Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23.Bölüm-Dwagd

@shinoluna

Biraz geçmişe...

Bu konuda oldukça ciddiyim ve sizler de son toplantıda konuşulanları duydunuz. Artık saldırıya geçiyoruz ve araştırmalarımıza göre saldıracağımız yerler bile belirlendi. Bunun için gerekli hazırlıklara çoktan başladık. Hazırlıklar biter bitmez, benim liderliğimde filomuzun bir kısmı ile saldırıya geçeceğim ve Evren bizim olacak. Bu süreçte karşıma kim çıkarsa çıksın, onu öldürmekten asla vazgeçmeyeceğim.'

''Dwagd, biraz sakin ol ve iyice düşün. Saldırı yerleri belirlendi, ama şu da var ki saldırı yapacağımız yerler oldukça güçlü bir ittifaka ait ve onlara saldırırsak bize savaş açmak zorunda kalırlar,'' dedi Dtru.

"Sen neyden bahsediyorsun, Dtru? Arcas'ı unuttun galiba. Biz saldırıp onların üslerini yok edeceğiz, ama onlar bu saldırıların Arcas'tan geldiğini zannedecekler ve en sonunda en büyük ve güçlü saldırımızı yapınca her şey için geç kaldıklarını anlayacaklar.''

''Peki ya şu Arcas denilen ırk bizlere de saldırmaya kalkarsa ve üstelik araştırmalarımız doğruysa, saldıracağımız ittifak bile onların yüksek rütbelilerinden çekiniyormuş," dedi Dexr.

"Dtru ve Dexr haklı, Dwagd. Bu saldırılar sonucunda Arcas, bizimle de savaşmaya başlayacaktır. O yüzden bundan hemen vazgeçmemiz lazım," dedi Karm.

"Saçmalamayın. Toplantıda saldırıyı ben üstlendim ve saldırmak konusunda ciddiyim. Ne yaparsanız yapın, beni asla durduramazsınız. Tek bir şey dışında beni durdurma yolunuz yok, o da beni öldürmek," dedim.

"Saçmalama, seni öldürmek mi? Şu an bölgemiz, senin sayende savaşmayı bıraktı ve birlikte gelişmeye başladık. Seni öldürmek, bizi tekrar eski halimize döndürür,'' dedi Eum.

''Evet, Eum bu konuda haklı, o yüzden bu konudan vazgeç. Üstelik saldırırken Arcas ile karşı karşıya gelme ihtimalin ve savaşıp öldürülme ihtimalin var. O yüzden bu konuyu bir kez daha oturup düzgünce konuşalım ve düzgün bir plan yapalım," dedi Rofs.

"Arcas neyse de başka birisi daha var o bölgede ki en güçlü ırk olduğunu sizler de biliyorsunuz," dedi Mrx..

"Vera'dan mı bahsediyorsun? Kraliçe Mirena'nın araştırmaları sonucunda, Arcas tarafından üç bin yıl önce yok edildiklerini öğrendik. Yani olmayan birilerinden korkacak değilim," dedim.

"Yok, edildiklerini nereden biliyoruz? Belki yaşayanlar vardır, sonuçta bir şekilde yaşayan canlıların zihinlerini kontrol ediyorlarmış," dedi Qsf.

"Saçmalama, Qsf. O bölge ile ilgili tüm araştırmaları yaptık. Ayrıca bunu bizler bile başaramadık; başkaları nasıl başaracak? Ayrıca o bölgede yaşayanlar, bizlere 'keşfedilmemiş bölge' diyorlar. Hâlbuki hepimiz aynı Evrende yaşıyoruz, ama o aptallar bizlerden keşfedilmemiş bölgeler olarak bahsediyorlar."

Konuyu dağıtmaya çalışmayın, sakın. Hala saldırı konusunda kararlıyım ve bundan vazgeçmeye niyetim de yoktur. O yüzden bu toplantı burada bitmiştir, dedim ve Dtru ile Dexr dışında ki herkes çıktı.

"Bu konudan asla vazgeçmeyeceksin değil mi, Dwagd?" dedi Dtru.

"Evet, öyle vazgeçmeye niyetim yok ve yakında Evren bizim olacak, merak etmeyin."

"Sen bir şey söylemeyecek misin, Dexr?"

"Ne söylememi bekliyorsun ki kral sensin ve bizler senin kararlarına uymak zorundayız. Ama şunu da sakın unutma, bu saldırı için neredeyse filomuzun yarısını yanında götüreceksin ve bu bizleri oldukça fazla tehlikeye atacak. Özellikle de Arcas ile karşılaşıp onlarla savaşırsan, seninle gidenlerin hepsi buna, sende dâhil öleceksiniz," dedi.

"Arcas ile karşılaşmamız imkânsız, özellikle seçtiğimiz üsler ile Arcas arasında oldukça fazla mesafe var. Yani Arcas ile karşılaşmayacağız, merak etmeyin."

