Yeni Üyelik
20.
Bölüm

20.Bölüm-Saldırı Toplantısı

@shinoluna

Lux İttifakı olarak Evren'e savaş açmamızın zamanı geldi ve bu savaş bittiğinde Evren tamamen bizlerin kontrolüne geçecek; önümüzde buna engel olabilecek kimse de yoktur. Bu yüzden hemen saldırmamız gerekiyor ve bu geniş çaplı bir saldırı olmayacak, sadece o bölgenin gücünü ölçmek için yapacağımız bir saldırı olacak. Bu yüzden içimizden bir ırk bunu yapacak gönüllü olan var mı?

''Evren'in bizim kontrolümüze geçmesi için saldırmamız gerekiyor ve bu saldırı, Kraliçe Mirena'nın söylediği gibi güç ölçme amaçlı olacak,'' dedi Laine.

''Saldırıdan daha önemli bir konu ise o bölgede Arcas adında bir ırk daha var. Evren'de aynı anda iki ırk nasıl var olabilir, anlamış değilim,'' dedim.

''Kraliçe Mirena, bundan emin misiniz?'' diye sordu Arxak. Arcas – Gri yeşil tenli 3 metre boyunda, gözleri büyük ve tamamen siyah renklidir, yüzü kertenkeleye benzer, boynu 25 cm uzunluğundadır ve kuyruğu 1 metre boyundadır.

''Elbette ki eminiz, ama aynı anda iki ırkın nasıl var olduğunu biz de bilmiyoruz ve araştırmalarımız sonucu, Arcas'ın sömürgeci olduğunu ve şu Reinaz mıdır nedir, o ittifakında buna engel olmaya çalıştığını öğrendik.''

''Kraliçe Mirena, bu araştırmayı tam olarak ne zaman yaptınız?'' diye sordu Dwagd.

''Beş ay kadar önce yapıldı ve bu oldukça gizli bir şekilde yürütüldü. Yani, bu görevden ırkımın önde gelenleri dışında kimsenin haberi yoktu.''

''Anlıyoruz, ama bunu ittifaktan gizli bir şekilde yapmak,'' dedi Arm.

''Umurumda değil. Eğer bunu açıktan yapsaydım, aranızdan bazıları da o bölgeye araştırma ekipleri gönderirdi ve bir şekilde ortaya çıksalardı, her şey yerle bir olurdu,'' dedim.

''Yine de bu konuda en azından bizleri bilgilendirmeniz gerekirdi,'' dedi Axix.

''Kraliçemiz bu şekilde karar verdi ve bunu sorgulamaktan vazgeçin,'' diye bağırdı Vita.

''Vita, Perla ikiniz de sakin olun.''

"Emredersiniz, kraliçem," dediler ve sessizce beklemeye başladı.

''Şimdi ne yapacağız? Eğer edindiğiniz bilgiler doğruysa, o bölge bizim için oldukça sıkıntılı bir yer olacak gibi. Üstelik şu ittifak bize oldukça fazla sorun çıkaracaktır,'' dedi Saoko.

''Arcas ya da Reinaz umurumda değil; onları boş verin. O bölgede, onlardan bile daha gelişmiş bir ırk var ve söylenenler doğruysa, bir şekilde canlıların düşüncelerini yönlendirebiliyorlarmış,'' dedim.

''Canlıların düşüncelerini kontrol edebiliyorlar mı? Bu oldukça saçma, Kraliçe Mirena. Canlıların düşüncelerini kontrol etmek mümkün değil,'' dedi Nycc.

''Evet, biz de böyle biliyoruz, ama onlar her nasılsa bunu yapabiliyormuş."

"Irkın adı nedir, bunu biliyor muyuz?'' diye sordu Poxm.

''Evet, Vera adında bir ırk ve söylenenler doğruysa, Evren'de yaratılan ilk ırk oldukları söyleniyor.''

''Vera Evren'de ilk yaratılan ırk mı?'' dedi Dwagd.

''Bu kadar komik olan ne, Dwagd? Neden gülüyorsun, bize de söyle; bizler de gülelim,'' dedim.

''Hepiniz biliyorsunuz ki Evren'de yaratılan ilk ırk Drtau. O yüz...''

''Her neyse, şu Reinaz ve Arcas işini çözmemiz lazım. Özellikle nasıl aynı anda Evren'in farklı yerlerinde iki ırkın olduğunu bulmalıyız ve araştırmalarımız sonucunda bu konu hakkında herhangi bir bilgi bulamadık.''

''Bulamadınız mı?'' dedi Edrk.

''Evet, öyle. Ama nasıl mümkün olduğundan ziyade, ittifak bile iki Arcas olduğunu bilmiyor.''

''Peki, biz ne yapacağız?'' dedi Laine.

''O konu hakkında sonra ilgileniriz. Öncelikli konumuz saldırıyı kim yapacak ve o bölgenin gücünü anlamamızı sağlayacak. Herkes birbirine bakıyordu ve Dwagd öne çıktı.''

''Bunu ben yapacağım, sonuçta içimizde Lorin ırkından sonraki en gelişmiş teknolojiye sahip onlar biziz ve sizlere o bölgede yaşayanların ne kadar güçsüz ve korkak olduklarını göstermek için iyi bir fırsat olacak bu,'' dedi.

''Dwagd, saçmalama; sen olamazsın,'' dedim.

''Neden buna engel mi var?''

''Evet, var. Unutun, galiba sen bizleri birleştiren kişisin ve senin kendini böyle bir tehlikeye atman hiç iyi olmaz. O yüzden başkası olacak ve gönüllü yoksa bunu bizzat ben seçeceğim, anladınız mı?''

''Saçmalama, Mirena. Ben gönüllü oldum ve başkası gönüllü olsa bile, ben kararımı verdim ve hiçbir şekilde geri adım atmayacağım.''

''Benim kim olduğumu unutma, anladın mı beni? Ayrıca, asıl saçmalayan sensin. O yüzden sessizce beklesen iyi edersin, diye bağırdım. Şimdi gönüllü olan varsa öne çıksın, dedim ve herkes birbirine bakmaya başladı. Birbirinize bakmayı kesin ve hemen bana bir cevap verin, anladınız mı?''

''Kraliçe Mirena, gördüğün gibi kimse gönüllü olmuyor. O yüzden bırak da bu işi ben halledeyim.''

''Pekâlâ, o zaman bu görev senin Dwagd, ama kendini ve yanında götüreceklerini tehlikeye atmasan iyi olur. Özellikle de şu Arcas'a karşı; onlarla karşılaşacak olursan hemen uzaklaşacaksınız. Sonuçta onların bölgemize girmelerini istemeyiz," dedim.

"Arcas'tan bu kadar korkmanıza gerek yoktur, o yüzden endişelenmeyin.''

"Saçmalamayı kes!" diye bağırdı Laine.

