Şimdi ne yapacağız? Bize yarına kadar süre verdiler ve eğer onların tarafında olmazsak öldürüleceğiz. Ancak ben onların tarafında olmak istemiyorum, bu yüzden bir şekilde buradan çıkmamız lazım.'

''Çıktıktan sonra ne yapacaksınız?''

''Ne mi yapacağız, Asuka?''

''Evet, ne yapacaksınız?''

''Dünya'ya, babama gideriz.''

''Gerçeği mi anlatacaksın?''

''Evet, öyle.''

''Gerçeği anlatsak da bir şey değişmeyecek muhtemelen. Bize anlatılan şeyler babana da anlatılmıştır ve belki de bu gerçeği çok önceden biliyor olabilir,'' dedi Atry.

''Hayır, babam asla Reinaz'a teslim olmaz, o...''

''Kes şunu ve bir düşün. Baban ana lider ve sence Dünya ne durumdadır şu an?'' dedi Asuka.

''Ne demek istiyorsun?''

''Asuka şunu demek istiyor: Dünya zaten Reinaz'a aitti ve baban da Reinaz'ın tarafında. Yani oraya gitseniz bile bir şey değişmeyecek,'' dedi Doktor Cat.

"Bundan asla emin olamazsınız,'' dedim.

''Aç gözlerini ve etrafına bir bak, sence Dünya babanın kontrolünde miydi?''

''Evet, öyle. Sonuçta babam bir lider ve...''

''Evet, lider olabilir, ama Dünya uzun zamandır Arcas, daha doğrusu Reinaz'ın kontrolündeydi,'' dedi Asuka.

''Ne zamandır peki?" dedi Shou.

"Dünya ilk saldırıya uğradığı zamandan itibaren Reinaz, yardım için Dünya'ya gelince ana üssü kontrolüne almış oldu."

"Saçmalıyorsun Asuka, yoksa sen onlardan tarafa mı geçeceksin?" dediğim sırada gülmeye başladı.

"Komik olan ne, Asuka? Neden gülüp duruyorsun? Yoksa kardeşlerin kadar güçlü olmadığını mı söylüyorsun? En azından Sylvia burada olsaydı, o ölürdü, ama asla düşmanın tarafına geçmezdi!" diye bağırdı Shou.

"Shou, konuştuklarına dikkat etsen iyi olur. Aksi halde seni şimdi şuracıkta öldürürüm, anladın mı beni?" diye bağırdı Doktor Cat.

"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Atry.

"Buradan kaçmamız lazım," dedi Asuka. Birden bire üçü de birbirine baktılar ve sanki içlerinden konuşuyorlarmış gibiydiler.

"Hey, birbirinize bakmayı kesseniz, korkmaya başladım," dedim.

"Tamam, o zaman şimdi Dünya Reinaz'ın elinde ta başından beri ve siz buradan kaçmayı planlıyorsunuz ve kaçınca da Dünya'ya gideceksiniz ama bu boşuna. Bizimle birlikte gelirseniz hayatta kalırsınız," dedi Asuka.

"Seninle birlikte mi nereye gideceksiniz?'' diye sordu Merve.

''Biz mi evimize döneceğiz..."

"Saçmalama, siz insansınız. Sen bir insansın, tıpkı bizim gibi,'' dedi Alice.

''Şimdi bir karar verin, kaçınca ne yapacaksınız?" diye sordu tekrar Asuka.

Biz Dünya'ya gideceğiz ve bir şekilde her şeyi çözüp Reinaz'ı yok edeceğiz. Sonuçta Evren'de artık bu gerçeği öğrenmiş ve onlarla birleşince Reinaz yok olacak dediğim anda Asuka ve diğerleri gülmeye başladılar. "Ve siz kaç yaşındasınız? Evren'deki ırklar çok güçlü olsalardı, şimdiye kadar Reinaz'ı yok ederlerdi" dedi.

"Evet, ama gerçeği yeni öğrendiler sonuçta," dedi Merve.

"Beni dinlemiyorsunuz," diye bağırdı Asuka. "Evren'de yaşayan ırklar Arcas ile savaşıyorlardı ama bir türlü onları yok etmeyi başaramadılar. Sizce bu gerçeği bilmedikleri için mi oldu? Tabii ki hayır, Arcas daha doğrusu Reinaz çok güçlü ve onu asla yenemezler. Ve gerçeği öğrenseler ve Reinaz'a savaş açsalar bile yok edilirler. O yüzden onlar hiçbir şey yapmayacaklar ve Reinaz'ın yanında kalıp Evren'i ele geçirmelerine yardım edecekler."

"Yani sen diyorsun ki kimse Reinaz'a bir şey yapamayacak..."

............

''Komik olan ne, üçünüz neden sürekli gülüp duruyorsunuz?" dedi Alice.

"Bizimle gelirseniz gerçekleri anlamanız daha kolay olacak," dedi doktor Cat.

"Keşfedilmemiş bölgelere gitmek istemiyorum. Bunun yerine yediğimiz Dünya'ya gidelim," dedi Merve.

"Şu an gitmek isteyeceğim son yerlerden birisi Dünya," dedi Atry.

"Evet, benim de. Biz eve gidiyoruz ve siz de bizimle gelin, böylece hayatta kalırsınız," dedi Asuka.

"Saçmalamayın, eviniz mi? Siz kimsiniz..."

"Shou, son zamanlarda hiç rüya gördün mü?"

"Konumuzun rüya ile ne alakası var?" dedi Shuo.

"Asuka, rüya ile ilgili açıklama yapmanın sırası mı, sence de? Sonuçta bana rüya ile ilgili..."

"Evet, biliyorum. Ama onlar bizimle gelmek istemiyorlar. Bu yüzden rüyasının ne olduğunu bilmeli,'' dedi.

"Sen rüyamın ne olduğunu..."

"Evet, biliyorum... Rüyayı ilk gördüğün sıralar, beş yıl önce eğitime başlayınca oldu ve görev aldığın son üsse yapılan saldırı gününe kadar sadece bir kadın gördün. Ama o gece rüyanda kadınla birlikte bir de kız çocuğu vardı."