"Bundan nasıl emin olabilirsin ki? Arcas tüm Evreni tehdit ediyor, yani saldıracağın yerlerin yakınında olabilirler," dedi Dtru.

"Dtru, beni Arcas ile korkutmaya kalkma sakın, anladın mı? Ayrıca saldıracağım ve hemen geri çekileceğim. Sonrasında diğer üslere saldırmak için tekrar ayrılacağım. Yani boşuna korkmayın. Hem saldıracağım üslerin yerlerini çoktan belirledik bile ve sizlere de göstermek istiyorum."

Kıoyu, Trhyu ve Pyio. Bu üç üssün bulunduğu galaksilerin yakınlarında hiçbir şekilde Arcas ile ilgili hiçbir şey yok. Bu sayede kimse zarar görmeden işimizi halledip eve geri döneceğiz.

''Peki, dediğin gibi olsun. Ama yine de Arcas gemilerine rastlarsan hemen oradan uzaklaşın ve eve hemen dönüşe geçin."

"Merak etmeyin, hiçbir sorun çıkmayacak," dedim ve ikisi de çıktı.

İki gün sonra hazırlıklarımız bitti ve Stıw galaksisinden ayrılıp saldıracağımız üslere gitmek üzere ayrıldık. Yol üzerinde kendimizi açığa çıkaracak herhangi bir saldırıda bulunmadan saldıracağımız üslere ilerledik. Üç kola ayrılıp üç üsse de aynı anda saldırarak neler olduğunu anlamalarına engel olacaktık. Böylece saldıranların Arcas olduğunu düşüneceklerdi ve biz de yavaş yavaş amacımıza ulaşacaktık.

''Omr ve Eum, siz ikiniz Trhyu üssüne; Karm ve Qsf, siz ise Pyio üs bölgelerine saldıracaksınız. Ben de Kıoyu üs bölgesine saldıracağım ve unutmayın, en önemli nokta üç saldırının da aynı anda olması. Bu yüzden sürekli iletişim halinde kalacağız, anlaşıldı mı?"

"Evet, kral Dwagd, merak etmeyin," dediler ve hepimiz ayrıldık.''

Ben Kıoyu üssüne doğru ilerlemeye devam ettim. Üsse ilerlerken herhangi bir düşman gemisi ile karşılaşmadık ve her şey oldukça sakin görünüyordu.

"Bu da ne böyle, bu bölgede ne olmuş?" dedi Omr.

"Omr ve Eum, sorun nedir, hemen cevap verin."

"Efendim, bu bölge tamamen yok edilmiş. Bunu yapabilecek sadece Arcas var. Ama şu ana kadar onların herhangi bir gemisi ile karşılaşmadık ve sorunsuzca saldırı noktasına doğru ilerliyoruz," dedi Eum.

"Anlaşıldı, herhangi bir terslikte hemen bilgi verin."

"Emredersiniz."

"Hepiniz bunu görmelisiniz."

"Neler oluyor Karm, Qsf yoksa Arcas ile mi karşılaştınız?"

"Hayır, ama saldırı noktasına giderken geçtiğimiz galaksi tamamen yok edilmiş. Ve şuna bakın, bu."

"Bize güneşi mi göstermek istiyorsunuz?" dedim.

"Hayır, bu bir gezegen ve güneş gibi yanıyor," dedi Karm.

"Gezegen mi?"

"Evet, efendim. Ve galaksi de şimdiye kadar herhangi bir canlı yaşamına da rastlamadık. Arcas tüm bu galaksiyi yok etmiş."

"Anlaşıldı, dikkatli bir şekilde ilerleyin ve herhangi bir terslikte anında haber verin."

"Emredersiniz," dedi Qsf.

"Efendim, üsse yaklaştık ve sizden saldırı için emir bekliyoruz," dedi Dkra.

"Henüz Karm ve Qsf ulaşmadılar. Onları bekleyeceğiz, o yüzden saldırıdan sonra buluşma noktası olarak ise üç galaksiye en yakın olan şu galaksi, adı her neyse işte orada buluşacağız. O yüzden o üsleri tamamen yok edin ve bu bölgede biraz daha eğlenelim," dedim.

"Kral Dwagd, üsse yaklaştık ve saldırı için emrinizi bekliyoruz," dedi Karm.

"Hazırlıklarınız ne durumda?"

"Her şey hazır, siz emri verdiğiniz anda saldırıya geçeceğiz," dedi Eum.

"Tamam o zaman, saldırın ve üsleri yok edin."

"Emredersiniz."

Kıoyu üssünde herhangi bir karşı koyma ile karşılaşmadık. Zaten bizlerden haberleri yoktu, o yüzden hemen işimizi bitirdik ve buluşma noktasına doğru yola çıktık.