"Bu bölgemizin güvenliğini ilgilendiriyor, o yüzden saçma hareketlerde bulunma, sakın! Anladın mı bizi?" dedi Saoko.

"Merak etmeyin, Arcas ile karşılaşırsam savaşmayacağım, özellikle siz bebeklerin altına işemelerini istemem," dedi Dwagd.

"Bunu söylediğin bizlere hakarettir. Her ne kadar bizleri birleştirmiş olsan da," dediler ve hepsi Dwagd'a silahlarını doğrulttu.

"Silahlarınızı hemen indirin ve sana gelince hemen özür dilesen iyi olur, Dwagd."

"Neden haklı olduğum konuda özür dileyecekmişim ki?''

''Bu yaptığım sadece bizlere değil, ırklarımıza da hakarettir. O yüzden hemen özür dile, anladın mı bizi?" diye bağırmaya başladılar.

"Özür dileyecek bir şey yapmadım, sadece hepinizin ne kadar korkak olduğunu söyledim, o kadar."

"Kraliçe Mirena, özür dilerim, ama benim bu toplantıyla işim bitmiştir. Drtau ırk benden ve ırkımdan özür dilemediği sürece, düşmanımız olacaklar. Bir daha hiçbir toplantıya katılmayacağım," dedi Laine ve toplantı alanını terk etti.

"Aynı şekilde ben de, bu yapılanı ırkıma bir hakaret olarak sayıyorum. Laine gibi, ben de hiçbir toplantıya katılmayacağım. Drtau ırkı aynı şekilde benim de düşmanım sayılacak," dedi Saoko ve toplantı alanını terk etti.

"Yaptığından memnun musun Dwagd? Senin yüzünden olanlara bak," dedim ve sen ise hala sırıtıyorsun. "Bana bak, hemen herkesten özür dile, yoksa seni kendi ellerimle öldürürüm ve buna kimse de karışamaz, anladın mı beni?"

"Peki, özür dilerim," dedi ve şimdi istediğiniz oldu sanırım.

"Laine ve Saoko ne olacak? Onlar oldukça güçlüler ve toplantıdan ayrıldılar," dedi Koxz. 'Yuad –Vücudu bulunduğu ortama göre renk değiştirir. 1 metre boyundadır. Büyük yeşil gözleri vardır. Ağzından ahtapotlar gibi vantuzları uzanır. Kafası sivri ve üzerinde solungaçlar vardır. Burnu vücuduna yapışıktır ve burun delikleri karada nefes almalarına olanak sağlayacak şekilde büyüktür. 4 ayak ve 4 el parmaklıdır.

"Ben onlarla konuşurum, merak etmeyin," dedim ve şimdi şu saldırı planı üzerinde konuşalım.

"Evet, öyle gidip de bodoslama dalamayız, öyle değil mi? Önce güzel bir plan yapmamız gerekiyor," dedi Rahko.

"Perla, hakkında bilgi sahibi olduğumuz yerleri göster hemen."

"Emredersiniz, kraliçem."

"Jukg, Wodny, Kıoyu, Trhyu ve Pyio. Bu beş üs bölgesi hakkında bilgi sahibi olduk ve bunlar dışında başka üsler de var ama nerede bulundukları ile ilgili bir bilgimiz yok. Kıoyu, Trhyu ve Pyio ile ilgili olarak ise, bu üç üs bölgesine yakın herhangi bir Arcas izi de yok. Yani saldırmak için en iyi konumda bulunanlar bunlar ve saldırı yapacağımız yerler olarak belirlendi."

"Kim tarafından belirlendi?" diye sordu Edrk.

"Bizzat benim tarafımdan Edrk bir sorun mu var?"

"Hayır, yok. Ama neden bu üç üs bölgesi, diğer ikisi neden bunlara dahil değil?"

"Araştırmalarımız sonucunda diğer ikisinin Arcas'a ait galaksilere yakın olduklarını belirledik. Onlara saldırmamız sonucunda Arcas ile karşılaşabiliriz ve bunun sonucunda da Evren'i ele geçirme planlarımız tamamen mahvolur," dedim.

"Tamam, ama diğer iki üsse saldırıp onları yok edersek Reinaz ittifakı, onları yok edenin Arcas olduğunu zanneder ve böylece onları birbirine düşürmüş olmaz mıyız?" dedi Jocelyn.

"Jocelyn haklı, bence diğer üçü yerine sadece bu ikisine saldırmak daha iyi bir fikir," dedi Exmg.

"Saçmalamayın, yıllardır Arcas bile o üslere saldırmıyor. O yüzden birden bire bunu yapmaları dikkat çeker ve bir şekilde bizlerden haberleri olursa bu onları bizlere çeker ve sonucunda uzun zamandır yaptığımız plan yerle bir olur. O yüzden Dwagd, sakın o iki üsse saldırmaya kalkma. Anladın mı beni? Eğer planın dışına çıkarsan, eve dönünce seni bizzat ben öldürürüm. Anladın mı beni?" dedim.

"Evet, kraliçe Mirena. Merak etme, dediğinizi yapacağım ve planınıza sadık kalacağım."

"Umalım da dediğin gibi yaparsın," dedi Poxm.

"Sorun mu var, Poxm?"

"Dwagd'ı hepimiz tanıyoruz ve bir şekilde planın dışına çıkacağını hepimiz biliyoruz. O yüzden bu konudan pek emin değilim."

"Merak etme, plana sadık kalacak. Aksi halde hem kendi ölümünü hem de ırkının ölümünü göz önüne almış olur."

"Irkımın bununla ne alakası var?" dedi.

"Yapacağın saçma bir hata hepimizin seni düşman olarak kabul etmesine neden olacak. Anladın mı beni? O yüzden planın dışına çıkmayı unut. Tabi ırkının yok edilmesi umurunda olmazsa, orası ayrı," dedim.

"Teknolojimiz oldukça gelişmiş durumda, biliyorsunuz. Ve hepiniz birleşseniz bile bizi yok edemezsiniz. O yüzden boş tehditleri bırakalım ve plan hakkında konuşmaya devam edelim."

"Seni burada değil, bizzat yaşadığın gezegene götürür ve orada infaz ederim. Ve o zaman görürsün, bakalım yenebilir miyim, yenemez miyim? Anladın mı beni?"

"Evet, anladım kraliçe Mirena."

"O zaman bir daha saygısızlık yapma."

"Dwagd haklı. Şu anki en önemli konumuz kusursuz bir plan yapmak," dedi Utr. Utr – Yeşil tenli 1 metre boyunda büyük siyah gözlü yüzü keskin ve burun delikleri yüzüne yapışıktır. Yaşadığı gezegen dolayısıyla sürekli nemli ve ıslak bir vücudu vardır. Kafası top gibi yuvarlaktır.

