Bu saçmalık! Bu çocuklar, evrenin umudu ve sizler onları tehlikeye atıyorsunuz. Üstelik burası gizli bir üs; yakınlarda yeni bir üs bölgesi açmak, burayı tehlikeye atmaz mı? Bunu bir daha düşünün. Yakında yasak bölgeye girmek üzere ayrılacağız, ama bu üs görevimizi tehlikeye atabilir.

''Biliyorum, ama bu sizin güvenliğiniz için. Ayrıca sizin yerinizi bilmiyorlar; sadece yardım çağrısında bulunurlarsa sizinle iletişime geçebilecekler. O yüzden endişelenmeyin,'' dedi ana lider Hyuki.

''Bu üs ne zaman açılacak peki? Bize gelen bilgilerde yakında olduğu söylendi,'' dedim.

''Bir hafta içerisinde açılacak; şimdilik fazla bir personel olmayacak, yani bir tür ikmal üssü gibi görev yapacak ve zamanla o bölgeye kurulan üslere öncülük edecek. Siz ayrıldıktan sonra, sizin üssünüz o bölgede kurulan üslerin ana üssü olacak. Ayrıca sizin nerede olduğunuzu bilmeyecekler; o yüzden endişelenmeyi bırakın ve diğerlerine de bilgi verin.''

''Emredersiniz, lider Hyuki'' dedim ve bağlantıyı sonlandırdık.

'Tüm takımların dikkatine: Yakınlarımıza bir hafta içinde yeni bir üs bölgesi açılacak. Buna itiraz ettim, ama çoktan karar verildiği için reddedildi. Ekipler, bugünlük izinli. Doktor Cat ve takım liderleri, beş dakika sonra odama gelin; toplantı yapmamız gerekiyor.

Tüm liderler ve Doktor Cat, beş dakika sonra toplantı odasındaydılar ve bana bu yeni üssün görevi tehlikeye atacağını söyleyip durdular. Ben de biliyorum ve Lider Hyuki'ye bunu söylememe rağmen geri adım atmadı. Çoktan karar verildiğini, ayrıca o üssün bizim yerimizi bilmediğini söyledi. Sizden istediğim, uçuş eğitimleri sırasında bu bölgeden uzak durmanız; bunu ekiplerinize söyleyin ve yakın zamanda bu bölgeye yeni üsler de açılacakmış.

"Yeni üsler mi? Ama görevimiz...''

''Biz yakında görevimiz için buradan ayrılacağız ve yerimize yeni bir ekip gönderilecek,'' dedim

Burası, bu bölgenin ana üssü olacak, o şekilde söylediler. O zaman başka bir şey yoksa gidip dinlenin, Doktor Cat ve Asuka, siz kalın; sizinle konuşmak istediğim bazı konular var. Diğerleri çıktıktan sonra, siz bu yeni üs bölgesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz, "görevimiz için tehlikeli" diye söyleyip durmayın, bunu ben de biliyorum. İkisi de pek umursamadı, ama bu üsse gidip görmemiz gerekiyor. Böylelikle bize zararları olur mu, yakından görerek daha iyi karar verebiliriz, dediler.

''Pekâlâ, o zaman Asuka, yirmi kişi seç ve üs açıldıktan birkaç gün sonra ziyaret yapalım, dedim ve odadan çıkmalarını istedim. Onlar çıktıktan sonra ana lider Yown ile bağlantı kurdum.''

''Şu an meşgulüm, ne istiyorsun?"

"Yeni üs açılınca küçük bir ziyaret yapmayı planlıyorum. Böylelikle planı daha kolay devreye sokabiliriz. Siz ne düşünüyorsunuz?" dedim.

"Tamam, istediğini yap. O üs, çocukların güçlerini ölçmek için bir araç; o yüzden oraya gidince gerekeni yap ve yardım çağrısına kadar sizin yerinizi bilmiyorlarmış gibi davranacaklar. O yüzden sende öyle davran ve o çocuklara dikkat et. Her ne kadar on dördünden dokuzu bizden olsa da, diğer beş kişi oldukça sıkıntı çıkarabilecek kişiler. Dikkat edin," dedi.

"Emredersiniz, efendim. Merak etmeyin, onları sıkı gözetim altında tutuyorum ve attıkları her adımdan anında haberdar oluyorum," dedim ve görüşmeyi sonlandırdık.

Asuka, Shou, Merve, Ishii ve Alice, yakında gerçeği öğreneceksiniz ve bir karar vermeniz gerekecek. Ya bizimle olacaksınız, ya da öleceksiniz. Bizden olmanızda fayda var.