&&&&&&&&

Omr ve Eum, siz ikiniz Trhyu üssüne; Karm ve Qsf, siz ise Pyio üs bölgelerine saldıracaksınız. Ve ben de Kıoyu üs bölgesine saldıracağım. Unutmayın, en önemli nokta üç saldırının da aynı anda olması. Bu yüzden sürekli iletişim halinde kalacağız, anlaşıldı mı?

"Evet, efendim," dedik ve Trhyu üssüne saldırmak üzere ayrıldık.

Kral Dwagd'ın söylediği gibi kendimizi belli etmeyecek şekilde ilerledik. Trhyu üssüne giderken geçtiğimiz galakside pek çok yerin yok edildiğini fark ettik. Anlaşılan Arcas burayı çoktan yok etmiş diye konuşuyorduk ve dikkatli bir şekilde ilerlemeyi sürdürdük. Trhyu'ya yaklaşınca kral Dwagd ile iletişime geçtik ve saldırı için hazırlıklara başladık.

Karm ve Qsf henüz ulaşmadıkları için onları bekledik. Bu sırada buluşma noktası olarak üç galaksiye oldukça yakın olan bir noktayı belirledik ve bu sürede Karm ve Qsf da hedeflerine ulaştılar.

Kralımız saldırı emrini verdi. Üste herhangi bir karşı koyma ile karşılaşmadan işimizi hallettik ve buluşma noktasına doğru harekete geçtik.

&&&&&&&&

Omr ve Eum, siz ikiniz Trhyu üssüne; Karm ve Qsf, siz ise Pyio üs bölgelerine saldıracaksınız. Ve ben de Kıoyu üs bölgesine saldıracağım. Unutmayın, en önemli nokta üç saldırının da aynı anda olması. Bu yüzden sürekli iletişim halinde kalacağız, anlaşıldı mı?

"Evet, efendim. Merak etmeyin," dedik ve Pyio üssüne gitmek üzere ayrıldık.

En uzakta bulunan saldırı noktası bize ait olduğu için diğerlerine göre ulaşmamız biraz daha zaman aldı. Bu süre zarfında saldırıdan hemen sonra buluşacağımız yerle ilgili bilgi aldık ve saldırıdan hemen sonra buluşma noktasına hareket edecektik.

"Burası nasıl bir galaksi anlamış değilim, şuna baksana, her yer yok edilmiş," dedim.

"Evet, öyle. Anlaşılan Arcas buraları yok etmiş. Umalım da yakınlarda olmasınlar, yoksa bizlerin de kurtulma şansı olmaz ve yok ediliriz," dedi Qsf.

"Evet, öyle."

"Efendim, galakside herhangi bir canlı yaşamına rastlanmadı ve pek çok gezegende yok edilmiş," dedi Pwa.

"Gezegenler mi yok mu edilmiş? Nasıl yani?" dedim.

"Görüntüyü ekrana aktarıyorum."

"Bana neden güneşi gösteriyorsun?"

"Efendim, bu güneş değil, bir gezegen."

"Bu da ne demek, bir gezegen nasıl güneş gibi yanabilir ki?"

"Bilmiyorum, ama şu Arcas oldukça güçlü bir düşmana benziyor. Ve Evren ile bizim önümüzde duranlar sadece onlar kalacaklar. Evren için savaşmamız gerekecek gibi duruyor," dedi Qsf.

"Evet, öyle gözüküyor," dedim.

"Efendim, saldıracağımız üsse ulaştık," dedi Pwa.

"Kral Dwagd, saldırı noktasına ulaştık. Emirlerinizi bekliyoruz."

Saldırı emri gelince üsse saldırdık. Ufak da olsa karşı koyma ile karşılaştık özellikle saldırı yaptığımız sırada birkaç gemi üsse yaklaşıyordu ve bize saldırdılar. Ama hemen onları da üsse yaptığımız gibi yok ettik ve buluşma noktasına doğru yola çıktık.

&&&&&&&&

"Tüm filo tekrar bir araya geldi ve herhangi bir kaybımız yoktu."

"Şimdi ne yapıyoruz, efendim?" dedi Karm.

"Başka üslere de saldıracağız. Buradan ayrılmadan önce Reinaz mıdır nedir, onlara oldukça fazla zarar vereceğiz," dedim ve yeni saldırı noktalarını belirlemeye başladık.

"Efendim, şu an Krtah adındaki galakside bulunuyoruz," dedi Dkra.

"Bundan emin miyiz?"

"Evet, efendim. Sağ olarak yakaladığımız esir bize söyledi ve ittifaka ait en güçlü yeri ve liderlerinin nerede bulunduğunu da öğrendik."

"Tamam, o zaman saldırı yerimiz belli oldu."

&&&&&&&&

"Dwagd, cevap ver, saldırılar ne oldu?"

"Dtru, saldırılar oldukça iyi geçti ve sen sormadan söyleyeyim, herhangi bir kaybımız olmadı."

"Hemen geri dönün, anladınız mı?"

"Ben kralınızım ve bir daha bana emir vermeye kalkma. Yoksa gelince seni kendi ellerimle öldürürüm," dedim.