"Evet, öyle. O yüzden neler yapacağımıza ve tam olarak ne zaman saldıracağımıza karar vermeliyiz," dedi Dwagd.

"Bu senin sorunun, Dwagd. Ne zaman istersen saldırabilirsin, ama öncelikle bunun hemen olmaması gerekiyor. Ne olur, olmaz diye bizlerin de hazırlık yapması gerekiyor," dedim.

"Neden böyle bir hazırlığa ihtiyacımız var?" dedi Yoor. Muyca – Gri tenli 3 metre boyunda, kırmızı gözlü, burnu yüzüne yapışık, kafası oval şekilde ve 1 metre uzunluğunda kafasından uzanan bir çıkıntı vardır ve sonlara doğru sivri bir şekilde birleşir.

"Neden mi? Arcas bir şekilde bizlerden haberdar olursa, bizim bölgemize gelip bizi yok etmeye çalışacak. Bu yüzden hazırlık yapmamız lazım."

"Bana Arcas'tan uzak durmamı söylüyorsunuz ve şimdi de ne olur, olmaz Arcas saldırırsa hazırlıklı olmalıyız diye beni oyalıyorsunuz," dedi Dwagd.

"Sen ne öneriliyorsun peki?"

"Ne mi öneriyorum? Planınıza sadık kalacağım ve Arcas ile karşılaşırsam hemen o bölgeden ayrılacağım. Yani sizler sadece Evren'i ele geçirmek için yapacağımız saldırı için hazırlıklarınıza başlayın. Benim için bu yeterli, sonuçta tüm Evren'i istiyoruz ve bunun için hazırlıkların dikkatli bir şekilde ilerlemesi gerekiyor."

"Bir haftan var. Bu süre içinde hazırlıklarını tamamla ve saldırı için ayrıl. Bir şekilde Arcas ve Reinaz'ın bizlerden Lux ittifakından haberdar olmalarını engelle. Anladın mı beni?" dedim.

"Evet, merak etme. Söylediğin gibi olacak ve Reinaz bu saldırıların arkasında Arcas'ın olduğunu düşünecek."

"Bu iyi, ama benim kafam hala şu Vera'da. O bölgeye saldırdığımızda bizlerle savaşmaya başlarlarsa ne olacak?" dedi Koxz.

"Evet, bu konuda Koxz haklı."

"Ne mi yapacağız?"

"Evet, ne yapacağız?"

"Vera, Arcas tarafından yok edilmiş. O yüzden endişelenmeyin," dedim.

"Nasıl yani, koca bir ırk yok mu edilmiş? Bundan emin misiniz?"

"Evet, eminiz."

"Yine de hayatta kalanlar olabilir mi?"

"Vera'dan hayatta kalanlar olsa bile, savaştan sonra kendilerini toparlamaları imkânsız. Sonuçta savaşta en büyük dört mensubu öldürülmüş ve savaşı bu şekilde kaybetmişler."

"Sadece dört kişi ölünce mi savaşı kaybetmişler?" dedi Nyrm.

"Evet, öyle. Sonuçta kraliçeleri ve generalleri öldürülünce, tamamen yenilmişler."

"O zaman hayatta kalanlar olsa bile, onlardan korkmamıza gerek yok," dedi Utr.

"Evet, öyle. Sonuçta asla toparlanamayacaklar."

"Vera ile ilgili öğrendiklerimizi göstermemi ister misiniz, kraliçem?" dedi Perla.

"Evet, tüm bilgileri göstermen iyi olur," dedim.

"Hemen, kraliçem," dedi ve ilk olarak, "Vera Evren'de yaratılan ilk ırk...."

"Evren'de yaratılan ilk ırk benim..."

"Dwagd, kes sesini ve izle. Bir daha saçma sapan konuşma ve Perla sen devam et."

"Evren'de yaratılan ilk ırk oldukları biliniyor ve teknolojileri o kadar gelişmiş ki sadece güneşlerinin enerjisini değil, yaşadıkları galaksinin tüm enerjisini kullanabiliyorlarmış."

"Bu da ne demek oluyor? Bu mümkün değil. Henüz bizim bildiğimiz Evren'de böyle bir teknolojiye sahip kimse yok," dedi Axix.

"Evet, öyle. Araştırmalarımız bunu söylüyor, ama Vera böyle bir teknolojiye sahipmiş. Söylenene göre Arcas bile bu teknolojiye sahip değil. Bu yüzden Vera'dan geriye kalanlar varsa şuan ne durumdalar tam olarak bilmiyoruz," dedim.

"Evet, ama söylenenler doğruysa hepsi yok edilmiş."

"Bundan emin olamayız, Jocelyn," dedim.

"Nasıl emin değiliz? Söylediğiniz gibi tüm üyeleri yok edilmiş."

"Evet, hepsinin yok edildiği doğru ve bu onaylandı."

"Kim tarafından?" dedi Rahko.

"Arcas tarafından ve söylenene göre Vera asla savaşmaktan korkmazmış ve asla savaşlardan kaçmazmış. O yüzden yok edildikleri çok açık."

"O zaman yok olmuş bir ırktan korkmamıza gerek yok ve bu durumda Evren ile aramızda sadece Arcas kalıyor," dedi Dwagd.

"Reinaz'ı unutma."

"Onlarla işim bitince Reinaz tamamen bizim kontrolümüzde olacak. O yüzden onları sıkıntı etmeyin."

"Sen yine de dikkatli ol, anladın mı bizi?" dedi Arm.

"Sürekli aynı şeyi söylemekten bıkmadınız mı?"

"Senin aptalca bir şeyler yapacağını hepimiz biliyoruz. O yüzden sürekli hatırlatmak da sıkıntı yoktur."

"Aptalca bir şey yapmayacağım, söyledim ya. Sadece belirlediğimiz yerlere saldıracağım ve sonra da hemen geri döneceğim. Asıl saldırı için hazırlık yapmaya başlayacağım."

"Umalım da dediğin gibi yaparsın ve Arcas'tan uzak durursun."

"Tamam, o zaman hepimiz gidip hazırlıklarımıza başlayacağız ve Dwagd dönene kadar saldırı için her şey hazır olacak," dedim.

"Bu arada, kızlarınızı kaçırmaya çalışanlar ile ilgili son durum nedir, Kraliçe Mirena?" dedi Nyrm.

"Herhangi bir şey öğrenemedim, ama yine de araştırmaya devam ediyorum."

"Umarım bulursunuz, ama kızlarınızı kaçırmaya çalışanları yok etmeseydiniz," dedi Utr.

"O aptallar bunu hak ettiler. O yüzden de sıradaki kızlarımı kaçırmaya çalışanlar olacak," dedim ve hepsi çıktı.

&&&&&&&&

"İkiniz de içeri gelin."

"Kraliçe Mirena, görüşmeyeli uzun zaman oldu," dedi Dtru.