"Evet, öyle. Sen rüyayı ilk gördüğüm zamanı nereden biliyorsun?''

''Her neyse, rüyanda ki kadın makinede Alice olarak gözüktü ve gerçekten de rüyanda ki kadın oydu. Çocuk da ikimizin gelecekteki çocuğu olacak...''

"Saçmalama!" diye bağırdı Shou.

"Saçmalamıyorum. O rüyayı görmeni sağlayan bizdik, daha doğrusu Sylvia'ydı.''

''Sylvia mı? O öldü. Ayrıca, biz birbirimizi seviyorduk. Sen ne saçmalıyorsun?"

"Sevmek mi, kardeşim asla seni sevmedi. Seninle sadece görevimiz gereği sevgili rolü oynadı, o kadar. O asla senin olmadı. Doğduğu anda bana ait oldu ve ölene kadar da bana ait olacak," dedi Asuka.

"Doğduğu anda sana mı ait oldu? Bu da ne demek?" dedim.

"Bunu bilmenize gerek yok."

"Bilmemize ger..."

"Görev mi ne görevi?" dedi Alice.

"Bizimle gelmediğiniz sürece asla öğrenemezsiniz," dedi Asuka.

"Rüyayı görmesini nasıl sağladınız?" diye sordu Merve.

"İşte doğru bir soru," dedi Doktor Cat. "Bizim ırkımızın özelliği bu. Canlıların düşüncelerini manipüle edebiliriz ve böylece bizim istediklerimizi görürler."

"Saçmalama, canlıların düşüncelerini asla kontrol edemezsiniz. Bu şu anki teknoloji ile bile mümkün değil," diye bağıdı Alice.

"Her neyse, bu iş çok uzadı. Buradan kaçınca bizimle gelin ve güvende olun," dedi Asuka.

"Dünya'ya babama gidiyoruz ve siz de bizimle gelin," dedim. Ama Asuka, "Görevimiz bitti ve eve dönmemiz gerekiyor," dedi ve bir anda kapı açıldı.

"Acele edin, herkes uyuyor. Alarmı ve kameraları kapattık. Kaçtığınız fark edildiğinde çoktan başka bir sisteme ulaşmış olmanız lazım," dedi, Kurt takımından Yui.

"Teşekkürler Yui, senin sayende kaçabiliyoruz," dedi Asuka.

"Görevim bu, efendim. Siz ne isterseniz yaparım," dedi.

"Biz çıkınca kapıyı kapat ve üsten ayrılınca nöbetin değişecek merak etme,'' dedi.

"Emredersiniz, efendim," dedi ve Asuka'nın dediğini yaptı.

Sakin bir şekilde hangara gittik ve Orae bizim için ayarlanan dört geminin başında bekliyordu. Bizler ayarlanan gemilere bindik ve Asuka'yı beklemeye başladık.

''Efendim, söylediğiniz gibi Yuko, Yui ve Maria ile birlikte gerekli ayarlamaları yaptık. Yuko ve Maria şuan kontrol odasındalar,'' dedi Orae.

''Teşekkürler Orae biz ayrılınca tutulduğumuz odanın önünden Yui'yi çıkar ve sonra da Yuko ve Maria'ya söyle oradan ayrılsın dördünüz de hiçbir şeyden haberiniz yokmuş gibi görevlerinize devam edin ve Yıjol ana üssüne gitmiyorsunuz dördünüz de burada güvende kalacaksınız,'' dedi.

''Merak etmeyin efendim gerçekte düşmanın tarafına geçecek değiliz ve söylediğiniz gibi yapacağız merak etmeyin,'' dedi Orae.

Asuka da gemiye bindi ve biz hiçbir şekilde kaçışımız ile ilgili alarm sesi falan duymadık.

"Şimdi ne yapıyoruz?" dedi Atry.

"Beni takip edin, size koordinat gönderdim. O koordinatta gidiyoruz."

"Bu da nereden çıktı şimdi? Seni lider seçen olmadı Asuka," dedi Alice.

"Ekibin lideri hala benim, o yüzden hepiniz beni takip edin," dedi ve ışık hızına çıktı. Biz de aynı şekilde, kaçtığımız gemileri Asuka, Atry ve Doktor Cat kontrol ediyordu. Shou da bizi izlemek zorundaydı. Belirlenen koordinata ulaşınca Asuka, gezegene inmemizi söyledi ve diğerleri de onu takip etti ve gezegene indik.

''Anlamadığım konu şu kaçmamıza yardım edenler gerçeği biliyorlar mıydı?'' dedi Alice.

''Elbette ki biliyorlardı sonuçta onlarda benimle birlikte özel üsse gönüllü gitmişlerdi ve bu gerçeği onlara bizzat ben söyledim,'' dedi Asuka.

''Sen mi?'' dedi Merve.

''Evet, öyle.''

''O zaman neden bizlere birşey söylemedin,'' dedi Shou.

''Öyle olamsı gerekiyordu, ayrıca bu konuyu unutun,'' dedi ve "Şimdi ne yapıyoruz?" deye sordu Alice biz daha ne olduğunu anlamadan.

"Neden buraya geldik? Üsten olabildiğince uzaklaşmamız gerekiyordu," dedi Merve.

"Merak etmeyin, üsten yeterince uzaklaştık. Şu an üs ile aramızda koca bir galaksi var."

"Ne, ne demek istiyorsun sen? Bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordum.

"Pilotluk ile alakalı, o yüzden fazla düşünmeyin," dedi Asuka. "Şimdi bir karar verin: Ya bizimle birlikte gelin, ya da söylediğiniz gibi Dünya'ya gidin. Hangisini yapacaksınız?"

"Dünya'ya gideceğiz. Bu konuda kararlıyız. Ayrıca Yuko, Yui, Maria ve Orae açığa....''

''Bir sorun mu var bizim kaçmamızı sağlayanların yüzleri maskeliydi ayrıca bizim üsten değillerdi ve hangarda bizim gemilerimiz dışında dört tane daha gemi vardı,'' dedi Asuka.