"Saldırılardan sonra oyalanmadan döneceğini söylemiştin. Şimdi hemen dönüşe geçin," dedi.

"Hayır, son bir saldırı daha yapacağız. Şu ittifakı yok edeceğiz. Liderlerinin bulunduğu üssü bulduk. Orayı da yok edince Evren'i ele geçirmek için önümüzde herhangi bir eng..."

"Arcas'ı unutuyorsun galiba. İttifak bile onlara karşı zor dururken, bizler nasıl duracağız peki?" dedi Mrx.

"Merak etme. İttifakın liderlerini öldürünce hepsi bizlerin kontrolüne geçecek. Birleşip Arcas mıdır nedir, onları yok edeceğiz."

"Umurumda değil, saldırıyı iptal et ve hemen dönüşe geçin," dedi Dtru.

"Kapat şunu."

"Emredersiniz, efendim."

"Hayır, saçmala...."

"Aptal Dtru, sence bu kadar ilerlemişken artık geri adım atar mıyım? Ayrıca şu yakaladığımız askeri yanıma getirin."

"Emredersiniz, efendim," dediler ve askeri almak için odadan çıktılar. Birkaç dakika sonra esir ile birlikte geri döndüler.

"Yaşamak istiyorsun, değil mi?" dedim.

"Evet, elbette ki istiyorum."

"O zaman sana soracağım sorulara doğru cevap verirsen, seni serbest bırakacağım. Ama olur da cevap vermez ya da yalan söylersen, seni hemen yok ederim. Anladın mı?"

"Evet."

"Peki, o zaman ilk olarak ismin ve şu an hangi galaksideyiz?"

"Adım Kyqa ve şuan Krtah galaksisindeyiz."

"İttifakınızın toplam kaç lideri ve üssü var?"

"Toplam on ana lider ve her liderin kendisine ait ana üssü, bu üslere bağlı binlerce ara üs var.''

''Artık yedi ana lideriniz ve ana üssünüz kaldı, üçünü yok ettik," dedi Karm.

"Şimdi bana ana liderlerinizin yerlerini söyleyeceksin. Özellikle, ittifakınızı yönetenin bulunduğu yeri istiyorum."

"Trgıu galaksisinde bulunan Yıjol ana üssü lider Yukar tarafından yönetiliyor. Bu, ittifakın en korunaklı üslerinden birisi ve Arcas bile oraya saldırmaya korkar. Yani sizlerin hiç şansı yoktur," dedi.

"Hemen bana şu üssün bulunduğu galaksiyi bul."

"Emredersiniz, efendim," dedi Romx ve araştırmaya başladı.

"Orasını bulmak sizler için hiç kolay olmayacak, özellikle de keşfedilmemiş bölgeden gelen sizler için."

"Bunu boğazından tuttum ve yaşamak istiyorsan bana o galaksinin yerini göstersen iyi olur."

"Elleriyle kendisini kurtarmaya çalışırken bunu yere bıraktım. Şimdi göster şu galaksiyi," dedim.

"İşte burası Evren'in sapa bir noktasında."

"O zaman şimdi seni serbest bırakabiliriz," dedim ve kafasına ateş edip öldürdüm.

"Efendim, bırakacağınızı söylemiştiniz," dedi Dkra.

"Bıraktım ya işte.''

''Ama onu öldürdünüz."

"Kes sesini ve hemen o galaksiye gidiyoruz, tüm filoya koordinatları gönder."

"Efendim, oraya ulaşmamız oldukça uzun sürecek."

"Ne kadar?"

"Yaklaşık iki saat kadar, efendim," dedi Romx.

"Umurumda değil, sana ne söylediysem onu yap."

"Emredersiniz, efendim. Tüm filonun dikkatine, sizlere gönderdiğim koordinata doğru yola çıkıyoruz."

"Emredersiniz, emredersiniz...."

Tüm filo üs bölgesine doğru harekete geçti. İlerlerken gördüklerimizden Arcas'ın geniş bir saldırı yaptığını ve saldırdığı tüm galaksileri yok edip her güneş sisteminden bir gezegeni yaktığını gördük.

"Bu biraz garip," dedi Karm.

"Garip olan ne?"

"Geçtiğimiz tüm galaksilerdeki yaşamlar yok edilmiş ve her sistemden bir gezegen yanıyor, diğer gezegenler olduğu gibi duruyor."

"Anlaşılan canlı yaşamına uygun olan gezegenleri yakmışlar sadece ve böylece onlara kimse karşı koyamayacaktır," dedi Omr.

"Biz ne yapacağız peki? Şunlara bakarsanız, bizlerden bile ileri bir teknolojileri olduğu anlaşılıyor," dedi Eum.

"Merak etmeyin, bu bölge ile işim bittiğinde bu bölgede tamamen bizim kontrolümüze geçecekler. Onlarla birleşince Arcas bile karşımızda duramayacak."