"Evet, öyle. Ve asıl konuya gelecek olursak, sizce Dwagd plana ne kadar sadık kalacak?"

"Dwagd ve plan, ikisini bir arada düşünemiyorum."

"Eğer Dwagd bu saldırı sonucunda ölürse neler olacağını tahmin edebiliyor musunuz?" dedim.

"Elbette ki, bu hepimizi tehlikeye atacak."

"Daha çok sizi. Aptallığı yüzünden Koud ve Mhab ırkları şimdiden sizleri düşman kabul etti."

"Biliyoruz ve onlarla en yakın zamanda görüşüp bu yanlış anlaşılmayı düzelteceğiz," dedi Dexr.

"Yanlış anlaşılma falan değildi. Dwagd hepimize hakaret etti ve bunun sorumluluğunu almalı da."

"Ne yapmamızı istiyorsunuz?"

"Dwagd'ı hepimiz tanıyoruz ve siz ikiniz onu kışkırtırsanız sadece belirlediğimiz yerlere değil, başka yerlere de saldırılar yapacaktır ve bu saldırılardan birisinde öldürülecektir," dedim.

"O bizim liderimiz, farkındasınız değil mi?" dedi Dtru.

"Elbette farkındayım, ama o aptal bunun farkında değil ve bugün yaptıkları bile kurduğumuz ittifakı anında dağıtma noktasına getirdi."

"Evet, toplantıyı izlerken bunu gördük ve bazen lider olduğunun farkına bile varamıyor."

"Bu umurumda değil, anladınız mı? İttifakımız da ki ırkların büyük çoğunluğu binlerce yıldır birbirleriyle savaşıyordu. Şimdi birlik olduk ve ben bunun dağılmasına izin vermeyeceğim," dedim.

"Ne yapacaksınız?" dedi Dexr.

"Siz yapacaksınız. Bu saldırılar için filonuzun yarısını yanında götürmek isteyecektir ve sizler buna karşı çıkacaksınız. Anladınız mı beni?"

"Ne kadar karşı çıksak da, onları yanında götürmek isteyecektir,'' dedi Dtru.

''Biliyorum, o yüzden yanında götüreceği herkesin onun tarafında olanlardan olmasını istiyorum."

"Onun tarafında olanlar mı? Ama bu imkânsız."

"Umurumda değil, anladınız mı? O aptal bir şekilde kendisini öldürtmeyi başaracaktır ve eğer geride onun tarafında olanlardan fazla kişi kalırsa hemen karşılık vermek isteyeceklerdir. Bu da yıllardır titizlikle yürüttüğümüz planın mahvolması anlamına gelir. Anladınız mı beni?" diye bağırdım.

"Evet, merak etmeyin."

"O halde, olur da ölmezse hiçbir sıkıntı çıkmaz. Ama ölürse, Dtru senin yeni lider olmanı istiyorum."

"Ben mi? Neden ben, Dexr benden daha iyi olmaz mı?"

"Hayır, o senin lider olmanı ileri sunacak ve sen de kabul edeceksin. Anladınız mı beni?"

"Evet, nasıl isterseniz, öyle olsun," dedi Dtru.

"Güzel, yeni lider olur olmaz ilk işin Laine ve Saoko ile konuşup onlardan özür dileyeceksin ve onlarla tekrar barışacaksınız."

"Siz neden onlarla konuşmuyorsunuz?"

"Bu liderinizin yaptığı hakaret ve sorumluluğu da sizlerin alması gerekiyor, anladınız mı beni? Ayrıca, o aptalın diğer liderleri tehdit ettiğini ve bu saldırı için hiçbirisinin gönüllü olmamasını istediğini de biliyorum. O yüzden Dwagd bir şekilde ortadan kalkacak, anladınız mı beni,'' diye bağırdım.

"Evet, merak etmeyin."

"Güzel, sizlere söylediğim gibi yapın," dedim ve çıkmalarını işaret ettim.

&&&&&&&&

"Kraliçem."

"Bir sorun mu var, Perla?"

"Evet, kraliçem, sizce Dwagd plana sadık kalacak mı?"

"Kalmayacağını sizde benim kadar iyi biliyorsun."

"Evet, kraliçem."

"Ne sormak istiyorsan sor, bakalım lafı dolaştırmana gerek yok," dedim.

"Şey, neden bizleri birleştiren kişi Dwagd gibi davranıyoruz anlamış değilim. Sonuçta işin büyük bir kısmını hatta tamamını büyük annem yaptı, ama sanki tüm işi Dwagd yapmış gibi kabul ediyorlar."

"Böylesi daha iyi, hem o aptal biraz olsun benden tüm sorumluluğu aldığı için mutluyum."

"Evet, bunu biliyorum kraliçem, ama benim merak ettiğim Arc..."

"Evren'in o bölümünde Arcas diye bir ırk yok ve burada olanın teknolojisi orta gelişmişlikte."

"Ama bize gösterdiğiniz holo..."

"Size ne gösterdiği mi unutmadım, merak etmeyin."

"O zaman siz demek istiyorsunuz ki..."

"Evet, öyle. O bölgedeki ırklardan birisi Arcas ismini kullanıyor ve bunu yapanda Reinaz ittifakı."

"O zaman toplantıda..."

"Neden mi gerçeği söylemedim. Sence Dwagd saldıracağı zaman o bölgedeki Arcas'ın gerçek olmadığını öğrenseydi ne yapardı?"

"Yıllardır yaptığımız planı unuturdu ve Reinaz bizlere savaş açardı," dedi Vita.

"Evet, öyle ve bir şekilde planımız daha devreye girmeden yerle bir olurdu."

"Ama bizim teknolojimiz..."

"Reinaz'ın teknolojisi, bizlerden çok üstün. Yani onlarla savaşsak bile bu savaşı kazanma ihtimalimiz yok."

"Anlıyorum. Bu yüzden herkesten Arcas ile ilgili gerçeği sakladınız ama neden bize anlattınız?"

"Sence, sizler benim biricik kızlarımsınız, bu yüzden sizden saklayacak bir şeyim yok."

"Ben senin üvey kızınım, daha doğrusu bir savaş alanında bulup da evlat edindiğin kızın anne."

"Ne olursa olsun, sen benim kızımsın Perla," dedim.

"Anne, bu zamana kadar gerçek ailem ile ilgili hiçbir soru sormadım, ama acaba..."

"Hangi ırktan olduğunu bilmiyorum. Sonuçta seni bulduğum gezegende hayatta kalan tek kişi sendin ve araştırmalarıma rağmen bir türlü bulamadım. Seni yanımda getirdim ve kendi kızım gibi büyüttüm. Benden sonra da yerime ablan geçecek ve sende onun yanında durup ona destek olacaksın.''

"Evet, kraliçem. Merak etmeyin."