''Bu arada kaçmamıza yardım edenler kimdi diye sordu Alice ve dördümüz de sanki bir şeyleri unutmuş gibiydik.''

''Şimdi ne yapacaksınız,'' dedi Doktor Cat.

''Biz mi Dünya'ya gidiyoruz,'' dedim.

"Peki, o zaman. Ama öncesinde bilmeniz gereken önemli bir mesele daha var," dedi Asuka.

"Mesele mi? Ne demek istiyorsun?" dedi Shou.

"Merve, babanla ilgili, onun nasıl öldüğünü biliyorsun değil mi?''

''Arcas, daha doğrusu Reinaz öldürdü," dedi.

"Neden öldürüldüğünü biliyor musun?"

"Hayır, araştırdım ama asla öğrenemedim."

"Ben biliyorum," dedi Asuka.

"Sen biliyor musun, ama nasıl?"

"Boynundaki kolyeyi hiç kurcaladın mı?"

"Hayır, bu annemden ve babamdan kalma son hatıraydı. Bu yüzden onu asla kurcalamam ve mümkün olduğunca korumak için takmazdım bile," dedi.

"Kolyeyi alabilir miyim?" diye sordu Asuka.

Merve, istemeye istemeye de olsa kolyeyi verdi. Asuka kolyeyi alınca, kolundaki bilekliği çıkarıp kolyeyi bilekliğe takıp yere koydu. Kolyeden Merve'nin babasının ve annesinin hologramı belirdi. ''Mert; Esmer tenli 1.90 boyunda ela gözlü, yüz hatları oval ve elmacık kemikleri çıkık. Saçları açık kahverengi renkli ve kirli sakallıdır. Sinem; Beyaz tenli 1.85 boyunda, yeşil gözlü, yüz hatları keskin ve elmacık kemikleri çıkık. Saçları kısa siyah renkli.''

"Merve canım kızımız, eğer bu görüntüleri izliyorsan, muhtemelen ben ve annen uzun zaman önce ölmüşüz demektir. Öncelikle seni çok sevdiğimizi bilmeni istiyoruz. Bu görüntüyü kaydetmemin asıl amacına geçecek olursak, biliyorsun ki Arcas, Evren'i sömürmeye çalışan bir ırk ve Reinaz ise Arcas'ı yok etmeye çalışıyor. Bu hepimizin bildiği bir şey, ama aslında Arcas ve Reinaz aynı. Yani, Arcas diye bir ırk yok, bu tamamen ittifakın uydurduğu bir şey. Ben bu gerçeği öğrenince, sizin yaptığınız yasak bölgeye girme girişimini bahane edip istifa ettim ve ittifak ile tüm bağımı kestim. Ama ne olur, olmaz, bu görüntüyü kaydettim ve sana Reinaz ile ilgili gerçeklerin olduğu bir belgede verdim. Bu görüntünün sonunda, ittifak ile ilgili gerçeklerin olduğu belgelere ulaşacaksın. Bunu bilmeni istedim ve biz öldükten sonra Asuka sayesinde aktif hala gelecek. Zaten bu görüntüyü izliyorsan, muhtemelen Asuka sana bu gerçekleri izlettirmesinin zamanının geldiğini fark etmiştir. Ve Asuka da bu görüntülerde ne olduğunu bilmiyor. Yani onu suçlama olur mu, yani onun bir suçu yok. Sadece ona verdiğim son emri yerine getiriyor, ne de olsa bir korumanın görevi koruyacağı kişilerin emrine harfiyen uymaktır....... Lafı çok uzatma ve sadede gelsen......... Annen çok aceleci.......... Evet, nerede kalmıştık? Arcas ve Reinaz ile ilgili gerçekte şunu belirteyim ki, ekibinizin çoğu da bu gerçeği bilenler var ve bu gerçeği bilmeyenlerden üçü zaten öldü. Ama diğerleri Alice, Asuka, Shou, Ishii ve sensin kızım. Bu gerçeği öğrenince muhtemelen tek başına bile kalmış olabilirsin. Yani, tam emin değilim...... Acele et ve kaydı bitir. Saldırıya başladılar. Yakında tüm gezegen yok edilecek ve biz... Merve, merhaba kızım. Umarım iyisindir. Seni gerçekten çok ama çok seviyoruz ve her zaman sevmeye devam edeceğiz."

"Bu da ne demek oluyor? Bu görüntü gerçek mi?" diye sordu Shou.

"Evet, tamamen gerçek," dedi Asuka.

"Neden bizden bunu sakladın peki?"

"Bu babanın emriydi. Sonuçta emekli olunca onun koruması oldum ve görünüşe göre gerçeği bir şekilde öğrenmiş ama bundan bana da bahsetmedi. Bana bu kaydı ve anahtarı verdi, vakti gelince bu anahtar ile kolyeyi etkinleştirmemi söyledi. Ve vakti nasıl anlayacağımı sorunca da, 'O zaman gelince fark edeceksin,' dedi. Bu, babanı ve anneni son gördüğüm gündü. Ben gezegenden ayrılırken, gezegen saldırıya uğradı ve yok edildi."

"Sen babamın ve annemin ölmesine izin verdin," dedi Merve ve Asuka'ya saldırmaya başladı, ama hemen Merve'yi tuttuk.

"Babanda söyledi, Asuka'nın bir suçu yok," dedi Alice.

"Her neyse, görüntüler henüz bitmedi. Devam edelim," dedi Asuka.