"Bundan emin misiniz, efendim? Sonuçta üç tane ittifak üssünü yok ettik ve şuanda da ittifakı yöneten kişiyi öldürmeye gidiyoruz," dedi Qsf.

"Emin olmak mı, tabii ki eminim. Merak etmeyin, o ölünce ittifakı kontrolümüze almak çok kolay olacak," dedim.

"Efendim, Trgıu galaksisine yaklaştık ve beş dakika kadar sonra galaksiye giriş yapmış olacağız," dedi Dkra.

"Üs bölgesine gidiyoruz, galaksinin geri kalanı umurumda değil. Ona göre hareket et."

"Emredersiniz, efendim."

"Dwagd, sen ne yaptığını zannediyorsun?"

"Sorun nedir, Dexr?"

"Neden geri dönmediniz? Üç tane üssü yok edince dönecektiniz."

"Eminim Dtru sana söylemiştir, o yüzden kapat şunu. Şu an çok meşgulüz."

"Dur, sen..."

"Efendim?"

"Ne oldu?"

"Galaksiden ayrılmak üzere olan pek çok gemi tespit ettik. Ne yapalım?" dedi Romx.

"Ne mi yapalım? Bizim işimiz onlarla değil, o yüzden bırak. Nereye giderlerse gitsinler. Ve hala ulaşamadık mı?" dedim.

"Galaksiye giriş yaptık, efendim. Üs bölgesine yaklaşıyoruz."

"Güzel, devam edin."

"Emrede..."

"Efendim, düşman gemilerinin yakınlarda olduğunu tespit ettik."

"Ne kadar yakın?" diye bağırdı Karm.

"Üs bölgesindeler, efendim."

"Hemen tüm filoya haber verin ve buradan uzaklaşıyoruz. Bunlar Arcas olmalı."

"Karm, burada kral benim. Gidip şu Arcas ile bir tanışalım, bakalım," dedim.

"Ama bu bizim için, daha doğrusu bölgemiz için hiç iyi olmaz."

"Tüm filoya savaşa hazır olmalarını emret."

"Emredersiniz, efendim. Tüm filonun dikkatine, kral Dwagd'dan emir; Üs bölgesinde Arcas tespit edildi ve onlarla savaşacağız. O yüzden savaşa hazırlanın hemen," dedi Dkra.

"Emredersiniz, emredersiniz...."

Üs bölgesine çıkış yaptığımız anda enkaz alanındaydık. Bir gemi hemen ışık hızına geçip kaçmaya başladı ve bizler de gemiyi takip etmeye başladık.

"Efendim, saldırıya geçtiler. Ana gemiden küçük bir gemi ayrıldı ve bize doğru geliyor," dedi Dkra.

"Sadece tek bir gemi mi? Bunlar kafayı mı yemişler?" dedim.

"Efendim, yirmi gemi ve tanımlayamadığım başka cisimler de gemiden ayrıldılar ve saldırıya geçtiler. Ayrıca ana gemi de bize saldırmaya başladı."

"Tüm gemilere hemen onların yok edilmesini istediğimi ilet."

"Emredersiniz, efendim. Tüm gemiler, saldırganları hemen yok edin. Emir bu yönde."

"Bizi ev ile bağla ve onlara zaferimizi canlı olarak gösterelim," dedim.

"Emredersiniz, efendim," dedi Romx.

"Son durum nedir?"

"Ana gemileri kaçmaya başladı, efendim ve tanımlanamayan cisimlerle ilgili hala bilgimiz yoktur.''

"Ana gemileri kaçtı mı? Bende Arcas'ı güçlü zannederdim."

"Ev ile bağlantı kuruldu, efendim."

"Dtru ve Dexr, bakın ve Arcas'ın gemisini nasıl yok ettiği mi görün.''

''Oradan hemen çıkın, anlamıyor musun? Arcas'ın tam gücünü bilmiyoruz."

"Gücü mü? Ana gemileri kaçtı ve geriye yalnızca birkaç tane küçük gemi bıraktılar. Ben bu korkakları bugün yok edeceğim ve eve zafer ile döneceğim," dedim.

"Bu da ne? Neler oluyor?"

"Efendim, bu ana gemileri ve arkamızdan saldırmaya başladı ve tekrar yok oldu."

"Bana onun nereden saldırdığını bul ve orasını hedef al."

"Emredersiniz, efendim, ama bu imkânsız. O gemi sürekli hareket halinde ve ışık hızından çıkıp saldırıyor ve tekrar ışık hızında yok oluyor."

"Bana imkânsız deme, onu bulun ve yok edin."

"Emredersiniz, efendim."

"Hangara kimliği belirsiz bir gemi indi, efendim."

"Onu canlı istiyorum, öldürmeyin. Onu ele geçirirsek, o gemi bizim kontrolümüze geçer."

"Emredersiniz, efendim."