"Benim güzel kızlarım, yakında benim zamanım dolacak ve siz başa geçeceksiniz. Eminim Vita benden daha iyi bir kraliçe olacaksın," dedim ve birlikte dışarı çıktık.

"Bir şey sormak istiyorum, anne," dedi Perla.

"Evet, sor bakalım."

"Babam nasıl biriydi acaba? Ona benziyor muyum?"

"Evet, saçların ve gözlerin tıpkı babana benziyor. Ama geriye kalan her şey, olduğu gibi, beni andırıyor. Bugün sana ne oldu, merak ettim. Normalde baban hakkında konuşmak dahi istemezdin, ama..."

"Sadece nasıl birisi olduğunu merak ettim."

"Babanla görevdeyken tanıştım ve onu kullanarak işimize yarayan pek çok bilgi öğrendim. Bugün bu bilgiler sayesinde Evren'i ele geçirmek için ilk adımı attık ve yakında Evren bizim olacak."

"Neden Evren'i ele geçirmek istiyoruz ki, anlamış değilim?" dedi Vita.

"Tüm bunları Perla için yapıyorum."

"Benim için mi? Ne demek istiyorsun?"

"Arcas babanı öldürdü ve Reinaz bu konuda hiçbir şey yapmadı. Onlara bunun bedelini ödeteceğim," dedim.

"Arcas babamı mı öldürdü?" dedi.

"Evet, öyle. Baban Reinaz'a ait üs bölgelerinden birinde liderdi ve Arcas saldırısı sonucunda öldürüldü. Reinaz yardım istenmesine rağmen yardıma cevap vermedi. Ben de seni alıp eve döndüm."

"Anlıyorum. Bu yüzden Arcas ve Reinaz ile ilgili pek çok bilgiye sahipsin."

"Elbette ki. Bu bilgilerin çoğunu babandan ve birkaç kişiden öğrendim. Şimdi de o bilgiler sayesinde Arcas'tan ve Reinaz'dan intikamımızı alacağız."

"Peki ya şu Vera. Onlar ne olacak sence? Gerçekten yok oldular mı?" diye sordu Vita.

"Kim bilir, ama bana kalırsa savaştan kurtulanlar var ve bir şekilde bir yerlerde tekrar karşımıza çıkacaklar."

"Çıkınca ne olacak peki? Onlar da düşman mı olacak?"

"Düşman mı? Hayır, onlar olur da hayattalarsa, bu savaşa girmeyi asla düşünmüyorum. O yüzden hemen ileri gelenler ile bir toplantı ayarla. Beş dakika içinde hepsini huzurumda istiyorum."

"Emredersiniz, kraliçem," dedi Vita ve yanımızdan ayrıldı, beş dakika sonra toplantıya başladık.

"Bir sorun mu var, kraliçem?" dedi Lizet.

"Biliyorsunuz, Lux ittifakı ile bir toplantı yaptık. Bu toplantıyı neden yaptığımızı hepiniz biliyorsunuz."

''Evet, kraliçem, Evren'i ele geçirmek için,'' dedi Angy.

''Doğru, Evren'i ele geçirmek için yaptığımız bir toplantıydı ve Evren ile aramızda oldukça güçlü bir ırk ve ittifak duruyor,'' dedim.

''Kraliçem, bir ırk derken ne deme....''

''Bunu sizden saklamamı annem istemişti ve biliyorsunuz ki yüz yıl kadar önce bölgemizden çıkıp Evren'in diğer bölgesine araştırma için gitmiştim ve orada Arcas ile ilgili bir gerçeği öğrendim.''

''Gerçek mi, kraliçem? Nasıl yani?'' dedi Olivera.

''Şöyle ki, Arcas'ı, biliyorsunuz ki bizim bölgemizde yaşıyor. Ancak bölgemizdeki diğer ırklar farklı bir Arcas daha olduğunu öğrendiler. Ancak bu gerçek değil; daha doğrusu, Arcas ismini kullananlar Reinaz ittifakı ve bu şekilde yaparak Evren'i kontrol etmek istiyorlar.''

''Bu saçmalık, kraliçem,'' dedi Caltha.

''Hayır, değil. O zaman bunu izleseniz iyi olur,'' dedim ve bir hologram açtım.

''... Arcas'ı biliyorsun. Sonuçta, sana onlarla ilgili her şeyi anlattık ve asıl anlatmadığım ise Arcas diye bir ırkın olmadığı, daha doğrusu bu ırkın geldiğin bölgedeki Lux ittifakınızdan olduğunu sen de benim kadar iyi biliyorsun. O yüzden hemen oradan ayrıl ve evine dön, prenses. Umarım uyarımı ciddiye alırsın. Ve son bir şey daha, sakın bu kolyeden ve anahtardan kimseye bahsetme. Unutmadan, Arcas ile ilgili gerçekten de Reinaz'dan kimseye bahsetme, sakın. Sonuçta, Reinaz, Arcas isminin arkasına saklanarak Evren'i ele geçirmek istiyor. O yüzden bundan kimseye bahsetme, sakın.'' ve hologramı kapattım.

''Kraliçem, o zaman neden diğerlerine gerçeği...''

''Dwagd eğer Arcas'ın gerçek olmadığını öğrenirse, yıllardır kurduğumuz planlar bir anda yok olup gider. O yüzden bu gerçeği kimseye bahsetmeyeceksiniz,'' dedim.

''Emredersiniz, kraliçem,'' dediler.

''Peki, kraliçem, şu bir ırk derken ne demek istediniz?''

''Kraliçemiz, Vera'dan dan bahsediyor,'' dedi Vita.

''Vera mı, prenses?''

''Evet, öyle.''

''Ama kraliçem, Vera yok edilmiş,'' dedi Yuliya.

''Bunu bilmiyoruz. Bu Reinaz'ın söylediği bir şey ve bana kalırsa bir şekilde Vera'dan kurtulanlar var ve şu an Evrende saklanıyorlar ve vakti gelince de tekrar ortaya çıkacaklardır.''

''Ortaya tekrar çıksalar bile bize herhangi bir tehdit olacaklarını zannetmiyorum, kraliçem,'' dedi Lizet.

''Bundan nasıl emin olabilirsin ki?''

''Öğrendikleriniz doğruysa, savaşta en önemli dört kişisi öldürülmüş ve bunlardan ikisi Evren'e canlı yayında öldürülmüş. Irktan geriye kalanlar olsa bile, onların ortaya çıkacaklarını düşünmüyorum. Çıksalar bile, bize tehdit olacaklarını zannetmiyorum, kraliçem.''

''Kim bilir, ama olur da ortaya çıkarlarsa, kurduğumuz Lux ittifakı ile ilişkimizi keseceğim ve bekleyeceğim.''

''Kraliçem, bunu iyi düşünün. Eğer böyle bir şey yaparsak, diğerleri bizi düşman olarak görecektir,'' dedi Lizet.

