Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 10

@seymaisteab_i

Alarmın tiz sesiyle bilincim yerine geldi. Gözlerimi ovuşturarak yataktan doğruldum ve banyoya girdim. Yüzümü ve dişlerimi fırçaladıktan sonra telefonumu alarak aşağı inmeye başladım. Kesin şu Atlas Okyanusu yaptığı plana dair bişeyler zırvalayacaktı ve bende kayda alıp Alaz abime gösterecektim intikamım ağır olacaktı

(Kuzucuğum herşey den habersiz ağlicam şimdi. Neyse siz çeşmeler i açmayın bekleyin az kaldı.)

Ses kaydını açarak aşağı indim ama salonun ışığı yanıyordu. "Abicim beni anlamıyorsun gönderemeyiz kızı bize lazım olacak." Birilerinin konuştuğunu duyunca yarıladığım merdivenden birkaç basamak yukarı çıktım fark ettirmeden. Tamam dinlemek saygısızcaydı ama merak ediyordum işte hem bölmek istemiyordum onları.

"Abi asıl sen beni anlamıyorsun illa ikizinden ilik alınacak diye bişey yok benden senden yada Altuğ'danda alınabilir daha fazla huzurumuzu kaçırmadan yurt dışına çıkarmalıyız hem bir saat sonra uçak var yetişmemiz gerekiyor." Benden bahsediyorlardı ama Atlasın yanında Alaz abim ne alakaydı yoksa o da mı biliyordu, e bilse izin vermez ki beni götürmesine abim beni korurdu "Atlas akıllı ol kardeşim Arın'ın durumunu biliyorsun heran ikinci doz gerekebilir ancak Arenin doktoru ne dedi en az beş ay gerekiyor dedi nakilin yüzde doksan sekiz tutması için ikizinden alınması gerek. Ben neden iyi davranıp kendime bağladım onu? İkinci doza ikna edebilmek için bakma kardeşim mardeşim dediğime umurumda bile değil o salak kız, benim önceliğim Arını kurtarmak sonra ona ne oluyorsa olsun ölüyormu sürünüyormu benim için fark etmez."

Abim bana bunu yapmazdı. Abim bana bunu yapmazdı hem niye yapsın ki ikinci doz için Marsda benden istese girerdim ameliyata. Bunun için canımı yakmazdı benim Abim, hem abi demiştim ona abiler kardeşlerini sever, ilgilenir, destek olur, önemserdi.

Sol gözümden art arda iki yaş düştü. Yıllarca dayak yemiştim, canımın yanmasına fazla ağlamamıştım ama bu çok canımı yakıyordu. Kalbim sıkışıyor elim ayağım titriyor nefesim daralıyordu galiba panik atak gibi birşey geçiriyordum daha öncede bir kere geçirmiştim çünkü.

Ellerimin ve bacaklarımın titremesini yok sayarak sessizce yukarı çıkmaya başladım. Hayatımın darbesini yemiştim bugün tekrar ve tekrar ve tekrar birine inanmış bağlanmış sevmiş ve güvenmiştim ama yanılmışım bu dünyada kimseye güvenilmez ister abin ister baban ister annen ister kardeşin olsun kimseye güvenmeyeceksin işte

Odama girip kapıyı kilitleyerek yandaki duvarın önüne çöktüm. Artık yalnızdım gözyaşlarımı salabilirdim. Ses çıkarmamaya çalışarak ağlamaya başladım dayanamıyordum artık ağır geliyordu herşey. Telkinliyordum kendimi tamam Aren bişey yok iyisin boşver onları duymamazlıktan gel senin abilerin var onlara sığın seni seviyorlar diyordum ama sığınacağım üç limandan birisi devrilmişti ne yapacağımı bilemiyordum artık

O anda boynuma büyük bir ağrı saplandı. O kadar şiddetliydiki nefesimi kesiyordu. Ses çıkarmamaya çalışıyordum ama küçük inlemelerimi tutamıyordum çok acıyordu. Ben geçmesini umuyordum ama geçmek yerine tüm uzuvlarıma yayıldı. Azalmıştı boynumdaki ağrı ama şimdide kollarım ve bacaklarım ağrıyordu, parmak uçlarıma kadar hissediyordum.