"Kralımızı duydunuz, onu canlı istedi. O yüzden yaralamak için saldırılar yapın," dedi sorumlu komutan ve saldırmaya başladılar.

Davetsiz misafirimiz olduğu yerden çıktı ve 'çıktığında saçları, gözlerinin etrafı ve göz bebekleri bile kırmızı renkteydi, bu şekilde bakınca tıpkı Lorin ırkına benziyordu' ona doğru yaklaşan askerler ile savaşmaya başladı. Birkaç dakika içinde hangarda ki tüm askerlerimizi öldürdü ve benim bulunduğum kontrol odasına doğru ilerlemeye başladı. Ana kontrol odamın önüne gelene kadar gemideki herkesi öldürdü ve geriye sadece kontrol odasındaki askerler ve ben kaldım.

"Efendim, tüm filomuz yok edildi ve geriye sadece ana gemimiz kaldı."

"Dwagd, sana oradan uzaklaşmanı söylemiştik ve sen bizi dinlemedin bile."

"Kesin, sesinizi hemen şuan daha önemli bir meselem var."

"Bundan daha önemli olan meselen neymiş, bakalım."

"Hayatta kalmak ve bağlantıyı kes."

"Emredersiniz, efendim.''

''Ana kontrol odasının kapısını mühürleyin, diğer tüm kapıları açın ve onu uzay boşluğuna atın. Uzay, onun ölümü olacak," dedim.

"Emredersiniz, efendim. Kontrol odasının kapısı mühürlendi. Diğer tüm kapılar açıldı ve saldırgan uzay boşluğuna uçuruldu,'' dedi Romx.

"Güzel, hemen uzaklaşıyoruz buradan ve eve dönüyoruz," dediğim anda tekrar saldırıya uğradık ve ben daha ne olduğunu anlamadan benim dışımdaki tüm askerler öldürüldü.

Beni yakalayan beni aldı ve geldiği gemiye ellerimi bağlamadan bindirdi. Bu fırsatı kullanıp kaçacaktım, ama birden bire, anlamadığım şekilde uzay boşluğunda nasıl hayatta kaldın, ismimi nereden biliyorsun ve seni öldürmelerini emredecektim, ama bir anda canlı yakalanmanı istedim, diye soru sordum.

"İlkel ırkların bunu bilmesine gerek yok. O yüzden üzerinde fazla düşünme," diye cevap verdi.

"İlkel mi? Biz, sizin taktığınız isimle keşfedilmemiş bölgenin en gelişmiş ırkı."

"O ismi biz takmadık bizim için tüm Evren keşfedilmiş durumda ve o bölgede ki en gelişmişi değilsiniz. Sizden daha gelişmişler de var ve bize göre sizin teknolojiniz çok ilkel."

"Biz Evren'de yaratılan....''

''İlk ırk değilsiniz."

"Sen bunu nasıl? Tabii ki, telepati zihnimden geçirdiklerimi biliyorsun. Sizi duymuştuk, ama sizler yok edilmiştiniz ve bu vereceğim emri neden değiştirdiğimi de açıklar," dedim.

"Orada akıllı dursan iyi olur. Bu gemiyi kullanabilecek tek kişi benim. O yüzden uslu uslu dur," dedi.

Gemilerine iniş yaptık ve ana kontrol odalarına doğru hareket ettik. Etrafta sadece kadınlar vardı ve odaya girdiğimde tüm mürettebatın kadınlardan oluştuğunu fark etmiş oldum, ama bunu belli etmedim.

"Drtau ırkı, bizimle derdiniz nedir? Söyle bakalım," diye soru sordu.

"Siz bizim kim olduğumu..."

"Cevabını aldığına eminim ama yine de söyleyeyim, nereden mi biliyoruz? Biz bu Evren'de olan her şeyi biliriz. Şimdi bize neden saldırdınız?"

"Anlaşılan her şeyi bilmiyorsunuz. Siz bizim düşmanımızsınız. Sonuçta, biz en gelişmiş ırkız ve bu Evreni kendimize istiyoruz," dedim.

"En gelişmiş mi? Sadece tek bir mürettebatım senin ana geminde ki tüm mürettebatı öldürdü ve seni yakaladı. Nasıl oluyor da en gelişmiş oluyorsunuz? Drtau lideri, daha doğrusu Dwagd, ismin bu öyle değil mi? Bu Evren'de biz yaşadığımız sürece, ne siz ne de Reinaz asla Evren'i kendisine alamayacak," dedi.

"Anna, Yıjol üs bölgesine geri dön. Ayrıca, Meli, tüm Evren'e ve keşfedilmemiş bölgelere bir mesaj göndermek için hazırlık yapmanı istiyorum. Ayrıca, bu mesaj tüm ırklara ana dillerinde olacak şekilde ayarlama yap," dedi.

"Tüm Evren'e mesaj mı? Bunun için on dakikalık bir hazırlık yapmam gerekiyor. Sonuçta, bu mesaj belli bir noktaya değil, tüm Evren'e yapılacak. Keşfedilmemiş bölgelerde dâhil," prenses diye karşılık verdi.