"Bu görüntüler oldukça gizli ve muhtemelen benim bu gerçeği öğrendiğimi öğrenecekler ve yaşadığım yere saldıracaklar, ama ölmek umurumda değil. Sonuçta, bunlar gerçek ve Arcas diye bir ırk yok. İttifak, Evren'i ele geçirmek için böyle bir oyun oynuyor ve burada her üste kaç tane kendi adamları olduğu gibi, kendilerinden olmayanlar da mevcut. Ve herkesin bilgileri yazılı, buna göre ana liderlerden sadece ben ve bunun yanında Dünya ana üssünde benimle birlikte toplamda on kişi daha bu bilgiyi bilmiyor. Ve daha detaylı bir araştırma yapacak olursam... işte burada ve burada yazanlara göre bu bilgiyi bilmeyenler ana lider Metin ve D-AA-534 ekibinden sekiz kişi daha bu gerçeği bilmiyormuş. Bu biraz uzun sürecek gibi ama bir şekilde gerçeği bilmeyenlere ulaşmam lazım... Evet, birkaç günlük uğraşmadan sonra sonunda D-AA-534 ekibinden gerçeği bilmeyenleri de öğrendim ve burada yazanlar, bu görüntü devreye girdiğinde ne kadarı daha bu bilgiyi bilmez olur, orasını bilemem. Ama ekip lideri Shou, Asuka, Merve, Alice, Sylvia, Ishii, İres, ve Rika bu sekiz kişi bu gerçek bilgiyi bilmiyor. Eğer ki ben ve annen ölmüş olursak ve daha önceden de söyleyeceğim gibi, biz öldükten sonra bu görüntüleri Asuka sayesinde izliyor olacaksın ve şunu da belirteyim ki, kızım, ilk olarak bu görüntüleri kayıt altına aldım ve şu anda sen Yaratılış Sütunlarında görev almak üzere ayrılacaksın. Ve bir daha ne zaman karşılaşırız ya da karşılaşır mıyız, bilemem, ama sana daha sonra tekrar söyleyeceğim. Ama lütfen dikkatli ol. Ayrıca, ittifaka bağlı üslerde şu an bu bilgileri bulduğum tarihe göre on bin kişi civarı bu gerçeği bilmiyor gibi gözüküyor. Ama onların kim olduklarına gelecek olursak, büyük çoğunluğu Alfa Centauri üs bölgelerinde görev yapıyor gibiler. Ve bu üslerden birisi sistemin merkezinde yer alırken, diğeri sistemin en dışında bulunuyor. Ve o üslerde Dünya'ya, yani bana bağlılar. Ve onların kim olduklarını öğrenip, onlarla konuşmak üzere üslere ziyarette bulunacağım...... Alfa Centauri üslerinin ikisine de saldırı oldu ve bu saldırılardan kimse kurtulamadı. Ve anladığım kadarıyla, ittifak gerçeği bilmeyen herkesi bir üsse topluyor ve sanırım onlara gerçeği anlatıyorlar. Ve onların yanında yer alanlar dışındakileri öldürüyorlar. Buna göre, yarın D-AA-534 ekibini Dünya ana üssüne çağırmam gerekiyor. Yani, artık bizim de gerçeği öğrenme zamanımızın geldiğine karar verilmiş gibi görünüyor ve vereceğimiz karara göre bizler de öldürüleceğiz...... Merhaba kızım, bu son hologram kaydım. Şimdiye kadar bizimle bu gerçek hakkında herhangi bir konuşma yapmadılar. Sana üslerde on bin kişi civarında bu gerçeği bilmeyen var demiştim, ama son araştırmamda bu sayı iki yüz kırk iki kişiye kadar düştü. Bunun yanında kaç tane ırkın bu gerçeği bilmediği hakkında hiçbir fikrim yok. Askerlerden çoğu, ittifak hakkındaki gerçeği öğrenip ittifakın tarafına geçtiler ve geçmeyenler de öldürüldü. Geriye çok az kişi kaldık ve bunlardan birisi, benden sonra lider olması için Dünya'ya çağırdığım Hyuki. Kendini gizle, olur da sadece sen kalırsan bir yolunu bul ve yasak bölgeye girmeye çalış. Eğer o kalkanı geçersen, ittifak sana hiçbir şekilde ulaşamaz ve güvende olursun. Seni her zaman seveceğiz ve sevmeye de devam edeceğiz."

"Gördüğünüz gibi, bunlar gerçek," dedi Asuka ve kolyeyi tekrar Merve'ye verdi.

''Lider Hyuki ile konuşmak için hemen Dünya'ya gitmemiz gerekiyor,'' dedi Shou.

"Siz ciddi misiniz?" dedi Doktor Cat.

"Evet, görüntüleri siz de izlediniz ve babam Reinaz ile ilgili gerçeği bilmiyor. Onunla konuşup bir şeyler yapmamız lazım," dedim.

"Ne yapabilirsiniz ki? Tüm Evren gerçeği biliyor ama hiçbiri bir şey yapamayacak ve Reinaz'a yardım edip duracaklar."

"Sen ne öneriyorsun Asuka?" diye sordu Alice.

"Bizimle gelin."

"Hayır, saçmalayıp durma. Biz kararımızı çoktan verdik," dedi Shou.

"Merve, sen babanın söylediklerini dinle, en azından özellikle son kısımda bir şekilde yasak bölgeye girmeye çalış demişti. En azından Dünya'ya gideceksiniz, orası kesin ama olur da bir terslik olduğunu fark ederseniz yasak bölgeye kaçın," dedi Asuka.

"Neden seni dinlemek zorundayım ki? Annem ve babam senin yüzünden öldü. Eğer sen onları düzgünce korusaydın, şu an hayatta olurlardı" ve dediği anda Alice sarılıp ağlamaya başladı.

Bu sırada Asuka boynundaki kolyeye dokundu ve anlamadığımız bir dilde bir şeyler söyledi. Doktor Cat aynı anda Atry'e sarıldı.

"Biz kararımızı verdik, siz de kendi kararınızı verdiniz. Ne yazık ki şu an dört gemimiz var ve biz dört kişiyiz, yani sizler gideceğiniz yere nasıl gideceğinizin yolunu bulmak zorundasınız," dedi Alice ve bunlara silah doğrulttu.

"Sakin ol, Alice," dedi Doktor Cat ve bizim gemilere doğru gitmemizi izlediler.

"Sakın ani bir harekette bulunmayın, yoksa anında ölürsünüz," dedi Merve.

"Merak etmeyin, bir şey yapmayacağız," dedi Asuka ve bu sırada biz gemilere binip kalkışa geçtik.

"Onları burada bırakmak doğru mu sizce de?" dedi Shou.