Bir hafta boyunca hem yeni üs bölgesini gözlemledik, hem de çocuklar eğitimlerine devam ettiler. Üs açıldıktan üç gün sonra, o bölgeden geçiyormuş gibi yaptık ve yakıtımız bitmiş gibi üsse yardım için iniş izni istedik. Üsse iniş yaptıktan sonra, Asuka, ikmal ile sen ilgilen; bu sırada ben de üs komutanıyla konuşacağım, dedim ve üs komutanı ile konuşmak için odasına çıktım.

"Bir hafta sonra saldırı olacak. Bu bir hafta boyunca, bizim yerimizi bilmiyormuş gibi davranın ve bizi görmezden gelin. Saldırı olunca direkt yardım isteyin Domwark."

"Peki, merak etmeyin. Tüm bilgiler bize önceden verildi," dedi. "Ayrıca, şu üçü ile ilgili etraf ile oldukça fazla ilgileniyorlar ve saçları falan..."

"Vera değiller, merak etme. Onlar uzun zaman önce öldüler ve o üçü insan DNA'sına sahipler. Öyle davranmalarının nedeni ortada duran lider, sağ tarafındaki yardımcısı, sol taraftaki ise üssün doktoru. Buraya sizi gözetlemek için geldik, o yüzden öyle davranıyorlar. Görmemiş gibi yap."

"Kim kimi gözetliyor, yakında öğrenirler. Merak etmeyin," dedi.

"Komutan Syuk, yakıt ikmali bitti. Yola çıkmamız lazım," dedi Yui.

"Tamam, hemen geliyorum. Unutma, bir hafta sonra yardım çağrısında bulunacaksınız, ve biz de yardıma geleceğiz," dedim.

"Merak etmeyin, her şey plana göre gidecek," dedi Domwark.

Gemiye gittiğimizde, tüm personel yerlerini almış ve beni bekliyordu. Ben de yerime geçince üsten ayrıldık ve kendi üssümüze dönüşe geçtik.

"Asuka, bir den bu üs..." dedi ve sustu.

"Ne oldu diye sorduğumda, ise nedense aniden kurulmasına karar verilmiş gibi duruyor,'' dedi.

"Ben de fark ettim, ama yapacak bir şey yok. Sonuçta emir liderlerden geldi."

"Burası lider Kurt üsse yaklaşıyoruz, iniş izni istiyorum," dedi Atry.

"K-0 noktasına iniş izni verildi," dedi karşı taraf ve indikten sonra diğer takım liderleri hemen toplantı odasına gelsinler diye tekrar iletişime geçin, dedi Asuka.

Hepsi odaya geldiğinde, yeni üs ile ilgili öğrendiklerimizi anlatmaya başladık. Asuka, tekrar aynı şeyi söyledi. O üs, saldırılara tamamen açık durumda; herhangi bir savunma bile yok ve saldırı olursa yardım çağrısı en yakın üs olduğumuz için bize düşecek, dedi.

"Asuka biraz abartıyor, merak etmeyin. Savunmaları var, sadece yeni olduğu için, ve biz üsse yakıt almak için indiğimizden dolayı devre dışı bırakmışlar,'' dedim.

"Yine de," dedi Doktor Cat; "Asuka bir konuda haklı. Saldırı olursa, ilk yardım sinyali bize gelecek ve bu da görevimizi tehlikeye atacak. Bu konu hakkında liderlerle bir kez daha görüşseniz iyi olur, komutan," dedi.

"Başka sorusu olan yoksa yarına kadar dinlenin. Yarın yediye yedi takım savaşı olacak," dedim.

Hepsi çıktıktan beş dakika sonra kapı çaldı, içeri gelin dedim. Dokuzu yerlerine geçip oturdular ve üs saldırısının planı hakkında konuştuk. Ayrıca diğerlerine dikkat edin, dedim. "Doktor Cat de buna dâhil. Atry de, o ikisi Asuka ile baya yakınlar. Üstelik Atry yardımcı komutan ve sizlerden bile daha iyi komutanlık yapıyor. Bruce, özellikle sen, şu Shou ile ilgili bir şeyler yap. Asuka'dan önce lideriniz oydu ve bizim tarafımıza geçmesi işimize yarar. Ayrıca bu diğerleri için de geçerli," dedim.

"Asuka konusunda ne yapacağız? Ekip bize ait olsa da bizden tarafa geçmez. Aynı şekilde Atry ve Cat'de," dedi Dave.

"Biliyorum, merak etmeyin. Gerekirse ölürler, o yüzden şimdilik onları izleyin ve herhangi önemli bir şey fark ederseniz hemen bana haber verin.''

"Asuka'yı ben öldüreceğim ve bize yaptıklarını ona güzelce ödeteceğim. O yüzden umarım bizim tarafımıza geçmez," dedi Soax ve hepsi çıktı. Bunlar çıktıktan sonra odama geçip uyudum.