"Her şey hazır olunca haber ver. Sana gelince, Reinaz liderlerinin bulunduğu ana üslere bu yüzden mi saldırdınız?"

"Evet, neden olacaktı başka? Bu Evren'deki her şey bizim düşmanımız ve uzun zamandır işgal için hazırlık yaptık," dedim.

"Prenses, her şey hazır," dedi birisi.

"Ben Vera ya da Kristal ırkı prensesi Eliana. Siz hangisini tercih edersiniz, orası size kalmış. Gemim Ladina ile birlikte Trgıu galaksisindeki Reinaz ana üssü Yıjol'de bulunuyorum. Şu an önümde diz çökmüş bu kişi, Reinaz'ın taktığı isimle keşfedilmemiş bölgenin en gelişmiş ırklarından olan ve Lux ittifakından Drtau ırkının liderlerinden biri, Dwagd ve Reinaz gibi tüm Evren'i ele geçirmek istiyorlardı. Bu mesaj, Lux ittifakındaki siz ırklara da sözde en güçlü ırklarınızdan birinin liderinin sonu. İşte bu....."

&&&&&&&&

"Efendim, kral Dwagd'ın gemisi bizimle iletişim kurmaya çalışıyor,'' dedi Oro.

''Bağlan bakalım ve umarım dönüşe geçmişlerdir.''

''Dtru ve Dexr, bakın ve Arcas'ın gemisini nasıl yok ettiğini görün ve bunu hemen tüm ittifakımıza yayınlayın.''

''Oradan hemen çıkın, anlamıyor musun? Arcas'ın tam gücünü bilmiyoruz,'' dedim.

''Gücü mü? Ana gemileri kaçtı ve geriye yalnızca birkaç tane küçük gemi bıraktılar. Ben bu korkakları bugün yok edeceğim ve eve zaferle döneceğim.

Bu da ne, neler oluyor?

Efendim, bu ana gemileri arkamızdan saldırmaya başladı ve tekrar yok oldu.

Bana onun nereden saldırdığını bulun ve orasını hedef alın.

Emredersiniz efendim, ama bu imkânsız. O gemi sürekli hareket halinde ve ışık hızından çıkıp saldırıyor, sonra tekrar ışık hızında yok oluyor.

Bana imkânsız deme ve onu bulup yok edin.

Emredersiniz efendim.

Hangara kimliği belirsiz bir gemi indi, efendim. Onu canlı istiyorum, öldürmeyin. Onu ele geçirirsek, o gemi bizim kontrolümüze geçer.

Emredersiniz efendim. Kralımızı duydunuz, onu canlı istedi, bu yüzden yaralamak için saldırılar yapın, dedi sorumlu komutan ve saldırmaya başladılar. Davetsiz misafirimiz olduğu yerden çıktı ve ona doğru yaklaşan askerlerle savaşmaya başladılar. Birkaç dakika içinde hangarda ki tüm askerlerimizi öldürdü ve benim bulunduğum kontrol odasına doğru ilerlemeye başladı. Ana kontrol odamın önüne gelene kadar gemideki herkesi öldürdü ve geriye sadece kontrol odasındaki askerler ve ben kaldık.''

''Dwagd, sana oradan uzaklaşmanı söylemiştik ve sen bizi dinlemedin bile.''

''Kesin, sesinizi hemen, şuan daha önemli bir meselemiz var.''

''Bundan daha önemli olan mesele neymiş bakalım.''

''Hayatta kalmak ve bağlantıyı kes.''

''Kahretsin, şu aptal ne yaptığını zannediyor. Kendisi ile giden tüm filomuz yok edildi ve en güçlü ailelerimize mensup dört kişi de öldürüldü, muhtemelen Dwagd'a öldü. Şimdi ne yapacağız, yeni bir kral seçmemiz gerekiyor,'' dedi Mrx.

''Kralımız belli, Dtru senin yeni kral olman gerekiyor,'' dedi Dexr.

''Saçmalama, neden ben?'' dedim.

''Dwagd'ın bu saldırıyı yapmaması konusunda en çok uyaran sensin ve bundan sonra ırkımıza ne olacak bilmiyorum ve bizleri bu çıkmazdan sadece sen çıkarabilirsin, o yüzden yeni kralımız sen olmalısın. İtirazı olan yoksa.''

''Hayır, yok. Bence de en iyisi bu,'' Remx.

.......

''Evet, öyle ve toplantıdaki herkes de benim gibi aynı fikirde Dtru,''

''Peki, o zaman kabul ediyorum,'' dedim.

''Efendim, tüm Evren'e bir mesaj yayınlanıyor,'' dedi Marj.

''Mesaj mı? Hemen, ne olduğunu deşifre edin.''

''Buna gerek yok efendim. Mesaj, her ırka kendi dilinde yayınlanıyor.''