"Başka ne yapabiliriz? Bizimle gelmek istemediler ve biz de onlarla gitmek istemiyoruz. Ayrıca artık Asuka'yı görmeye dayanamıyorum. Eğer o..." dedi Merve ve sustu.

"Kahretsin, bu gemide nereden çıktı? Hemen ışık hızına geçin!" diye bağırdı Shou.

..........

"Sizce şimdi ne olacak?" dedim.

"Hangi konuda?" dedi Merve.

"Asuka ve diğerleri konusunda. Gelen gemiyi hepimiz gördük, sanırım Reinaz'a aitti ve onlar yakalandı ve muhtemelen öldürülecekler."

"Biz onlara bizimle gelmelerini söyledik, o yüzden yapabileceğimiz başka bir şey yok. Hemen Dünya'ya gitmemiz gerekiyor," dedim.

"Evet, Ishii haklı. Rotanızı Samanyolu'na çevirin ve Dünya'ya gidelim," dedi Shou.

"Sizce Asuka haklı olabilir mi?" dedi Alice.

"Hangi konuda haklı olacak ki? Bence Asuka ve diğerleri de bu işin içindeydi ve bizi ikna etmek için bu şekilde davrandılar," dedi Merve.

"Olabilir. O yüzden Dünya'ya ulaşınca babamın yardımıyla bu işi halledeceğiz."

"Tüm Evren'e karşı, Dünya tek başına ne yapabilir ki? Üstelik Dünya'ya ulaşıp ulaşamayacağımız bile belli değil ve lider Hyuki'nin de düşman tarafında olma ihtimalini de göz önünde bulundurmalıyız," dedi Shou.

"Babam asla..."

"Biliyoruz Ishii, ama yine de ne olur olmaz dikkatli olmalıyız ve bu ihtimali göz önünde bulundurmalıyız."

"Bir yolunu buluruz, merak etmeyin. Üstelik bizim gibi başkaları da vardır. Hem şu kaynağı belirsiz saldırıda var. Onları bulursak, Reinaz'a karşı oldukça güçlü bir kozumuz olur," dedi Merve.

"Evet, o konuda var. Onları bulana kadar şu anlık tüm Evren'e karşı sadece dördümüz varız."

"Evet, öyle. Ama önceliğimiz Dünya'ya gitmek, bunun için de Yıjol ana üssünü şaşırtma olarak kullanacağız. Daha sonra Dünya'ya yöneleceğiz ve lider Hyuki'yi alacağız ve yasak bölgeye gideceğiz," dedi Alice.

"Yasak bölge mi? Bu da nereden çıktı şimdi?"

"Bilmiyorum, ama ben Asuka'ya güveniyorum. Eğer olur da dediği gibi Dünya'da bir terslik olduğunu fark edersek, hemen yasak bölgeye gidiyoruz."

"Tamam, o zaman madem sen Asuka'ya güveniyorsun, dediğin gibi olsun,'' dedi Merve.

''Bu arada neden Yıjol ana üssüne gidiyoruz?" diye sordum.

"Kimse bizim o tarafa doğru gittiğimi düşünmez. Sonuçta orası en korunaklı üs bölgesi ve yakınlarına yaklaşmak mümkün bile değil, o yüzden,'' dedi Shou. Yıjol üs bölgesine gitmek tabii o kadar kolay değil. Sonuçta başka bir galaksideydik ve Yıjol, bizim şaşırtma amaçlı rotamız olacak. Yani Dünya'ya tamamen ters bir istikametteydi ve bu da düşman karşısında bir adım önde olacağımız anlamına geliyor.

"Bu gemiler ile kaçmak oldukça zor. Keşke ana gemilerden birisi ile kaçsaydık. O zaman çoktan hedefimize ulaşmış olurduk ve belki de yasak bölgeye gitmek üzere Dünya'dan bile ayrılmıştık," dedi Alice.

"Evet, ama bu tehlikeli olurdu. Sonuçta ana gemi ile kaçsaydık erkenden fark edilirdik ve görünüşe göre kaçtığımızı sabahki toplantıya kadar fark etmeyecekler. Üstelik Asuka ve diğerleri nasıl oldu da bu gemiler ile bizi başka bir galaksiye getirdiler, anlamış değilim," dedi Merve.

"Bunu ben de merak ediyorum, ama artık bunun için çok geç. Onlar belki de çoktan öldüler."

"Evet, öyle gözüküyor ve artık onları düşünecek durumda değiliz. Artık düşmana karşı sadece dördümüz varız ve bir şekilde Dünya'ya ulaşmamız gerekiyor," dedi Shou.

.........

Dünya'ya ulaştığımızda herhangi bir terslik ile karşılaşmadık ve sanki Reinaz ile ilgili gerçeği bilmiyorlarmış gibiydiler. Babamın odasına gittiğimizde artık geç kaldığımızın farkına vardık ve içeri girer girmez etrafımız sarıldı.

"Baba, burada neler oluyor? Cevap versene hemen," diye bağırdım.

"Olan şu: Siz yediniz, kaçtınız ve bize ihanet ettiniz," dedi lider Hyuki.

"İhanet mi? Sen neyden bahsediyorsun? Biz kimseye ihanet etmedik, aksine Reinaz bize ihanet etti. Sonuçta onlar..." diye bağırdı Merve.

"Evet, biliyorum. Merak etmeyin, Reinaz'ın gerçekte kim olduğunu ve bende bir ana lider olarak üstüme düşeni yapacağım. O yüzden siz dördünüz kaçak olan diğer üçünün yerini de söyleyeceksiniz," dedi.

"Siz neyden bahsediyorsunuz?" dedi Alice.

"Asuka, Doktor Cat ve Atry ortalıkta yok. Onların da sizinle kaçtığını biliyoruz. Şimdi bana o üçünün yerini söyleyeceksiniz ve onları hemen yakalayacağız."

"Biz ayrıldığımız sırada Reinaz gemisi geldi ve o üçünü aldı. Ama hangi gemi ya da hangi ara lider bilmiyoruz," dedi Shou.

