Kusursuzluğumuzun suskunuydun...

herkesin sessiz sedasız uyuyuşunu izliyen genç kız onları seyrediyordu... Gözlerini nekadar sık kapatıp uyumaya yelkense her seferinde gözleri açılıyordu, odalarına süzülen AY'ın ışığı yayılmıştı Etrafa...

Uykusuzluktan delirmek üzereydi başını yastığa gömüyor yada baddaniyeyi tamamen kendine sarmalıyordu, bu tahlihsiz kızın ise yarın matamatik yazılısı vardı, kime göre neye göre bilemeyiz ama bu genç kız için ölüm kadar zor geliyordu matamatik.

Dersi olsaydı yine biraz şansı var gibi gözüküyordu fakat, yazılı olacaklar idi! Tüm günü yazılıya çalışmakla geçti ama tam çalıştığından emin değil gibi duruşu vardı.

Yatakta bir sağa bir sola dönüp duruyor, ne yapacağını şaşmış gibiydi, yetimhane köşelerinde kimsesiz olmanın düşüncesine kapılan genç kızın sol gözünden akan yaş pürüzsüz beyaz teninden süzülüverdi.

Evet doğru duydunuz yetimhanede büyüdü bu kız daha bebekken getirildi buraya! Getirildiğinde tamamen vücudunda moralmalar ve yaralar vardı. Kantinde çalışan kadın tüm yetimlerin anası olmuştu kimi Seray teyze derken kimi Seray annem derdi.

"Seray cicime gitsem bana bir ilaç verirmi acaba?"

Aklına gelen aydınlanma onun bu uykusuzluktan kurtuluşu olurdu belki. ama aşağıya inmeyede korkuyor gibiydi, heryer kap karanlık ve herkes uyuyordu!!!.

Korkusuna yenik düşerek aşağıya inmekten vaz geçti,

_ 

" Şşşş umay şitt kız"

İki katlı yatak bulunuyordu odalarda ve 8 tane iki katlı yatak vardı, tabi kişi sayısına göre yataklar değişiyor bizim yatak en az oda yatağıydı,

En yakın dostum la bugünlük yer değiştik hep genelde ben yukarda yatardım. Ricada bulundu yerimi bir günlük ona verdim ondan bu uykusuzluğum.

Yukarı bazaya vurdum duymadı çok hızlı vursam diğerleri kalkardı, bende yatağımdan kalkıp onu kaldıracaktım, yatamıyorum abi yatamıyorum!

"Kız umay uyan..."

Sesizce onu dürterken kış uykusuna yatan ayılar gibiydi! Kalkmıyordu bir türlü,

" Umayyyy"

En son burnunu tuttum ve nefes alamadı, birden gözleri açılınca aklım çıktı,

" Napıyorsun ? benimi öldürecektin yoksa!..."

Dediği şeyle hemen senaryoya çevirdim olayı.

" Evet seni öldürmek için yaptım herkeste uyuyor"

Umay yerinden sıçrarken kahkalarımı tutmak adına elimi ağzıma götürdüm.

" Salak uyuyamadım! Gözüme uyku girmiyor. Senin yataktamı sorun var yada ben yer değiştirdiğim içinmi ne? Yatamadım"

" Heee ..."

Hemen yatağımdan kalktı.

" Gel sen yerine yat ozaman zaten bende rahat yatamadım!"

Öyle derken az önceki halini görünce hiç rahat uyuyamadığı belliydi,..

" Yok birlikte yatalımmı "

Kaşları havalanırken hemen başını salladı, bu teklifi ilkkez ona dedim teması sevmeyen birisi olarak onu şaşırttım...

İkimizde onun yatağına uzandık, üzerimize baddaniyemizi örttüm. kollarım onu sarmalarken sıkıca ona sokuldum, uyumam gerekiyor belki bu bana iyi gelebilir!

Gözlerimi yine kapattım, uyumalıydım bu uykusuzluk ağır geldi bana!

kabusunum senin çünkü gerçek hayatta senin olamam!!!