Birkaç dakika sonra ağrılarım azalırken bacaklarım uyuşmaya başladı ne oluyordu bana bilmiyordum ama iyi şeyler olmadığı belliydi.

Ben bedenimdeki ağrı ve uyuşmalarla uğraşırken kapının diğer tarafından adım sesleri gelmeye başladı birileri yaklaşıyordu galiba. "Heey oradamısın, aptal sana gecikmemeni söylemiştim. Gerizekalımısın sen Türkçe anlamıyormusun." Atlas salağı konuşmuştu kısıkça, kapının kolu hareket etti ama açılmadı kilitliydi çünkü. "Ahh seni sürtük kapıyımı kilitledin hemen aç şunu!" O boş boş konuşadursundu umurumda değildi "Gelmiyorum hiçbir yere, sen silktir olup gidebilirsin." Dedim şuan hiç uğraşamazdım onunla "Sen kendini ne zannediyorsun aptal şey hemen bu kapıyı açıp benimle havaalanına geliyorsun çabuk." Sinirlenmişti galiba biraz ama yapacak bişey yoktu birazda o sinirlensindi "Hiçbir yere gelmiyorum asıl sen gitmelisin." Bacaklarımda ki uyuşmalar hala devam ediyordu hissedemiyordum.

Korkuyordum aslında kötüde olsa bir hayatım vardı biraz daha yaşamak istiyordum yakın olduğum kişilerle.

Felç mi kaldın lan yoksa!!!

Nuriye susarmısın lütfen beni de korkutuyorsun. Boşuna kaos yaratma durduk yere.

Ben sadece olabilecekleri söylüyorum ne var yani

Tamam sus Nuriye anladık en iyi sensin

"Aç şu kapıyı beni çıldırtma kırarım bak görürsün gününü." Kırarsa herkes uyanırdı cesaret edemezdi buna "Kır hadi adamsan kır hiç bi bok yapamazsın ha bide söyle o şerefsiz abine 'Kendisine bağladığı o kız onu bağlayıp arkasından sürükleyecekmiş' de çok hafife almış o beni ö-ölmeden cehennemi yaşatacağım si-s-size yaptıklarınızın bedelini ödeteceğim size şerefsizsiniz lan siz Allah sizin belanızı versin ta-tamam mı ALLAH SİZİN BELA-NIZI VERSİN UMARIM İKİ DÜNYADA DA RAHATA ERMEZSİNİZ!!" Artık sessiz olmayı bırakmış bağıra bağıra hıçkırarak ağlıyordum. Yaşadıklarımı kaldıramıyordum artık ben bu hayatı istemiyordum ki.

"Hey napıyorsun bağırma milleti başımıza toplayacaksın şimdi sessiz ol." Kapının arkasından sesi geliyordu ama tam duymuyordum kafam yerinde değildi kendimden geçmişcesine sadece ağlayarak yüksek sesle sayıklıyordum.

Baba yapma, lütfen çok acıyor

Abi lütfen yeter tamam bir daha oyuncaklarına dokunmayacağım

Anne lütfen bişey yap lütfen

Baba çok sıcak o demir lütfen yaklaştırma bana acıyor, söz kıyafetlerini yakmıycam bidaha yanlışlık