"Siz neyden bahsediyorsunuz? Sizin yerinizi Dünya'ya gelene kadar belirleyemedik. O yüzden yalan söylemeyi kesin!" diye bağırdı.

"Yalan söylemiyoruz, bu gerçek,'' dedim.

''Dördünü de hücreye atın hemen."

"Ama efendim lider Yukar'dan kesin emir geldi. Yedisini de yakalamamızı özellikle Asuka ve yardımcı kaptanı Atry'i. O ikisi bir sonraki ana liderler olarak seçildiler ve onları ne olursa bulmamız lazım. Bu yüzden bu dördünü ne pahasına olursa olsun konuşturmamız gerekiyor," dedi yardımcısı Jessica. İnsan Rbifas Melez Kadın – Beyaz tenli 1.90 boyunda, açık kahverengi gözlü, yüz hatları keskin ve elmacık kemikleri çıkık, kulakları sivri, saçları uzun ve siyah renkli, İnsan - Rbifas melezidir. Bu yüzden Rbifas kadınlarına özgü boynuzları yoktur, kafasına sahte boynuzlar takıyor. Açık giyinmeyi sever, özellikle göğüs dekolteli.

"Bunu ben de biliyorum,'' dedi lider Hyuki.

''O zaman izninizle," dedi ve askerlere dönüp, "Bu dördünü sorgu odasına götürün. Her birini ayrı ayrı odalarda sorgulayacağım."

Askerler bizi alıp sorgu odasına götürdüler ve her birimiz ayrı odalara hapsedildik. Birkaç gün sonra sorgulanmaya başladık.

"Asuka ve diğer iki kaçak nerede, Ishii?" dedi Jessica.

"Bilmiyorum. Biz ayrılırken onları Reinaz gemisi aldı ve sonrası ile ilgili bilgim yok," dedim.

"Sen konumunun farkında değil misin, aptal çocuk? Baban bir lider ve eğer bize doğruyu söylemezsen, baban sizleri asla kurtaramaz. Anladın mı beni?"

"Bildiklerim bu kadar."

"Kaçarken garibinize giden bir şey oldu mu?" diye sordu.

"Asuka ve diğerleri görevlerinin bittiğini ve eve dönmeleri gerektiğini söylediler. Bizim kaçmamız için ayarlanan gemileri kullanarak üsten bir sonraki galaksiye birkaç dakikada ulaştık. Bu ana gemiler ile bile mümkün değildi, ama bir şekilde o üçü o gemileri çok iyi kullanıyorlardı."

"Bu gayet normal. Sonuçta Asuka, ittifaktaki en iyi pilot ve Atry de aynı şekilde Asuka'dan sonraki en iyi pilot durumunda, üstelik yardımcı kaptan olmasına rağmen. Ama Doktor Cat'in kullandığı geminin o şekilde hareket etmesi..."

"Evet, ama yine de bu pek..."

"Şimdi o üçü 'ev' derken ne demek istemiş olabilirler?" dedi.

"Bilmiyorum, ama bir şekilde o üçü keşfedilmemiş bölgelerden gelmiş olabilir," dedim.

"Bu mümkün olabilir. Sana gelince, bu sana son teklifimiz. Bunun üzerine iyice düşün. Yarın odana tekrar geleceğim ve eğer bizden tarafa geçmezsen, seni infaz edeceğiz. Üstelik bunu bizzat baban yapacak," dedi ve çıktı.

&&&&&&&&

"Asuka ve diğer iki kaçak nerede, Shou?"

"Bilmiyorum. Biz ayrılırken onları bir gemi aldı ve sonrası ile ilgili bilgim yok," dedi.

"Peki, o gemi Reinaz'a mı aitti?" diye sordum.

"Olabilir, ama tam bilmiyorum. Ya da biz öyle zannettik ve gemiyi fark eder etmez ışık hızına geçip oradan uzaklaştık."

"Anlıyorum. Ama sen eskiden ekibin lideriydin, o yüzden Asuka nerede?"

"Bildiklerim bu kadar, başka bir bilgi yok."

"Kaçarken garibinize giden bir şey oldu mu?"

"Ne gibi?"

"Asuka ve diğerlerinin gitmek istedikleri bir yer falan," dedim.

"Eve gideceklerini söylediler, ama neresi olduğunu söylemediler,'' dedi.

''Başka bir şey var mı?"

"Hayır, yok. Sadece bu kadar bilgim var."

"Anlıyorum. Peki, şu kaçtığınız gemiler ile ilgili bir terslik var mıydı?"

"Aslında, anlamadığım şekilde oldukça hızlılardı ve başka bir galaksiye sadece birkaç dakika içinde ulaştık."

"Sence gemilerdeki terslik neydi?"

"Bilmiyorum, sanırım Asuka ve diğerlerinin kullanımından kaynaklıydı."

"Üç gemiyi onlar kullandı. Peki, diğer dördüncü gemiyi kim kullandı?"

"Eminim biliyorsunuzdur, sonuçta gemiler üzerinde araştırma yaptığınıza eminim," dedi.

"Evet, öyle araştırma yapıldı, ama hiçbir şey bulunamadı. Sen daha önce o gemileri kullanmıştın, bu seferki fark neydi?"

"Bilmiyorum gerçekten."

"Şu an nerede olabilirler, bununla ilgili bilgin var mı?"

"Sadece eve gideceklerini söylediler, başka bir bilgim yok."

"Ev mi neresi peki? Biliyor musun? Sonuçta sen Asuka'nın kardeşi ile sevgiliydin ve eminim sana nerede yaşadıklarını söylemişlerdir."

"Bilmiyorum, söylemediler ve sorduğumda bu konu hakkında konuşmazlardı. Ama tahminen keşfedilmemiş bölgeler de olabilir," dedi.

"Bu mümkün olabilir. Ve sana gelince, bu sana son teklifimiz. Bunun üzerine iyice düşün. Yarın odana tekrar geleceğim ve eğer bizden tarafa geçmezsen, seni infaz edeceğiz. Üstelik bunu bizzat lider Hyuki yapacak," dedim ve çıktım.

&&&&&&&&

"Asuka ve diğer iki kaçak nerede, Merve?"

