Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Bölüm 2

@seymaisteab_i

Bizimkilere veda edip hastaneye yürümeye başladım.

Yürüyerek beş dakikada gelmiştim çok yakındı zaten. ÖZEL KAYA HASTANESİ yazıyordu girişte, büyük ve lüks bir hastaneydi. İçeri girip resepsiyona babamın ismini söyledim. "Merhaba Murat bey burada mı acaba?" "Evet, siz neyi oluyorsunuz?" "Kızıyım ben." dedim. Kadın ise "Tamam babanız 3. kattaki doktorun odasında gelin size eşlik edeyim." dedi ve yürümeye başladı bende hemen arkasından kadını takip ettim.

Asansörden çıkıp doktorun odasına girdiğimizde abim ve babamın burada olduğunu gördüm ama yanlarında yabancı üç kişi daha gördüm. Kadın olanın hafif sarı saçları ve yeşilimsi gözleri vardı. Tahminimce ellili yaşlardaydı ama yaşına göre çok güzeldi. Fiziği ve güzelliğiyle mankenlere taş çıkartacak cinstendi. Erkek olan ise elli beş vardı bence. Benimki gibi kehribar rengi gözleri vardı ve kumraldı. BİR DAKİKA!!! ben bunlara benziyordum lan gözlerim adama saçlarımda kadınınkine benziyordu. Yoksa ben karıştırılmışımda bunlar benim gerçek ailem miydi

Abartma lan olur mu öyle şey sakin ol dedi Nuriye

Sus Nuriye sus.

Yanlarındaki kız benim yaşlarımdaydı galiba. İçeri girip abimin yanına geçtim ve "Noluyor abi?" diye sordum o da beni "Kes sesini ve bekle anlatacaklar birazdan iyi dinle belki anlarsın o küçük beyninle." diye cevapladı sadece benim duyabileceğim bir sesle. Doktor konuşmaya başladı "Evet herkes buradaysa başlayalım." dedi ve elindeki zarfı açıp okumaya başladı. "alınan saç örneklerine göre Aren Şahin %99,9 ihtimalle Mahir Kaya'nın kızıdır..." dedi.

Ayy neyse bir an benim evlatlık olduğumu söylediler sandım.

E zaten öyle söylediler ya nerenden dinliyon konuşulanları.

Neeeeeeeee

Bunun jeton köşeli galiba

"Yıllar önce bir hemşiremizin yaptığı hata sonucu bu kızlarımız karışmış, sizden hemşiremiz ve hastanemiz adına özür dilerim." dedi ve odadan çıktı.

Bi-bir dakika ne dedi lan o?

Ben donup kaldım. Resmen adam sen doğumda karıştırılmışsın bunca acıyı boşa yaşadın diyip çıktı. Karşımdaki bebek afişiyle bakışıyordum. Hiçbir şey hissedemiyordum donmuştum galiba.

Nasılsın? Dedi Nuriye şoktan çıkıp konuşmayı akıl ederek

Evet siz sormadan ben cevaplayayım iç sesimin adı Nuriye neyse konuya dönelim. Gerçek kafama yeni dank ediyordu. Acılarla dolu 17 yılım boşuna yaşanmıştı. Bir hemşirenin hatası yüzünden ben hayatımdan olmuştum. Ben ne çocukluğumu ne de gençliğimi yaşamıştım onlar yüzünden. Ruhumu çocuk yaşta katletmişlerdi, cesedi ise çürümüş gökyüzüne karışmıştı. Ne yaparlarsa yapsınlar ruhumu gökyüzünden ayıramayacaklardı tek çözüm yeniden yaratmaktı ama yaratmak sadece Allah'a mahsustu.

Kadın ve adamın gözleri dolmuştu, kız ise her şeyin suçlusu benmişim gibi sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Murat yani eski babam ki ona baba bile denmezdi "Siz kendi kızınızı alın biz kendi kızımızı." dedi. Sözleri canımı fazla acıtmıyordu alışmıştım artık. Mahir bey "Kızlara soralım onlar isterlerse olur." dedi onlara baktığımda gerçek kızlarıyla tebessüm ederek konuştuklarını gördüm. Bana da gülümserlerdi ama alay kokardı onların tebessümü aşağılamak için alaya almak için canımı yakmak için gülümserlerdi bana.