Sabaha karşı alarm sesiyle uyandım ve yeni üssün saldırıya uğradığı haberi geldi. Tüm personelin dikkatine; hemen hazırlanın. Beş dakika içerisinde yeni üsse yardıma gidiyoruz, dedim.

Gemime giderken saldırının bir hafta sonra olması planlanmıştı, ama bu da nereden çıktı şimdi diye düşünmeye başladım. Gemiye geldiğimde lider Kurt çıkışa geçiyor, istikameti yeni kurulan üs bölgesi diye ses duydum.

Asuka'dan sonra dört gemi daha hazırlıklarını bitirir bitirmez benden izin almaksızın çıkışa geçti. Biz ulaştığımızda savaş baya şiddetlenmişti ve Arcas gemilerinin çoğu yok edilmişti. Biz kalanlar da dâhil olunca kısa sürede saldıran gemiler geri çekilmek zorunda kaldı.

"Üste ölen çok kişi yoktu ve bu yönden baya şanslısınız," dedim ve üs komutanı Domwark ile yürüyerek konuşmaya başladık.

"Saldırı yeni başladı ve neden hemen yardım istediniz,'' diye sordum.

"Askerlerden birisi bizden değilmiş ve saldırı olunca hemen yardım çağrısında bulundu.''

"Bizden değil mi, bu da ne demek şimdi? Bununu daha önce fark etmeliydin.''

"Evet, bu benim hatam, ama senin de hatan var. Üstelik senin üssünde daha fazla bizden olmayan kişi var. Üstelik onlardan birisi bu ekiplerin lideri," dedi.

"Komutan Syuk, araştırma bitti ve görünüşe göre yardım gelmesin diye ana kontrol odasına sızmaya çalışmışlar ve yardım çağrısında bulunan kişiyi öldürmüşler," dedi yardımcım Yuko.

Gerekli yardımı yaptıktan sonra üsse geri döndük ve Asuka'ya; bu yaptığın çok tehlikeliydi, bir daha böyle bir şey yapma sakın, dedim.

"Bu üssün komutanı siz olabilirsiniz, ama bu takımın lideri benim ve sizden daha fazla yetkiye sahibim," dedi.

''Evet, öylesin, ama bu diğer takımları tehlikeye atman anlamına gelmiyor. Bir daha böyle bir şey olursa liderlerle görüşüp liderliğini iptal ettiririm," dedim ve başka bir şey yoksa deyip yanımdan ayrıldı.

"Odama geçip liderlerle saldırıyı konuştum ve kendileri de izlediği için çocuklar oldukça güçlenmişler," dedi. "Ve saldırı alanına gelen ilk gemi neredeyse tek başına tüm ana gemileri yok etti," dedi ana lider Yown.

"Evet, o gemi bu çocukların lideri Asuka'ya ait ve kendisi bizim tarafımızda yer almayanlardan birisi. Benim emrimi beklemeden tüm personeli hazır olur olmaz kalkışa geçti ve diğer dört gemi de onun yaptığını yapıp izin almadan kalkış yaptı. İlk beş gemi bizim tarafımızda olmayan beş kişinin yönetimi altında, o yüzden saldırı..."

"Şimdi anlaşıldı, tüm gemiler uzaktan saldırıyordu ve onları fark edince asıl saldırı pozisyonuna geçmeden saldırı alanına ulaştılar ve tüm gemilerimiz yok edilmeden geri çekilmek zorunda kaldı. O beşine dikkat et, bir daha böyle bir şey olmasın. Ayrıca artık onlarında bizim tarafımıza geçme zamanı. Bugün onlarla konuş ve bizim tarafımızda olmazlarsa infaz et," dedi ana lider UcaUca.

"Beş değil efendim, yedi kişiler," dedim. "Doktor Cat ve şu Atry denilen kızda var. O ikisi Asuka'nın gemisindeler ve Atry her ne kadar yardımcı komutan olsa da şu an Asuka'dan sonra ki en iyi komutan konumunda," dedim.

"Sana ne söylediysek onu yap. Kaç kişi oldukları umurumda değil. Onlarla konuş ve bizim tarafımıza geçir. Geçmek istemeyeni de söylediğimiz gibi öldür," dedi ana lider Yukar.

"Lider Hyuki'ye ne söylememi istersiniz?"

"Hyuki de artık bizim tarafımızda, o yüzden sıkıntı etme. Ayrıca onlara bu gerçekten bahsetme. Bakalım ne yapacaklar," dedi ana lider Ula.