Gözümü hızla açtım! kapatmamla sanki, sanki birşey belirdi gitti gibi olmuştu, korkmaya başladım! Uyuyamıyorum ve gözüme beliren cismin ne olduğunu bile bilmiyorum..

" Ahu, noldu iyimisin"

İyi değilim umay hemde hiç iyi değilim herşey sanki üst üste geliyormuş gibi hissetmeye başladım, sanki korunmuyormuş gibi,

Koynumdaki nuskamı elime aldım.

Beni koruyormusun?

"Ahu.."

" Hıh...-"

" İyi değilsin gibi!"

" Yoo iyiyim uyuyalım hadi"

Konuyu kapatmalıyım oda benim yüzümden endişiye kapalacak ve yarınki yazılıda odağı ben olacağım, ona bunu söylememeliyim.

Gözlerim kendiliğinden kapandı oldukça ağırlaşmışlardı zaten, güvendeymişim gibi kendime teselli verip durdum,...

...

" Bol şanslar"

Hepimiz masada heyecan dolu ve huzursuzlukla hocayı beklemeye başladık, herzaman erken gelen kadın baya geçikmişti!

" NERDE KALDI BU KADIN"

içinden mırıldandığı sanan Ece tüm herkese sesini duyurdu, sınıfımızın en utangaç kızıydı, şaka gibi. Yanakları ele verirdi hemen.

Kitapla yüzünü kapatır kapatmaz sınıfta büyük kahkalar koptu.

Kapıda hocanın gelmesini bekliyen bir görevlimiz vardı, sağolsun bunu üstlenen yavuzdu.

"DİKKATT!!!"

hepimiz ayağa kalktık birden, sanki askerdik'te komutanın gelmesini bekliyorduk! Gerçi hocanın emri kendine övgü yağdırmayı pek sever.

Sınıfa hoca girer girmez yavuz yerine geçti.

" Çocuklar bugün yazılı yapmayacağım"

Hepimiz duyduğumuz kelimeyle havalara uçtuk.

" Oleyy be neredeyse kalp kırizi geçirecektim"

"Ayol benim kalemimin ucu kırılmış tıraş varmı "

​​​​​​Anaokulumu la burası herkes bir birine laf işitirken hoca sertçe masasına vurdu.

" Sınıfa yeni arkadaşınız geldi"

Bu ikinci şok'tu galiba yeni arkadaşta ne in nesi?

Sınıfın egolu kızı hemen saçını başını düzeltti ve gizliden rujunu tazeledi, yuh yani hoca var hoca! Gelen kişi bir kız ise çok gülerim buna okadar süslenmesi boşa gidecekti garibimin!

" Evladım gel"

" Kim benmi"

" Senden başka ahu varmı"

"Yioo"

" Eee gelsene kızım"

"Tamam hocam "

Şaşkınlıkla yerimden kalkıp hocaya ilerledim ilkkez beni yanına çağırdı cadı hoca... Kapıdan giren çocuğa takılı kaldı gözlerim, olgun kasfetli vücudu yeşil gözlü bem beyaz tenli ve pürüzsüz cildi, uzun boyunuda unutmazsak...

Oha taş gibi lan bu

" ÖHÜM ÖHÜM EVET YENİ SINIF ARKADAŞINIZ"

Yüksek sesiyle beni kendime getirdi karı, ben çocuğu baştan aşağı süzerken bana göz devirdi, s**erim ben bu çocuğu ne bu haller lan sen yokken ben vardım oç...

Kalbimi sana açtım bakma böyle gözüktüğüme... Unutma her insan sevdiremez o sahte dolu olan kalbisini...

​​​​​​Yazılarım güzel yada anlamlı sözler yazmayı beceremiyor olabilirim. Çünkü yazmayalı uzun süre oldu.

​​​​​​İçimden gelince yazıyorum umarım beğenirsiniz sizleri seviyorum❤️❤️