Kadın gelip bana sarıldı, ben kaskatı kesilirken. Bana Buse, Lavin, Emir, Bora, Oğuz, Ateş ve Yankı abi hariç ilk defa sarılıyordu birileri. Ailem bana dövmek dışında dokunmamışlardı çünkü. Tanımıyordum bu duyguyu ama garipliği kafamı bi hoş ediyordu. Ben karşılık vermedim ama itmedim de. Belki de ilk kez bir annenin şefkatini, sıcaklığını hissetmek istedim. kadın benden ayrılmadan yüzüme baktı benden uzundu biraz "Bize ailen olmak için bir şans verir misin kızım?" dedi. Ailem olmayı istiyorlardı ve bende istiyordum. Bir annenin sıcaklığını, bir babanın şefkatini varsa bir kardeşin sevgisini istiyordum. Kafamı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım bende istiyordum sevilmek babamın saçlarımı okşamasını, annemin beni öpmesini, varsa abimin sarılmasını. Kimse beni şımartmamıştı, kimseye nazlanmamıştım ben. Gerçek annem benden ayrılınca odadan çıkıp kendimi bahçeye attım nefes alamıyordum artık yeterdi bende insandım. Banklara oturdum ve rüzgarda uçuşan yaprakları izlerken hayatımı düşündüm

Ben neyin bedelini ödüyordum? Suçum doğmak mıydı? Yorulmuştum artık bedel ödemekten. Bilmediğim bir günahın cezasını çekiyordum sanki.

Sol gözümden bir damla yaş düştü çeneme doğru. Sol gözden yaş aktığında acıdan ağlandığı söylenirmiş doğruydu galiba acıdan un ufak oluyordum çünkü şuan. Bağıra bağıra ağlamak istiyordum, gözlerim dolmuştu ancak akmıyorlardı. Biliyorlardı çünkü bir daha akarlarsa toparlanamazdım. Gözümden akmayan yaşlar bir ateş olup kor olup köz olup yaktı kavurdu eritti içimi ve yavaşça beni terk edip dindiler.

Tam o sırada birinin adımı seslenip kolumu tuttuğunu hissettim. İrkilerek kolumu tutan kolu tuttum sıkıca. Sese döndüğümde babam olduğunu görd- ne babamı dedim lan ben?

Evet baba dedin lan sen.

Sus Nuriye sus sırası değil şimdi.

Neyse bundan sonra onlara içimden de olsa anne baba diyeceğim.

Babam galiba koluna uyguladığım kuvvete şaşırmıştı kaşları kalkmıştı çünkü. Galiba canını acıtmıştım, hemen kolumu çektim ve özür diledim "Özür dilerim canınızı yakmak istememiştim biran yanlışlıkla oldu." dedim bu hayatta o pisliklerin aksine hak etmeyen kimseye zarar vermek istemiyordum. "Önemli değil kızım hadi gel gidelim." dedi ve gülümsedi, yürümeye başladı bende babamı takip ettim.

Sende iyi alıştın babam demeye.

E tabi diyeceğim babam değil mi? Murat'ın aksine iyi bir babaya benziyordu belki de bana bir kere gülümsediği için kanmıştım hemen ona. Otoparka geldiğimizde son model siyah arabalar gördüm, biz minibüs olanına bindik ve aralar hareket etmeye başladı. Daha reşit olmadığım için gelmiyorum havalarına girmemiştim isteselerdi alırlardı hemen velayetimi zaten.

Yarım saat kadar geçmişti yola çıkalı. Şehirden uzaklaşmış, daha tenha bir yere gelmiştik. Gözüme çoğunlukla ağaçlar ve villalar batıyordu. Annem sessizlikten sıkılmış olmalı ki konuşmaya başladı "Kızım eve gidince abilerin seninle uğraşırlarsa takma onları üzülme. Senin de Yaren gibi olacağını düşünürler belki. Yaren kardeşleriyle anlaşmazdı kedi köpek gibi didişirlerdi hep. Sana belki kötü davranır, kırarlar o zamanda ağızlarının payını verirsin o ayılara. Ezdirme kendini karşılık ver çekinme. Zamanla birbirinize alışırsınız umarım." dedi

Kaç tane abin var kızz?