"Emredersiniz efendim," dedim ve bağlantıyı kestik. Sabah tüm takım liderleri toplantı odasında. Toplantı var. Ayrıca Doktor Cat, siz de bu toplantıya katılacaksınız, dedim ve sonra Asuka ile iletişime geçtim, ve toplantıya Atry'i de getirmesini söyledim. Bu toplantı onu da ilgilendiriyor. Sabah tüm ekip liderleri ile birlikte Doktor Cat ve Atry'de odadaydı ve Asuka neden Atry'i çağırdığımı merak ettiğini için bu konuda soru sordu ve birazdan öğreneceksiniz merak etmeyin, dedim.

"Her neyse, bildiğiniz gibi dün bir üs saldırısı oldu."

"Evet, öyle. Bununla ilgili bir sorun mu oldu?" dedi Asuka.

"Hayır, liderler sizinle bir konu hakkında konuşmam gerektiğini söylediler."

"Asuka, ne hakkında konuşacaksınız," dediği anda yedisinin de etrafı sarıldı ve Asuka, Doktor Cat ve Atry dışındakiler burada neler oluyor diye bağırmaya başladılar.

Şimdi size Reinaz ile ilgili bir gerçeği açıklama zamanı geldi. Ayrıca Doktor Cat ve Atry, şu maskelerinizi çıkarsanız iyi olur. Sanki beni duymamış gibiydiler ve ikisi de Asuka'ya baktı ve sonrasında maskelerini çıkardılar. Ufak farklar dışında ikisi de Asuka'ya benziyordu ve birbirlerinin ikizi gibiydiler.

"Bir sorun mu var," dedi Doktor Cat.

"Siz ikiniz sanki...''

''Atry, benim kızım, doğal olarak bana benzemesi gayet normal değil mi?"

"Evet, ama Asuka'ya benzem..."

"Birdenbire gerçek mi, ne gerçeği,'' diye sordu Asuka.

"Bir dakika, ne neler oluyor ha! Evet, şimdi sözümü kesmeyin ve beni dinleyin," dedim.

"Ve evet, Reinaz ile ilgili gerçek diyordum ve bu gerçeği öğrendikten sonra vereceğiniz karar, sizlerin hayatını oldukça fazla etkileyecek."

"Asuka, sen pek etkilenmedin galiba."

"Sadece şu gerçeği merak ediyorum, gerisi umurumda değil."

"Anladım, o zaman Reinaz ile ilgili gerçek şu: Reinaz ve Arcas aynı kişiler, daha doğrusu Arcas uydurma ve Evren'de öyle bir ırk yok. Reinaz, Arcas'ı kullanarak Evren'i ele geçirmek istiyor ve şu an tüm müttefiklerimiz bunu öğreniyor. Yani gerçeği tıpkı sizin gibi."

"Sen ne saçmalıyorsun,'' diye bağırarak ayağa kalktı Shou.

"Hemen yerine otur, Shou. Yoksa seni öldürmek zorunda kalacağım," dedi Bruce.

"Shou, hemen yerine otur diye bağırdı Asuka ve yerine oturdu."

"Aferin sana, en azından askeri kuralları unutmamışsın," dedim.

Bu bir şaka değil mi?" dedi Atry ve gülmeye başladı ve onunla birlikte Asuka ve Doktor Cat de gülmeye başladılar.

"Siz üçünüz sessiz olsanız iyi olur, yoksa ölmek mi istiyorsunuz?" dedi Soax.

"Biz sadece," dedi Asuka.

"Siz sadece ne?"

"Sizin söyledikleriniz doğruysa, şu an bizimle birlikte bu gerçeği bilmeyenler de Reinaz hakkında gerçeği öğrendiler ve gerçekler ortaya çıkınca sizin yanınızda yer alacaklarını mı zannediyorsunuz?" dedi.

"Merak etme, kabul etmeyenler yok edilecek. O yüzden sizin cevaplarınızı duyalım," dedim.

"Soax," Asuka'ya yaklaştı. "Ve ne olur, kabul etme. Bende senin beynini havaya uçurayım," dedi. Fakat birdenbire silahını bana doğru çevirmeye başladı. "Sen ne yaptığını zannediyorsun? İndir şu silahı hemen," diye bağırdım. Bana ateş etti ve kolumdan yaralandım ve kendisine gelip de silahı bana doğrulttuğunu fark edince tekrar Asuka'ya doğru çevirdi.

"Soax, sakin ol. Asuka oldukça yetenekli birisi. Onu kaybetmek istemem."

"Ama kabul etmezse zaten ölecek. O yüzden ben de kabul etmeyeceğini söyler söylemez onu öldüreceğim,'' dedi.

"Biliyorum, merak etme. Yıllardır onu öldürmek istiyorsun."

"Evet, öyle. Ve sadece Soax'da değil, hepimiz Asuka'yı öldürmek istiyoruz," dedi Aags.