''Mesajı göster, hemen."

"Ben Vera ya da Kristal ırkı prensesi Eliana. Siz hangisini tercih edersiniz, orası size kalmış. Gemim Ladina ile birlikte Trgıu galaksisindeki Reinaz ana üssü Yıjol'de bulunuyorum. Şu an önümde diz çökmüş bu kişi, Reinaz'ın taktığı isimle keşfedilmemiş bölgenin en gelişmiş ırklarından olan ve Lux ittifakından Drtau ırkının liderlerinden biri, Dwagd ve Reinaz gibi tüm Evren'i ele geçirmek istiyorlardı. Bu mesaj, Lux ittifakındaki siz ırklara da sözde en güçlü ırklarınızdan birinin liderinin sonu. İşte bu,"

"Bu Evren'i isteyen kim varsa gelsin, onu Yıjol'de bekliyorum. Sadece benim gemim Ladina ve yüz mürettebatım ile birlikte korkmayıp gelmek isteyen varsa, size bilmeniz gereken her şeyi söyledim. Ayrıca, Yukar, bu mesaj sana. Getirin onu,"

"Gördüğün gibi, ana liderlerinden birisi elimde ve senin yerini yakında bana söyleyecek. Sonuçta, kızının hayatı buna bağlı. Ve bizi yenmek istiyorsan, sorumlu olduğun ana üsse gelmen iyi olur."

"Kimse gelmeyecek, biliyorsun öyle değil mi?''

''Evet, biliyorum Leila, o yüzden Anna, Trgıu galaksisindeki tüm üsleri ve üs olarak kullanılan gezegenleri yok etmek için en uygun rotayı oluştur ve eğlencemize kaldığımız yerden devam edelim,'' dedi.

''Hemen prenses...''

''Mesaj bu kadar efendim.''

''Kahretsin Dwagd, seni uyarmıştık ama sen burnunun dikine gittin ve filomuzun yarısını da beraberinde ölüme götürdün. Hemen tüm müttefiklerimiz ile iletişime geç ve...''

''Savaş için hazırlık mı yapıyoruz?'' dedi Rofs.

''Savaş mı saçmalama, duymadın galiba mesajı yollayan Arcas ya da Reinaz değil. Reinaz'ın yok olduğunu düşündüğü Vera'dan geldi. Sence onlara karşı şansımız var mı?'' dedim.

''Kralımızı öldürdüler ve onun intikamını almamız gerekiyor,'' dedi.

''Tek bir gemi filomuzun yarısını yok etti Rofs, o yüzden saçmalamayı kes hemen.''

''Her neyse, müttefiklerimize söyle, yeni kralımız Dtru oldu ve bundan sonra bizleri o yönetecektir,'' dedi Dexr.

''Emredersiniz efendim,'' dedi Oro ve çıktı.

''Şimdi ne yapıyoruz?'' dedi Mrx.

''Hangi konuda?''

''Hangi konuda mı?''

''Evet, hangi konuda?'' dedi Remx.

''Dwagd, Reinaz'ı yok etmek için gitti ve Arcas'a ait olduğunu düşündüğü gemiye saldırdı. Gemi Vera'ya ait çıktı ve şuan karşımızda oldukça fazla güçlü düşman var,'' dedi Dexr.

''Şu mesajı bir daha göster ve ben sana söyleyince hemen dur,'' dedim.

''Emredersiniz efendim," dedi Marj ve mesajı açtı.

"İşte buradan itibaren yavaşça devam et.''

''Emredersiniz efendim.''

''....... önümde diz çökmüş bu kişi, Reinaz'ın taktığı isimle keşfedilmemiş bölgenin en gelişmiş ırklarından olan ve Lux ittifakından Drtau ırkının liderlerinden biri, Dwagd ve Reinaz gibi tüm Evren'i ele geçirmek istiyorlardı....''

''Reinaz Evren'i ele geçirmek mi istiyor? Bu da ne demek şimdi? Onlar neden Arcas'dan hiç bahsetmediler?'' dedim.

''Bilmiyorum, ama bizler saldırıya geçene kadar o bölgede bir şeyler olmuş gibi,'' dedi Rofs.

''Belki Reinaz, Arcas'ı yok etmiştir,'' dedi Remx.

''Olabilir, ama o zaman prenses midir nedir neden Reinaz Evren'i ele geçirmek istiyor desin ki?'' dedi Mrx.

''Bilmiyorum, ama bir şeyler yanlış ve bunu hemen çözmemiz gerekiyor,'' dedim.

''Şimdi ne yapacağız peki?'' dedi Dexr.

''Reinaz ile ilgili gerçeği araştıracağız ve neler olduğunu öğreneceğiz. Şimdilik bu kadar, bir sonraki toplantıya kadar bu işi halletmemiz gerekiyor,'' dedim ve Dexr dışında herkes çıktı.

 

 

Loading...
0%