Baştan aşağı kaşlarım çatılı onu izliyordum... Yüzünün kemiklerini felan hepsini incelerken başım bir sağ bir sol oluyordu, yeşil gözleri gözlerimle buluşunca teması kesmedim! İlk kim kesecekti bakalım...

Burdan bakınca suratındaki ifade çok net anlaşılıyordu. Oda sanırım benimle bu dilaloğu devam ettirecekti!...

Gözlerindeki o, o ifadeler neyi temsil ediyordu acaba? Bu çocukta birşey var ama ne? Niye böyle bir gariplik doğdu içime! Hüzünmü endişemi ben bile bilemezken onun suratında eminlik yayılıyordu,,,

" AHU "

teması ben kestim, başımı yana çevirince yanımda dikili olan hocayı fark ettim,

" Kalk ayağa"

Sertçe yutkunarak ayağa kalktım, neyin içine düştüm böyle çocuk beni hipnoz etti sanki. Yoksa hocayı duyardım ben! Hiç bir hücre duyu algımı bozamazdı!!!

" Tahtadaki işlemi görüyormusun"

Elindeki tahta cetvelle tahtayı işaret etti, bu işlemi ne ara yazdı la bu!

" Görüyorum"

Tüylerim hürperdi resmen, korkusuz bir kız olarak nasıl bu hale düştüm ben?

" Nezaman yazdım ben onu"

Nebileyim ben amk nezaman yazdın

Kalbim küt küt atarken yavaş yavaş eski halime döndüm!

" Dalgındım hocam nezaman yazdığınızı fark etmedim kusura bakmay-"

Yüksek sesiyle herkesi titretti fakat onun o bağırışları ile küçükken bana yapılan şiddeti hatırlattı.

" Bağırma bana sen kimsin ha"

Kimse bana bu şekilde bağıramaz ve bağırttırmam

" Bu ne cür ret sen bana ne hakla böyle"

360 derecedeki hızı ile yüzüme tokat atmak üzereydi. Ve saniyeler içerisinde elini yakaladım,

" Bunu birdaha denemeye kalkmayın sıla hocam"

İkimizde bir birimize iyi bir sinirlenmiş olmaktaydık, saç başa bile gire bilirdik.

" H hocam sakin olun, kendisi bugün hastaydı bilirsiniz ya kadınsal durum ondan böyle davrandı, "

Ne diyor bu zaten rezil oldum birde regl diyor ne diyor la bu salak

" Umay delimisin ne hastası nezaman hasta oldum? Hasta oldumda benimmi haberim yok? Herşeyi ben kendi isteğimle ve hür irademle söyledim bu cadoloza az bile "

" Hiiiihhh ahuuu sus"

Beni kolumdan tutup çıkarmaya yelkendi, fakat hoca buna izin vermedi.

" Madem öyle acısına acı katacağım"

Arkadaki sürtük kadının sesi ile kaşlarım dahada havalandı, sertçe kolumdan tutup tahtaya itekledi,

" Bunca öğrencinin içinde"

ellerimi tuttu birden elindeki cetveli hiç acımadan vurduğunda cetvel ortadan ikiye ayrıldı! ince sapları avuçlarıma girerken elimden dökülün kan ile yere baka kaldım! Elim kanıyordu...

Başım dönmeye başladı ellerim titrerken, gözlerimdeki boğukluluk

Zar zor kafamı umaya çevirdim oda öyle gözüküyordu şoka girmişti!

Elimdeki kanın damlasını yere düşerken görmek beni benden aldı, yerde yuvarlak yuvarlak izler almaya başladı.

Gözlerim kapandı,

" Noldu ahucum korktunmu"

O Korkuyu sokarım sana sus elimden bir kaza çıkacak

" Az önce egoluk taslıyordun"

Sus artık sus.

" Süs köpeği gibi köşeye sıkıştın"

Ahu sakin ol kızım elini kana bulama yavrum kendine gel

" Gerçi bunun gibi insanlar böyle olur yetimhanede büyüyen kızlar işte"

Kahkası okulu gümletirken son söylediği cümle...

" Birdaha söyle"

" Oooooo bakıyoru-"

" Birdaha söyle "

Busefer tahtaya yapışan ben değil oydu, ellerimi onun boğazına tamamen baskı yaparak, ölüm tadını tattırmak istedim!

" Ben neyim bizim gibi kızlar ne olur HEHH"

Boğazını dahada çok sıkmaya başladım, gözlerim dönmüştü artık!

" Ahu dur lütfen ölecek kadın bırak onu"

Umayın sesi kulağıma gelince kadını hızla yere attım.

" Bizim annemiz babamız belli olmaya bilir ama sizin ananız babanız belli olduğu halde açıkça orusbuluk yapıyorsunuz, bizim anamız babamız yok diye orusbu oluyorsak buna kabulum taki siz orusbu olmadığınızı kanıtlayana kadar hastaneye götürsek patlak çıkarsınız"

Sınıftaki herkesin başı yere eğilmişti. zengin kızlarının bile başı yere eğildi en büyük kanıt zaten buydu ki kimsede itiraz edemezdi sınıftaki erkeklerle bir oldukları için onların gözlerine bakarak yalan söyleyemezlerdi her halde.

Köşedeki ellerini bir birine kilitlemiş çocuk ile yine göz göze geldim, sanki sinema izler gibi hali var gibiydi fakat tek baktığı şey ise yere damlayan kan damlalarımdı.

" Haydi ahu gidelim."

Elimin acısı şimdi gelmeye başladı, sanki ciletle kesilmiş gibiydi. Yada elim kopmuşta acısı baskı halindeydi.

" Niye gidecekmişiz heh? Bu orusbular yüzündenmi başta hocam olmak dahil, ulan siz insanmısınız heh, biz alnımızın teriyle bu yollara geldik, ama siz orusbuluğunuzun teriyle. Orusbuluk bir cinsiyette olunmaz! Unutmayın bunu"

Eceyi ve umayı hızla sınıftan çıkartım, bizim burada durmamız bile mucize bir bokta öğrenemiyorduk zaten,

" Elin çok kanıyor ahu. Yarayı sarmamız lazım,"

" Gerek yok odamızda hallederiz bir an önce bu okuldan gidelim"

Umayın zoruyla elimi sargılanmasına izin verdim.

" Ama iyi laf söyledi ahu ha"

Ece ordan gaz veririken gülmeye başladılar, " kızlar benim o kelimelerim az bile onlara"

" Evet öyle ama hakettiler, iyi yaptın"

Ece elimi elinin üstüne koyduğu dakkada, yüzünde renk kalmadı.

Biliyordum kan onu tutuyordu ve buna izin vermemeliyim

" Ece sen bırak ben yaparım, "

Umayda onun gibiydi, ikisinide kan tutardı benide öyle ama onların ki aşırıydı.

"Merhaba"

Üçümüzde gelen sese doğru döndük.

Yeni gelen çocuk!

" Buyur?"

Ece çatık kaşıyla onu süzerken araya giderdim.

" Mereba"