"Ben size ne yaptım da beni öldürmek istiyorsunuz, merak ettim," dedi Asuka.

"Sen ve kardeşlerin her konuda bizden üstün olduğunuzu söyleyip durdunuz ve bizleri hor gördünüz. Bunun için sizi öldürmek istedik, ama ne yazık ki kardeşlerin dört yıl önce öldüler. O yüzden biz de seni onların yanına göndereceğiz," dedi Eimi.

"Ben ve kardeşlerim sizlere asla öyle şeyler söylemedik ve sizleri hor falan da görmedik. O yüzden saçma sapan şeyler uydurmayın," diye bağırdı.

"Kabul edersek ne olacak peki?" diye sordu Ishii.

"Kabul ederseniz hayatlarınız bağışlanacak, ama size tam olarak güvenene kadar gözetim altında tutulacaksınız. Yani yediniz de ayrı gemilerde görevlendirileceksiniz," dedim.

"Kabul etmezsek de öldürüleceğiz."

"Evet, iyi anlamışsın. Aferin sana, Asuka," dedi OkaOku.

"Şimdi siz yediniz, ne yapacaksınız? Bizimle birlikte olup Evren'i ele geçirmemize yardım mı edeceksiniz, yoksa ölmek mi isteyeceksiniz?"

"Bu o kadar kolay bir karar değil sonuçta," dedi Merve.

"Neden kolay olmasın ki? Sonuçta ya evet ya da hayır cevabını vereceksiniz."

"Düşünmek için zamanımız var mı?"

"Neden zaman istiyorsun, Asuka? Yoksa ölmekten çok mu korkuyorsun?"

"Hayır, neden korkayım ki? Ama sonuçta Reinaz ve ırkımız...."

"Irkınızla mi?"

"Her neyse, boş verin. Düşünmek için süre..."

"Yarın sabaha kadar vaktiniz var. İyice düşünün. Sabah vereceğiniz cevaplara göre ya yaşayacaksınız ya da öleceksiniz," dedim ve bunları sorgulama odasına götürün, başlarında nöbet tutun ve asla ayrılmayın," dedim.

"Emredersiniz efendim," dediler ve yedisi de sorgu odasına götürüldü.

"Neden onlara süre verdin anlamış değilim?" dedi Jkail.

"Sizlerde bu gerçeği öğrendiğinizde süre istemiştiniz hatırlarsanız, üstelik bazılarınız günlerce düşünmüştü. Ama onlar bir gece düşünecekler sadece o kadar ve verdikleri karara göre..."

"Ölecekler,'' diye bağırdı Soax.

"Yaşayabilirler de," dedi Aags.

"Hayır, Asuka kesinlikle ölecek. Bizim tarafımıza geçse bile onu öldüreceğim, o yüzden bana engel olmaya kalkmayın, anladınız mı?"

"Merak etme, sana engel olmak gibi bir derdimiz yok."

"Soax, burada komuta bende ve Asuka, bizim tarafımıza geçmesini istediğim ilk kişi, özellikle her konuda hepimizden üstün ve Atry de ondan geri kalmıyor. O ikisi şu an Reinaz içindeki en iyi askerlerden birisi ve öyle ki ana lider olabilecek kadar yetenekliler.''

''Saçmalamayın, onlar asla ana lider olamayacak. Bir sonraki ana liderler uzun zaman önce belirlenmişti, hatırlarsanız," dedi Aags.

"Kim bilir ve bundan emin değiliz. Ayrıca bir ana lider ölmeden başka birisi ana lider olarak seçilemez."

"Seçilebilir, özellikle bu ara liderler oldukça yeteneklilerse ona göre sıralama alırlar ve sıralama ana liderlere ne kadar yakınsa ana lider olma şansın o kadar fazla ve bende ilk yirmi içindeyim sonuçta," dedi Soax.

"Evet, ilk yirmi içindesin ama senden önce on mu yirmi mi kaç kişi var?"

"On sekiz kişi var."

"Yani senin lider olman için o on sekiz kişinin bir şekilde ortadan kalkması lazım ve bunlardan ikisi ilk sırada yer alan Asuka ve ikinci sırada yardımcı kaptan olmasına rağmen Atry yer alıyor, unuttun galiba," diye bağırdım.

"İşte bu yüzden en çok ölmesini istediğim kişi Asuka," dedi.

"Her neyse, o yedisi yarına kadar düşünecekler ve olur da Asuka'ya bu gece bir şey olursa bunun hesabını ana liderlere vermek zorunda kalırsınız."

"Neden onu bu kadar kendi tarafımızda istiyoruz anlamadım, sırf her konuda bizden yetenekli diye ve ara lider konumunda ilk sırada yer alıyor diye ana liderlerin onu koruması çok saçma," dedi Mert.