''Bunu biliyorum, ama hepinizin güvenliği benim için öncelikli.''

''Bunu biliyoruz, kraliçem, ama en azından bu konuda hemen karar vermeseniz ve biraz düşünseniz olmaz mı?'' dedi Perla.

''Peki, o zaman üç gün, üç gün sonra sizlere kararımı açıklayacağım,'' dedim ve herkes çıktı.

&&&&&&&&

''Kraliçem, bir karara vardınız mı? Sonuçta, bizlerden üç gün müsaade istemiştiniz ve üç gün doldu,'' dedi Lizet.

''Evet, karara vardım, ama...''

''Evet, kraliçem, bir sorun mu var?''

''Hepiniz Dwagd'ın ne kadar umursamaz olduğunu biliyorsunuz.''

''Evet, kraliçem, biliyoruz. Ve sizin de neden endişelendiğinizi anlıyoruz, ama siz de biliyorsunuz ki bir ittifak kurduk,'' dedi Caltha.

''Biliyorum, merak etmeyin. Ama beni asıl endişelendiren, Dwagd saldırıya geçtikten sonra bir şekilde Arcas ile de savaşmak isteyecektir. Ve bu da Arcas'ı, daha doğrusu Reinaz'ı bölgemize çekecektir.''

''Bize karşı bir şansları olur mu ki?'' dedi Vita.

''Elbette ki, onların teknolojisi şu an Evren'deki en ileri teknoloji ve Dwagd'ın yapacağı saçma bir hata, yaptığımız planları yerle bir edecek.''

''Kraliçem, Dwagd belirlediğimiz üsleri yok etmiş, ama...''

''Bu güzel. Gördüğünüz gibi, kraliçem endişelenecek bir şey...''

''Kes sesini ve sen devam et, ne oldu?''

''Reinaz'ı yöneten asıl liderin bulunduğu üsse saldırma kararı almış,'' dedi Caddy.

''O aptal, kendi başına her şeye karar verebileceğini mi zannediyor? Hemen onun dönüşe geçmesini istediğimi söyleyin. Aksi halde, bunun sonuçlarına katlanır,'' dedim.

''Emredersiniz, kraliçem.''

''Evet, kararımı duymak ister misiniz?''

''Kraliçem, benim merak ettiğim şu an gelen bilgilere göre verdiğiniz karar değil, üç gündür düşündüğünüz karar,'' dedi Lizet.

''Ben de, kraliçem, şu an aldığınız karar fevri bir karar olacak, o yüzden.''

''Peki, o zaman. Üç gün içinde düşündüm ve ittifaktan ayrılmama kararı aldım, fakat...''

''Dwagd'ın son yaptığından sonra bu karardan vazgeçtiniz, öyle değil mi, kraliçem?'' dedi Vita.

''Evet, öyle. O aptal Reinaz'ı da bize düşman etmekte kararlı ve ben bu savaşta ırkımı korumak zorundayım.''

''Sizleri anlıyoruz, kraliçem, ama...''

''Kraliçem, çok kötü bir şey oldu,'' diye bağırarak içeri girdi Caddy.

''Ne oldu, hemen söyle!''

''Dwagd, sahte Arcas ile savaşmaya başlamış ve Drtau şu an savaşını tüm ittifaka yayınlıyor.''

''Hemen gösterin şunu.''

''Oradan hemen çıkın, anlamıyor musun? Arcas'ın tam gücünü bilmiyoruz.

Gücü mü? Ana gemileri kaçtı ve geriye yalnızca birkaç tane küçük gemi bıraktılar ve ben bu korkakları bugün yok edeceğim ve eve zaferle döneceğim.

Bu da ne, neler oluyor?

Efendim, bu ana gemileri ve arkamızdan saldırmaya başladı ve tekrar yok oldu.

Bana onun nereden saldırdığını bul ve orasını hedef al.

Emredersiniz efendim, ama bu imkânsız. O gemi sürekli hareket halinde ve ışık hızından çıkıp saldırıyor ve tekrar ışık hızında yok oluyor.

Bana imkânsız deme ve onu bulup yok edin.

Emredersiniz efendim. Hangara kimliği belirsiz bir gemi indi efendim.

Onu canlı istiyorum, öldürmeyin. Onu ele geçirirsek, o gemi bizim kontrolümüze geçer.

Emredersiniz efendim.

Liderimizi duydunuz, onu canlı istedi, o yüzden yaralamak için saldırılar yapın, diye bağırdı sorumlu komutan ve saldırmaya başladılar.

Davetsiz misafirimiz, yerinden çıktı ve ona doğru yaklaşan askerlerle savaşmaya başladılar. Birkaç dakika içinde hangardaki tüm askerlerimizi öldürdü ve kontrol odasına doğru ilerlemeye başladı. Ana kontrol odasının önüne gelene kadar gemideki herkesi öldürdü ve geriye sadece kontrol odasındaki askerler kaldı.

Efendim, tüm filomuz yok edildi ve geriye sadece ana gemimiz kaldı.

Dwagd, sana oradan uzaklaşmanı söylemiştik ve sen bizi dinlemedin bile.

Kesin, sesinizi hemen. Şu an daha önemli bir meselem var.

Bundan daha önemli olan mesele neymiş bakalım?

Hayatta kalmak ve bağlantıyı kes."

"O aptal ne yaptı öyle, kahretsin,'' dedi Olivera.

''Anlaşılan verdiğim karar doğru bir karar oldu. Buna karşı olan var mı?" dedim.

"Hayır, kraliçem, yok. Hepimiz bu kararınızın arkasındayız," dediler.

"Kraliçem, tüm Evren'e bir mesaj yayınlanıyor.''

''Mesaj mı? Hemen gösterin şunu."

"Ben Vera ya da Kristal ırkı prensesi...''

''Vera mı?''

''Ama onlar yok edilmişlerdi, bu da ne demek oluyor?" dedi Angy.

"Kahretsin, Vera'nın yaşadığından şüpheleniyordum, ama gerçek olmamasını ummuştum. Şimdi onlar da bu savaştalar ve hiç kimsenin onlara karşı şansı yok."

"Ama kraliçem, bunlar hayatta kalanlar olabilirler," dedi Yuliya.

"Hayatta kalanlar mı?"

"Evet, kraliçem, savaştan kaçıp hayatta kalanlar."

"Hayır, savaştan kaçanlar değiller. Mesajın en sonuna gel," Balera dedim.

"Emredersiniz, kraliçem."

"İşte bu ikisi ve hemen Vera ile ilgili bilgileri göster. Gördüğünüz gibi, o ikisi savaşta öldürülen son kraliçe ve son general. Ama o kadın kendisinden kraliçe yerine prenses olarak bahsetti, yani tüm Vera hayatta gibi."

"Şimdi ne yapacağız, kraliçem?" dedi Perla.

