve beni kucağına aldı eve doğru yürümeye başladı. Konuşmamız sırasında çaktırmamıştım ama kendimi zor tutmuştum bayılmamak için gözlerim kararıp duruyor ve başımda dönüyordu. "Neden daha önce söylemedin bize ilaç verirdik bu kadar ilerlemezdi?" Aslında ilk başta fazla belli etmemişti bende umursamamıştım sonrada yatarsam geçer diyerekten kimseyi endişelendirmek istememiştim. "Sizi endişelendiriyor istememiştim." Dedim masum bir sesle "O nasıl söz abicim bize söylemeliydin ah Aren ah neden böyle yaptın ya sana bişey olsaydı ya havale geçirseydin." Dedi haklıydı da "Özür dilerim tahmin etmemiştim bu kadarını hem uyursam sabaha bişeyim kalmaz ki kimseyi uyandırmaya gerek yok." Dedim nazlı bir sesle hasta olunca çok nazlı ve duygusal oluyordum ben ota boka herşeye ağlardım. "Tamam özür dilerim ateşini düşürebilirsek uyandırmam kimseyi ama Ayazı kaldırmamız lazım çünkü bir hastaya nasıl bakılır tam bilmiyorum." dedi "Tamam." Kabul etmekten başka çarem yoktu. Aras abim beni odama bıraktı ve Ayaz abimi çağırmaya gitti bende o gidince valizimdeki en kalın sweetimi alıp giydim çok üşüyordum. Hemen onlar gelmeden yatağa atladım kapüşonumu kafama geçirdim ve battaniyenin içine girdim öyle biraz yattıktan sonra ikiside çöktü başıma. "KIZ o ne öyle havale geçirecek şimdi kalk çabuk çıkar üstünüde çorabınıda bide girmemişmi battaniyenin altına deli!" Ayaz abim terlikle çocuk kovalayan anne stiliyle beni battaniyemden ayırmaya çalıştı ama ben daha sıkı sarıldım "Katilsin sen, beni so-soğuktan öldürmeye çalışıyorsun bırak beni donuyorum buz tutucam yakında." Artık sadece bedenim değil sesimde titriyordu. Sonunda beni battaniyemden ayırınca kollarımdan tutup sweetimide çıkarttılar ikisinide çıkarttıkları için üstümde sadece sutyen atlet karışımı bir bady kalmıştı sıfır kollu.

 

Eveeet bir bölümün daha sonuna geldik ne düşünüyorsunuz?
Arasla olan yakınlaşmaları çokmu erken oldu beş gün oldu daha
İstediğiniz sahneler
Lütfen oy ve yorum yapınız arkadaşlarınıza öneriniz lütfen yazacağınız üzülüyor
Eğer sekizinci bölümü bu gece tamamlayabilirsem yarın atarım büyük ihtimalle Neyse görüşmek üzere tetikta kalın heran bölüm gelebilir görüşürüz.
2000 kelime

 

Loading...
0%