"Noluyor burda ATLAS NE OLDU KIZIMA NEDEN AĞLIYOR!!" galiba babamlar gelmişti onların sesi geliyordu galiba "Bi-bilmiyorum baba bende sese geldim geldiğimde ağlıyordu." Bu durumda bile yalan söyleyebiliyordu bu çok adiceydi "AREN ABİM AÇ KAPIYI GÜZELİM, HADİ BAK BEN GELDİM ARAS DA YANIMDA HADİ AÇ KAPIYI ABİM HADİ BİRTANEM AÇ Kİ SANA YARDIM EDEBİLELİM HADİ ABİSİNİN GÜLÜ KORKUTMA BİZİ CANIMIN İÇİ HADİ!!" Ayaz abimin sesini duyunca biraz olsun kendime gelmiştim ama halen ağlıyordum kesik kesik nefesler alıyordum gözlerimin önü kararıyordu.

"A-abii gitmiyorlar gö-gözümün önünden söyle gitsinler." Halisünasyon görüyordum galiba birkaç metre ilerimde küçük Aren ve canavar babası vardı kızın karnına sıcak demirle adını yazmaya çalışıyordu kızın çığlıkları canımı yakıyordu. "Abi yanlışlıkla olduki söz bidaha e-ellemem gerçekten istemeyerek kırdım ben özür d-dilerim özür dilerim." Erenin kırmızı oyuncak arabası vardı bir tane çocukken çok iyi hatırlıyorum, bir keresinde sırf elime alıp biraz baktığım için sert bir tokat atmıştı sağ yanağıma bende tokadın etkisiyle yana savrulmuştum e tabi savruluncada araba düşüp kırılmıştı o zaman yediğim dayakları hiç unutmuyorum abimden ayrı babamdan ayrı annemden de ayrı dayak yemiştim ilk defa vurmuştu annem bana kafamı ve yüzümü defalarca saçımdan tutarak yere vurmuştu, babam tekmelemiş ve jiletle ellerime derin kesikler açmıştı abim ise boğmaya çalışmıştı beni sonrasında bayılmışım zaten başka bişey hatırlamıyordum.

"HADİ KAPIYI AÇ ABİCİM BAK YANINA GELECEĞİZ BİZ HADİ GÜZELİM SADECE BEN GELECEĞİM KİMSE GELMEYECEK." Abilerimde ağlıyordum artık Aras ve Ayaz abimin seslerini duyuyordum. Sakinleşmeye çalıştım nefeslerimi düzenlemeye çalıştım biraz olsun daha iyi hissedince hareket etmeye çalıştım ama parmağımı dahi oynatamıyordum. Ellerim, kollarım, bacaklarım tamamen hissizdi bu hiç normal değildi. "A-abi hareket edemiyorum neden hissedemiyorum kalkamıyorum ayağa n-ne yapacağım ben kalkamıyorum." Çok kötü bir durumdaydım şuan "TA-TAMAM ABİCİM KORKMA GELİCEM YANINA TAMAMMI KORKMA." galiba kapıyı kıracaklardı.

Bir kaç darbeden sonra kapı kırılmış ve yere düşmüştü hemen içeriye Aras abim girdi Ayaz abim ise kapıyla birlikte yere düşmüştü. Aras abim beni kucaklayarak dışarı çıkardı "Baba abi araba hemen."Diye bağırmasıyla onu durdurdum "Abi tamam geçer birazdan lütfen hastaneye gitmeyelim indir beni yere geçmezse gideriz." Hastaneleri hiç sevmiyordum gerçi kim severdi ki. "Hayır gidiyoruz hemen itiraz yok." Çok kararlı gözüküyordu. Yavaştan tekrar hissetmeye başladığımı anlayınca tekrardan durdurdum "Abi tamam geçti hissediyorum artık gerek yok." Dedim durmasını umarak "Olsun biz yinede gidelim önemli olabilir." İnatçıyım hemde çok "Abi geçti diyorum ya bak hadi beni yere." Elimi zorlayarak kaldırdım ve kafasına koydum bu sefer inadı kırılmış gibiydi "Gerçekten mi emin misin?" Benim için endişleniyorlardı "Evet eminim." "Tamam ama en ufak şeyde gidiyoruz." Komutanlar gibi konuşuyordu "Emredersizin komutanım baş üstüne."