"Hemen ittifak ile bir toplantı ayarlayın. Onlarla konuşacaklarım var."

"Emredersiniz, kraliçem," dedi Balera.

"Bizler kendi aramızda konuşurken, kraliçem, ittifaktan kimse görüşme taleplerimize karşılık vermiyor. Ne yapalım?"

Onlara şu mesajı ilet: ''On dakika içinde toplantı çağrıma uyup katılmazlarsa, kurulan ittifak ile bağımı tamamen koparacağım. Hiçbir şekilde onlarla bu savaşta yer almayacağım, savaşı tarafsız olarak izleyeceğim ve olur da birisi yardım için bana gelirse, onunla hiçbir şekilde görüşmeyeceğim.''

''Emredersiniz, kraliçem," dedi Caddy ve çıktı.

"Bana hemen mesajı tekrar aç ve en son kısmını göster."

"Emredersiniz, kraliçem," dedi Balera ve mesajın sonunu açtı. "İşte bu ikisi..." dedim, "Bu ikisi, ama bu mümkün değil."

"Kraliçem, bir sorun mu var?" dedi Lizet.

"Evet, var," dedim ve bilekliğimdeki hologramı çalıştırdım. "Bu mümkün değil. Bunca zaman gerçekten hayattalarmış. O zaman hologramdaki resimleri görünce, hep son Vera generali dikkatimi çekmişti. Şimdi anlıyorum ki o..."

"Kraliçem, özür dilerim ama..."

"Evet, ne cevap verdiler?"

"Kraliçem, sadece lider Laine ve lider Saoko cevap verdiler.''

''Diğerleri..."

"Onlar herhangi bir cevap vermediler.''

''Bana hemen Laine ve Saoko'yu bağlayın."

"Emredersiniz, kraliçem," dediler ve bir dakika sonra toplantıdaydık.

"Kraliçe Mirena, anlaşılan diğerleri çağrınıza cevap vermiyor,'' dedi Laine.

''Evet, öyle Vera ortaya çıktı, ne yapacaksınız?" dedim.

"Siz ne yapacaksınız peki?" dedi Saoko.

"Ben ittifaktan ayrılma kararı aldım. Sizin de bunu yapmanız iyi olur."

"Buna tek başımıza karar veremeyiz. Sonuçta ırklarımızın ileri gelenleri."

"Anlıyorum, ama şunu unutmayın. Dwagd'ı ve beraberinde gidenleri öldüren sadece tek bir gemiydi."

"Evet, ittifak yayınından izledik."

"O zaman ittifaktan ayrılsanız iyi olur," dedim ve bağlantıyı kestik.

"Hemen diğer liderlere mesaj gönderin ve ittifaktan ayrılma kararı aldığımı söyleyin."

"Emredersiniz, kraliçem," dediler ve mesajı gönderdiler.

Yald Galaksisi, Laine ve Koud Irkı

''Kraliçe Mirena ne istiyormuş, kraliçem?" dedi Gorm.

"Vera'nın ortaya çıkmasından sonra ittifaktan ayrılma kararı aldığını söyledi ve bize de bunu yapmamız yönünde uyarıda bulundu," dedim.

"Kraliçenin bu yaptığından sonra..."

"Ona karşı şansımız yok biliyorsunuz. Ayrıca Dwagd ve beraberinde gidenlerin başına ne geldiğini gördünüz."

"Yani bizler de mi ittifaktan çıkacağız?" diye sordu Larn.

"Buna ben tek başıma karar veremem. Sizlerin de kararı gerekli,'' dedim.

''İttifakta kalmak en iyisi olur."

"Saçmalamayın. Savaşı gördük ve sadece tek bir gemi Drtau'nun filosunun yarısını yok etti. Eğer tüm filo orada olsaydı, sonuç yine değişmeyecekti," dedi Gorm.

"Bundan nasıl emin olabilirsin?"

"Dwagd'a oradan çekilmesi söylenince verdiği cevabı duydunuz, değil mi?"

"Evet, sadece tek bir gemileri kaldı ve ana gemileri kaçtı,'' dedi.

"Evet, ama sence nasıl bir aptal tek bir küçük gemiyle koca bir filoya karşı koyabilirdi ki?''

''Her neyse, kararınız nedir?"

...........

"O zaman oylama yapmamız gerekecek," dedim.

"Sanırım öyle, kraliçem."

"Pekâlâ, ittifaktan ayrılalım diyenler?"

"Kraliçem, siz dâhil beş kişi," dedi Larn.

"Anlıyorum. O zaman geriye kalanlar yedi kişi. İttifakta kalalım diyor, öyle mi?"

"Evet, kraliçem."

"Pekâlâ, o zaman ittifakta kalmaya devam edeceğiz. Ama yine de dikkatli olmamız gerekiyor ve olur da Vera gemisi bölgemize gelirse, ona karşı kimseyi göndermeyeceğim," dedim.

"Emredersiniz, kraliçem," dediler ve çıktılar.

"Efendim, lider Saoko, sizinle görüşmek istiyor," dedi Ladf.

"Hemen bağlayın.''

''Emred..."

"Sorun nedir, Saoko?"

"Kraliçenin söylediği ile ilgili olarak ne karar verdiniz?"

"Irkın önde gelenlerinden çoğu ittifakta kalmaya karar verdi. Peki, siz..."

Pdal Galaksisi, Saoko ve Mhab Irkı

"Mirena ne istiyormuş, kraliçem?" dedi Motax.

"Kraliçe Mirena."

"Bizim tek kraliçemiz sizsiniz."

"Her neyse, Vera'nın ortaya çıkmasından sonra ittifaktan ayrılma kararı aldığını söyledi ve bize de bu yönde uyarıda bulundu,'' dedim.

''Bu yaptığından sonra diğerleri onu düşman kabul edeceklerdir," dedi Korm.

"Evet, ama ona karşı gelmeye güçleri yetmez, biliyorsunuz."

"Kraliçem, ittifaktan çıkacak mıyız?" diye sordu Akoa.

"Buna tek başıma karar veremem, o yüzden toplandık."

"O zaman ittifakta kalalım, en iyisi bu olur."

"Evet, ama şu Vera'nın planlarımızdan haberi oldu. Onu ne yapacağız? Yani, Arcas ile işi bitince sıra bizim ittifakımıza mı gelecek?" dedi Motax.

"Sanırım öyle, ama asıl mesele mesajda söylenenler. Belki o bölgede kısa zamanda bazı olaylar olmuştur."

"O konuyu boş verin. Şimdi ittifak ile ilgili ne yapacağız?" dedim.

"İttifakta kalmamız gerekiyor. Eğer çıkarsak, diğerleri bizi düşman..."

"Diğerlerinin de şu an bu konuda konuşmadıklarını nereden..."

"Sadece Laine ve ben, kraliçenin çağrısına cevap verdik."