"Hepiniz gidin ve dinlenin," dedim ve hepsi çıktı.

..............

Sabah uyandığımda esirlerin kaçtığını öğrendim ve hemen arama ekipleri oluşturdum ve lider ile iletişime geçtim.

"Sorun nedir Syuk?"

"Efendim, söylediğiniz gibi yedisiyle de konuştuk ve onları tarafımıza çekmek için dediğiniz yaptık."

"Sonuç nedir, uzatmada cevap ver," diye bağırdı ana lider Yown.

"Yedisi de kaçtı, efendim."

"Hemen onları bul, özellikle şu Asuka ve Atry denilen kızları. O ikisi'ne hiçbir şekilde zarar gelmesin, o ikisi bizim tarafımıza ne olursa olsun geçecekler ve vakti gelince ana liderlerden olacaklar, anladın mı beni?"

"Evet efendim."

"Güzel, o zaman hemen o ikisini bul."

"Evet, merak etmeyin. Sanırım Dünya'ya lider Hyuki'ye gidiyorlardır, sonuçta Ishii onun oğlu ve babasına yardım için..."

"Merak etme, sana söylediğimi unuttun galiba. Artık Hyuki de bizden tarafta, yani Dünya'ya giderlerse bizim elimize düşecekler," dedi ve bağlantıyı kesti.

"Tüm arama ekiplerinin dikkatine, liderler yedisini de canlı istiyor. Özellikle Asuka ve Atry, o ikisine hiçbir şekilde zarar gelmemeli ve aramalarınızı Samanyolu galaksisine doğru artırın ve onları canlı bir şekilde yakalayın."

"Emredersiniz efendim," dediler.

"Soax, beni duyduğunu biliyorum. Eğer o ikisine bir şey olursa, ana liderlerin emrine itaatsizlikten öldürülürsün. Anladın mı beni?"

"Merak etme, ikisini de canlı yakalayacağız, ama bu Asuka'yı yaralamam için engel değil," dedi ve bağlantısını kesti.

Arama ekipleri uzunca bir süre onları aradı ama bulamadı ve üsse geri dönmek zorunda kaldılar. Üstelik şu anda oldukça sıkıntılı bir zamandı. Sonuçta gerçek açığa çıkmıştı. Bunun sonucunda ayaklanan ırklar vardı ve onları bastırmakla uğraşıyorduk, en sonunda birkaçını tamamen yok etmek zorunda kalmıştık ve birden bire isyanlar son buldu.

"İttifak hakkında ki gerçeği öğrenen tüm ırklar artık bizim tarafımızda ve kaçaklar da yakalandılar."

"Yakalandılar mı? Nerede yakalandılar?" diye sordu Tyuj.

"Dünya'ya lider Hyuki'ye gitmişler ve orada bir karar verdiler ve hepsi de bizim tarafımıza geçti," dedim.

"Soax ise oldukça sinirlendi ve masaya yumruk attı."

"Soax, sakin ol," dedi Aags.

"Nasıl sakin olabilirim ki? Eğer şu ayaklanmalar olmasaydı şu an belki de Asuka ölmüştü."

"Doktor Cat, Asuka ve Atry içlerinde yok ve diğerleri de o üçünün nerede olduklarını bilmediklerini söylediler ama..."

"O üçü hala kayıp mı yani? O zaman onları bulunca öldürebilirim değil mi?" dedi.

"Sözümü kesmekten artık vazgeç diye bağırdım. Şimdi beni dinleyin. O üçü kayıp ve nerede olduklarını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, onları bırakıp ayrılırken Reinaz'a ait bir gemi gelip onları yakalamış ama bununla ilgili hiçbir bilgimiz yok ve şu anda o üçü nerede bilmiyoruz," dedim.

"Bu nasıl olabilir ki anlamış değilim? Yani bize ait bir gemi onları yakaladı ama kimse nerede olduklarını bilmiyor mu?" diye sordu yardımcım Yuko.

"Evet, öyle. Şu an aramalar devam ediyor, ama hala bir sonuç alamadık."

"Belki hala içimizde hainler vardır. Sonuçta gerçeği öğrendiler ve ölmemek için bizim tarafımıza geçmiş gibi yaptılar ve sonra da Asuka ve diğer ikisini alıp ortalıktan kayboldular, ya da bulundukları üste saklıyor olabilirler," dedi Eimi.

"Kim bilir, ama aramalarımız devam edecek. O yüzden eğitimlerinize devam edin. Yakında Yıjol ana üssüne toplantı için buradan ayrılacağız ve o toplantıdan sonra da yasak bölgeye girme operasyonu başlayacak," dedim.