"Taklitçi maymun seni." Aha şimdide maymun olduk ne güzel "Yaa abi ben maymun muyum?" "Benim maymunumsun." Benim abilerim biraz odundu "Abi ya insan kardeşine güzelim der aşkım der sen ne diyorsun olacak işmi bu şimdi?" "Sevgilim misin kızım sen, neden aşkım diyeyim deli." Biraz değil bayağı odunlardı.

Aras abim beni kendi odasına getirince beni yatağa bırakarak yanıma oturdu. Tam söze başlayacakken kapı açıldı, Ayaz abim girmişti. O bizim gibi yatağın ucuna oturmak yerine ortaya yatmıştı bu haliyle çok tatlı gözüküyordu. "Siz ben yokmuşum gibi devam edin dinleyeceğim sadece." Diyerek ellerini ensesinde birleştirdi ve gözlerini kapattı. "Abicim ne oldu odadayken neden ağlıyordum?" Dedi Arascığım yumuşak bir ses tonuyla. Ayvayı yemiştim şimdi nasıl anlatacaktım olayları? En büyük abiniz bana yalan söyledi, beni kullandı ve kazık attı ayrıca okyanus kardeşinizde beni yurt dışına kaçırmayamı çalıştı diyecektim. Söylesem bana inanırlarmı ki.

"Gece bi rüya gördüm gerçek sandım sonra galiba halisünasyon gördüm panik atak gibi bişey geçirdim galiba." Dedim en gerçekçi şey buydu. "Ne rüyası gördün güzelim?" "Ge-geçmişimle ilgili neyse geçti gitti acaba berabermi uyusak?" Abim konuyu değiştirdiğimin farkındaydı ama belli etmedi.

Bu cazip teklifimin karşısında ikisininde hayır diyemeyeceğim biliyordum. Ayaz abim gözlerini anında açarak "Acabamı bence kesinlikle." "Bencede kesinlikle." Dediler ve beni yatağın ortasına çekerek gıdıklamaya başladılar.

Ama bir sorun vardı ben sadece ensemden gıdıklanıyordum. İkiside beni gıdıklamaya çalıştıkça ben yüzlerine bakıyordum. En sonunda gülmediğim fark ettiklerinde onlarda bana baktılar. Biraz mal gibi bakıştıktan sonra kendimizi tutamayıp gülmeye başladık çok komik bir an yaşanmıştı az önce. "Sen gıdıklanmıyorsun küçük maymun bu nasıl olabilir ki maymunlar hep gıdıklanır." Aras abimin diline düşmüştük bir kere artık asla kurtulamayacaktık. "Neyse hadi uyuyalım artık benim uykum geldi." Bu cümlemle bana katılıp yanıma yatmışlardı, ben ikisinin arasında yatıyordum "Hadi iyi geceler piremses iyi uykular." "İyi geceler güzelim tatlı rüyalar." "Sizede iyi geceler ikizcik abiciklerim pofuduk rüyalar." İyi dileklerimizi de sunduktan koala pozisyonuna geçip uyumuştuk, gerisi karanlık işte.

Ben geldiiiiiim
Nasılsıniz kuşlarım umarım iyisinizdir
Benim tempo yorucu geçiyor
Dershaneden 7 de çıkıyom
Neyse bölüm nasıl gidiyor?
Karakterler?
Eklememi istediğiniz bir şey?
Kelime sayısı iyimi
Şimdi okuyan kuşlarıma iyi geceler, sabah okuyan kuşlarımadq günaydın
İnsta : rain_for_buzzy takip ederseniz sevinirim benim insta
Saat 23.33 biri doğduğum biri yaşadığım şehir (elazığlıyım buradan elazığlılara selam olsun)

1500 kelime

Loading...
0%