"Bilmiyorum. Biz ayrılırken onları Reinaz gemisi zannettiğimiz bir gemi aldı ve sonrası ile ilgili bilgim yok," dedi.

"Peki, o geminin Reinaz'a ait olduğunu nereden biliyorsun?"

"Bilmiyorum, belki biz öyle zannettik ve gemiyi fark eder etmez oradan uzaklaştık."

"Anlıyorum, ama sen eskiden Asuka ile baya yakındın."

"Ben onunla yakın falan değildim ve bildiklerim bu kadar. Başka bir bilgi yok."

"Kaçarken garibinize giden bir şey oldu mu?" diye sordum.

"Ne gibi bir gariplik?"

"Asuka ve diğerlerinin gitmek istedikleri bir yer falan."

"Eve gideceklerini söylediler ama neresi olduğunu söylemediler.''

''Başka bir şey var mı?"

"Hayır, yok. Sadece bu kadar bilgim var."

"Anlıyorum. Peki, şu kaçtığınız gemiler ile ilgili bir terslik var mıydı?"

"Sadece çok hızlıydılar ve o gemileri daha önce kullanmama rağmen ben bile o kadar hızlı kullanamadım ve birkaç dakikada başka bir galaksiye ulaştık."

"Anlıyorum, ama Asuka ve diğerleri nereye gittiler, bunu bildiğini biliyorum."

"Bilmiyorum, sadece eve gideceklerini söylediler ve umarım da ölürler," dedi.

"Neden böyle söyledin?"

"O korkak kız, babamın korumasıydı, babamın ve annemin ölmelerine izin verdi."

"Lider Mert öyle değil mi?" dedim.

"Evet, öyle."

"Bizimle ilgili gerçeği ilk ne zaman fark ettin?"

"Kaçmadan önceki gün toplantıda."

"Peki ya baban, sana bu gerçeği söylemedi mi?"

"Hayır, ama ondan duy..."

"Duy... mu? Bu da ne demek, hemen cevap ver."

"Bir hologram kaydetmiş ve Asuka'lar ile ayrılmadan önce izledik, oradan biliyorum," dedi.

"O hologram hala sende mi?" diye sordum.

"Evet, bende, ama onu asla bulamazsınız."

"Kolyen güzelmiş," dedi ve boynumdan çekip kopardı.

"Sen onu bana geri ver, o annem ve babamdan bana kalan son hatıra," diye bağırmaya başladı.

"Hologramı gizlemek için güzel bir yol, eminim anahtarı da sendedir, değil mi?" dedim.

"Sen neyden bahsediyorsun, o sadece bir kolye o kadar," dedi.

"Sadece kolye değil. Belki bilmiyor olabilirsin, ama ben lider Hyuki'den önce babana hizmet ediyordum ve o mesajlarını bu şekilde kaydetmeye bayılırdı. Yani bu sıradan bir kolye değil. Şimdi bana bunun anahtarını da verirsen iyi olur."

"Bende değil."

"Sende değil mi? O zaman nerede?"

"Anahtar Asuka'nın bilekliğiydi ve onu kullanarak hologramı etkinleştirdi."

"Anlıyorum, o zaman bunu açmamız için Asuka lazım. Sana gelince, bu sana son teklifimiz. Bunun üzerine iyice düşün, yarın odana tekrar geleceğim ve eğer bizden tarafa geçmezsen, seni infaz edeceğiz. Üstelik bunu bizzat lider Hyuki yapacak," dedim ve kolyeyi verip çıktım.

&&&&&&&&

"Asuka ve diğer iki kaçak nerede, Alice?"

"Bilmiyorum. Biz ayrılırken onları bir gemi aldı ve sonrası ile ilgili bilgim yok," dedi.

"Peki, o gemi Reinaz'a mı aitti?"

"Olabilir, ama tam bilmiyorum. Biz gemiyi fark eder etmez oradan uzaklaştık."

"Kaçarken garibinize giden bir şey oldu mu?" diye sordum.

"Ne gibi bir gariplik?" dedi.

"Asuka ve diğerlerinin gitmek istedikleri bir yer falan."

"Eve gideceklerini söylediler ama neresi olduğunu söylemediler."

"Ev mi sence, neresi orası?"

"Bilmiyorum, belki keşfedilmemiş bölgeler olabilir ya da bu bölgede bir yerler."

"Anlıyorum. Peki, şu kaçtığınız gemiler ile ilgili bir terslik var mıydı?"

"Çok hızlıydılar ve o gemileri daha önce kullanmama rağmen, ben bile o kadar hızlı kullanamadım ve hemen başka bir galaksiye ulaştık," dedi.

"Anlıyorum, ama Asuka ve diğerleri nereye gittiler, bunu bildiğini biliyorum."

"Bilmiyorum, sadece eve gideceklerini söylediler, o kadar."

''Sence keşfedilmemiş bölgelerden gelmiş olabilirler mi?'' diye sordum.

''Bilemiyorum sonuçta evlerinin nerede oldukları söylemediler.''

"Anlıyorum peki dikkatini çeken başka şeyler oldu mu?"

"Aslında oldu."

"Nedir?"

"Öncelikle kaçacağımız zaman kaldığımız odanın kapısı birden açıldı ve yüzünde maske olan bir asker, her şeyin ayarlandığını söyledi ve Asuka da ona kapıyı kapatıp nöbetine devam etmesini söyledi, daha sonra aynısı hangarda gemilerin yanında da meydana geldi. Dört askerinde kim olduğunu bilmiyorum."

''Dört asker mi?'' dedim.

''Evet, ikisi de ana kontrol odasındaymış.''

"Bu konuda emin misin?''

''Evet, son derece eminim isterseniz diğerlerine de sorabilirsiniz,'' dedi.

''Peki başka bir şey var mıydı dikkatini çeken?" dedim.

"Aslında o üçü çoğu zaman konuşmanın ortasında birden bire gülmeye başlıyorlardı ve bir şekilde birbirlerine bakıp konuşuyormuş gibi davranıyorlardı."

"Bu da ne demek, bana yalan söylemiyorsun, değil mi?"