Dedi Nuriye bende sorusunu mantıklı bulup sordum. "Benim kaç abim var ki?" dedim bu sefer babam konuşmaya dahil oldu "Beş abin, bir ikizin ve senden iki yaş küçük bir kardeşin var." dedi gülümseyerek. Benim gözlerim ve ağzım hafif açılmıştı şaşkınlıktan. Annem ve babam bu tepkime gülmüştü.

Ohaa lan sekiz çocuk bu kadından nasıl çıkmış lan!!!

Nereden bileyim bunca çocuk bu kadından nasıl çıkmış Nuriye

Saat 1'e gelirken araba çok güzel, büyük, bahçeli, havuzlu bir evin önünde durdu

( Beğenmeyenler istediği gibi hayal edebilir )

Arabadan inip kapıya doğru yürüdük. Annem kapıyı çaldığında yirmili yaşlarda benim gibi kahverengi saçlı, kehribar gözlü bir beyefendi açtı. Ama bana bakışları hiç hoş değildi sanki benden nefret ediyor gibi bakıyordu. "Bu kız neden geldi anne. Biz size kız kardeş istemediğimizi söylemiştik." dedi tahminlerim de yanılmamıştım

"Mars! O sizin kardeşiniz isteseniz istemeseniz de. Bence onu kabullenmeye başlarsanız iyi edersiniz." Dedi babam.

Ne Mars'mı bende Jüpiter çok memnun old-PUHAHAHAHA

Sus Nuriye sus

Tamam belki gezegenleri çok seviyorlardır ne kızıyon

Harbiden ne değişik isi-Ne Mars benim abim mi?

Keşke seninde ismin Venüs olsaydı ne gülerdim ama.

.Tamam beni istemeyebilir ama bende insandım keyfimden kalmıyorum ya bu kadar yüzüme vurmasaydı keşke. Ben fazlalıktım istenmiyordum işte yabancıydım bu eve.

İçeriye geçtik salon krem rengiyle döşenmişti. Salonda tam tamına 7 erkek vardı ben annem ve babam dışında. Beşi benden büyük biri benim yaşlarımda diğeri ise biraz daha küçüktü zannımca. Bazıları sohbet ediyor, birkaçı ise telefondaydı

Nolur bana hepsi kardeşin olmadığını söyle!

Hepsi kardeşim Nuriye yani galiba.

Aaaaağğğğğğ hepsi erkek bide ahh bana bişeyler oluyor.

Bayıl istersen Nuriye.

Nuriye?

Nuriye ses ver?!

Tık yok bayılmış galiba. Neyse biz salona girince herkes bize dönmüştü hepimiz oturduk bir yere. "Bildiğiniz üzere Aren sizin gerçek kız kardeşiniz yıllar önce kızlar karışmışlar ve yanlış ailelere gitmişler artık bizle yaşayacak." dedi ve konuya dan diye giriş yaptı annem annem. Benim yaşlarımdaki ve küçük olan şaşırmışa benziyorlar dı bilmiyorlardı demekki. Diğerleri ise biliyorlardı galiba tepki vermemişlerdi çünkü.

"Kendinizi tanıtırmısınız çocuklar?" dedi annem sonra benden küçük olan çocuğa baktı hadi başla der gibi. Çocuk ise göz devirip ofladı ve konuşmaya başladı. "Ben Altuğ 15 yaşındayım, 8. sınıfım başka bilmen gereken birşey yok." dedi kabaca sonra başka biri konuştu "Ben Arın 16 yaşındayım 10. sınıfım ikizinim ve çölyak hastasıyım." dedi yüzü çok solgun ve halsiz gözüküyordu, çok zayıftı hasta gibiydi. O Jüpiter miydi Mars mıydı ne onun Altuğ un ve başka bir abinin aksine sevecen bakıyordu.

Bu kadar geciktiği için özür dilerim bayram oldu sonra bilgisayarım bozuldu sonra aşı oldum kolumu kaldıracak mecalim olmadı bu yüzden gecikti ama yazdım.

Loading...
0%