"O zaman diğerleri hala ittifakta ve bizim de kalmamız gerekiyor, kraliçem," dedi Akoa.

"O zaman karar verirdi. Bana hemen Laine'yi bağlayın."

"Emredersiniz, kraliçem," dedi Soxx ve bir dakika sonra Laine ile görüşüyordum.

"Sorun nedir, Saoko?" dedi Laine.

"Kraliçenin söylediği ile ilgili olarak ne karar verdiniz?" dedim.

"Irkın önde gelenlerinden çoğu ittifakta kalmaya karar verdi. Peki, siz ne karar verdiniz?"

"Bizde aynı şekilde ittifakta kalma kararı aldık, ama doğru yapıp yapmadığımızı zaman gösterecek. Ben o Vera gemisi bölgemize gelirse onunla savaşmama kararı aldım; en azından ırkımı bu şekilde koruma altına almış oldum.''

''Bende aynısını yapacağım. Bu arada diğerleri ile ilgili..."

"Hayır, herhangi bir haber yok ve çağrılara liderler değil, ileri gelenleri cevap veriyor.''

''Anlaşılan, onlar da kendi aralarında bu konuyu konuşuyorlar gibi ve bana kalırsa, onlar ittifaktan çıkmayacaklar. Eğer çıkmak isteselerdi, kraliçenin çağrısına çoktan cevap vermiş olurlardı," dedi Laine.

"Sanırım haklısın."

"Efendim, kraliçe Mirena ne karar verdiğimizi merak ediyormuş..."

...........

"Kraliçe Mirena."

"Evet, ne karar verdiniz?" diye sordu.

"İleri gelenler ile konuştuk ve ittifakta kalma kararı verildi," dedim.

"Anlıyorum, ama en azından o gemi buraya gelecek; bunu biliyorsunuz ve gelirse onunla savaşmaya falan çalışmayın, olur mu?" dedi kraliçe Mirena.

"Bunu biz de düşündük, merak etmeyin," dedi Laine.

"Bu arada diğerleri ile hala bağlantı falan?"

"Hayır, görüşme talebime hala cevap vermiyorlar."

"Belki ittifaktan çıkmak istiyorlardır ve sizin onları zorla ittifakta tutmak isteyebileceğinizi falan..."

"İttifaktan ayrıldığıma dair mesaj gönderdim her birisine.''

''Yine de cevap vermemeleri,'' dedim.

''Artık umurumda değil, ama en azından siz ikiniz dikkatli olun ve Drtau ırkına dikkat edin."

"Drtau mu? Neden, Kraliçe Mirena?"

"Artık ittifakta değilim ve ittifakın başına onlar geçti. Yani bir şekilde bölgedeki tüm ittifakı savaşa sokmaya çalışacaklar,'' dedi.

''Uyarınız için teşekkürler," dedik ve bağlantıyı kestik.

''Şimdi ne yapıyoruz, Laine?''

"Kraliçe Mirena haklı. İttifak artık Drtau'nun kontrolünde."

''Evet, öyle.''

"Şimdilik yapacağımız tek şey beklemek..."

"Hemen ittifaka haber verin ve ittifakta yer almaya devam edeceğimiz iletin. Neden uzun sürdüğü sorulursa, kraliçemizin ve önde gelenleri bu konuda uzunca bir tartışma yaptılar şeklinde iletin."

"Emredersiniz, kraliçem," dediler ve ikimiz de bağlantılarımızı kestik.

Bu sırada başka bir yerde

"Dwagd öldü ve kraliçe ittifaktan ayrılma kararı aldı. İttifak artık bizim kontrolümüzde," dedi Rofs.

''Evet, ama karşımızda kim olduğunu unutmamak gerek,'' dedim.

"O zaman ne yapacağız?" dedi Dexr..

"İttifaktaki herkes ile iletişime geçin hemen."

"Geçtik, efendim ve çağrımıza sadece Mirena, Laine ve Saoko cevap vermediler," dedi Yufj.

"Efendim?"

"Ne var? Şu an toplantıdayız."

"Laine ve Saoko, ittifakta yer alacaklarını ve..."

"Neden geç cevap vermişler?" dedi Rofs.

"İleri gelenleri ile bu konuda görüşmüşler. Sonuçta, Mirena artık ittifakımızın lideri değil, bu yüzden..."

"Her neyse, on dakika sonra tüm herkesle toplantı ayarlayın."

"Emredersiniz, efendim," dediler ve on dakika sonra Mirena dışındaki tüm liderler toplantıda yer aldı.

"Pekâlâ, kraliçe korktu ve ittifaktan ayrıldı. Artık ittifak lideri Dtru,'' dedi Remx.

''Bizi sadece bunun için toplamadınız, değil mi?" dedi Axix.

"Hayır, şimdi ne yapacağız, onu konuşmalıyız," dedim.

"Kraliçe bir konuda haklı, Vera ortaya çıktı ve onlara karşı şansımız yok," dedi Laine.

"Onları yok edebiliriz."

"Rofs, saçmalama. Dwagd, ittifak yayını açtı ve tek bir gemi saldırı için giden tüm filonuzu yok etti ve..."

"Evet, biliyoruz. Merak etme," dedi Rofs.

"Her neyse, ittifak bir arada kalmaya devam edecek, ama planlarımız biraz aksayacak," dedim.

"Aksayacak mı? Ne demek istiyorsun?" dedi Saoko.

"Şöyle ki, Vera ortaya çıktı. O yüzden şimdilik bekleyeceğiz ve zamanı gelince..."

"Bu süre içinde Vera bölgemize gelirse?" dedi Nyrm.

"Evet, Dwagd'ın aptallığı yüzünden ittifakımız ortaya çıktı ve orasıyla işi bitince sıra bize de gelecektir," dedi Nycc.

"Onlar buraya gelmeden biz oraya saldıracağız, merak etmeyin," dedim.

"Sanırım hazırlıklara başlamamız gerekiyor," dedi Rahko.

"Evet, öyle," dedim ve herkes bağlantıları kestiler.

"Kraliçenin korktuğu oldu sonunda," dedi Dexr.

"Şimdi ne yapacağız?"

"İttifak artık bizim kontrolümüzde," dedi Rofs.

"Evet, öyle ve kral da benim. Bunu unutmasan iyi olur, anladın mı beni?" dedim ve şimdilik ittifakta yer alıyoruz, ama bir şekilde o gemi bölgemize gelirse ittifaktan ayrılmamız gerekebilir.

"Saçmalamayın," diye bağırmaya başladılar etrafımdakiler.

"Sessiz olun," dedim ve hepsine çıkmalarını söyledim.

 

Bölüm İçinde Geçen Bazı Kelimeler Hakkında Bilgiler:

Caddy: Aydınlatıcı, parlayan, parlayan

 

 

Loading...
0%