"Hayır, yalan söylemiyorum. İsterseniz diğerlerine de sorabilirsiniz."

"Anladım ve sana gelecek olursak, bu sana son teklifimiz. Bunun üzerine iyice düşün, yarın odana tekrar geleceğim ve eğer bizden tarafına geçmezsen, seni infaz edeceğiz. Üstelik bunu bizzat lider Hyuki yapacak," dedim ve çıktım.

&&&&&&&&

Sabah hepimiz aynı odadaydık ve lider Hyuki ile birlikte yardımcısı Jessica da odaya girdiler ve şimdi size son bir şans daha vermeye karar verdik, yoksa dün sorgularınızdan sonra infaz edilecektiniz. Şimdi kararınız ne?

Dördümüz de birbirimize baktık ve başka bir şansımız yok sonuçta o yüzden kabul ediyoruz, dedik ve 'o zaman siz dördünüzün de tüm yetkileri alındı, artık ara lider değilsiniz sıradan askerlersiniz, her biriniz dört ayrı gemide görev alacaksınız,' dedi lider Hyuki.

''Üsten kaçmanıza yardım eden askerler kim, aynı anda cevap verin,'' dedi Jessica.

''Dördümüz de aynı anda yüzlerinde maske vardı, ayrıca hangarda bizim gemilerimiz dışında dört gemi daha vardı,'' dedik.

''Anlıyorum her kimseler muhtemelen hakkımızda ki gerçeği yeni öğrenenlerden birileri ama kendilerini neden tehlikeye attılar ki orasını anlamış değilim,'' dedi lider Hyuki.

''Bilmiyorum ama o üsten olmadıkları belli.''

"Her neyse dördünü de banyoya götürün, güzelce yıkansınlar. Sonra da yemek yesinler, son birkaç gün onlar için oldukça zor geçti," dedi Jessica.

"Emredersiniz efendim," dedi asker ve bizi alıp aynı banyoya soktular.

"Merve, hey, bizi başka bir banyoya götürün," diye bağırdı.

"Banyo yaptığınıza şükredin," dedi asker ve kapıyı kapattı.

Her birimiz birbirimize baktık ve tek banyo olduğu için yapacak bir şeyimiz yoktu. Soyunup küvete girdik ve yıkanmaya başladık. En son ne zaman banyo yaptığımı bile hatırlamıyordum ve bu çok iyi gelmişti.

"Sizce Asuka ve diğerleri nerede olabilirler?" diye sordu Alice.

"Kim bilir, biz o gemiyi Reinaz'a ait olduğunu söyledik ama değilmiş ve şu an onlar evlerinde olabilirler," dedi Shou.

"Keşke o zamana dönebilseydik."

"Sen ne diyorsun Shou?" dedim.

"Eğer Asuka ile birlikte gitseydik, şu an bu durumda olmazdık. Üstelik onlar bizi uyarmışlardı ama biz dinlemedik ve sonuç bu işte," dedi.

"Yapacak bir şey yok, o yüzden bu saatten sonra dikkatli olmalıyız," dedi Alice.

"Evet, öyle. Sonuçta gerçekten Reinaz'ın tarafına geçecek değilim. Onlar babamı öldürdü," dedi Merve.

"Ne yapacaksın peki? Sonuçta tüm yetkilerimiz alındı ve biz artık sıradan askerleriz," dedim.

"Biliyorum, ama bir yolunu bulacağım. Sonra da yasak bölgeye girmeye çalışacağım."

"Sen de diğerleri gibi öleceksin."

"En azından ölürüm. Reinaz'ın Evren'i ele geçirmesine yardım etmekten iyidir," dedi.

Duştan çıktıktan sonra yemek yemeğe gittik ve babam bize yeni görev gemilerimiz hakkında bilgiler verdi. Gemilerimizin Dünya'ya bağlı farklı ara liderlere ait gemiler olduğunu söyledi. Bu arada Asuka ve diğer üçünün öldürüldüğü haberi geldi. Teslim olmamak için uzunca bir süre çatışmışlar ve bu sırada saklandıkları üsse oldukça fazla zarar vermişler.

"Şimdi ne yapacağız?"

"Hangi konuda, Merve?"

"Asuka ve diğerleri ile ilgili," dedi.

"Elimizden bir şey gelmez, öldürülmüşler,'' dedi Alice.

"Evet, ama Asuka ve Atry canlı isteniyordu. Neden öldürdüler ki?" dedim.

"Teslim olmak istememişlerdir ve bunun içinde öldürülmüşlerdir" dedi Shou.

"Sanırım öyle."

"Her neyse, artık şu konuyu konuşmaktan vazgeçin," dedi Alice.

"Bu arada, şu görev alacağımız gemiler ile ilgili olarak bilgisi olan var mı?" diye sordu Shou.

"Siz dördünüz."

"Evet, ne var?"

"Lider Hyuki'nin emri ile yemekten sonra görev alacağınız gemilere götürüleceksiniz," dedi bir asker ve yanımızdan ayrıldı.

"Sanırım sorunun cevabını aldın Shou," dedi Merve.

Yemekten sonra hepimiz kendi gemilerimize götürüldük ve o günden sonra birbirimizi sadece bir kez görebildik. Aradan biraz zaman geçti ve bu sırada tüm Evren'e bir mesaj yayınlandı. O mesajdan sonra Reinaz darmadağın oldu, mesaj ise şu şekilde başlıyordu.

'Ben Vera ya da Kristal ırkı prensesiyim....'

Bölüm İçinde Geçen Bazı Kelimeler Hakkında Bilgiler:

Yaratılış Sütunları: Dünya'dan yaklaşık 6,500-7000 ışık yılı (2,000-2,100 pc; 61-66 Em) uzakta olan, Yılanlar takımyıldızında, ve tozdan oluşan Fil Hortumları Nebulası'dır. Gaz ve tozun yeni yıldızlar oluşturma aşamasında olması ve yakın zamanda oluşan yakın yıldızlardan gelen ışık tarafından aşındırılması sebebiyle bu şekilde adlandırılmıştır.