"Sonunda zamanı geldi. Artık bu iş çok uzamıştı, özellikle dört yıl önce ölen o üç aptal yüzünden plan oldukça ertelenmek zorunda kalmıştı," dedi Soax.

"Evet, öyle ama elimizden bir şey gelmezdi sonuçta ekibimizin lideri buna karar vermişti ve biz de onu takip etmiştik ama bazıları bu işe kendisini o kadar kaptırdı ki sonunda öldüler,'' dedi OkaOku.

Her neyse, hepiniz gidip dinlenin. Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz, bu arada Yuko sen kal seninle konuşmam gerek, dedim.

"Emredersiniz efendim," dediler ve Yuko dışında herkes çıktı.

''Bir sorun mu var efendim.''

''Liderleri kaçan takımlarla ile ilgili.''

''Tüm takımlar bizden taraftalar bili...''

''Evet, biliyorum ama liderleri yok sen de biliyorsun.''

''Liderleri olmayan takımları yardımcıları yönetebilir ama...''

''Ama mı? Sorun ne?''

''Kaplan takımının yardımcısı Maria ve Kurt takımından Yui haricindekileri diğer takımların arasında dağıtabiliriz.''

''Maria ve Yui mi?'

''Oldukça yetenekliler ve biliyorsunuz ki siz yakında takımların yanında Yıjol ana üssüne gideceksiniz bu yüzden de bana yardımcı olacak birileri lazım,'' dedi.

''Pekâlâ dediğin gibi olsun yarın liderleri kaçan takımların başlarına yardımcıları geçsin ve tüm Kurt ve Kaplan takımı diğer takımların içine dağılmış olsun,'' dedim.

''Emredersiniz efendim,'' dedi ve çıktı.

...............

"Efendim."

"Ne oldu? Kaçakları mı bul..."

"Hayır, efendim, hiçbir iz yok ve araştırmalarımız sonucunda ayrıldıkları bölgeye hiçbir gemimiz gitmemiş," dedi Arwk.

"Gitmemiş mi ama...."

"Bilmiyorum efendim, ama yalan söylüyor olabilirler. Belki üçünü öldürdüler ve sonrasında da bize bu yalanı söylediler," dedi.

"Olabilir, ama yine de araştırmalara devam edin."

"Emredersiniz efendim."

"Bu arada, kaçtıkları Acus gemileri üzerindeki araştırmalar ne sonuç vermiş?"

"Hiçbir sonuç yok efendim ve anlattıkları ile ilgili hiçbir bilgi bulunamamış. Yani o dört gemi birkaç dakika içinde başka bir galaksiye nasıl ulaştı, bilmiyoruz."

"Anladım. Zaten ne bekliyordum ki? Ve şu anki jenerasyonun en iyi iki pilotunun kullandığı gemilerdi onlar. Ama şu Shou'nun kullandığı geminin de o kadar hızlı hareket etmesi, işte bu kafamı karıştırıyor. Ve sen çıkabilirsin," dedim.

"Emredersiniz."

Anlamadığımız bir şeyler oluyor ve biz neler döndüğünü bir türlü bulamadık diye düşünüyordum.

..........

"Komutan Syuk."

"Evet, ne var?"

"Üç kaçak bulunmuş."

"Şu an hangi üste bulunuyorlarmış?" dedim.

"Efendim, şey..."

"Ne oldu? Aptal lafı dolaştırıp durma."

"Üçü saklandıkları yerde bulunmuşlar ve teslim olmamak için çatışmışlar. Uzunca süre devam eden savaş sonucunda ölü ele geçirilmişler," dedi Arwk.

"Lanet olsun, bu kötü oldu. Hangi üste oldu bu?"

"Trgıu galaksisindeki T1ZA8 üssü efendim."

"Anladım. Tüm üssün dikkatine: Kaçaklar bulundular ve teslim olmamak için savaşmışlar ve bunun sonucunda da öldürüldüler... Siz ne yaptığı...''

''Bu gerçek mi?"

"Ne gerçek mi, Aags?"

"Asuka ve diğerlerinin öldürülmesi."

"Evet, öyle. Üçü de teslim olmamak için savaşmışlar ve sonunda öldürülmüşler."

"O aptalı ben öldürmek istiyordum," dedi Soax.

"Artık çok geç," dedi Bruce.

"Her neyse, yakında toplantı için ayrılacağız. Sizler de bu süre boyunca eğitimlere devam edeceksiniz."

"Emredersiniz efendim," dediler ve çıktılar.

''Son durum ne?''

''Kurt ve Kaplan takımları diğer takımların içerisine dağıtıldı efendim ve Yui ve Maria'da siz buradan ayrıldıktan sonra bana yardımcı olacaklar,'' dedi Yuko.

''Bu güzel peki şu kaçmalarına yardım edenler ile ilgili her hangi bir şey var mı?''

''Hayır, efendim her hangi bir şey bulamadık ve yakalananların söyledikleri doğruysa yardıma gelenler başkaları.''

''Evet, ama kim bunlar ve burayı nasıl buldular asıl sorun o.''

''Bilemiyorum efendim,'' dedi.

''Her neyse yakında Yıjol ana üssüne gideceğiz o zamana kadar takımların eğitimleri ile ilgilenin üçünüz de,'' dedim.

''Emredersiniz efendim,'' dediler ve başka bir şey yoksa çıkabilir miyiz? dedi Yuko.

''Hayır, yok eğitimlere kaldığımız yerden devam edin yeterli,'' dedim.

''Emredersiniz,'' dediler çıktılar.

Dışarıdan gelen bir yardım ve sonrasında yedi kaçak, dördü artık bizden yanayken üçü öldü ve asıl sıkıntı sadece ana liderlerin bildiği bir üssü kim nasıl bulmayı başardı ve bununla birlikte bizim tarafımızda olmayanları nasıl buldular acaba, diye düşünmeye başladım. Bu şekilde günlerimiz geçmeye başladı ve eğitimlerde takımlar giderek daha iyi olmaya başladılar.

...........

Tüm takım liderlerinin dikkatine on dakika sonra hepinizi toplantı odasında istiyorum, dedim ve hepsi gelip yerlerine oturdular.

''Sorun nedir?'' diye sordu Eimi.

''İki gün sonra buradan ayrılıyoruz ve Yıjol ana üs bölgesine gidiyoruz ve burada kalacaklara gelecek olursak; komuta Yuko'da olacak ve yardımcıları da Yui ve Maria olacak, Orae ve simülasyon ekibinin tamamı da burada kalacak.''

''Başka kalanlar olacak mı?'' diye sordu Yuko.

''Hayır başka kalacak kimse olmayacak diğer herkes Yıjol ana üssüne gidiyor.''

''Anlıyorum ama çok az kişiyiz saldırıya uğrarsak ne olacak.''

''Saldırı mı? Saçmalama Yuko kim saldıracak Arcas mı?''

''Hayır, tabii ki de ama gerçeği yeni öğrenenler saldırırsa ne olacak ondan bahsediyorum.''

''Saldırmayacaklar merak etme ne de olsa her ırkı yöneten ailelerden birisi esirimiz ve onlar da artık bizden yanalar, senden istediğim Yuko burada kalanlara neden kalmaları gerektiğini anlatman,'' dedim.

''Aynen öyle hiç biriniz işe yaramazsınız,'' dedi Soax.

''Soax takım liderisin ama şunu unutma ki komuta hiyerarşisi var ve buna göre ben senden üstünüm öyle değil mi? Şimdi söyle bakalım sen kaçıncı sıradasın tam olarak,'' dedi Yuko.

''Son olaylardan sonra dokuzuncu sıraya yükseldim, siz de önceden üçüncü sıradaydınız ama son olaylardan sonra birinci sıraya yükseldiniz,'' dedi.

''Aferin en azında yerini bilir...''

''Her neyse kesin şu tartışmayı ve Yuko sana söylediği yap ve kalan altınız tüm üsten sorumlu olacaksınız bunu iyice anlasınlar,'' dedim.

''Emredersiniz efendim,'' dedi ve çıktı.

''Şimdi sizlere gelecek olursak Yıjol'de ki toplantı da yeni bir bilgi öğreneceğiz ama ne olduğunu tam olarak bende bilmiyorum ve takımlarınıza söyleyin iki gün boyunca izinliler,'' dedim.

''Emredersiniz,'' dediler ve hepsi de çıktı.

Güzel bu işi de hallettik ve geriye asıl görev kaldı yakında kalkanı geçeceğiz ve tüm Evren Reinaz ittifakına ait olacak diye düşünmeye başladım. Ayrıca gereksiz kişilerden kurtulmak da iyi oldu, böylece görev başarısı daha da garantiye alınmış oldu diye düşünürken içeri Yuko girdi.

''Söylediğiniz gibi burada kalacaklara bilgi verdim efendim ve hemen gerekli önlemler üzerinde çalışmalara başladık.''

''Buna gerek yoktu biliyorsun değil mi?'' dedim.

''Evet, ama bu önlem almamıza engel değil ve biliyorsunuz ki Maria ve Yui'yi saymazsak kalan üçlünün doğru düzgün savaş becerisi yok,'' dedi.

''Her neyse istediğini yap,'' dedim çıktı.

İki gün boyunca tüm takımlar hazırlıklarını yaparken geride kalan altılı da üsteki önlemleri iki katına çıkardılar ve zamanı gelince, Yıjol ana üssüne toplantı için ayrıldık.